Bir Fareyi Fare Yapan Nedir? – Muhteşem Maurice ve Değişmiş Fareleri İncelemesi
Terry Pratchett‘ın 28. Diskdünya romanı Muhteşem Maurice ve Değişmiş Fareleri, bir gün akıllanıp konuşmaya başlayan bir grup fare ile bir kedinin hikayesini anlatıyor. Bu romanda fare olmanın ne demek olduğunu inceliyoruz.
Terry Pratchett Diskdünya serisinde aslen satirik türde komedi ve fantezi yazıyor. Ancak genelde reyon görevlileri kitapların yetişkinlere hitap eden satirik temasına dikkat etmiyor. Bu yüzden de kitaplarını çocuk ya da genç yetişkin reyonlarında bulabiliyoruz. Muhteşem Maurice ve Değişmiş Fareleri ise – yazarın diğer romanlarının aksine – gerçekten gençler için yazılmış bir roman. Fakat yine de içinde birbirini yiyen fareler, dolandırıcı hükümetler, torpil ile işe alma gibi unsurların yanı sıra ahlak ve varoluş üzerine tartışmalar da var. Dolayısıyla kitabın yayıncısı olan Tudem romanı “11-14 yaş arası okurlar için” ibaresi ile tanıtsa da her yaştan okur keyifle okuyabilir.
Diskdünya romanlarını artık Tudem yayın grubunun bir parçası olan Delidolu yayınları basıyor. Fakat Delidolu’nun en son çıkan Pratchett romanı Diskdünya serisinin 25. kitabıydı. Dolayısıyla Delidolu için sıra daha 28. kitap olan Muhteşem Maurice ve Değişmiş Fareleri’ne gelmedi. Bu inceleme de romanın Tudem yayınları baskısını baz alıyor.
Roman okuma listemde hızlıca ön sıralara geldi. Çünkü hikayenin bir animasyona uyarlandığı haberini aldık. Animasyonda Hugh Laurie ana karakter gibi duran Maurice adlı kediyi, David Tennant da Dangerous Beans (Tehlikeli Fasülye) gibi saçma bir ada sahip bir fareyi seslendiriyor. Animasyon 13 Şubat 2022 ‘de çıkacak. Ben de incelemeyi yetiştireyim dedim.
Diskdünya’nın uyarlamaları zaten daima heyecan verici olmuştur. Hayran yapımı Troll Bridge çıtayı hayli yükseltmişti. Bakalım animasyon ekibi Pratchett’ın gençlere hitap ederken yetişkinleri de eğlendiren sivri dilini korumayı başaracak mı.
Kitabın ilk 16 sayfasını Tudem’in yayınladığı tadımlık sayesinde buradan okuyabilirsiniz.
Kim Kimdir?
Yukarıdaki kapak görselinde gördüğünüz, kulakları delik deşik olmuş tekir kedinin adı Maurice. Muhteşem bir kedi olduğu için herkes onu Muhteşem Maurice diye çağırsın istiyor.
Mum alevinin yanındaki albino fareden başlayarak saat yönünde Değişmiş Fareleri tanıyalım.
Tehlikeli Fasülye adındaki albino faremiz aynı zamanda kör ve fare grubunun düşünürü. Dış dünyayı göremediği için gözlerini ve aklını iç dünyasına çevirmiş diyebiliriz. Fareleri fare yapan özelliklerin ne olduğunu anlamaya çalışıyor. Eğer fare olmak demek başkalarının yemeklerini çalmak ve evlerine gizlice girmek ise fare olmak haydutluk mudur? Bir fare haydutluk yapmadan da fare olabilir mi?
Hasır şapkası ve bastonu ile bekleyen farenin adı ise Sardalya. Kendisi aslında tiyatro gösterilerini ve dans etmeyi seviyor. Hasır şapkasına da bayılıyor. Ancak fare olduğu için onu dans ederken gören insanlar durup izlemek yerine çığlık atıp kaçıyorlar.
Onun yanında elinde kazık ile bekleyen bir fare görüyoruz. Bu muhtemelen sürünün kitap sürükleyicisi Şeftali. Fareler değişim geçirip akıllandıkları günden sonra okuma yazma öğreniyorlar. Bir kütüphaneden Bay Tavşancık’ın Macerası kitabını kaçırıyorlar. Kutsal bir kitap olarak gördükleri Bay Tavşancık’ı (taşıyamadığı için) sürükleme görevi Şeftali’ye verilmiş.
Omzuna bir kemer takmış olan dövüşçü farenin adı ise Bronzten. Kapan sökmek ve zehir tespit etmek konusunda uzmanlaşmış çetin ceviz bir fare o da. Kapakta yer almayan bir de yardımcısı var. Besleyici adlı dişi fare de kapanlara dair bir şeyler öğrenmeye çalışıyor.
Son olarak da sürünün lideri ve kapaktaki en yaşlı fare olan Domuzpastırması. Aslında onun için söyleyebileceklerimiz bu kadar. Yaşlı ve lider. Akıllanma işi ona gençlerin çıkardığı yeni bir icat gibi geliyor. Düşünmeden koşuşturdukları günleri özlüyor.
Siz ne düşünürsünüz bilmem ama ben kapaktaki çizimleri animasyonun görsellerinden daha güzel buldum.
Roman Ne Anlatıyor?
Diskdünya’nın 28. kitabı olmasına rağmen Maurice’in hikayesini anlamak için başka bir Diskdünya romanı okumuş olmaya gerek yok. Yine de Diskdünya okurları kitabın içine serpiştirilmiş göndermeleri fark ederek eğlenebilirler.
Muhteşem Maurice ve Değişmiş Fareleri bir gün bir anda değişen ve zekileşen bir grup fare ile bir kedinin hikayesini anlatıyor. Ancak onlar değişirken diğer kedi ve farelere bir şey olmuyor. Konuşmayı, okumayı, yazmayı ve düşünmeyi öğrenen fareler bu değişimin yedikleri bir şeyden kaynaklandığına inanıyor. Bu durumda onların beslenmeyi tercih ettiği çöplükte asla yemek yemeyen Maurice’in nasıl değiştiği de akıllarda soru işareti bırakıyor.
Diğer kedilerle vakit geçirmekten artık keyif almayan Maurice değişmiş farelerle daha iyi anlaşabildiğini fark ediyor. Yeni edindiği zekasıyla aklı hemen dolandırıcılığa çalışıyor. Kendilerine Keith adlı son derece sıradan bir kavalcı buluyorlar. Köy köy dolaşıp değişmiş fareleri ile köyde bir fare istilası yaratıyorlar. Ardından Muhteşem Maurice ve kavalcı Keith giderek köyü farelerden kurtarmış gibi yapıyor. Başta fareler bunu niye yaptıklarını çok anlamıyorlar ama Maurice’e güveniyorlar. Zira Maurice onların huzurlu yaşamak için para denen şeye ihtiyaç duyacaklarını söylüyorsa bir bildiği vardır diyorlar.
Hikayemiz köy basan zeki fareler ve köyü onlardan kurtaran dolandırıcı kedi ile kavalcının hikayesi olarak başlıyor. Ancak fareler kısa sürede ahlak diye bir kavram üretip yaptıklarının ona aykırı olduğunu düşünüyorlar. Maurice’e işi bırakacaklarını söylüyorlar. “Tamam” diyor Maurice, “bu son köy olsun o zaman.” Böylece Dürüm Hamamı Köyü romanımızın mekanı oluveriyor.
Romanın Düşündürürken Güldüren Dili
Terry Pratchett tabii ki bu kitabında da toplumsal normları sorgulamadan ve sorgulatmadan geçmiyor. Hırsızlık nedir? Hırsızlık kötü bir şey ise hayatlarını yemek çalarak geçiren fareler nasıl hırsızlık yapmadan yaşayabilir? Fareler neden masal kitaplarındaki gibi ceket giyemezler? Hükümetlerin parasını çalmak neden kötü bir şey değildir? Sandviçler konuşabiliyor olsa sandviç yemek bir cinayet mi olur? Toplum olarak yaşamak kurallar gerektirir. Ancak toplumun bu kurallara uyması için önce onları anlaması ve bilmesi gerekmez mi?
Buna benzer sorulara Diskdünya romanlarından alışığız. Ancak bu roman tam olarak bu sorular etrafında dönüyor. Düşünmeyi keşfeden farelerin kafası artık sürekli düşüncelerle dolu. Anlamaya, öğrenmeye ve gelişmeye çalışıyorlar.
Düşünme işinin sorunu şuydu ki bir kez yapmaya başladınız mı, yapmaya devam ediyordunuz.
Maurice ise sanki hep bu kadar zekiymiş gibi hissediyor kendini. Bu yenilik onda pek de bir dönüm noktası değil. Kafasını düşünceleriyle meşgul etmiyor. Ancak kafasının içinde sürekli konuşan Vicdan adını verdiği bir ses var artık. Düşünme işini onun yerine Vicdan yapıyor gibi duruyor.
Fakirlik ve kıtlıktan kırılmakta olan Dürüm Hamamı da bize güzel yeni bir karakter tanıtıyor. Masalcıların soyundan gelen Habise yaşadıkları maceraları daha da masalsı yapmak için çaba sarf ediyor. Masallar ve gerçek dünya arasındaki çizgiyi yok etmek istiyor. Belli ki konuşan fareler görmek de onun için yeterli değil.
Muhteşem Maurice ve Değişmiş Fareleri
Genç Yetişkin romanı olarak geçse dahi romanı tüm okurlarımıza tavsiye ediyorum. Hikayesinden etkilenmeyecek olsanız bile karakterler ve olayların içine yedirilmiş eleştiriler her yaştan okurun keyif alabileceği bir eser yaratmış. Tabii romandan keyif almak için satirik komedi türündeki eserleri seviyor olmak lazım. Diskdünya’nın halihazırda hayranı olan okurlarımız zaten bu romanı bizim tavsiye etmemize kalmadan okurlar diye düşünüyorum. Üstelik Hareketli Resimler‘i okumuşsanız oradaki “konuşabildiği için kafası karışan ve rahatsız olan hayvan” konseptini bu kitabın ana teması yaptığını görebilirsiniz.
Romanda zaman zaman korkunç sahneler de var. Çünkü yazar farelerin gerçek hayatta yaptıklarını araştırarak yazmış romanını. Bu yüzden de farelerin diğer fareleri yemek için öldürdüğü gibi gerçekleri hikayesinin dışında bırakmamış. Tabii dehşet verici gerçeklerin yanında hikayenin fantastik doğasından ötürü farelere dair gerçek olmayan korkunç sahneler de görüyoruz. Hatta bir noktada romanın anlattıkları A Plague Tale: Innocence ve Dishonored‘ın farelerini canlandırabiliyor gözümüzde.
Roman 314 sayfadan oluşuyor. Fakat Tudem 11-14 yaş grubu için bastığı kitabın puntolarını büyük tuttuğu için aslında çok da uzun bir roman değil. Siz de animasyonu çıkmadan okumak isterseniz bunun için bolca vaktiniz var.