Hafta Sonu İçin Oyun Demoları! – Next Fest Şubat 2022

Bu hafta sonu gündemden birkaç saatliğine uzaklaşmak isteyenler için bir demo listesi hazırladık. Steam Next Fest Şubat 2022 etkinliğinde birçok güzel oyunun ücretsiz demosu keşfedilmeyi bekliyor.

Next Fest 28 Şubat Pazartesi günü sona eriyor. O yüzden demosunu denemek istediğimiz oyunlar için bu hafta sonu son fırsatımız olacak. Steam, Next Fest etkinliğinde bu yıl çıkması hedeflenen oyunların yaklaşık 1 saatlik demolarını sunuyor.

Ne yazık ki bizim heyecanla beklediğimiz çoğu oyunun demo’sunu bu etkinlikte bulamadık. Fakat Ekim’de olduğu gibi yine keşfetmekten çok memnun kaldığımız birçok yeni oyun oldu. Artık bunları da heyecanla beklediğimiz oyunlar listemize ekleyebiliriz.

Tinykin

Tinykin, Next Fest Şubat 2022 demoları arasındaki gözde oyunum oldu. Puzzle platformer tipindeki oyun oyun mekanikleri, görsel tasarımı, sevimli karakterleri ve keşif yönüyle öne çıkıyor. Oynadığınız oyunlarda toplanabilecek tüm eşyaları toplamaya çalışmayı seven oyunculardansanız bu oyundan keyif alma ihtimaliniz çok yüksek. Demo yaklaşık 2 saat sürüyor. Psychonauts‘ı ve Toy Story‘i seviyorsanız bence bu demoya bir göz atın, harcadığınız vakte değecektir.

Tinykin’i eskiden Ubisoft’ta çalışan oyun geliştiricilerinin kurduğu SplashTeam hazırlamış. Başarılı bağımsız oyunların yayıncılığını yapan Tinybuild ile birlikte çalışıyorlar.

Small Saga

Son zamanlarda savaşçı farelerin (kemirgenlerin) maceralarını konu edinen, Mouse Guard‘dan ilham alan oyunların sayısı artıyor. Fakat bu demek değil ki bu oyunları heyecanla takip etmiyoruz. Ghost of a Tale harika bir iş çıkarmıştı. Small Saga da keyifli bir macera sunmayı başarıyor. Abisiyle beraber bir markete girdikten sonra fare zehrine maruz kalan, kuyruğunu ve abisini kaybeden bir farenin intikam dolu hikayesini oynuyoruz. Başlarda grafikler sebebiyle oyun biraz acemice hazırlanmış gibi duruyor. Fakat bu önyargımız kısa sürede hikaye, karakterler ve sıra tabanlı dövüş sisteminde karşılaştığımız eğlenceli özelliklerde kısa sürede kırılıyor.

Bu arada büyücümüzün Fireball atmak için çakmak kullanan bir köstebek olduğunu söylemiş miydim?

Small Saga tek bir kişinin, Jeremy Noghani’nin hazırladığı bir oyun. 2019’daki Kickstarter kampanyasından kazandığı destek ile hazırlamış oyunu. Demo da yaklaşık bir saat sürüyor. Yukarıda saydığımız diğer oyunları, çizgi romanları ya da Muhteşem Maurice‘i beğendiyseniz bu demoyu kaçırmamanızı öneririm.

The Iron Oath

Humble Games‘in yayınladığı The Iron Oath’u da Wartales gibi RPG’leri ve hikaye ağırlıklı oyunları seven kişilere önerebilirim. Zira bu oyunun bence en öne çıkan yanı romanlarda bulmayı beklediğimiz tarzda betimlemeleri ve karakterler arasındaki gerçekçi konuşmalar. Dolayısıyla oyunlarda konuşmaları ve ara sahneleri geçen tarzda bir oyuncuysanız bu demo size göre olmayabilir.

The Iron Oath hikaye yazımıyla parlıyor, evet, ama sıra tabanlı dövüş sistemi ve karakterlerin yetenekleri de eğlenceli. Ayrıca zorlayıcı bir oyun olduğunu eklemekte de fayda var. Zindanları ya da mağaraları dolaşırken tur bazında ne kadar süre harcadığımız önemli olabiliyor. Çünkü harcadığımız süreye göre karşılaştığımız tehlikelerin boyutu veya seyri değişebiliyor ya da karakterlerimiz yorulup bunalabiliyorlar.

Oyunu Curious Panda Games geliştiriyor ve The Iron Oath’u ilkbaharda çıkaracaklarını söylüyorlar. RPG seven tüm okurlarımıza öneriyorum.

Batora: Lost Haven

Batora, hikayesini ön plana çıkaran Action RPG türünde bir oyun. Güneş ve Ay ruhları arasında geçiş yaparak oynadığımız bir dövüş mekaniği var. Bu geçiş gayet eğlenceli olmuş. Oyun aynı zamanda sonuçları hikayenin gidişatını etkileyen zor seçimler yaptırmasıyla ön plana çıkıyor. Aslında birçok kaynak oyunun bulmacalarını eğlenceli ya da keyifli olarak nitelemiş. Ne yazık ki buna katılmıyorum. Bulmacaları dışında sunduğu şeyler göz atmaya değer olmuş ama.

Batora: Lost Haven oyunun demo’suna dair yorumlarımızı daha önce ayrı bir yazıda paylaşmıştık. Daha detaylı bilgi isterseniz buradan o yazımıza erişebilirsiniz. Demo yaklaşık bir saat sürüyor. Stormind Games‘in geliştirdiği oyunu Team17 yayınlıyor.

Nobody – The Turnaround

Nobody, Next Fest Şubat 2022 demoları arasında en ünlülerden biri oldu. Hem de oyunun Steam tanıtım sayfası büyük oranda Çince tanıtım yapmasına rağmen. Neyse ki oyunun İngilizce dil desteği de var. Diğer demolar 5 bin oyuncuyu geçemezken Nobody’i aynı anda 45 bin oyuncu oynadı. Ayrıca istek listesine en çok eklenen ilk 50 oyun arasına girmeyi başardı.

Nobody hiçbir önemi olmayan karakterlerin günlük dertlerini oynadığımız bir oyun. Hayat simülasyonu tarzındaki oyunları beğeniyorsanız kesinlikle kaçırmamanız gereken bir demo. Ana karakterimizin babası bir tefeciye borçlanmış ve kaçarak borcu ailesinin üzerine bırakmış. Oyun boyunca amacımız bu borcu ödemeye çalışmak oluyor. Fakat ne yazık ki hiçbir özelliği, başarısı ya da güçlü yanı olmayan biriyiz aslında. İş bulmak kolay değil, ya bizden daha deneyimli ya da yeterli kişiler işi kapıyorlar ya da pandemi sebebiyle işe alımlar durmuş. Dolayısıyla oyunda günlük ücret alabileceğimiz işleri kovalayarak hayatta kalmaya çalışıyoruz. Yemeğiydi, barınmasıydı, giderleriydi derken gün sonunda cebimizde 5 yen bile kalmayabiliyor.

Oyunu bu kadar güzel yapan şey ise hem şehrin tasarımı hem de günlük dertlerin detaylı gerçekçiliği. Örneğin siz tuğla taşırken tişörtünüz yırtılırsa sizinle konuşan kişiler size karşı daha temkinli davranıyor. Duş almazsanız mesafeli duruyorlar. Kaldığınız otelde yatağınızı toplayarak odadan çıkarsanız otel görevlileri sizden kibar ve düşünceli bir bey olarak bahsediyorlar. Kısacası oyunun günlük hayat dertlerine ve ilişkilerine yaklaşımını çok beğendim. Oyunda gerçekçi özellikler görmekten hoşlanan biriyseniz Nobody – The Turnaround harcadığınız tüm vakte değiyor. Arayüz, gerçekçilik ve detaylar açısından yer yer Disco Elysium‘u andırıyor.

Beacon Pines

Hiding Spot Games‘in geliştirdiği Beacon Pines sevimli görselleriyle göze çarpsa da hikayesi kısa sürede hiç de sevimli olmayan bir renk kazanıyor. Hem bu açıdan hem de hikayesi sebebiyle Night in the Woods‘u çok anımsatıyor.

Karakterimiz, babası vefat ettikten sonra ortadan kaybolan annesinin geri döneceğini umut ederek bekleyen 12 yaşında bir çocuk. Günlerini evde ninesiyle ya da yakın arkadaşıyla sokakta oynayarak geçiriyor. Dolayısıyla bir gün arkadaşı Beacon Pines’ın terk edilmiş barakalarında oynamayı teklif ettiğinde bu fikri heyecanla karşılıyor. Fakat barakada garip şeylere tanık oluyorlar. Korkarak çöp kutusuna saklanan iki çocuk, barakadan çıkarılıp çöpe, üzerlerine fırlatılan bir cesetle dehşete düşüyorlar. Belki de ana karakterin annesinin ortadan kaybolmasının ardında korkunç bir hikaye yatıyordur?

Beacon Pines’ın, Night in the Woods’da bulunmayan ilgi çekici bir mekaniği var. Oyunun hikayesi bir hikaye kitabında yazıyor. Biz oyunda çeşitli hareketler yaparak Charm adında yeni yeni kelimeler kazanıyoruz. Bazı sahnelerde hikayenin anlatıldığı bu kitabı açarak Charm koleksiyonumuzdan bir kelimeyi bu hikaye kitabına ekleyebiliyor ve olayların seyrini değiştirebiliyoruz. Örneğin, “o gün _kütüphaneye_ gitmeye karar verdi” yerine “o gün _müzeye_ gitmeye karar verdi” yazarak hikayemizi değiştirebiliyoruz.

Lost in Play

Çocukların oyun oynamaları temasından devam edecek olursak Lost in Play de çok eğlenceli bir point&click macera olmuş. Aslında point&click türü zaten hem Monkey Island gibi klasiklerle hem de Gibbous gibi yeni oyunlarla birçok başarılı örneğe sahip. Fakat Lost in Play de onlardan geri kalmamış bu demoda.

Lost in Play’in en öne çıkan özelliği hikaye anlatımındaki başarısı. Fakat bulmacaları da çok keyifli olmuş. Oyun bize birçok farklı türde, bazıları bir nebze zorlayıcı bulmacalar sunuyor. Hikayesi ise aslında role-playing oyunun gerçeğe dönüşmesi hakkında. Bu tanıtım Die çizgi romanını anımsatabilir ama aslında kuralsız, zarsız, çocukça bir role-playing’i kastediyorum. Olaylar “ben canavar olup seni YİYCEEEM!” diyen bir çocuğun canavara dönüşmesi şeklinde ilerliyor. Güldüren, eğlendiren, gülümseten, moral düzelten bir oyun olmuş. Moralimizin bozuk olduğu şu günlerde herkese iyi gelebilir diye düşünüyorum. Dolayısıyla oyun oynamaktan hoşlanan herkese tavsiye ediyorum. Lost in Play de Next Fest Şubat 2022 demoları arasındaki gözdelerimden oldu.

The Wandering Village

The Wandering Village aslında Next Fest’ten önce de adını duyuran, merakla beklenen oyunlardan. Steam’in istek listesine en çok eklenen oyunlarında 30. sırada.

Dünyanın yüzeyi zehirli gazlarla dolu. Bu yüzden insanlar devasa bir varlığın sırtında hayatta kalabiliyorlar ve orada yaşıyorlar. Bu bir şehir kurma oyunu ve amacımız halkımızı hayatta tutmak. Bunu kolaylaştıran, sırtında yaşadığımız Onbu aynı zamanda zorlaştırabiliyor da işimizi. Zira bazen başını alıp çöllük bölgelere gidebiliyor. Bu durumda halkın ve tarım işçilerinin su ihtiyacını karşılamak bir sorun olmaya başlıyor. Bu durumda Onbu’nun kanını kullanmak bir seçim olabilir. Fakat sırtında yaşadığınız hayvanı kızdırmak mantıklı bir hareket olur mu?

Bilim merkezlerinde seçebileceğimiz araştırmalardan bazıları Onbu ile iletişime geçmemize yardımcı olabiliyor. Fakat oyunun başlarında o nereye isterse oraya gitmek zorunda kalıyoruz. Şehir yönetimi, şehir kurma, management tarzı oyunları seviyorsanız The Wandering Village ilginizi çekebilecek mekanikler sunuyor. Üstelik Onbu’nun öngörülemezliği onu düşman ordularından çok daha tehlikeli yapıyor.

Food Truck Simulator

Truck simülasyonları ile aşçılık oyunlarını birleştiren bir oyun olmuş Food Truck Simulator. Hem aracımızı modifiye ediyor, hem mutfağımızı geliştiriyor, hem market alışverişi yapıyor hem de müşterilere yemek servis ediyoruz. Açıkçası bu demoyu yalnızca yakın zamanda Chef izlemiş ya da hayalinde böyle bir meslek olan kişilere öneriyorum. Zira fikir, görseller ve oyundaki bazı detaylar çok güzel olsa da en temel mekaniklerde sorunlar var.

Örneğin bir hamburger hazırlarken tüm malzemeleri teker teker tutup üst üste koyuyoruz. Fakat eşyaları tutma ve bırakma kontrolleri yeterince iyi çalışmadığı için köfteler masaların altına çarpabiliyor ya da yere düşebiliyor. İki ekmeği yan yana getirmek bu kadar zor olmamalı. Aşçılık kısmı bu açıdan ham kalmış ama işin sürüş kısmı da ham. Hem sokaktaki diğer arabalar hem de siz sürekli kaza yapmak ve sivil ezmek zorunda kalıyorsunuz. Çünkü orada da kontroller hiç rahat değil. Neyse ki dünya buna tepki vermiyor, polisler peşinize düşmüyorlar.

Kısacası bu oyunun demosu henüz hazır değil. Kontrolleri geliştirirlerse belki oyun çıktıktan sonra ilgi çekici olabilir.

Winter Ember

Winter Ember, bir animeden fırlamış gibi görünen çizimlerle dolu bir sahneyle başlıyor. Ancak bu çizimleri daha farklı stilde grafiklere sahip stealth tarzda bir oyun takip ediyor. Stealth tarzı oyunları sevenler için Winter Ember keyifli bir demo sunmayı başarıyor. Örneğin bu oyunda yaralanmanız durumunda karakterinizden sızan kan izleri sizi arayanlara yerinizi belli edebiliyor.

Gizlice girdiğimiz yerlerdeki amacımız hem bilgi edinmek, hem de değerli eşyalar varsa bulmak oluyor. Diğer stealth oyunlarda da olduğu gibi ışığın varlığı, konumu ve görüş açısı gibi faktörler gizliliği etkiliyor.

Blacktail

Blacktail’da da Slav mitlerinden çıkmış varlıklarla dolu bir dünyada bir Baba Yaga hikayesi oynuyoruz. Ana karakterimiz bir avcı ve toplayıcı. Etraftan topladığımız eşyalar ile iksirler, oklar ve bunun gibi malzemeler üretebiliyoruz.
Eğer oyunlarda okçuluk yapmaktan hoşlanıyorsanız, masalsı varlıklarla dolu bir dünyada gezmek de ilginizi çekiyorsa bu oyuna göz atabilirsiniz.

Steam Next Fest Şubat 2022: Tavsiye Ettiğimiz Diğer Demolar

A Little to the Left

Bir eşya yığını gördüğünde düzenlemeye niyetlenen, kitapları boylarına göre dizmedikçe rahat edemeyen tarzda biriyseniz A Little to the Left yaklaşık 10 dakika süren bir demo ile size düzene sokabileceğiniz bazı eşyalar sunuyor.

Gibbon: Beyond the Trees

Spiderman oyunlarında en sevdiğiniz şeylerden biri ağınızda salına salına şehirde gezmekse Gibbon‘ı sevebilirsiniz. Ormanda salına salına gezen bir maymungil ailesini oynadığımız oyunda hikaye, salınacak orman kalmayınca başlıyor.

Stones Keeper

The Iron Oath gibi sıra tabanlı dövüş sistemi olan oyunları seviyor ama hikaye dinlemeye pek gelemiyorsanız Stones Keeper hoşunuza gidebilir. Zorlayıcı dövüşleri ve dövüş alanında size verdiği ek görevleri ile ilgi çekici bir demo olmuş o da.

FAR: Changing Tides

FAR Lone Sails oyunu hoşunuza gittiyse onun atmosferini korumayı başaran devam oyununun demosunu inceleyebilirsiniz. Bu kez suyun üzerinde gidebiliyor ve denizin derinliklerini araştırabiliyoruz. FAR: Changing Tides, 2 Mart’ta çıkıyor.