Batora: Lost Haven Bize Zor Kararlar Aldıracak Bir ARPG – Demo İncelemesi
Batora: Lost Haven, ARPG türünde hikaye ağırlıklı bir oyun. Dövüş mekanikleri kadar duygusal anlamda zorlayıcı seçimlerle değişen bir hikayeye de önem veren bir ekibin elinden çıkıyor.
Batora: Lost Haven oyunu için henüz bir çıkış tarihi yok. Fakat oyunun demosu 21-28 Şubat tarihleri arasında Steam Next Fest‘te ücretsiz oynanabilir olacak. Yaklaşık 1 saatlik içeriği olan bu demoyu erkenden oynayıp inceleme şansımız oldu.

Oyunun hikayesi şöyle:
Avril ile Mila, çok yakın iki arkadaşlar ve Dünya’nın yarısını yok eden bir felaketten kaçmayı başarıyorlar. Onların kaçmasına Güneş ve Ay’ın ruhu yardım ediyor. Zira bir kişinin Dünya’yı kurtarması gerekecek ve bu görev için Avril’in uygun olacağına inanıyorlar. Her iki ruhun gücünü de alan Avril, Dünya’yı kurtaracak kadar güçlenmeye çalışıyor. Fakat zamanla kendisinin bu iki ruhun takdirini kazanan ilk kişi olmadığını öğreniyor. Meğer ondan önceki gardiyan bu güç yüzünden çıldırmış. Hatta muhtemelen Dünya’nın yarısını da yok de o!
Avril’i de belki delilik ile son bulacak zorlu bir yolculuk bekliyor. Çünkü onu gardiyan adıyla çağırsalar da Avril, korumak istediği herkesi korumaya gücünün yetmediğini görüyor. Suçluluk duygusu, öfke ve pişmanlık onun benliğini yok edebilir. Bu yüzden ruhunu ve zihnini güçlendirecek kararlar alması gerekiyor.
İkiliklerle Dolu Bir Oyun
Batora: Lost Haven’ın dövüş bazında en eğlenceli mekaniği iki formu arasında hızlıca geçiş yapmak. Bir Güneş’in yok edici gücüyle etrafı kasıp kavuruyoruz. Sonra bir bakmışız ki Ay’ın gücüyle düşmanlarımızın zihnine saldırıyoruz. İki ruhun gücünü arka arkaya kullanmak darbelerimizi güçlendiriyor. Görsel anlamda da harika görünüyor. Ekranımız bir sapsarı, bir mosmor dalgalarla doluyor.
Güçlerimiz ve yeteneklerimiz gibi can puanlarımız da iki farklı haznede bulunuyor. Hem fiziksel sağlığımız hem de mental sağlığımıza dikkat etmemiz gerekiyor. Fakat ne yazık ki mental can puanlarımız yalnızca mental hasar vuran düşmanların darbeleriyle azalıyor. Yani hikayede yaptığımız seçimler mental sağlığımızı etkilemiyorlar.

Oyunda aldığımız kararlar da karşımıza ikili seçimler olarak çıkıyor. Yaptığımız seçimlerin de hikaye ve karakterimiz üzerinde büyük etkileri oluyor. Kararlar daima doğru ya da yanlış, iyi ya da kötü diye ayrılamıyor. Çünkü bazen hiçbir karar iyi olmadığı gibi tüm kararların sonu kötü bitebiliyor. Fakat hangi kararı almış olduğumuz, karakterimizin nasıl biri olduğunu değiştiriyor.
Farklı Gezegenler, Yaratıklar ve Uzaylılar
Batora: Lost Haven’ın grafik ve görselleri bana Torchlight serisini anımsatıyor. Uzaylı ve yaratık tasarımları da bence biraz benziyor.
Hikaye boyuna Dünya’yı kurtarmak için farklı gezegenlere gidip gücümüzü arttırmaya çalışıyoruz. Burada da uzaylı ırklar ve yaratıklarla karşılaşıyoruz. Saldırgan olmayan uzaylı ırklar arasında çocuksu, sevimli ya da tuhaf olanlarına da rastlayabiliyoruz.
Mesela demo’da çok iyi dans edebildiği için lider seçilen bir uzaylıyla tanışıyoruz.

Demo’da farklı gezegenleri görme şansımız olmuyor. Ancak oyunun görsellerinde birçok farklı, ilgi çekici bölgeyi görebiliyoruz. Bu yüzden oyunun tamamı çıktığında bu farklı gezegenlerde neler göreceğimizi de merak ediyorum.
Karşılaştığımız saldırgan canavar ve yaratıkların ARPG oyunlarında adet olduğu üzere farklı farklı özelliklere sahip olmalarını bekliyoruz. Ancak demo’da karşılaştıklarımız çok da farklı savaş yöntemlerine sahip değiller. Demo’da bu çeşitliliği görememiş olsak da oyunun tanıtımları bu konuda çeşitlilik vadediyorlar.
Demonun Demo Olmasından Kaynaklanan Eleştiriler
Stormind Games, demo’yu oyunun başından başlatmak yerine ortasından başlatmayı tercih etmiş. Bu kararın bazı kötü yan etkileri olmuş. Mesela hikayenin ortasından girdiğimiz için hem karakterimizin yeteneklerine hakim olamıyoruz, hem de hikayede neler olup bittiğini tam anlayamıyoruz. Örneğin demo bize duygusal bir sahne gösterdiğinde onun neden duygusal olduğunu önceki sahneleri bilmediğimiz için anlayamıyoruz.
Muhtemelen bu seçimi oyunun ilk bir saati oyuna dair çok bir fikir vermeyecek diye yapmışlar. Ancak bu kez de gördüğümüz şeyler bizi pek etkileyemiyor.

Demo’nun sonundaki karşılaşmamızda bizi bir seçim bekliyor. Karşımızdaki güçlüğü fiziksel yeteneklerimizle ya da zihin gücümüzle alt etmeye çalışabiliriz. Eğer zihin gücümüzle alt etmeyi tercih edersek bir grup canavarla savaşmaktansa bir labirenti çözmeyi tercih etmiş oluyoruz. Ne yazık ki demoda çok fazla labirent var. Üstelik bu labirentler ne zorlayıcı bulmacalar içeriyor ne de eğlenceli bir deneyim sunuyor. Yalnızca vakit ve dikkat istiyorlar. Oyundaki karakterler bile bu labirent ve bulmacalardan sıkıldıklarını söylüyorlar.
Demo içindeki bulmacalar da dövüşler de zorlayıcı değil. Muhtemelen bunun oyunun başlarında olmamızla alakası vardır. Çünkü zorlayıcı olabileceğini hissettiren mekanikleri görebiliyoruz demo’da. Fakat demo’da bu zorlayıcılığı deneyimleme şansımız olmuyor ne yazık ki.
Batora: Lost Haven Hakkında Detaylar
Stormind Games‘in geliştirdiği oyunu Team17 yayınlıyor. Team17’nin yayınladığı oyunlar arasında birçok başarılı indie oyun var. Mesela benim merakla beklediğim GORD da onlarla iş birliği yapacak.
PC, PlayStation®5, PlayStation 4, Xbox Series X|S, Xbox One ve Nintendo Switch™ üzerinden oynayabileceğimiz Batora: Lost Haven, tek oyunculu olacak. Seslendirmeler yalnızca İngilizce olacak. Fakat oyun çıktığında alt yazı ve arayüz olarak Türkçe dil desteği olacak.
2022 yılı içerisinde gelecek olsa da oyunun çıkış tarihi henüz belli değil.

Stormind Games hikaye konusunda iddialı bir firma. Kendilerini “yoğun hikayelerin geliştiricileri” sloganıyla tanırıyorlar. Batora’nın hikayesini de ödüllü bir yazarın kaleme aldığını söylemişler. Fakat bu yazarın ismi tanıtımlarda yazmıyor.
Demo’da da görüyoruz ki gerçekten Batora: Lost Haven, hikayesini de en az dövüşler kadar ön planda tutmuş. Ancak muhteşem bir hikaye beklentisiyle demo’ya göz atarsanız hayal kırıklığı kaçınılmaz olacak. Çünkü bir iki sahnede güzel şeyler yakalasak da demo’nun geneli klişe konuşmalar ve olaylardan ibaret. Dolayısıyla hikayenin kalitesini objektif bir gözle tartışmak için önce tüm oyunun çıkmasını beklemek daha yerinde olacak. Bu şekilde hikayeyi baştan dinleme şansımız da olur.

O yüzden bu demo incelememiz bir kenarda dursun. Siz de dilerseniz Next Fest’te bir saatinizi harcayarak Güneş ve Ay ruhları arasında geçiş yapmanın tadını çıkarın. Biz de oyun çıktığında tamamını değerlendirerek bir inceleme daha paylaşalım.






