Bloodwar Gelişme
Merhaba, girişte belirtmekte yarar var, yazı üç ana bölümde toplanacaktır; giriş, gelişme, sonuç.Giriş bölümünde geyik yapıldıktan sonra Bloodwar olayına geçen yazıdan hatırlatmalar, gelişme bölümünde Bloodwar hakkında spoiler içericek bilgiler, sonuç bölümünde ise Bloodwar’u nasıl kullanabileceğiniz açıklanacaktır, şimdiden kolay gelsin dileklerimi iletirim. Öncelikle gelmekte olan yaz aylarında İstanbul’da kısılıp kalmış benim gibi zavallı bireylere kolay gelsin demekteyim. Bloodwar’u bizlere anlatmaya gerek yok zaten onu her daim yaşamaktayız. İngiltere’ye gitmiş sevdiğime en içten dileklerimi yollarım, kendisi rahat. Ayrıca Keri’ye teşekkür ederim, abi yazı sakin yazılır, sadece işler yoğundur. Öncelikle Bloodwar genel olarak 2nd Edition için tasarlanmış bir olgudur. Yeni dönem Dungeons&Dragons politikalarında Bloodwar minimal geçmekle (ya da geçmemekle) beraber boyut mentalitesi de zaten değişip, eski materyallerin çoğunu silip atmak gerektiren bir sistem var edilmiştir.(Abyss Inner Planes’e alındı, daha bir ilginç oldu anlamsızlaştı falan fistan). En son sistemde ne yaptıklarını bilmiyorum, takip etmeyi de bırakma kararı aldım, hiç olmadı başka sistemler var. : ) Şu an için asıl önemli olan “Bloodwar nedir, nasıl oyunuma eklerim?” gibi sorular. Bunlara da genel bir savaş incelemesi gözüyle bakalım. Başlangıç Tarihi ve Sebebi: Başlangıç tarihini bilmemekteyiz, zamanın başlangıcında ya da bilinmeyen bir zamanda başlamış dememiz muhtemel. Başlangıcı belirsiz olduğu gibi sonlanması da belirsiz olur ve hatta sonlanmaz umarız. (Keri’nin Notu: Başlangıç sebebi bir söylentiye göre handan çıkan sarhoş bir Tanarri’nin yolda sarhoş bir Baatezu’ya çarpması ve Baatezu’nun buna “Önüne baksana lan” diyip kavga etmeye başlamalarıdır. Planescape Torment’ta böyle anlatılır. : ) ) Sebebine gelince; her şeyin en başında, iki baskın Lower Plane ırkı olan Baatezu ve Tanarri ırkları, kendi güçlerinin farkına varıp boyutları gezmeye başladıklarında kendilerine rakip olarak görebildikleri ilk bilinç sahibi güçlü ırk diğerleriydi. Tannarriler bir şekilde Carceri Hades ve Gehenna’yı aşıp Baator’a ulaştı, Baatezular ise aynı boyutlardan geçip Abyss’e ulaştı ve birbirlerinden habersiz olarak savaşın başlangıcını yaptılar. Bu ırklar, tabiri caizse “kahveden adam toplama” gibi bir zihniyet ve güce sahip olduklarından (bkn. Summon Devil, Summon Demon) ilk çatışmalar zamanla iki ırkın evreni temellerinden sallayan savaşına döndü. Bir diğer büyük spoilere gelince, aslında Tanarri mi döver Baatezu mu kavgası, çok daha üstün bır ırkın bahsi olabilir -demedi demeyin boyutlarda bilgiyi her şeyin üstünde tutan (etik değerlerin bile) ve bize göre kötü denilecek yaratıklar var- ve böyle bir şeyi başlatmış olmaları muhtemel. Savaş Alanları: Genelde Outer Plane’lerin Lower Plane Sektleri ve buradaki çeşitli oluşumlar. Abyss, Baator, Carceri, Hades ve Gehenna birincil savaş alanlarına ev sahipliği yapmakta, buralarda tutulan bölgeler olsa da, çoğu stratejik nokta sık sık el değiştirmektedir. Ve bu savaşçılarımız her türlü yüzeyde savaşabilme yetisine sahipler genelde. İş böyle olunca Styx nehrinde bile savaşlar geçebilmekte. Lower Plane’ler dışında diğer bazı boyutlara da ufak sıçramalar söz konusu. Hiç yoktan çeşitli yerlerde çeşitli karakollar var. Boyut kapıları sürpriz saldırılar için birebir olduğundan genellikle böyle yerler önem kazanıyor. Bununla beraber ufak grupların çatışması her yerde mümkün. Outer Plane’leri bırakacak olursak savaş Prime Material Plane’lere de yayılabiliyor ama bu yayılma genellikle geçici yayılmalar, genellikle Prime Material Plane’ler asker ve teçhizat sağlamak için kullanılmakta. Tabii bir Demon Prince’in ya da bir Archdevil’ın bir dünyayı tamamen ele geçirip onu da Lower Plane’lere dahil etmesi olası, sonuçta sonsuzlukta her şey olasıdır. Savaşan Cepheler: İki ana cephemiz var; Baatezu ve Tanarri cephesi. Ama bu cephelerimiz sabit değiller. Her an satışlar olabilmekte (bkn. Avernus’un Lordu BEL, kendisi taktik uzmanı ve ünlü satıcı olarak bilinmekte. Bir Pit Fiend olmasına rağmen 2 defa tanarrileri 3 defa da baatezuları sattı, sonra geldi Avernus’un Lordu oldu, cehennem politikası) Bu cephelerde savaşan yaratıklar tek bir ana ırka ait değil. Kuralcı yada Kaotik adıyla da genel adlandırma yapamamaktayız, tek diyebileceğimiz kesin şey bir savaş var : ) İki tarafa da yardım eden Yugolothlar zaten birincil paralı asker gücünü oluşturmaktalar. Bunun yanında ölümlü destekçiler iki yanda da savaşabilmekte ki bu ölümlülere inanılmaz tecrübeler ve servetler kazandırabiliyor. Tabii sonunda savaşta hayatları noktalanana kadar (aslında ölüm sonrasında da savaşmak zorunda kalıyor geneli sonsuza kadar). Maceraperest ölümlüleri geçtiğimizde hemen hemen herkesin bu savaşa katılabildiğini görüyoruz, hatta tanrıların bile. Kısaca Sulukule cümbüşlerinden farksız, ya da bir arkadaşın deyimiyle “ishal olmuş”. Ana cephelerimizden biri olan Baator’da Bloodwar, genellikle Dark Eight ve Bel tarafından göğüslenmekte. Abyss de ise genelde çoğunluk katılmakta. Baator kısmımız daha bir taktiksel güçlü ama sayıca azken, Abyss kısmımızda genelde kaotik bir güruh mevcut, en azından Baatora göre. Savaş Kaynakları: Her iki taraf için de birincil piyadeler larvalardan evrimleşen birincil ve en basit iblis formları. Larvalar, kötü yönelimli ölümlülerin öldükten sonra boyutlarda oluşturdukları varlıklar olduğundan, asker basmanın en kolay yolu, ölümlüleri baştan çıkarmak. Prime Material Boyutlarda fitne fesat yoluyla kötülük yaymak (merhaba normal dünyalarda oynayan oyuncular, bakınız siz kötü olup ölünce ne oluyor),baştan çıkarmak (bir tarafta Succubuslar bir tarafta Ernyesler, ne güzel ne güzel ne güzel) ya da kendini güçlü sanan bazı güç meraklılarının zavallılıkları sonucu yapılan anlaşmalarla ruhları birincil elden satın almak. Bu da mı olmadı. Girin bir Prime Material Boyuta, savaşın orda, yakıp yıkın etrafı, elbet çoğu ölümlünün hayatını mahvedersiniz, bir tarafa katılır diğer taraftan intikam almak için, kısaca “War never ends”. Savaş Aletleri: İki tarafın da kendine özgü bir çok özel aleti mevcut, çeşitli işkence cihazlarından tutun da, birçok dayanıklılığı hiçe sayan silahlar ve büyülere kadar. Ships of Chaos tarzı gerçekten önemli savaş aletlerini es geçseniz bile sadece başta saydıklarım bile olağanüstü şeyler. Fiendların dirençlerini ve bağışıklıklarını göz önüne aldığınızda bunları hiçe sayan silahlar ve büyüler sırf meraklısı büyücüler için bile olağanüstü çekici. Son kısımlara doğru gelelim,oyunlarımıza nasıl ekleriz. Öncelikle D&D kozmolojisi yaratacağınız herhangi bir dünyayı genel olarak Prime Material Boyuta sahip bir dünya olarak alır (Ejderha Mızrağı, Unutulmuş Diyarlar, Darksun, Greyhawk da bunların içindedir ama Ravenloft değil) Bu koşuldan herhangi bir Tanarri ya da Baatezu’nun bu boyutlara girip asker araması ya da insanları kandırıp ruhlarını satın alması veya direk olarak savaşın bir kısmını buraya sarkıtması doğaldır. Bu durumlarda düşmanımın düşmanı dostumdur olayına girebilirsiniz ya da kendi doğrularınızla sevdikleriniz amaçlarını ya da sırf hırsınız için savaşa katılan zavallı ruhlardan olmanız muhtemel. Dmler için kolay örnek, alın grubun paladinini, bir Succubus’a aşık edin, satın ruhunu, grup uğraşsın paladin fallen olsun vs vs.. şu an otururken öylesine düşünülmüş şeylerde olsa, dmler böyle bilindik tüyolara bayılırlar. Boyutları kapsayan bir oyun dahasımı Planescape oynuyorsanız, illaki bu savaştan haberiniz olur. Casusluktan savaşta uygun bir pozisyona kadar, kötü olmanız gerekmez, iyiler de karşı taraftaki diğer kötülüğe darbe vurabilmek için savaşmakta. Şahsen ben ve arkadaşlarımın çoğu illaki FR oynatırken bu konsepti kullanmışızdır (hatta DL’de de yaptım. Oluyor. Güzel de oluyor) Sevgili okuyucu, umarım okumaktan haz almışsındır. Sorular için bana ulaşın. Sağlıcakla kalın. |
Yazan: Fatih “Chyren” Tepgeç |