Bloodwar Giriş

Don’t believe everything you read. Actually,don’t believe anything you read (Okuduğunuz her şeye inanmayın. Aslında okuduğunuz hiçbir şeye inanmayın.)

-Nephrosis Curwen, Lower Planar Scholar

Geçenlerde tekrardan vardığımız sonuçlardan biri üzerine bu tarz bir yazı yazmak hoş, tabii vardığımız sonucun etkilediği kişinin sınavı pek hoş geçmedi ama kendisine tüm sevgimi ileterek konuya dönüyorum.Öncelikle,en azından lisede gördüğümüz belli bölümler vardır,sayısal ve sözel. Sayısal bilimler hepimizin öğrendiği üzere kesin yargılara bağlı olmakla beraber (bu sayısal alana giren konuların incelemekte olduğunuz kısmıyla değişir) sözel alanlarda bu tarz yargı her zaman söz konusu değildir, hele ki söz konusu alan tarihse.

Tarih’in kesin gerçekleri yoktur. Anlatıcının anlattığı olaylar vardır ve bunlar da okuyucuların ilgisine sunulur. Duruma göre okuyucu bunlara körü körüne inanmayı ya da sorgulayıp başka bakış açılarından da bakmayı seçebilir, bu tamamen kişinin seçimine bağlıdır.

Bu tarz bir önbilgi Bloodwar denilen kavramı nasıl algılayacağınız konusunda bir ön anahtar olacaktır sizlere. Unutmayın ki boyutlarda asıl önemli olan neye inandığınızdır. (En azından Outer Planes’de)

Gelelim Bloodwar’a. En basit anlamıyla Bloodwar, Tanarri’ler ve Baatezu’lar arasında bilinmeyen bir zamanda başlamış ve bitmemesi düşünülen (umut edilen) ‘’kim kime daha iyi vurur, kim diğerinin gözünü daha sağlam morartır’’ tadında bir güç çekişmesidir. Bu savaş öyle büyür ki, sadece savaş alanları olan bir takım boyutlarla kalmaz, kokuları taa Mount Celestia’da keyifle gezinmekte olanlar tarafından bile duyulur ve kaçınılır. Savaşın kendisi zaten aç bir canavarken, savaşan taraflardan ikisinin de Lower Planeler’deki baskın ırklardan, biz Material Plane sakinleri için ‘’kötülüğün beden bulmuşları; iblisler’’ den oluşmaları, savaşın kötülüğünü, açlığını ve vahşetini kat ve kat arttırmaktadır. (Sadece kurgu olduğu için sevindiğim bir taraf aslında)

Bir kademe derine iner ve savaşın nedenini sorgulamaya başladığımızda, bu savaşın aslında hangi kötülük açısının daha üstün kötülük olduğuna dair çekişmeyi görürüz. Kısaca kötülükte düzen ve kaos arasındaki kavga, bakış açıları arasında ki kavga, inanç arasında kavga. Planescape’de çok sık tekrarlanılan bir olgudur inanç. Başlangıcı pek önemli olmamakla birlikte, savaş olmasaydı iki türün beraber hareket etmesi durumunda diğer boyutları ele geçirebilmeleri içten bile değildir, aynı zamanda savaşı bir taraf kazanırsa, kazanan tarafın da aynı şeyi yapacağı gibi. O yüzden bu savaş bilinçli olarak diğer boyutlar tarafından desteklenir ve bitmemesi sağlanır.

Sayıca üstün kaotik Tanarrilerle, sayıları az ama resmen strateji dehaları olan düzen yanlısı Baatezuların savaşları aslında savaş fanatikleri için bir sanat eserini andırır. Çoğu varlık bu savaşı bir şöhret ve hazine kazanma yeri olarak görmelerinde, savaşan tarafların dillerindeki yetileri gözardı edilemez. Ama ölümlü ırkların güç kazanma uğruna olan hırslarını geride bırakacak olursak, savaşın iki tarafında da meleklerin de savaştığı görülmektedir. Bazen ortak düşmanı yenmek için başka bir düşmanınızla omuz omuza çarpışmak bu demek olmalı, ama unutmayın, bu savaşa katılması kolay olsa da ayrılması aynı şekilde değildir, hatta melekler için bile.