Sen Önce Kaç Altın Vereceğini Söyle – WarTales Erken Erişim İncelemesi

Shiro Games’in erken erişime açtığı strateji oyunu WarTales, paralı asker olarak yaşamanın tüm zorluklarını oyuncuya yaşatıyor. Bağımlılık yaratan bu keyifli oyunun erken erişimde olması da ona fazladan eğlence katıyor.

Fransız asıllı oyun şirketi Shiro Games, Northgard‘daki başarısı ile takip ettiğimiz oyun geliştiricileri arasına girdi. Age of Empires tarzında diyebileceğimiz RTS türündeki Northgard’ı henüz oynamadıysanız Steam Kış İndirimleri sırasında %60 indirimle 20 TL‘ye satın alabilirsiniz.

Shiro Games’in dikkat çeken diğer bir oyun projesi de Dune: Spice Wars oldu. Strateji alanında yetkin olduklarını Northgard ile kanıtlamışlardı. Şimdi de Civilization ya da Tome Total War tarzında diyebileceğimiz 4X RTS türünde bir Dune oyunu hazırlıyorlar. Oyunun yayıncı firması Funcom olacak. Shiro Games normalde kendi oyunlarını kendisi yayınlayan bir şirket. Ancak bu kez, Dune oyunu yapabilmek için, Funcom ile işbirliği yapacaklar. Umarız bu mutlu sonla biten bir ortaklık olacaktır.

WarTales, Steam Next Fest‘te demosu ile bizi etkilemeyi başarmıştı. Dolayısıyla bir süredir heyecanla oyunun çıkacağı günü bekliyorduk. Aralık ayının başında erken erişime açıldı. İlk güncellemesini almadan önce bile bize muhteşem bir oyun sunmayı başardı.

Paralı Asker Hayatı

WarTales’ın hikaye açısından ilk söylenmesi gereken özelliği bir ana göreve sahip olmayışı. Yani çoğu oyunun aksine WarTales’da dünya bizim onu kurtarmamıza ihtiyaç duymuyor. Biz seçilmiş kişiler değiliz, çok güçlü değiliz ve hatta yetenekli ya da ünlü bile değiliz. Kimsenin bizden dünyanın kaderini değiştirmemiz gibi bir beklentisi yok. Bizim de böyle bir isteğimiz yok.

WarTales zorlayıcı bir oyun. Kurt saldırıları, yolumuzu kesen hırsızlar ve grubumuzdan birinin ayak bileğini incitmesi gibi problemler ölümle sonuçlanabiliyor. Çünkü biz göçebe bir paralı asker grubuyuz. Üstelik paralı askerliğe de yeni başladık. Yani bu konuda pek iyi de değiliz. Belli bir giderimiz var; haftalık altın harcamalarımız ve yemek. Ancak bunu bulmanın bu kadar zor olacağını kim düşünebilirdi ki?

Oyunu sabit kalarak, tek bir şehirde oynamak mümkün değil. Zira bir şehirde bir paralı asker için çok sayıda iş olmuyor. Yani yolculuk etmek gerekiyor ki iş bulalım, para kazanıp yemek satın alabilelim. Bir de bileğini incitmiş arkadaşa ilaç alabilsek muhteşem olur. Tabii ki kılıç yerine sopa parçası kullanan arkadaşa da bir kılıç, ya da çiftçi gömleğinden daha kalın bir zırh… Bak yine giderler artıyor. İş yok mu iş?

Göçebe hayatın getirdiği zorluklardan bir diğeri de eşyalarımızı bırakacak yer olmaması. Hafif yolculuk etmek zorundayız, dolayısıyla değerli eşyalarımız olursa onları şehirdeki güvenli sandığımıza kaldıramıyoruz. Ya satacağız, ya da yolun bizi götürdüğü yere kadar sırtımızda taşıyacağız.

Başımıza Bir Şey Gelmesin?

WarTales’ın haritasında yolculuk etmek her yiğidin harcı değil. Geliştiriciler oyunun zorluğunu henüz yeterince iyi ayarlayamadıkları konusunda oyuncuları uyarıyor. Fakat açıkçası, bu ayarlanamamış zorluk seviyesi oyuna ayrı bir tat katıyor sanki. Her an tetikte, diken üzerinde bir hayat yaşamak paralı askerliğe çok yakışıyor.

Oyun turn-based combat sistemi kullanıyor. Yani bir dövüşe girdiğimizde karakterler sırayla saldırıyorlar. Her turun sonunda da sıra yeniden berlirleniyor. Bu da şansa bağlı hüsranlar veya zaferlerle sonuçlanabiliyor. Oyunun Restart Battle özelliği var. Yani tüm dövüşleri başa sarma hakkına sahibiz. Ancak bazen o dövüşü kaç kez başa sararsak saralım kazanma şansımız olmuyor. Hele ki karakterlerimiz deneyimsiz, silahsız, zırhsız ve yaralıysa.

Fakat ilerledikçe ve grubumuzdaki karakterler güçlendikçe dövüşler çok keyifli bir hâl almaya başlıyor. Kime vurmakta olduğunuz, nasıl yeteneklere sahip olduğunuz, kimin yanında durduğunuz, haritanın neresinde durduğunuz gibi faktörlerin tamamı dövüşün galibini belirlemede rol alabiliyor. Düşmanlarla nerede karşılaştığınıza göre haritanın size sunduğu bölgesel etkiler de değişiyor. Örneğin sisli bir bölgede dövüşüyorsanız düşmanlarınızı göremeyebiliyorsunuz. Eğer sık sık savaşların yapıldığı bir bölgedeyseniz etraftaki kırık mızrak parçalarını alıp kullanabiliyorsunuz.

Şehirler, Köyler, Çiftlikler

Oyunda ana görevimiz olmadığı gibi gitmemiz gereken bir yer de yok aslında. Tabii şehirlere uğramak hayatımızı çok kolaylaştırıyor. Çünkü şehirler bize hem güvenli barınak, hem takas şansı, hem de görev bulma imkanı tanıyor. Fakat yolda karşılaştığımız her türlü barınak da aslında kendimize iş bulabileceğimiz mekanlar. Kiminin oduna ihtiyacı vardır, kiminin yardıma ihtiyaç duyan bir hastası. Biz de dünyanın kurtarıcısı rolünde olmadığımız için bu tarz görevler ile gocunmuyoruz. Hatta mutlu oluyoruz. Çünkü bir dövüşe girip takım arkadaşlarımızın yaralanmasını ya da ölmesini göze almaktansa birkaç odun kesmek çok daha kârlı. İkisi de altın getirmiyor mu sonuçta?

Odun keserken tehlike olmayacak diye bir durum yok. Her daim kurtlar, domuzlar ya da ormanda saklanmakta olan kaçaklara denk gelme şansımız var. Ancak bu vebadan muzdarip bölgelerde gezmekten çok daha az riskli.

Bence oyunun keyifli olan yanlarından biri de köylülerin ve çiftçilerin size bahsettikleri olayları, görev gibi haritanıza eklenmese bile takip edebiliyor olmanız. Örneğin bir çiftçi size kocasının balık tutmaya gidip dönmediğini söylüyor ve sizden yardım istemiyor diyelim. Çünkü herkes altınını size harcamaya istekli değil. Siz merak edip kocasının gittiği bölgede gezerseniz adamdan izler bulma şansınız oluyor. Tabii bu tarz olayları kovalamak karın doyurmayacak, bu da aklınızdan hiç çıkmıyor. Yoldan su kenarına bakmak bile grubumuza pahalıya patlayabiliyor.

Meslekler: Ne İş Olsa Yaparım

Oyunun bir diğer güzel elementi de meslekler olmuş. Balıkçı, hırsız, madenci, demirci, tamirci ve aşçı gibi birçok meslek var oyunda. Paralı asker grubunuzdaki elemanlardan hangisinin hangi alanda kendisini geliştireceğine siz karar veriyorsunuz. Mesleği sonradan değiştirmek mümkün, ama o zaman tüm deneyim puanları sıfırlanıyor.

Meslekte ilerledikçe oyunun sundukları gittikçe artıyor. Örneğin demircimiz deneyim kazandıkça kendi silahlarımızı ve zırhlarımızı yapmaya başlıyoruz. Tabii bunlar satın alabileceğimiz usta işi silahlar kadar iyi olmuyor. Fakat odunla savaşmaktan iyidir, değil mi? Bazı meslekler, mesela balıkçılık ve madencilik gibi, mesleği icra etmek için küçük oyunlar veriyor. Yani balık tutarken balığın kaçmaması için, maden kazarken de yeterince iyi kazabilmek için doğru zamanda doğru hareketi yapmamız gerekiyor. Karakterin alacağı deneyim puanı ve topladığı madenin / yakaladığı balığın kalitesi bunlardan etkileniyor.

Büyük bir gruba sahip olmak çok daha fazla harcama demek oluyor. Bu yüzden genelde paralı asker grubumuz varolan tüm meslekleri icra eden kişilere sahip olamıyor. Hangi meslekleri öğreneceğimizi dikkatli seçmek gerekiyor.

Yoldaşlarımız: Karakter Özellikleri

Grubumuzun benim bildiğim kadarıyla bir karakter limiti yok. En azından ben o limiti göremedim. Ancak limit kendi kendine oluşuyor. Zira beraber yolculuk ettiğimiz kişi sayısı arttıkça onların düzenli giderleri de artıyor. Bu yüzden kişi sayısı ideal olarak 6’da kalıyor. Ayrıca gideri olanlar yalnızca grubumuzdaki paralı askerler de değil. Bizim eşyalarımızı taşıyan atlarımız da hayli yemek tüketiyorlar.

WarTales yoldaşlarımıza para ayıramadığımızda mutluluk puanını azaltıyor. Fakat fakirlik çok sorun olmasa da açlık ve yorgunluk durumunda işler çığrından çıkabiliyor. Örneğin bazen giderlerinizi acilen karşılamanız gerekiyor. Dolayısıyla hızlı bir şekilde şehre gidebilmek adına dinlenmemeyi tercih edebiliyorsunuz. Böyle bir durumda atınız yorgunluktan ölebiliyor, onun yükünü taşımaya çalışan yol arkadaşlarınız kendilerini incitebiliyorlar. Böylesi sıradan dertler gününüzü kabusa çevirebiliyor.

Karakterlerin özellikleri klasik RPG oyunlarındaki gibi. Güç, çeviklik, dayanıklılık gibi puanlar veriyoruz. Fakat karizma ya da zeka gibi özellikler yok oyunda. O tarz yetenekleri karakterler değil, grup kazanıyor. Oyun bize grup olarak alabileceğimiz kararlar sunuyor. Daha az yemek yemek, daha az altın harcamak ya da yeni yoldaşlarla daha albenili konuşmak gibi yetenekleri aldığımız kararlar sonucu elde ediyoruz.

Erken Erişim: Ne Yapacağımı Hiç Bilmiyorum!

WarTales’ın erken erişimde olmasının oyuna kattığı keyifli şöyle bir özellik var: Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Bir eşya bulduğumuzda onun ne işe yaradığı ya da belli aksiyonları nasıl alabileceğimiz gibi şeyleri açıklayan yazılar oyunda şu an için eksik. Geliştiriciler bunu oyuna ekleyeceklerini söylüyor. Fakat bunları bilmiyor olmak da oyuna ayrı bir tat katıyor.

Düşünsenize, terk edilmiş bir binada ne olduğunu anlayamadığınız garip bir nesne buluyorsunuz. Bunu değerini anlayamadan parası için satmak tam da paralı askerin yapacağı iş değil mi? Ya da dövüşürken bir anda bir karakterlerin yetenekleri arasında daha önce hiç görmediğiniz bir yetenek çıkıyor: Yakala. Ve fark ediyorsunuz ki eğer eşyalarınız arasında halat varsa ve vahşi bir hayvanla dövüşüyorsanız onu yakalamayı deneyebilirmişsiniz.

Erken erişimin oyuncu yönlendirmedeki eksikliği bence paralı askerlik konusunda acemi olan karakterlerin yaşadıklarını oyuncuya da yansıtması açısından çok keyifli. O yüzden oyunu tamamı çıkınca tekrar deneyecek ve muhtemelen önerecek olsam da erken erişimdeyken de deneyimlemenizi tavsiye ederim. Çünkü yolunuzu kaybetmiş bir şekilde, hiçbir yardım olmadan hayatta kalmaya çalışmak WarTales’a çok yakışıyor.

Yılın Oyunu Olmaya Layık Mı?

2021’de birçok güzel oyuna sahip olduk. 2022’de de heyecanla beklediğimiz çok fazla oyun var. Fakat WarTales’ın kesinlikle bunlar arasında öne çıkacak oyunlardan biri olması gerektiğine inanıyorum. Bağımsız bir oyun olarak çok keyifli bir oynanış vermeyi başarıyor. Hem de oyunun hikayesini klasik anlayışa ters düşecek şekilde veriyor. Yani oyuncuyu belli bir hikaye ya da yapılacaklar listesi ile yönlendirmiyor.

WarTales Steam’e ilk geldiğinde 250 TL fiyata sahipti. Sonra fiyatlandırmasını düzelterek 159 TL’ye indirdiler. Bağımsız bir oyuna bu fiyat fazla yüksek gelebilir. Ancak demosunu oynayıp beğendiyseniz oyunu da beğeneceğinizi garanti ederim. Dolayısıyla fiyatı gözünüzü korkutmasın bence. Demosunu oynamayan herkese de Steam’in 3 saatlik deneme süresi politikasından faydalanarak oyunu denemelerini, sevmezlerse iade etmelerini tavsiye ederim.

WarTales yılın oyunu listelerine girer mi bilmiyorum. Fakat benim gözde oyunlarım arasına girmeyi kesinlikle başardı.