Önümüzdeki Ay Neler Çıkacak? – Eylül 2022
Önümüzdeki ay çıkacak film, kitap, bilgisayar oyunu, dizi ve animasyonlardan heyecanla beklediklerimizi bir listede derli toplu sunuyoruz.
Ağustos 2022 listemiz dopdoluydu. Biz ne izleyip ne oynayacağımızı şaşırdık. Neyse ki Andor ertelendi de yoğunluk biraz azaldı. Ancak bu tempo yılın sonuna kadar devam edecek. Hatta Ekim ayı çok fena. Demedi demeyin!
Dizi dünyası alev alevdi. Sandman dizi uyarlamasıyla gündeme bomba gibi düştü. Better Call Saul‘un son bölümü veda göz yaşlarıyla birlikte yayınladı. House of the Dragon da bizi Game of Thrones dünyasına geri götürdü ve ilk haftadan ikinci sezon onayını kaptı. Ayrıca Lost Ollie de gayet güzel karşılandı.
Film dünyasında Prey genel olarak iyi yorumlar aldı ve Hulu’nun en çok izlenen yapımı oldu. Secret Headquarters da Paramount+’ın en çok izlenen süper kahraman filmi oldu.
Oyun dünyası ise harikalarla doluydu. Farthest Frontier‘ın erken erişime çıkmasıyla başlayan heyecan treni hiç hız kesmedi. Two Point Campus ile okul zilleri çaldı. Spider-Man‘in bilgisayar sürümünde kusursuz ağlar attığı görüldü. Rollerdrome eğlenceli oynanışıyla adını duyurdu. Cult of the Lamb, Lost in Play ve Tinykin de hem sevimliliği hem de keyifli içeriğiyle favorilerimiz arasına girdi.
Kitap camiası önce Uvertür çizgi romanı, ardından da Yürüyen Şato üçlemesiyle sarsıldı. Diskdünya’nın çok sevdiğimiz Gece Bekçileri de ağustosun ikinci yarısında devriye gezdi. Scott McCloud’un çok övgü alan Çizgi Roman Yapmak kitabı çıktı. Ayrıca Mundi de Charlie Brown (Snoopy) çizgi romanlarında 3 yeni cilt ekledi.
Eylül’de bizi bekleyenler ise şunlar olacak:
Filmler / Diziler / Animasyonlar – Eylül 2022
Önce yayın platformlarına eklenecek eski filmlerden bahsedelim:
1 Eylül‘de Netflix‘e Sin City, Identity, The Sting ve Carlito’s Way geliyor.
8 Eylül‘de Thor: Love and Thunder, Disney+‘ın listesine dahil oluyor.
9 Eylül‘den itibaren de Everything Everywhere All At Once‘ı Netflix üzerinden izleyebileceğiz.
Etkinliklere gelecek olursak:
4 Eylül‘de Venedik Film Festivali olacak. İlgi çekici pek çok drama filmi seyirciyle ilk kez buluşacak.
- Bones and All: Timothée Chalamet’nin bir yamyamı canlandırdığı romantik drama filmi.
- The Whale: Brendan Fraser’ın hem obeziteyle hem de problemli ergen kızıyla başa çıkmaya çalışan bir babayı canlandırdığı, çok olumlu yorumlar alan filmi.
- Blonde: Ana de Armas’in Marilyn Monroe’yu inanılmaz bir benzerlikle canlandırdığı biyografi filmi. Netflix’in bu yapımı en yüksek yaş sınırı olan NC-17 etkiletiyle geliyor. Oyuncu kadrosunda Adrien Brody, Garret Dillahunt ve Lucy DeVito ve Bobby Cannavale da var.
- The Banshees of Inisherin: İki adamın yıllarca süren dostluğu bir gün aniden parçalanıyor. Bu drama filminde de Colin Farrel, Barry Keoghan, Brendan Gleeson ve Kerry Condon rol alıyor.
- The White Noise: Siren Yayınları’nın dilimize çevirdiği Don Delillo’nun Beyaz Gürültü romanından uyarlanan filmde Adam Driver, Don Cheadle ve Greta Gerwig rol alıyor.
- The Son: Hugh Jackman, Vanessa Kirby, Laura Dern ve Anthony Hopkins’i buluşturan drama filmi.
8 Eylül‘de Disney+ Day olacak. O gün çıkacak başlıklara aşağıdaki listede detaylı yer verdim. 9-11 Eylül tarihleri arasında da genel D23 Disney Expo gerçekleşecek. Bu etkinlikte de The Book of Boba Fett’in ikinci sezonu da dahil olmak üzere birçok yeni heyecan verici duyurunun gelmesini bekliyoruz.
8-18 Eylül arasında Toronto Uluslararası Film Festivali var. Burada da Daniel Radcliffe’in Weird Al Yankovic’i canlandırdığı WEIRD: The Al Yankovic Story filmi seyircileri güldürecek.
24 Eylül‘de de Netflix TUDUM etkinliği yapacak. Detayları burada.
Bu arada 9 Eylül’de çıkacak olan Salem’s Lot‘un Warner Bros. tarafından süresiz olarak ertelendiğini üzülerek haber vereyim.
Pantheon (1 Eylül – AMC+)
Eylül ayı AMC+’ın Pantheon adlı animasyon dizisiyle başlıyor. Pantheon 1 Eylül’de ilk iki bölümüyle AMC+’ta olacak. Biz Türkiye’de AMC yapımlarını genelde diğer yayın platformları üzerinden izleyebiliyoruz. Ancak Pantheon’un Türkiye’de yayını konusunda henüz bir bilgi yok. Yine de ben hikayenin ilginizi çekeceğini düşünerek tanıtmak istedim.
Pantheon’un dünyasında bilim adamları yapay zekanın sınırları olduğunun farkında. Ve bu sınırları aşmayı başaramamışlar. Dolayısıyla sanal ortama yapay olmayan zekaları yükleyerek tüm sanal dünyayı gerçek insanların zihinleri üzerine kurmuşlar. Yani Artificial Intelligence (AI) yerine Uploaded Intelligence (UI) kullanıyorlar. Ve bunu da herkesten gizliyorlar. Ancak insanların zihni anılarla, duygularla, travmalarla ve kaprislerle dolu. Bu yüzden onların zihinleri üzerine kurulu bir sanal gerçeklik tabii ki kısa sürede kabusa dönüyor.
Ana karakterimiz Maddie de kısa süre önce vefat eden babasının bir UI olarak bu sanal dünyada var olmaya devam ettiğini öğreniyor. Ve hikaye böyle başlıyor.
The Lord of the Rings: The Rings of Power (2 Eylül – Amazon Prime Video)
İşte hepimizin merakla ya da heyecanla beklediği an geldi. Yüzüklerin Efendisi dizisi nihayet seyirciyle buluşuyor. The Rings of Power ilk iki bölümüyle 2 Eylül Cuma günü sabah 04.00′da Amazon Prime’da olacak. Dizinin diğer bölümleri her hafta bir tane olmak üzere cuma günleri yayınlanacak. Böylece dizinin finalini 14 Ekim’de izleyeceğiz.
Diziye dair o kadar çok haber yaptık ki daha fazla tanıtıma ihtiyaç duyduğunuzu sanmıyorum. O eski haberlerimizin tamamına buradan ulaşabilirsiniz. Dizi gelmeden önce Elrond’un geçmişinden de biraz bahsedelim demiştik. O yazıyı da buradan okuyabilirsiniz.
Devil in Ohio (2 Eylül – Netflix)
Bir tarikatın elinden kaçıp kurtulmuş genç bir kızı evlat edinen bir psikyatristin hikayesini anlatan 8 bölümlük Devil in Ohio dizisi 2 Eylül’de Netflix’te yayınlanacak. Daria Polatin aynı isimli romanını yazarken gerçek olaylardan esinlenmiş. Şimdi de romanını diziye bizzat kendisi uyarlıyor.
Devil in Ohio korku ve gizem türlerini buluşturacak.
Beast (2 Eylül – Sinema)
Beast bazı ülkelerde 19 Ağustos’ta vizyona girmişti. Ancak Türkiye’de Canavar adıyla 2 Eylül’de vizyona giriyor.
Idris Elba bu filmde kızlarıyla beraber Güney Afrika‘ya, doğduğu topraklara dönen dul bir babayı canlandırıyor. Dr. Nate Daniels adındaki bu karakterin kızlarıyla olan yolculuğu devasa bir aslanın avlandığı bölgeye yaklaşmalarıyla hayatta kalma mücadelesine dönüyor.
Filmin yönetmenliğini Baltasar Kormakur yapıyor.
Rick and Morty – Altıncı Sezon (5 Eylül – Adult Swim)
Rick and Morty, altıncı sezonunun ilk bölümüyle bizim saatimize göre 5 Eylül’de Adult Swim‘de olacak. Her hafta yeni bir bölümüne kavuşacak olan seriyi biz Netflix üzerinden seyrediyoruz. Ancak bölümler Netflix’e Adult Swim tüm sezonu yayınladıktan sonra gelir muhtemelen.
Seslendirme kadrosundaki neredeyse her isim altıncı sezon için geri dönüyor. Serinin yapımcıları bu sezonun şimdiye kadar yaptıkları en dolu ve en eğlenceli sezon olacağını söylüyorlar. Ancak herkes yeni çıkacak olan sezonun reklamını yaparken bu tarz şeyler söylüyor. O yüzden beklentiyi çok yüksek tutmamak gerek.
Rick and Morty ile ilgili haberlerimize buradan göz atabilirsiniz. Bu arada serinin anime türündeki yan dizisi için hazırlıklar da devam ediyor.
Disney’s Pinocchio (8 Eylül – Disney+)
8 Eylül’de Disney+ gününe özel birçok film, dizi ve belgesel platformda yerini alacak. Ancak bunlardan en öne çıkanı Disney’in Pinokyo filmi olacak.
Tom Hanks ve Robert Zemeckis ikilisi duygusal bir macera için yeniden buluşuyor. Pinokyo’nun live-action filminde The Coachman karakterini Luke Evans canlandırıyor. Jimmy Cricket‘i Joseph Gordon-Levitt‘in sesiyle izliyoruz. Ve mavi peri rolüne de Cynthia Erivo rol alıyor.
Detaylı haberimize buradan göz atabilirsiniz.
Cars on the Road (8 Eylül – Disney+)
8 Eylül’de Disney+ gününe özel birçok film, dizi ve belgesel platformda yerini alacak. Bunlardan Cars on the Road en ilgimizi çeken başlıklardan biri oldu. Çünkü bu kez Cars animasyonunun tanıdık araçları Mad Max’in Buzzard’ları ile karşı karşıya geliyor. Mükemmel bir karma değil mi?
9 bölümlük animasyon serisinin tüm bölümleri aynı gün platformda olacak. Bu seride Mater ve McQueen, beraber bir seyahate çıkacaklar. Yol boyunca da tabii ki birçok macera yaşayıp tehlike atlatacaklar. Şişmek McQueen’i de yine Owen Wilson seslendirecek.
Detaylı haberimize buradan göz atabilirsiniz.
Obi-Wan Kenobi: A Jedi’s Return (8 Eylül – Disney+)
8 Eylül’de Disney+ gününe özel birçok film, dizi ve belgesel platformda yerini alacak. Bu belgesellerden ilgimizi çeken de Obi-Wan Kenobi dizisinin yapımını anlatan A Jedi’s Return belgeseli oldu.
Obi-Wan dizisi öyle ya da böyle sona geldi. Birçok açıdan eleştiri alan bir yapım oldu. Daha önce izlediğimiz Star Wars dizileri arasında en sönük kalanın bu olduğunu bile belki söyleyebiliriz. Ancak Ewan McGregor‘ı ve Hayden Christensen‘i yeniden görmüş olmak çoğu hayranı gülümsetti. O yüzden bu belgeselle dizinin kamera arkasına yolculuk etmek de aslında bayağı ilgi çekici geliyor.
Dizi için yazdığımız inceleme yazısına buradan ulaşabilirsiniz.
Cobra Kai – Beşinci Sezon (9 Eylül – Netflix)
Netflix’in en popüler dizilerinden Cobra Kai, beşinci sezonu ile geri dönüyor.
Detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.
Barbarian (9 Eylül – Sinema)
Georgina Campbell‘ın canlandırdığı Tess, birkaç hafta önce kiraladığı evine geldiğinde orada zaten birinin yaşamakta olduğunu görür. Keith adlı bu adam bu karışıklığı çözmeleri için onu evine davet eder. Çünkü belli ki ortada bir dolandırıcılık dönmektedir. Kısa sürede ikili arasındaki ilişki romantik bir boyut kazanmaya başlar. Ta ki Tess, evin gizli bir mahzeninden yardım isteyen çığlıklar duyana kadar.
Romantik bir film gibi başlayan bu korku filminde Keith rolünde Bill Skarsgard‘ı seyrediyoruz. Skarsgard filmin yapımcıları arasında da yer alıyor. Oyuncu kadrosunda bir de romantik ya da korku filmlerinde sıkça gördüğümüz Justin Long var.
Film 9 Eylül’de Amerika’da vizyona giriyor. Türkiye’de de Eylül içerisinde vizyona girecek. Ancak tam günü henüz belli değil.
Cyberpunk: Edgerunners (13 Eylül – Netflix)
Cyberpunk 2077′de Afterlife barında adına atfedilmiş içkisi olan efsanevi David Martinez‘in hikayesini izleyeceğimiz anime serisi Eylül’de Netflix’te yayınlanacak.
10 bölümden oluşacak dizinin müziklerini efsane oyun müziklerinin bestecisi Akira Yamaoka‘nın hazırladığını biliyoruz. Dolayısıyla hem Cyberpunk 2077 ile olan bağları üzerinden hem de kaliteli müzik vaadiyle ilgimizi çeken bir yapım oldu bu Cyberpunk: Edgerunners.
Detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
The Handmaid’s Tale – Beşinci Sezon (14 Eylül- BluTV)
The Handmais’s Tale dizisi beşinci sezonuyla 14 Eylül’de dönüyor. Orijinalini Hulu’nun yayınladığı seriyi Türkiye’de BluTV üzerinden izleyebiliyoruz. Dizi, Margaret Atwood’un dilimize Doğan Kitap tarafından Damızlık Kızın Öyküsü adıyla kazandırılan romanından esinleniyor.
İlgili eski haberlerimize buradan ulaşabilirsiniz.
Vampire Academy (15 Eylül – Peacock)
Peacock’ın Vampire Academy dizisi bu ay başlıyor. Vampire Academy, Richelle Mead‘in çok satan gençlik romanları serisinden uyarlanıyor. Artemis Yayınları‘nın Vampir Akademisi adıyla dilimize çevirdiği seri, Alacakaranlık serisinin popülerleştiği dönemin hemen sonrasında ünlü olmuştu. Zaten iki yapımın da türü doğaüstü romantizm olarak geçiyor.
En yakın arkadaşının vampir olduğunu öğrenen bir vampir avcısının dramasını anlatacak dizinin ilk sezonu 10 bölümden oluşacak. Açıkçası bu pek de heyecanla beklediğimiz bir yapım değil ama vampirlerle ilgili bir diziden bahsetmeden geçemezdik.
Three Thousand Years of Longing (16 Eylül – Sinema)
Mad Max filmlerinin yönetmeni George Miller‘ın yeni filmi Three Thousand Years of Longing 31 Ağustos‘ta vizyona girecekti. Ancak sonradan tarihi öne çekerek filmi 26 Ağustos’ta yayınladılar. Türkiye’deki vizyon tarihi ise ne yazık ki bu gelişmenin ardından 16 Eylül’e kaydı.
Tilda Swinton ve Idris Elba‘nın başrollerde olduğu film İstanbul’da geçiyor. İstanbul’a konferans vermek için gelen bir araştırmacı, Kapalı Çarşı’da bir çeşmibülbül görüyor. Bunu satın aldıktan sonra temizlerken çeşmibülbülün içinden bir cin çıkıyor. Araştırmacıya 3 dilek hakkı bahşediyor. Ancak araştırmacı bir şey dilemeyi tercih etmiyor.
Bence fragman harika duruyordu. Ancak filme gelen ilk yorumlar “hiç dilediğimiz gibi olmadı” gibi eleştiriler içeriyor. Yine de filmi Mad Max beklentisiyle izlemezsek beğeneceğimiz şeyler bulabiliriz gibi bir umut var içimde.
Filmin detaylarını ve senaryonun temel aldığı romanı anlattığımız habere buradan göz atabilirsiniz.
Drifting Home (16 Eylül – Netflix)
Studio Colorido‘nun yeni anime filmi Drifting Home, 16 Eylül’de Netflix’te olacak. Bu fantastik filmin konusu şöyle:
Kosuke ve Natsume çocukluklarından beri çok yakın arkadaştır. Ancak araları Kosuke’nin dedesinin vefatından sonra biraz açılır. Bir yaz günü Kosuke arkadaşlarıyla terk edilmiş bir binada oynamaktadır. Kısa süre sonra yıkılacak olan bu apartmanın hayaletli olduğu söylentilerine de pek kulak asmaz. Çünkü küçüklüğünde bu mekanda çok vakit geçirmiştir. Ancak harabenin içinde Natsume’ye rastladığında durumu biraz garipser. Natsume ona Noppo diye bir şey bilip bilmediğini sorduğu anda da Kosuke bilincini kaybeder. Gözlerini tekrar açtığında uçsuz bucaksız okyanusun yüzeyince o apartmana tutunarak sürüklenmekte olduğunu fark eder.
Goodnight Mommy (16 Eylül – Amazon Prime Video)
Amazon Studios, 2014’ta Avusturya’da yayınlanan aynı isimli korku filmini yeniden çekti.
İkiz kardeşler eve geldiklerinde annelerinin yüzünü bandajlarla sarılı bulurlar. Anneleri bir kaza geçirdiğini söyler ve kardeşler ondaki garip davranışları kazanın etkisine atfeder. Ancak zaman ilerledikçe bandajların altındakinin aslında anneleri olmayabileceği ihtimali onları huzursuz etmeye başlar. Eğer öyleyse annelerine ne olmuştur?
Filmde anne rolünde Naomi Watts‘ı izliyoruz. İkiz kardeşleri de gerçek hayatta da ikiz kardeşler olan Cameron Crovetti ile Nicholas Crovetti canlandırıyor. Cameron Crovetti’yi Amazon’un The Boys dizisinden Ryan olarak tanıyor olabilirsiniz. Nicholas Crovetti’yi de Salem’s Lot ertelenmemiş olsaydı bu ay o filmde de görme şansımız olacaktı.
2014’te Avusturya’da çekilen filmde de ikiz kardeşleri yine ikiz aktörler canlandırmıştı.
Quantum Leap (20 Eylül – Peacock)
Yeni dizi Dr. Sam Beckett’ın hikayesinden 30 yıl sonra, başka bir ekibin başından geçenleri anlatacak. Dizinin oyuncu kadrosunda Raymond Lee, Caitlin Bassett, Ernie Hudson ve Nanrisa Lee gibi isimler var. Ayrıca Sandman dizisinde Arzu’yu canlandıran Mason Alexander Park da Quantum Leap’te rol alıyor.
Quantum Leap ilk bölümüyle 20 Eylül’de Peacock’ta olacak.
İlgili habere buradan ulaşabilirsiniz.
Andor (21 Eylül – Disney+)
Star Wars dizilerinde Obi-Wan Kenobi’yi Andor takip edecek. Andor, 31 Ağustos’ta ilk iki bölümüyle Disney+’ta olacaktı. Ancak diziyi 3 hafta erteleyerek ilk 3 bölümünü birden yayınlama kararı aldılar. O yüzden artık 21 Eylül’ü heyecanla bekliyoruz.
Dizi, Cassian Andor karakteri üzerinden Rogue One: A Star Wars Story’nin 5 yıl öncesini anlatıyor. Yani dizide Cassian’ın Jyn Erso ile karşılaşmasından önce yaşadıklarını izleyeceğiz. Hikaye odağına Rebel Alliance (Rebellion)’ı alacak. Zira Cassian’ın nasıl Fulcrum (gizli Rebellion ajanı) haline geldiğini bu dizide öğreneceğiz.
12 bölümden oluşacak dizi daha birinci sezonu görücüye çıkmadan ikinci sezonuna kavuşmuştu. O yüzden beklentimiz hayli yüksek. Diziye dair detayları içeren haberimize buradan göz atabilirsiniz. Geliştirilmekte olan tüm Star Wars yapımları listemize de buradan ulaşabilirsiniz.
Raven’s Hollow (22 Eylül – Shudder)
Edgar Allan Poe‘nun gençliğini yazarın öykülerinin geçtiği evrene yollayan korku filmi Raven’s Hollow 22 Eylül‘de yayınlanacak. Shudder Orijinal yapımı olan film Shudder’ın platformu üzerinden seyirciyle buluşacak.
Detayları içeren haberimize buradan göz atabilirsiniz.
Pokémon: The Arceus Chronicles (23 Eylül – Netflix)
2022 Pokémon Dünya Şampiyonluk Kupası‘nı kutlamak için hazırlanan yeni Pokemon animasyon filmi 23 Eylül’de Netflix’te olacak.
Ash, Pikachu, Brock ve arkadaşları dördüncü nesil pokemonların efsanelerinden Arceus ile karşı karşıya gelecek. Arceus; Ash ve arkadaşlarına gizemli bir mesaj gönderecek. Ekibimiz de Coronet Dağı’na giderek durumu araştırmaya karar verecek.
The Simpsons – 34. Sezon (25 Eylül – Disney+)
The Simpsons ailesi de eylülde 34. sezonlarıyla ekran başına dönecek. Bu sezonda, yaşadığımız bazı gerçekleri önceden öngörebilme yetenekleriyle dalge geçecek bölümler olacağı söyleniyor. Hadi bakalım…
The Simpsons 34. sezonunun ilk bölümüyle 25 Eylül’de Fox’ta olacak. Ancak biz seriyi Türkiye’de Disney+ üzerinden izliyoruz. O yüzden bölümlerin Fox’tan sonra Disney+’ta yayınlanması sırasında bir gecikme olabilir. Yani The Simpsons’ı hafta hafta Disney+ üzerinden takip edebilir miyiz, onu henüz bilmiyoruz.
The Bad Batch – İkinci Sezon (28 Eylül – Disney+)
The Bad Batch’in ikinci sezonu ile klon ailesi ekranlarımıza geri dönüyor. Bu animasyon serisi İmparatorluk’tan kaçan bir grup klonun maceralarını anlatıyor. Hepsi klon olduğu üzere tüm ekibin seslendirmesini de tek bir oyuncu yapıyor: Dee Bradley Baker.
Bu animasyon serisinin haberine buradan ulaşabilirsiniz.
Güncelleme (10 Eylül): D23 Disney Expo’da yapılan bir duyuruyla dizinin yayın tarihi 4 Ocak 2023‘e ertelendi. Ayrıca bu sezonun 16 bölüm içereceğini de öğrendik.
Vesper (30 Eylül – Sinema)
Vesper bilimkurgu kategorisinde bir film olsa da fütüristik bir masal onu daha iyi tanımlıyor aslında.
Kale tüm zenginlikleri içeriye hapsetti. Dışarıdaki insanlara da ölmeye yüz tutmuş bu dünyada açlığa mahkum olmak düştü. Vesper de dışarıda kalmış karakterlerden biri. Ancak bu durum onu umutsuzluğa sürüklemiyor. Çünkü yeteneklerine güvenebileceğini, onlar sayesinde hayatta kalacağını biliyor. Tek yapması gereken topladığı tohumları yeşertmenin bir yolunu bulmak. Fakat Kale’den kaçmış bir kadını yaralı bir halde bulduğunda Vesper’in tüm planları değişiyor.
Vesper bağımsız bir film olmasına rağmen Türkiye’de de diğer ülkelerle aynı tarihte, 30 Eylül’de vizyona girecek. Büyüleyici fragmanı ve ilgi çekici dünyasıyla göz atmaya değer bir yapım olacağını düşünüyorum.
The Greatest Beer Run Ever (30 Eylül – Apple TV+)
Arkadaşlarınız savaştayken onlara soğuk bir bira götürmek için cepheye gider miydiniz? Chickie Donohue için cevap kesin bir evet.
Apple Orijinal filmi olan bu yapım gerçek bir hikayeden esinleniyor. Donohue gerçekten de Vietnam Savaşı sırasında arkadaşlarına bira götürmek için cepheye gitmiş bir adam. Film de onun anılarını içeren kitabından uyarlanıyor.
Filmin yönetmenliğini Green Book ile 2 Oscar Ödülü almış olan Peter Farrelly yapıyor. Green Book’u da yeri gelmişken tekrar öveyim. Viggo Mortensen ile Mahershala Ali’nin rol aldığı film kesinlikle izlenmesi gereken bir drama bence.
The Greatest Beer Run Ever’a dönecek olursak, Donohue’yu Zac Efron canlandırıyor. Oyuncu kadrosunda Efron’a Bill Murray ve Russell Crowe eşlik ediyor.
My Best Friend’s Exorcism (30 Eylül – Amazon Prime Video)
80’ler döneminde ergen bir genç kız olmanın zorluklarını anlatacak komedi – korku filmi 30 Eylül’de çıkıyor. My Best Friend’s Exorcism, şeytan çıkarma filmlerine yeni bir bakış açısı getirmeyi hedefliyor. Bunu denerken de 80’lerin pop kültürüne birçok gönderme yapacak. Filmin detaylı tanıtımına buradan ulaşabilirsiniz.
Film, İthaki’nin dilimize En Yakın Arkadaşımın Şeytan Çıkarma Ayini adıyla çevirdiği bir romandan uyarlanacak. Grady Hendrix’in yazdığı bir diğer roman olan Güney Kitap Kulübü’nün Vampir Avlama Rehberi romanı da bu yıl Türkçe olarak raflarda yerini almıştı.
Hocus Pocus 2 (30 Eylül – Disney+)
1993’te çıkan Cadılar Bayramı temalı Hocus Pocus, 29 yılın ardından ikinci filmiyle ekranlara dönüyor. Üstelik orijinal oyuncu kadrosunun değerli isimleriyle!
Bette Midler, Sarah Jessica Parker, Kathy Najimi ve Doug Jones bu kez Anne Fletcher‘ın yönetmenliğinde buluşuyor. Senaryo da Jen D’Angelo‘nun ellerinden çıkıyor.
Bu yıl Cadılar Bayramı erken gelecek.
Entergalactic (30 Eylül – Netflix)
Aslında Entergalactic bir aşk hikayesi anlatıyor ve fantastik hiçbir yanı olmayan bu animasyon serisinin listemizde yeri yoktu. Fakat görsellerinin tasarımı Spider-Man: Intro the Spider-Verse‘ü o kadar anımsatıyor ki tanıtımını ne zaman görsem gözüm takılıveriyor. Dolayısıyla ben de seriyi size tanıtayım, ilginizi çekmezse hızlıca scroll’lar geçersiniz diye düşündüm.
Kid Cudi’nin yarattığı ve müziklerini yaptığı dizi Jabari adlı bir gencin fotoğrafçılık yapan komşusu Meadow’dan hoşlanmasıyla başlıyor. İkili New York’ta sanatlarını icra ederek hayatta kalmaya çalışıyorlar. Dizinin kaç bölümden oluşacağı henüz açıklanmadı. Ancak seslendirme kadrosu sevdiğimiz isimlerle dolu.
Ana karakter olan Jabari‘yi Kid Cudi seslendiriyor. Maedow‘u da Jessica Williams. Ancak kadronun en heyecan verici ismi efsanevi Keith David tabii ki. Bunun dışında Timothée Chalamet, Vanessa Hudgens, Macaulay Culkin ve Jaden Smith de seriye sesleriyle katkı sağlıyor.
Bilgisayar Oyunları – Eylül 2022
Her şeyden önce bu ay Amazon Prime Gaming oyunlarının harika olacağını hatırlatayım. Assassin’s Creed: Origins ve Middle-Earth: Shadow of Mordor gibi oyunları kütüphanenize kalıcı olarak eklemeyi unutmayın! Detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Bu arada XBox Game Pass’e ağustosun ikinci yarısında dahil olan oyunlar listesine de buradan göz atabilirsiniz. Eylül ayı listesi de burada.
Son olarak orijinal Mafia oyununu da 1-5 Eylül tarihlerinde Steam‘de ücretsiz olarak kütüphanenize ekleyebileceğinizi duyurayım.
Oyun etkinlikleri açısından yine dolu bir ay var kaşımızda.
2-3 Eylül tarihlerinde Paradox Interactive kendi oyunlarını tanıtacağı bir etkinlik düzenliyor. PDXCON 2022‘de Vampire the Masquerade Bloodlines 2‘den yeni haberler gelme ihtimali bizi çok heyecanlandırıyor. Umarım bir gelişme duyabiliriz.
2-5 Eylül tarihlerinde de PAX West 2022 olacak. Aslında Gamescom yeni bitti ve birçok oyun duyurusuna orada kavuştuk. Ama PAX West’te indie oyunlar ve Nintendo ürünleri daha öne çıkabilir. Bakalım bu etkinlik bize ne gibi duyurular getirecek.
9 Eylül‘de Disney & Marvel Games Showcase etkinliği olacak. Akşam 20.00’den itibaren etkinliği YouTube üzerinden canlı yayınlayacaklar. Star Wars, Marvel ve çok daha fazla başlıktan oyunlar hakkında gelişmeler duyacağız. 8 Eylül Disney+ Günü kutlamalarıyla başlayan D23 Expo, 11 Eylül’e kadar devam edecek.
10 Eylül‘de Ubisoft Forward etkilniği olacak. Muhtemelen yeni Assassin’s Creed oyununun duyurusu gelecek. Etkinliği 22.00‘da Youtube üzerinden canlı yayınlayacaklar.
16-18 Eylül tarihlerinde yerli bir etkinliğimiz olacak: GIST 2022. Bu yıl da fuarın partnerleri arasında FRPNet’i görebilirsiniz. Fuar Yenikapı İstanbul‘da, Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde olacak. Detaylar burada.
19-26 Eylül arasında da Steam, Bash Bash adlı bir etkinlik düzenleyecek. Hack&slash türündeki oyunlarda indirim görebiliriz bu dönemde.
Gelelim eylülde çıkacak oyunlara:
Gerda: A Flame in Winter (1 Eylül)
Oyunun yayıncılığını Life is Strange serisinin ilk iki oyununu geliştiren Don’t Nod Entertainment yapıyor.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Danimarka’nın bir köyünde yaşananları oynuyoruz. Hikaye anlatımına önem veren bu RPG oyunu gerçek olaylardan esinleniyor. Gerda adında bir kızın sevdikleriri koruyabilmek için ne kadar ileri gidebileceğini görüyoruz.
Ne yazık ki oyun Türkçeyi desteklemiyor. Steam sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.
Conan Exiles: Age of Sorcery (1 Eylül)
Funcom‘un hayatta kalma MMO’su Conan Exiles bu ayın başında şimdiye kadarki en büyük güncellemesini alacak. Böylece Sword & Sorcery türünün en ünlü hikayelerinden esinlenen bu oyun nihayet Sorcery yarısına kavuşacak.
Age of Sorcery güncellemesiyle oyuna yeni bir attribute ekliyorlar. Authority puanlarımız sayesinde bizi takip eden kölelerimizin (thrall) güçleri artıyor. Zaten büyücü olmayı seçen oyuncular yalnızca insan kölelerini değil, şeytanları, ölüleri ve yaratıkları da yanında savaşmaya çağırabiliyor. Ancak tüm bunlar, daha önce mistik yerlerde dolaşırken etkilendiğimiz o corruption etkisini yayıyorlar. Ayrıca binek hayvanlarımız corruption etkisiyle yetiştirildiğinde cehennemden fırlamış gibi bir görünüm ve farklı özellikler kazanacakmış. Güncellemenin ilgi çekici görsellerine buradan göz atabilirsiniz.
Bu güncellemeyle birlikte Conan Exiles bir haftalığına herkes için ücretsiz olacak. Yani 1-8 Eylül tarihleri arasında Conan: Exiles’ı indirip oynayabilirsiniz. Ama oyun zaten bir süredir XBox Game Pass ile de oynanabiliyor. Ben yine de Dune: Awakening haberinde yaptığım uyarıyı hatırlatayım. Funcom sizin sevdiğiniz her şeyi bir güncellemeyle oyundan çat diye silip yok edebiliyor. Oyuna harcadığınız onlarca değil bakın, yüzlerce saat bir anda karşılıksız kalabiliyor. O yüzden Funcom’un oyunlarına bağlanmamanızı tavsiye ederim.
Circus Electrique (6 Eylül)
Circus Electrique, Viktoryan ve Steampunk alternatif bir Londra‘daki sirk çalışanlarını yönettiğimiz bir taktiksel RPG oyunu. Aslında Circus Electrique’i Darkest Dungeon’ın sirk versiyonu diye tanıtan yorumlar pek de yanlış değil.
Oyunda Londra sakinleri garip ve mistik bir olayın ardından bilinçlerini kaybediyor ve neredeyse hepsi soğukkanlı katillere dönüşüyor. Ancak sirk çalışanları nedense bu durumdan etkilenmeden çıkmayı başarıyor. Üstelik atletik vücutları ve sihirli numaraları sayesinde Londra’yı kurtarmayı da bir görev biliyorlar.
Zen Studios‘un geliştirdiği oyunu, Star Wars: KotOR’un yeni geliştiricisi olan Saber Interactive yayınlıyor. Yukarıdaki oynanış videosunun da gözler önüne serdiği gibi oyun Darkest Dungeon’a hayli benziyor. Oyunun Steam sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.
Disney: Dreamlight Valley (6 Eylül)
Disney’in dünyasında geçecek bir life simulator olan Dreamlight Valley bizi Disney ve Pixar’ın çizgi film karakterleriyle dolu bir dünyaya salıyor. Merlin’den Goofy’e, Buzz Lightyear’dan Aslan Kral’ın Scar’ına kadar herkes burada. Ve hepsinin bize verecek çeşitli görevleri de mevcut.
Ancak Dreamlight Valley bir RPG değil, bir simülasyon. Dolayısıyla bizi asıl yönlendiren görevler olmuyor. Evimizde, aşçı şapkamızın altında Rennie ile yemek yaparak vakit geçirmeyi istiyorsak eğer Ariel’e bir tarak bulmayı ikinci plana atabiliriz.
Dreamlight Valley 6 Eylül’de erken erişime açılacak. Aynı tarihten itibaren XBox Game Pass üzerinden de oynanabilir olacak. Steam sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.
Nine Noir Lives (7 Eylül)
Kedi dedektif oyunlarından bu ay Nine Noir Lives satışa çıkacak. Noir ve polisiye temasını kedilere özgü bir komediyle birleştiren bu point & click macera Silvermode Games’in ilk oyunu olacak. Oyun komedisinin temeline kedilerin sürekli yalanma huyunu koymuş gibi duruyor. Oyunlarını tanıtırken dahi point & lick diye espri yapıyorlar.
Bu şakaları tadında mı bırakırlar yoksa suyunu mu çıkarırlar diye merak etmeden duramıyor insan.
Ama fragmanı hoşunuza gittiyse Steam sayfasını buradan takip edebilirsiniz.
Steelrising (8 Eylül)
Steelrising, Paris’e Fransız Devrimi‘ni getirmeye çalışacağımız tarihsel bir RPG. Nitekim bu oyunun hikayesinde XVI. Louis, mekanik askerlerden oluşan ordusuyla isyancıları bastırmayı başarmış. Mühendis Vaucanson da kraliçeyi korumak için özel bir mekanik asker olan Aegis’i tasarlamış. Ancak Aegis’in ajandasında kraliçeyi korumaktan ziyade devrimi desteklemek var.
Greedfall’u geliştiren Spiders firmasının yarattığı oyunu Nacon yayınlıyor. Souls-like aksiyon türündeki Steelrising şimdiden 279 TL’lik fiyatıyla ön siparişe çıktı. Steam sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.
Jack Move (8 Eylül)
Nintendo oyunu tadında piksel grafikli bir JRPG oynamak istiyorsanız bu ay Jack Move çıkıyor. Üstelik Cyberpunk temalı bir hikaye anlatıyor. Tabii ki sıra-tabanlı dövüş sistemi de kullanıyor. Önyargılı davranmayın, fragmanına bir göz atın derim.
Oyunu So Romantic geliştiriyor. Yayıncılığını da HypeTrain Digital üstleniyor. Steam sayfasını buradan inceleyebilirsiniz.
Roadwarden (12 Eylül)
Bu ay piksel resimleriyle de gayet hoş görünen metin tabanlı bir macera oyununa kavuşuyoruz. Oyunun tanıtımında çoğu fantastik macera için geçerli olacak genelgeçer cümleler kurmuşlar. Hem bu oyun geliştiricilerin de ilk oyunu olacak. Üstüne oyunun resmi bir web sitesi yok. Tüm bunlar sebebiyle oyun hakkında çok bilgi edinemedim.
Fakat oyunun ücretsiz demosu erişime açık Dolayısıyla metin bazlı maceralar ilginizi çekiyorsa demosunu oynayarak Roadwarden hakkında kendi kararınızı verebilirsiniz.
Ancak bence görselleri ve arayüzüyle oyun belli bir potansiyele sahip gibi duruyor. Demoyu da içeren Steam sayfasına buradan erişebilirsiniz.
Sunday Gold (13 Eylül)
Sunday Gold, zalim bir adamın egemenliğine son vermeye çalışan üç suçlunun hikayesi. Kenny Hogan, mega-şirketlere sahip bir milyader. Ve o kadar zengin ki işlediği suçların mahkemede karşısına çıkmaması için her şeyi yapacak kadar gücü var. Onu ancak en az kendisi kadar mahkeme karşısına çıkmak istemeyen gözü kara suçlular durdurabilir.
Sunday Gold, çizgi romanlardan fırlamış gibi duran grafiklerinin tamamını elle çizilmiş görsellere borçlu. Hikaye anlatımına önem veren bu point & click macera dövüşler için de sıra-tabanlı sistemi kullanıyor.
BKOM Studios‘un geliştirdiği oyunun web sitesine buradan göz atabilirsiniz. Sunday Gold’un yayıncı stüdyosu pozisyonunda da kaliteli bağımsız oyun yayıncılarından Team17 var.
Güncelleme (14 Eylül): Oyuna gelen erken inceleme eleştirilerinden sonra ekip oyunun çıkışını erteleme kararı aldı. Bu eleştiriler “aynı anda çok fazla güzel şey olmaya çalışıp karmakarışık bir şey olmuş” şeklinde özetlenebilir. Gerçi bunu kısa sürede ne kadar toparlayabileceklerini merak ediyorum. Sonuç olarak artık Sunday Gold’un çıkış tarihi 13 Ekim olarak görünüyor.
The Wandering Village (14 Eylül)
The Wandering Village bir Kick-starter projesi olarak başladı. Ve hayran kitlesini projesini destekleyen kişilere sunduğu ilgi çekici fikirlerle oluşturdu. Next Fest’te de en çok oynanan demolardan birine sahip olmuştu.
Dünyanın yüzeyi zehirli gazlarla dolu. Bu yüzden insanlar yalnızca yüzeyin metrelerce yukarısında, devasa bir varlığın sırtında hayatta kalabiliyorlar ve orada yaşıyorlar. Bu bir şehir kurma oyunu ve amacımız halkımızı hayatta tutmak. Hayatımızı kolaylaştıran, sırtında yaşadığımız Onbu her zaman bir nimet gibi gelmiyor. Çünkü bazen de işimizi çok zorlaştırabiliyor. Mesela bazen başını alıp çöllük bölgelere gidebiliyor. Bu durumda halk ve tarım işçileri aniden kuraklıkla başa çıkmak zorunda kalıyor. Tabii Onbu’nun kanını sulama yapmak için kullanmak mümkün. Evet, öyle şaşırmış bakmayın! Ama sırtında yaşadığımız yaratığı kanını emerek kızdırmamak gerektiğinin de farkındayız.
Şehir yönetimi, şehir kurma, management tarzı oyunları seviyorsanız The Wandering Village ilginizi çekebilecek mekanikler sunuyor.
Stones Keeper (15 Eylül)
Sıra tabanlı dövüş sistemini kullanan oyunları seviyor ama hikaye dinlemeye pek gelemiyorsanız Stones Keeper gayet hoşunuza gidebilir. Zorlayıcı dövüşleri ve dövüş alanında size verdiği ek görevleri ile ilgi çekici bir oyun. Şubat’ta Next Fest sırasında demosunu oyuncularıyla buluşturmuştu. Ancak pek popülerlik kazanamadı.
Yürüyen Şato üçlemesi çıkmışken uçan şatosuyla bir bölgeye konup o bölgeyi temizleyen cesur şövalyeleri oynamak isteyebilirsiniz diye düşünerek bu oyuna da listede yer verdim. Steam sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.
Return to Monkey Island (19 Eylül)
Uluslararası Korsanlar Gibi Konuş Günü‘nüz kutlu olsun. Bu özel günde, yani 19 Eylül’de LucasArts Games’in klasik point & click macera serisi Monkey Island, serinin orijinal yaratıcısı Ron Gilbert ile geri dönüyor.
Oyun şimdiden 160 TL fiyatıyla ön siparişe çıktı bile. Ayrıca daha önce hiç Monkey Island oynamadıysanız ve bu oyunun neden bu kadar ses getirdiğini merak ediyorsanız eski Monkey Island oyunlarının da inanılmaz bir indirimde olduğunun müjdesini verelim. Neden oynayıp denemeyesiniz ki?
Return to Monkey Island’ı detaylı tanıttığımız haberimize buradan ulaşabilirsiniz.
Beacon Pines (22 Eylül)
Hiding Spot Games‘in geliştirdiği Beacon Pines ilgi çekici bir oyun olmuş ve bence detaylı bir tanıtımı hak ediyor. Zaten ilk günden Xbox Game Pass’e dahil olacağı için oyunu siz de merak edersiniz diye düşündüm. Açıkçası demosu ile beni etkilemeyi başardı. Ve demo Steam’de hâlâ erişime açık.
Oyun sevimli görselleriyle çocuksu bir şeye benziyor. Ancak oyunun başında bunun çocuklar için bir oyun olmadığı yazıyor zaten. Gerçekten de hikaye kısa sürede hiç de sevimli olmayan bir yola sapıyor. Bu açıdan oyun bana Night in the Woods‘u anımsatmıştı. Onu sevdiyseniz Beacon Pines’a da kesinlikle bir şans vermelisiniz.
Karakterimiz, babası vefat ettikten sonra annesinin de ortadan kaybolmasıyla sarsılmış 12 yaşında bir çocuk. Günlerini evde ninesiyle ya da yakın arkadaşıyla sokakta oynayarak geçiriyor. Bu yüzden bir gün yakın arkadaşı Beacon Pines’ın terk edilmiş barakalarında oynamayı teklif ettiğinde bunun kafa dağıtmak için harika olacağını düşünüyor. Fakat barakada garip şeylere tanık oluyorlar. Korkarak çöp kutusuna saklanan iki çocuk, barakadan çıkarılıp çöpe, üzerlerine fırlatılan bir cesetle dehşete düşüyor. Belki de ana karakterin annesinin ortadan kaybolmasının ardında korkunç bir hikaye yatıyordur?
Beacon Pines’ın, Night in the Woods’da bulunmayan ilgi çekici bir mekaniği var. Oyunun hikayesi bir hikaye kitabında yazıyor. Biz oyunda çeşitli hareketler yaparak Charm adında yeni yeni kelimeler kazanıyoruz. Bazı sahnelerde hikayenin anlatıldığı o kitabı açarak Charm koleksiyonumuzdan bir kelimeyi bu hikaye kitabına ekleyebiliyor ve olayların seyrini değiştirebiliyoruz. Örneğin, “o gün KÜTÜPHANEYE gitmeye karar verdi” yerine “o gün MÜZEYE gitmeye karar verdi” yazabiliyor ve oyununu dallanan hikayesini böyle keşfe çıkabiliyoruz.
Shovel Knight Dig (23 Eylül)
Shovel Knight yepyeni bir macerayla 23 Eylül’de dönüyor. Oyunu geliştirenler de yine Yacht Club Games.
Bu oyunda Matkap Şövalye (Drill Knight) ve onun kazma mürettebatı Shovel Knight’ın huzurla kamp yapmayı sevdiği bir bölgede kazı çalışmaları başlatırlar. Hem bölgenin huzurunu kaçırırlar, hem de Shovel Knight’ın eşyalarının bir kısmını araklarlar. Böyle olunca Shovel Knight da küreğini alıp kazma ekibinin arkasından tünel kazmaya başlar.
Shovel Knight serisinin elde ettiği başarıya ve geliştirilme sürecine Jason Schreier Kan, Ter ve Pikseller kitabında yer vermişti. Tek oyunculu oynanışı destekleyen oyun arayüzünde Türkçe dil seçeneğiyle gelecek. Steam sayfasını buradan inceleyebilirsiniz.
World of Warcraft: Wrath of the Lich King (26 Eylül)
World of Warcraft Classics’e Wrath of the Lich King genişletme paketi dahil oluyor. WowC oyuncuları 26 Eylül’den itibaren Lich King’in topraklarında maceraya çıkabilecekler.
The Spirit and The Mouse (26 Eylül)
Çok kabaca Stray‘in farelisi diye betimlenen The Spirit and The Mouse oyunu eylülün sonunda çıkıyor.
Bu oyunda küçük faremize bir gün yıldırım çarpıyor. Ardından da küçük fare hem elektrik yayabilme hem de ruhları görme yeteneği kazanıyor. Yeni edindiği bu yeteneklerle uzun zamandır sakini olduğu bir Fransız kasabasına mutluluk getirmeye çalışıyor. Kasabanın sakinleri kendilerine yardımcı olan ve dertlerini onlar bakmazken çözen küçük dostlarından genelde haberdar olmuyorlar.
The Spirit and The Mouse Türkçeyi desteklemeyen tek oyunculu bir oyun. Fragmanı oynanışında biraz tutukluk olacakmış gibi hissettiriyor. Ancak bu fragman 5 ay önce yayınlanmıştı. Yani oynanışa cila çekmek için yeterli vakitleri oldu. Bakalım minik kedi kadar olmasa da bu oyun da ses getirecek mi…
Grounded (27 Eylül)
Obsidian Entertainment‘ın çok oyunculu hayatta kalma oyunu Grounded eylül ayı içinde erken erişimden çıkacak. Oyun tam sürümü çıktıktan sonra da XBox Game Pass’e dahil olacak.
Grounded, Obsidian’dan görmeye alışkın olduğumuz türde bir oyun değildi. Buna rağmen Steam’de 26 bine yakın oyuncudan %88 olumlu yorum almayı başardı.
Moonbreaker (29 Eylül)
Subnautica’yı geliştiren Unknown Worlds‘ün yeni oyunu masaüstü Warhammer oyunlarının nostaljisini yepyeni bir bilgisayar oyunu üzerinden sunmaya geliyor. Moonbreaker ile minyatür figüleri sıra-tabanlı dövüş sistemiyle dövüştürüyoruz. Ancak bunu yaparken stratejimizi de çok sağlam kurmamız gerekiyor. Bu açıdan oyunun oynanışı XCOM’u andırıyor.
Figürlerimizin renkli kişilikleri var ve birbiriyle olan ilişkilerinin dinamiği de çok canlı. Bu yüzden oyunun Marvel’s Guardians of the Galaxy ve Firefly’a benzediğini söylüyorlar. Zira karakterler arasındaki konuşmaları dinlemek o oyun ve dizideki gibi eğlenceli olacakmış.
Son olarak oyun özellikle figürlerle ilgilenenlere nostaljik ve otantik hissettirmeyi amaçlıyor. Oyunun içinde karakterlerimizi temsil eden figürleri dilersek kendimiz boyayabiliyoruz. Oyuna dahil ettikleri figür boyama arayüzünü de mümkün olduğunca detaylı ve kolay kullanılır yapmaya çalışmışlar. Zaten oyundaki tüm karakterleri de oyuna gömdükleri o arayüz ile boyamışlar.
WarTales – The Great Gosenberg (Eylül)
WarTales bu ay ücretsiz genişletme paketlerinden birine daha kavuşuyor. Bu güncellemeyle birlikte oyuna başkent olan Gosenberg şehrini ekliyorlar. Şehir hayatının getireceği yeni eğlenceler, görevler ve mekaniklerle birlikte siyaset ve ticaret de bu bölgede daha önemli hale gelecek.
Oyunu geliştiren Shiro Games, Fransız bir şirket. Gosenberg şehrini de Fransa’nın üzüm bağlarıyla dolu, şarap üretimine odaklanan bölgelerinden esinlenerek tasarlamışlar. Bu şehir ortasından geçen nehirle iki bölgeye ayrılıyor. Bir kısmı soylular ve zenginlerin yaşadığı bölgeyken diğerinde daha alt kesimden halk oturuyor.
Paralı askerlerimiz Gosenberg’e geldiklerinde ülkenin en zenginlerinden birinin cinayete kurban gittiğini öğreniyor. Eğer altın keselerini doldurmak istiyorlarsa şu an başkentte bu konuyla ilgilenen birçok zengin müşteri var.
Genişletme paketinin eylül içinde çıkacağını söyleseler de tam bir tarih vermediler. Bu arada WarTales’in erken erişime çıktığı ilk versiyonunu inceleyip gayet memnun kaldığımı söylediğim inceleme yazısına buradan göz atabilirsiniz.
Kitaplar / Çizgi Romanlar – Eylül 2022
İthaki Yayınları‘nın orijinal yayın takviminde bu ay Malazan serisinin 3. kitabı var.
Ancak kağıt krizi yayınevlerinin plan ve programlarını altüst ediyor ne yazık ki. Yalnızca İthaki değil, tüm yayınevleri basacakları kitapları söz verdikleri tarihlere yetiştiremiyorlar. Üstelik daha önce de söylediğimiz gibi, kitap fiyatları her geçen gün katlanarak artıyor. Buna rağmen yayınevlerimiz ellerinden geleni yapıp bizi mutlu edecek eserleri okurlarıyla buluşturmaya devam ediyorlar.
Ne yazık ki kitapların çoğunu önceden haber veremiyorum. Ancak bu başlığı ay boyunca yeni kitaplar çıktıkça güncelliyorum. Bu yüzden 15 Eylül gibi bu yazıyı tekrar açtığınızda daha dolu bir listeyle karşılaşma şansınız yüksek.
Eylül 2022 içinde çıkacak olan kitaplar şunlar:
Yanan Tanrı – R. F. Kuang – Haşhaş Savaşı #3 (İthaki Yayınları)
Haşhaş Savaşı serisi üçüncü kitabıyla devam ediyor. Yanan Tanrı aynı zamanda serinin son kitabı. Yani serileri okumak için önce tüm kitaplarının yayımlanmasını bekleyen okurlardansanız kollarınızı sıvayıp bu seriye adım atabilirsiniz.
Üçüncü kitap 560 sayfa kalınlığında. Ancak Ejderha Cumhuriyeti’nde olduğu gibi bir solukta biteceğine inanıyorum. Seriyi incelediğimde biraz eleştirdiğim olmuştu. Ancak damakta güzel bir tat bırakmış olmalı ki üçüncü kitap çıkacak haberi içtenlikle mutlu etti beni.
Yanan Tanrı’nın arka kapak tanıtımı şu şekilde:
MİLYONLARIN SESİ OLACAKTI. SON SAVAŞ KAPIDAYDI.
Çin’in kanlı yirminci yüzyılından ilham alan, ihanet ve entrika dolu Haşhaş Savaşı serisi, üçüncü ve son kitabıyla bizi bir kez daha acımasız fakat büyüleyici bir mücadelenin ortasına bırakıyor.
Nikan’ı işgalci güçlerin elinden kurtaran ve Su Daji ile amansız bir savaşa atılan Rin, müttefiklerinin ihanetine uğramış, ölüme terk edilmişti. Ancak kaybettiklerine rağmen mücadelesinden vazgeçmeye niyeti olmayan Rin, savaşını devam ettirmek için evi bildiği Tikany’ye dönecek ve orada beklenmedik fırsatlar ve tehlikelerle karşılaşacaktı.
Nikan’ın gerçek gücünün milyonlarca sıradan insanın intikama duyduğu açlıkta ve kurtarılmaya dair umutlarında yattığını fark eden Rin, Ejderha Cumhuriyeti’ni, sömürgeci Hesperyalıları ve Şamanizm’i tehdit eden herkesi yenmek için elindeki her imkândan yararlanmak zorunda kalacaktı. Peki kudreti ve nüfuzu giderek artarken, Anka’nın her şeyi yakmasını emreden sesine karşı gelmeyi başarabilecek miydi?
İlk kitabın az spoiler’lı incelemesini buradan okuyabilirsiniz. İlk kitabın özeti ve ikinci kitabın spoiler’sız incelemesi de burada.
John Carter V: Mars Satrancı – Edgar Rice Burroughs (Fihrist Kitap)
Fihrist Kitap verdiği sözü tutarak Edgar Rice Burroughs’nun John Carter serisine tam gaz devam ediyor. Ne yazık ki bu süreçte Tarzan biraz geride kaldı. Nitekim onun en son ikinci cildini çıkarmışlardı. Ama olsun. John Carter’ın beşinci cildi 262 sayfalık bir roman. Tanıtımı şu şekilde:
Yaratıcılıkta sınır tanımayan Edgar Rice Burroughs, bilimkurgu dünyasını baştan sona etkileyen Jjohn Carter” barsoom dizisiyle karşınızda! 5. kitap “Mars Satrancı” ile merakla beklenen hikâye devam ediyor! 20. yüzyılın ilk “çok ama çok satan” bilimkurgu klasiği; sonraki kuşak tüm bilimkurgu yazarlarının anılarında büyük yeri olan, etkisi Star Wars dünyasından Avatar filmine kadar her bilimkurgu yapıtında hissedilen, eşsiz bir gezegenlerarası macera dizisi… Bu kitapta John Carter ve Dejah Thoris’in kızı Tara’nın eşliğinde, Gahan’ın tutkulu öyküsüne tanık olacağız. Bir Mars satrancı olan Jetan’ı bu öyküde derinlemesine keşfederken, ölümcül bir türevini oynamaya maruz bırakılan kahramanlarımızı da daimi bir merak içerisinde takipte kalacağız. Edgar Rice Burroughs’un yaratıcı dünyasının sınırlarının olmadığını içten içe bir kez daha vurgularken, yine bir solukta biten bu romanın ardından, bir sonraki kitabı talep edeceğiz! Evet… 11 kitaplık bu devasa dünyanın tamamını Türkçeye kazandıracağımızın sözünü vererek, sizleri 5. kitabın merakla bitireceğiniz keyifli dünyasına davet ediyoruz. Şimdiden pek keyifli okumalar diliyoruz…
Karanlığın Şahidesi – Mehmet Berk Yaltırık (İthaki Yayınları)
Anadolu’nun bağrından kopup gelmiş korku hikayeleriyle okurlarını etkilerken üslubuyla da büyüleyen Mehmet Berk Yaltırık yeni romanıyla karşımızda. Daha önce yazarın hiçbir hikayesini okumadıysanız bu kitapla başlamamanız için hiçbir sebep yok. Baskısının daha kitap raflara gelmeden ön siparişte tükenmiş olması dışında. Ama merak etmeyin, ikinci baskı da yoldaymış.
İthaki’nin Pangea Kitaplığı serisine dahil olacak bu romanın kapağı da yine çizimlerini çok sevdiğimiz Ebrahel Lurci‘den geliyor. Ortaya da harika bir cilt çıkmış böylece.
232 sayfadan oluşan Karanlığın Şahidesi’nin arka kapak tanıtımı şu şekilde:
Mehmet Berk Yaltırık okurlarının aşina olduğu zenginlikte karakterleriyle, ürperten atmosferiyle, renkli diliyle kendine özgü bir roman Karanlığın Şahidesi. 1800’lü yılların başlarındaki İstanbul’un eğri büğrü sokakları ve türlü türlü ahşap evleri arasında, kâh insanların kâh cinlerin âleminde savrulup duran Periveş’in serüveni… Hayata gözlerini “esirenin kızı” olarak açan Periveş’in “kız harami”ye ve hatta “zorba azrail’i”ne dönüşmesinin, kaderinin hem fettan hem de cazgır Ecelyandı Ateş Behiye’ninki ile hemhal oluşunun hikâyesi… “Kendisini göz açıp kapayıncaya kadar bir çukurda, Gülfem’le yan yana yatarken buldu. Kesik başı suratına doğru kaldıran başsız beden, yeniden çığlıkları boğazını yırtan Periveş’e doğru kahkahalarla karşılık verirken, tepelerinde toplanan cinlerin onları mezara gömmeye başladığını fark etti. Avuçlarca toprak boğazına dolmaya başlarken Periveş, bir anlığına kesik başın gözlerinde o Azim İfrit’in cehennemi gözlerini görür gibi oldu.”
Türk Kültüründe Gulyabani (Ötüken Yayınları)
Seçkin Sarpkaya, Mehmet Berk Yaltırık ve Ömer Faruk Yazıcı‘nın kaleminden çıkan Türk Kültüründe Gulyabani bir araştırma kitabı. Türk mitolojisine ve efsanelerine ilginin arttığı şu günlerde bu cilt de raflardaki yerini alacak.
Detaylı tanıtıma buradan ulaşabilirsiniz.
Satürn Evleri 7. Cilt – Hisae İvaoka (İthaki Yayınları)
İthaki Yayınları Japon Klasikleri serisiyle birlikte başlattığı manga serisinin son cildini çıkarıyor. Babası gibi uzay istasyonlarının camlarını silmekle görevli Mitsu’nun hikayesi bu ciltte bitiyor.
İthaki, bu seri bittikten sonra başka bir manga serisine başlayacaklarını söylemişti. Fakat bu serinin ne olduğu konusunda bilgi vermedi.
Umut Sarıkaya’dan Dünya Klasikleri (Komik Şeyler)
Dünya Klasikleri’ni bir de Umut Sarıkaya’dan dinlemeye ne dersiniz? Çizgi roman festivalleri yaklaşırken Komik Şeyler de raflara bu cildi koyuyor.
176 sayfalık kitabın tanıtımında yalnızca içindekiler sayfası bulunuyor:
7 yazar, tek çizer
Anton Çehov – Perpetuum Mobile
Nikolay Vasilyeviç Gogol – Portre
Herman Melville – Kâtip Bartleby
Guy de Maupassant – Korkak
Stefan Zweig – Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Joseph Conrad – Narcissus’un Zencisi
Miguel de Unamuno – Yaman Adam
Tuş – Orhan Umut Gökçek (Baobab Yayınları)
Aslında Tuş çizgi romanı Karakarga Yayınları’ndan çıkıyordu. Ancak yayınevi değiştirerek Baobab Yayınları’na geçti. Zaten baskısı da bir süre önce tükenmişti. Bu ay yeni yayınevi ve yeni baskısı ile Tuş yeniden raflarda olacak.
Tanıtımı şöyle:
Birgün karşınızda havada asılı duran bir tuş belirseydi ne yapardınız? İnsan, yaşı ilerledikçe gençlere imrenip Ah ulan nerede o gençlik yıllarım, diye geçirir ya kafasından… Bir arkadaşım, bunun tam tersine, yaşlılara imrenirdi. Yaşlı bir adam görünce Ah ulan şunun kadar yaşayabilsem daha ne isterim, derdi. Adam 70 yıl yaşamış ne güzel, biz o yaşlarımızı görebilecek miyiz, diye düşünürdü. Artık daha iyi anlıyorum arkadaşımı. Yakında dünya yok olacak ve ben şu yeryüzünde yalnızca 36 yıl kalmış olacağım. 90 yaşında ve yaşamının sonuna gelmiş bir insanı ister istemez kıskanıyorum…
Yazarın kendi hikayesini tanıttığı kısa videoyu da yukarıdan seyredebilirsiniz:
Öksüz Fırın – Rob Davis (İthaki Yayınları)
Hazır Kadıköy Çizgi Festivali de gelmek üzereyken (tanıtımı listenin sonunda) İthaki Yayınları bu ay yepyeni çizgi romanlarla geliyor.
Bunlardan ilki Öksüz Fırın olacak. 7 Eylül’den itibaren raflarda olacak olan hikaye 160 sayfadan oluşuyor. Hikayenin herkese göre olmayabileceği konusunda uyaralım. Çizgi romanın orijinaline gelen yorumlar psychedelic teması sebebiyle yeni okurları uyarıyor.
Arka kapak tanıtımı şu şekilde:
HAVA SAATİ, “SAATİ BIÇAK GEÇİYOR,” DEDİ. BEN DE BABAMI KULÜBEYE ZİNCİRLEDİM.
Scarper Lee’nin dünyasında anne babalar çocuk yapmıyor – çocuklar anne babalarını yapıyorlar. Scarper’ın babası onun için gurur kaynağı ve kendisi pirinçten yapılma bir gereç, annesi ise bakalit bir saç kurutma makinesi. Bu tuhaf dünyada gökten bıçaklar yağıyor ve ev aletlerinin ruhları var. Ayrıca insanlar doğumgünlerini değil ölümgünlerini biliyorlar. Lise öğrencisi Scarper’ın önünde üç haftası var. Ölümgünü yaklaşırken sıkıcı hayatından vazgeçmek ve bilinmeze atılmak zorunda kalacak; dostlarıyla olan bağları sınanacak ve bu karanlık dünyadaki otoriteye çaresizce baş kaldıracaklar.
Bu rahatsız edici ve özgün büyüme hikâyesinde Rob Davis, çarpık bir gençlik manzarasını ve aslında bizimkinden çok da farklı olmayan bir dünyayı resmediyor.
Bağdat’ın Aslanları – Brian K. Vaughan (İthaki Yayınları)
Hazır Kadıköy Çizgi Festivali de gelmek üzereyken (tanıtımı listenin sonunda) İthaki Yayınları bu ay yepyeni çizgi romanlarla geliyor.
Bunlardan biri de ünlü çizgi roman yazarı Brian K. Vaughan‘ın Bağdat Aslanları hikayesi olacak. Yazarı Saga, Paper Girls veya Y: The Last Man serilerinin yaratıcısı olarak tanıyor olabilirsiniz. 7 Eylül’den itibaren raflarda olacak 136 sayfalık bu cildinin arka kapak tanıtımı şu şekilde.
Nisan 2003’te bir grup aslan, Amerikan hava bombardımanı sırasında Bağdat Hayvanat Bahçesi’nden kaçtı. Kaybolmuşlardı ve akılları karışıktı, açlardı ama sonunda özgürlerdi. Dört aslan, hayatlarını kurtarmak için harap hâldeki Bağdat sokaklarında çaresiz bir yolculuğa çıktılar.
Gerçek olaylardan esinlenen BAĞDAT’IN ASLANLARI’nda ödüllü yazar Brian K. Vaughan ve çizer Niko Henrichon Irak Savaşı’nda geçen bu can alıcı hikâyeyle savaşın karanlık yüzüne ve hayatta kalmak için ödenen bedellere benzersiz bir pencere açıyor. Bağdat’taki bir grup aslanın yaşadıkları üzerinden anlattıkları kışkırtıcı öykü özgürlüğün gerçek doğasına yönelik – özgürlük birileri tarafından mı verilir yoksa hür irade ve fedakârlıkla mı kazanılır?
Bir Kadın Astronotun Anıları – Naomi Mitchison (İthaki Yayınları)
İthaki’nin Bilimkurgu Klasikleri serisi yeni bir üye ediniyor. Koyunlar Yukarı Bakar’dan sonra bu kez incecik sayılabilecek bir kitapla karşımızdalar. Bir Kadın Astronotun Anıları yalnızca 192 sayfalık bir roman. 7 Eylül‘den itibaren raflarda olacak.
Arka kapak tanıtımı şu şekilde:
“Yirminci yüzyılın en yıkıcı düşünürlerinden ve sakin isyankârlarından biri.” –Ursula K. Le Guin
KENDİNDEN EMİN VE SOĞUKKANLI OLANLAR HİÇBİR ZAMAN BÜYÜK KÂŞİF OLAMAZ.
Cinsiyet, kürtaj, doğum kontrolü ve özgür aşk gibi konularda tartışmalı eserlere imza atan, tüm hayatını aktivizme adayan Naomi Mitchison aynı zamanda feminist bilimkurgu edebiyatının önemli eserlerinden birini kaleme alan cesur bir yazar. Bir Kadın Astronotun Anıları da Mitchison’ın dönemine göre ilerici fikirlerini sakin dille anlattığı, geleneksel anneliği sorgulayan, şaşırtıcı bir roman.
İnsanlık yıldızlara seyahat etmiş ve hiç de yalnız olmadığını öğrenmiştir. Farklı gezegenlere yapılan yolculuklarda birbirinden farklı uzaylı yaşam türleriyle karşılaşan insanlar dikkatlerini bu canlılarla iletişim kurmaya yoğunlaştırmıştır.
Bir iletişimci ve kâşif olan Mary uzak galaksilere yaptığı seyahatlerde karşılaştığı yaşam formlarına karşı müthiş bir tutku ve şefkatle doludur. Ama uzay araştırmalarında birinci kural müdahale etmemektir. Yine de Mary’nin gezilerine duygusal karmaşa eşlik eder. Zamanla hayattaki yerini bulurken kendi kadınlığını da keşfedecektir.
İnsanlardan çok daha farklı bir biyolojiye sahip canlılarla iletişim kurmak ve anlaşabilmek mümkün müdür? Peki insanlarla hayvanlar arasında eşit bir ilişki söz konusu olabilir mi?
Bir Kadın Astronotun Anıları, geleneksel değer yargılarını yerle yeksan eden bir hatırat. Hilary Rubinstein’ın sunuşuyla
Cennetin Çeşmeleri – Arthur C. Clarke (İthaki Yayınları)
Eylül ayının son haftasında İthaki bir bilimkurgu klasiğini daha raflara getiriyor. Bu kez Arthur C. Clarke’ın Cennetin Çeşmeleri romanıyla karşımızda olacaklar. 336 sayfalık cildin tanıtımı şu şekilde:
Hugo En İyi Roman Ödülü – Nebula En İyi Roman Ödülü
“Arthur C. Clarke zamanımızın gerçek dehalarından biri.” –Ray Bradbury
“TARİHTE İLK KEZ, CENNETE GİDEN BİR MERDİVENİMİZ OLACAK – BİR YILDIZ KÖPRÜSÜ.”
Arthur C. Clarke, bilimi edebiyatla eşsizce birleştiren, bilimkurgunun üç büyük ustasından biri. Cennetin Çeşmeleri ise bilimin popüler “uzay asansörü” fikrini, kurgusal bir tarihin merceğinden insanın gelişime duyduğu tutkuyla harmanlayarak ele alan bir şaheser. 22. yüzyılda her türlü teknolojik ilerleme gerçekleşmiş ama uzaya erişimde verimsiz ve çevreyi kirleten roketlerin ötesine geçilememiştir. Vannevar Morgan’ın hayali ise tüm zamanların en büyük mühendislik harikasını –36 bin kilometre yüksekliğindeki bir asansörü– kullanarak Dünya’yı yıldızlara bağlamaktır. Fakat Morgan’ın sayısız teknik, politik ve ekonomik sorunun üstesinden gelmesi ve Tanrı’nın gazabını dindirmesi gerekiyordur çünkü Yörünge Kulesi’ne uygun tek yer ekvatordaki Kutsal Sri Kanda Dağı’nın tepesidir. Tam iki bin yıldır ölümlülerin ihtişamından korunan Sri Kanda’yı Morgan fethedebilecek midir? Yoksa buna kalkışan tüm kral ve prensler gibi ölümüne mi koşmaktadır? Cennetin Çeşmeleri, hem tanrılara hem de evrenin kanunlarına karşı verilen bir mücadele.
Yazarın sunuşu ve sonsözüyle.
Şehr-i Alem – Kenan Yarar (İthaki Yayınları)
Hazır Kadıköy Çizgi Festivali de gelmek üzereyken (tanıtımı listenin sonunda) İthaki Yayınları bu ay yepyeni çizgi romanlarla geliyor.
Kenan Yarar’ın Psikoz Hikayeleri yeni cildiyle devam ediyor. Detaylı tanıtımı içeren haberimize buradan ulaşabilirsiniz.
Tuvofi – Cihan Kılıç (İthaki Yayınları)
Hazır Kadıköy Çizgi Festivali de gelmek üzereyken (tanıtımı listenin sonunda) İthaki Yayınları bu ay yepyeni çizgi romanlarla geliyor.
Bunlardan sonuncusu da 7 Eylül’de raflara gelecek olan Tuvofi olacak. İlk dört bölümün video uyarlamalarına buradan göz atabilirsiniz. Kitap 12 bölümden oluşuyor. Cihan Kılıç‘ın yazıp çizdiği hikayenin arka kapak tanıtımı şu şekilde:
Tuvofi henüz 22 yaşında, üniversiteyi bitirmek üzere olan başarılı bir gençtir. Ancak eğitimini aldığı mesleğin değil başka bir dünyanın, daha renkli bir hayatın hayallerini kurmaktadır. Kahramanımız bu yolda birçok engelle karşılaşacak olsa da başına gelen kötü olayların değiştiremediği ruh güzelliği, iyiliği ve vicdanı ona kendisi için doğru olanı bulmakta yardımcı olacaktır…
Caspak Üçlemesi – Edgar Rice Burroughs (Laputa Kitap)
Edgar Rice Burroughs’un Tarzan ve John Carter serilerini Fihrist Kitap dilimize kazandırıyordu. Laputa Kitap da yazarın Caspak üçlemesini yayınlayacak. Henüz kitapların ne zaman raflarda olacağı belli değil. Ancak seriyi ağustosun başından beri beklediğimiz için artık bu ay çıkar diye inanıyoruz.
Daha fazla detay öğrendiğimizde sizlerle paylaşacağız.
13 Kurt Adam Öyküsü (Laputa Kitap)
Laputa Kitap’ın duyurusunu yaptığı bir diğer kitap da 13 Kurt Adam Öyküsü oldu. Kurt Adam temasını işleyen 13 öyküyü bir araya toplayacak ciltte yer alacak öyküleri şunlar:
- Saharadaki Kurt Adam – G. G. Pendarves
- Dişi Kurt – Saki
- Gabriel Ernest – Saki
- Koşan Kurt – Algernon Blackwood
- Gri Kurt – George MacDonald
- Kostopehin’in Beyaz Kurdu – Sir Gilbert Campbell
- Saklı Hayvan – Eugene Field
- Kurt Adam Uluması – Clifford Ball
- Hartz Dağları’ndaki Beyaz Kurt – Frederick Marryat
- Ormandaki Şey – Bernard Capes
- Kurt Adam Hugues – Sutherland Menzies
- Kurt Adamlar – Henry Baugrand
Marmara Çizgi Yayın Programı
Marmara Çizgi’nin açıkladığı yayın programı ağustos ve eylül ayları içindi. Ağustos’ta yayınlayamadığı Black Hammer ve Paper Girls’ün ilk iki cildi bu ay raflardaki yerini alacak. Ayrıca Don Kişot yeni baskısına kavuşuyor.
Paper Girls‘ün ilk iki cildini Türkçe okuyacak olmak mutluluk verici. Çünkü Brian K. Vaughan’ın bu çizgi roman serisini Amazon diziye uyarlayıp temmuzun sonunda yayınladı. Dizi de çizgi romanlar gibi olumlu yorum almayı başardı. Ancak seyirci sayısı düşük kaldığı için ikinci sezon onayını alamayarak iptal oldu. Dolayısıyla çizgi romanları merak eden bir seyirci kitlesi vardır diye inanıyorum.
Dolunay Katilleri – David Grann (İthaki Yayınları)
İthaki Yayınları Arşiv serisine yeni bir kitap ekliyor. Arşiv serisi genelde inceleme yazılarından oluşan bilgilendirici kitaplar oluyorlar. Daha önce Ridley Scott’ın The Last Duel filminde esinlendiği Son Şövayle ve Sons of Anarchy dizisine esin veren motorsikletli çeteleri anlattıkları Cehennem Melekleri ciltlerini yayınlamışlardı.
Dolunay Katilleri de yine filme uyarlanmış bazı çalışmalardan bahsediyor. Bu kez FBI’ın kurulmasına sebep olan olayları okuyacağız.
Tanıtımı şu şekilde:
Kazara Zenginleşen Amerikan Yerlileri, Planlı Bir Şekilde Katledilen Düzinelerce İnsan ve Petrole Karışan Kan
Yaşam alanı azar azar küçültülen Osage halkı 1920’lerde büyük bir servete kavuştu. Kendilerine bırakılan toprakların altında petrol keşfedilmişti. Artık lüks otomobillerle geziyor, malikâneler inşa ediyor ve çocuklarını eğitim için Avrupa’ya gönderiyorlardı. Derken birileri Osage’leri teker teker öldürmeye başladı. Tüm bu cinayet ağının merkezindeyse Mollie Burkhart ve ailesi vardı. Mollie’nin kız kardeşinin öldürülmesiyle başlayan cinayetler zincirinde akrabaları vuruldu ve zehirlendi.
Birçok özel dedektifin çözmeye çalıştığı bu kördüğümün nereye kadar gittiğini ortaya çıkarmaksa o dönem yeni kurulan FBI’ın sorumluluğuna düştü. FBI’ın efsanevi direktörü J. Edgar Hoover’ın eski Teksas Korucusu Tom White’ın yardımını istediği soruşturma hem Amerika’nın en tartışmalı devlet kurumunun ülkedeki yerini sağlamlaştıracak hem de soğukkanlılıkla yürütülen kanlı bir komployu ortaya çıkaracaktı. David Grann’in, soruşturma belgeleri, birinci ağızdan tarihi kayıtlar, verilen ifadeler ve edinilen yeni kanıtları yıllarca inceleyerek kaleme aldığı, Martin Scorsese tarafından sinemaya da uyarlanan Dolunay Katilleri hakiki bir Vahşi Batı kâbusu, petrol kadar kara bir polisiye anlatısı.
“Rahatsız edici ve sürükleyici… Grann aynı zamanda gerçek olan çok katmanlı, leziz hikâyeler yazmakta usta olduğunu kanıtlıyor… Ruhunuzu yakıp geçecek.” –Dave Eggers
Uzak Bir Diyardan Eskizler – Shaun Tan (Desen Yayınları)
Görselleriyle büyüleyen sessiz çizgi roman Uzak’ın yazarından Uzak Bir Diyardan Eskizler de eylül ayında raflarda olacak. Tanıtımı şu şekilde:
Oscar ödüllü Shaun Tan’in, yıllar içinde kültleşmiş bir esere dönüşen Uzak’ın yaratım sürecini anlatan eserde, bu büyüleyici hikâyenin izini sürerken görüntülerin sessiz diline, göçmen deneyiminin ruhuna ve sanatçının yaratıcı yolculuğuna ışık tutuyor. Uzak Bir Diyardan Eskizler, çok yakında raflarda!
JBC Yayın Programı
JBC’nin de yayın programı iyice kaydı. Haziran’da basacaklarını söyledikleri kitapları ağustosun sonunda ancak raflara koyabildiler. Dolayısıyla onların basmaya niyetli oldukları kitapları aşağıda listeleyeceğim. Ancak ne zaman çıkacaklarına dair bir bilgi veremiyorum.
Aşağıdaki kitaplar JBC’nin yayın programında bulunuyorlar.
- Kıyamet Saati #7-12
- Joker 80. Yıl Özel Sayısı
- Joker: Kötülerin Yılı
- Locke & Key – 2. Cilt
- Batman: Üç Joker
Ağustos’ta Çıkanlar
Eylül’de yayımlanacak tüm kitapları önceden haber veremediğim için Ağustos’ta çıkanları da bu listede hatırlatmayı tercih ediyorum. Böylece yeni çıkmış kitaplardan gözünüzden kaçan varsa Eylül’de onları da raflardan taze taze alıp okumayı seçebilirsiniz.
Aşağıdaki kitaplara dair tanıtım yazılarına da buradan ulaşabilirsiniz.
Diğer Başlıklar – Eylül 2022
Festival: Gerekli Şeyler Manga Anime Festivali (3-4 Eylül – Ankara)
Gerekli Şeyler Manga Anime Festivali (MAF), Kızılay’da Hatay Sokak’ta olacak. Anime gösterimleri, mangalarda indirim ve cosplay yarışması gibi etkinlikler yapacaklar. Yani tüm sokakta bir festival havası esecek diyebiliriz. Etkinliğin programı yukarıdaki görsellerdeki gibi olacak.
Festivalle ilgili gelişmeleri duyurmak için bir Twitter hesabı açıldı. O hesaba buradan ulaşabilir ve etkinliği inceleyebilirsiniz.
Alakalı haberimizi de buradan okuyabilirsiniz.
Stephen King’in Yeni Romanı: Fairy Tale – İngilizce (6 Eylül)
Stephen King’in yeni kitabı Fairy Tale 9 Eylül’de orijinal diliyle satışa çıkıyor. Masalsı bir diyarda, fantastik bir dille yazdığı bu romanında yazar okurundan çok kendisini eğlendirmek istemiş. Zaten geçen ay kitabından bir bölümünü okuduğu bir videoyu izleme şansımız oldu. Karakterlerini seslendirmesinden bile yazarın eğlendiği belli oluyordu.
O videoyu içeren haberimize buradan göz atabilirsiniz.
Bundan önce yazarın son çıkan romanı Later‘dı. O kitabın Türkçe çevirisini de hâlâ bekliyoruz. Gerçi daha öyle bir çevirinin yolda olduğunu dahi söyleyen olmadı ama işte… Altın Kitaplar onu da çevirip orijinal kapağıyla basar gibi hayallerimiz var.
Fairy Tale’ın tanıtım yazısını içeren daha eski haberimizi buradan okuyabilirsiniz.
Podcast: Hideo Kojima – Brain Structure (8 Eylül)
Hideo Kojima, Gamescom‘a konuk olarak katıldı. Ve yaptığı duyuruda nedense oyunlarını ya da film projelerini tanıtmak yerine podcast kanalının reklamını yaptı. Beynin Yapısı diye çevirebileceğimiz Brain Structure başlıklı bu podcast hem Japonca hem İngilizce dil seçenekleriyle gelecek.
Bu programda konuk konuşmacılarla beraber yaratıcı düşünce esnasında akıllarından neler geçtiğini konuşacaklarmış. Yani yeni bir fikrin oluşması, dallanıp budaklanması ve büyümesi sürecini konuşarak çözmeye çalışacaklar.
İlk bölüm 8 Eylül’de yayınlanacak. Kojima hayranlarına duyurulur.
Convention: YUCON – New Order (10-11 Eylül)
Yeditepe Üniversitesi Bilim Kurgu Kulübü‘nün bu yılki Convention’ı İstanbul Şile’de Doğa Tatil Köyü‘nde olacak. Cosplay yarışması, e-spor müsabakaları, Magic turnuvaları, Hazine Avı, bilgi yarışması, kutu oyunları ve FRP de dahil olmak üzere birçok etkinlik YUCON’da bizleri bekliyor. Ayrıca değerli konuşmacılarla söyleşiler de yine etkinlik programı arasında.
YUCON’a katılmak isteyenler Kadıköy ya da Taksim’den kalkan servisler ile etkinlik alanına ulaşıp akşamları da aynı servislerle geri dönebilirler. Ulaşım için ek bir ücret talep edilmiyor. Ancak etkinliğe katılım için iki günlük biletlerinin fiyatı 250 TL. Eğer cuma ve cumartesi akşamları konaklamayı da tercih ederseniz katılım ücreti konaklama ile birlikte 500 TL oluyor.
Detaylı haberimize buradan ulaşabilirsiniz.
FRP Sistemi: DnD Spelljammer – Adventures in Space (13 Eylül)
A D&D setting’i olarak tozlanmaya yüz tutmuş Spelljammer nihayet DnD 5th Edition’a uygun olarak geri dönüyor.
Çıkış tarihi önceki duyuruya göre biraz gecikti ama olsun. Bu haberin detaylarını burada bulabilirsiniz.
Festival: Kadıköy Çizgi Festivali (23-24-25 Eylül)
Geçen yıl 24-26 Eylül tarihleri arasında gerçekleşen Kadıköy Çizgi Festivali’nin tadı damağımda kaldı. Kadıköy Yoğurtçu Parkı o stantlarla dolunca bir güzel olmuştu ki… Dolayısıyla bu yılın programını heyecanla bekliyorum.
“Gidelim de ne alalım? Hiç takip edemedik ki” diye düşünmeyin. Size yazdan hemen önce Cartoonistanbul Festivali sonrası birçok çizgi roman önermiştim. O önerilerim hâlâ geçerli. Listeye buradan ulaşabilirsiniz.
Kadıköy Çizgi Festivali’nin programına ve tanıtımına da buradan göz atabilirsiniz.
Terry Pratchett’ın Biyografisi: A Life with Footnotes – İngilizce (29 Eylül)
DiskDünya‘nın yaratıcısı, gelmiş geçmiş en iyi fantastik yazarlardan Terry Pratchett’ın hayatını, onun asistanlığını yapmış Rob Wilkins’in anlatımıyla dinleyeceğimiz, heyecanla beklediğimiz biyografi de bu ay orijinal diliyle raflarda olacak.
DeliDolu bu biyografinin çevirisini bizimle buluşturur mu acaba diye bir umut bekliyorum. Ancak bu yönde bir duyuru henüz yok. Ona en yakın şey olan Klavye Sürçmesi kitabı. Ve o da zaten yıllardır DeliDolu etiketiyle raflarda. Tadımlığı da burada.
Biyografiyi ve onu yazan Rob Wilkins’i tanıttığım yazıyı buradan okuyabilirsiniz. Ne kadar heyecanlandığım o tanıtımı ne kadar uzun yazdığımdan belli oluyordur zaten. Ancak siz de Pratchett’ın hayatından anekdotları büyük bir heyecanla ve kocaman bir gülümseyle okumadınız mı şimdi?
Neil Gaiman ile Terry Pratchett dostluğuna o yazıda da değinmiştim. Rob Wilkins’in biyografiyi gönderdiği ilk isimlerden biri de tabii ki Gaiman olmuş.
Eylül’da çıkacak diye heyecanlandığınız halde bu listede bulamadığınız bir şey oldu mu? Yorumlarda siz de sizi heyecanlandıran başlıklardan bizi haberdar edin!
