Planescape

Prime Material Planes

planescape-logo
 

Her ne kadar Planar’lar Prime dünyalarını ve yaşayanlarını küçük görseler de, Prime dünyaları da oldukça özgün ve güzel karakterlere sahiptirler. Öncelikle “kendinlerine has” tırlar. Üzerinde yaşayan canlılardan, bitkisine, kültüründen havasına suyuna kadar, her bir dünya kendine özgüdür. Ve sonsuz olasılık ve seçenek vardır.

Prime dünyaları kendi içine kapanıktırlar, şu ana kadar hayal edebildikleri en büyük yerleşke, kendi dünyalarıdır, bir evrenin varlığı ancak büyüsel olarak kanıtlanabilir, ya da inanca bağlı olabilir. Genellikle kendi dünyalarını inandıkları evrenin merkezinde görürler.

Sayısız Prime Material Dünyası bu boyutta Kristal küreler (crystal sphere) içerisinde bulunur. Bu Kristal küreler, boyuttaki boşluğu dolduran phlogiston adlı maddenin içinde asılı halde dururlar. İçinde bulundukları küreler, aynı zamanda bu dünyaların dışarıdan izolasyonunu sağlarlar. Çoğu Prime Material Dünyası yaşayanı, kendi dünyasını herşeyin merkezinde görür, hatta tüm evrende sadece kendi dünyasının varlık sürdürdüğünü bile düşünürler.

Planarlar içinse Prime Material dünyaları tamamen bir soru işaretidir. Bilmeleri gereken tek şeyi, buraların kendine has ve nadir mekanlar olduğu ve cahilce buraya gelmenin bedellerinin çok ağır olabileceğidir.

Bunun yanında, her ne kadar izole edilmiş olsalar da, Prime Material boyutu, hem astral hem de etheral plane ile temas yapar. Yani her iki şekilde de ulaşım mümkündür. Yani yolculuk çeşitliliği açısından oldukça zengindir, ancak yeterince bilgi sahibi olmanın tehlike yaratacağı göz önüne alınırsa, haliyle planar’lar tarafından çok tercih edilen bir yolculuk yönetmi değildir. Hatta ki özellikle uzak durmaya çalışırlar, çünkü bir clueless’in, oraya gitmek isteyen bir planar’ı oraya summon etmesi oldukça olası bir durumdur. Her iki karakter için de, sudan çıkmış balık durumu yaratır. Çünkü bu tür büyüler, gitme isteği bulunan planar’ları random olarak çeker. Ve bunun gibi bir durumun cluless’tan çok, planar için handikapı vardır. Clueless, zaten gelecek varlığı “waouvv” diyip incelemeye dünden razıdır. Ancak planar bu yolculuğa hazır olmayabilir, gereç olarak eksik olabilir, uyurken yakalanabilir, çırılçıplak gelebilir. Ve daha saymadığım nicesi.

Prime Material dünyalarından multiverse’e geçiş yapanlar ise, başlıbaşına bir konudur. Kendi ilkel ve kısıtlı görüşlerinin bir anda dışına çıkarlar. Yıllarca bildikleri ve inandıkları şeyin küçüklüğünü ve çatışmasını yaşarlar. Şaşırırlar, yol yordam bilmezler, saftırlar. Herşeyden önce geldikleri yeri bilmezler. Kendi dünyasında bir imparatorsa, sigil sokaklarında da öyleymiş gibi yürür, konuşur, emreder (veyahut başka plane’lerde). Ancak birçok clueless vardır ki, aslında clueless olarak adlandıramayız, çünkü kendi dünyalarında yaşamalarına rağmen başka boyutlarla oldukça fazla haşır neşirdirler, ve boyutlarda tanınırlar da. Genellikle yüksek seviye büyü kullanıcılarıdır bunlar ve birkaçının isimleri oldukça tanıdık gelecektir : Elminster, Raistlin, Vecna gibi… (Aslında Vecna’yı saysak mı bilemiyorum, ama sonuçta bir clueless olarak dünyaya geldi ve bir süre öyle yaşadı, o yüzden clueless kökenli diyelim biz kendisine)
Hemen hemen bir ömür adayıp, Abyss’in derinliklerinden çekmeye çalıştıkları tanar’ri’leri burada barda içki içerken görürler. Ve daha görmedikleri binlerce yaratığı planescape_multiversebir arada görürler. Astral Plane’e giderler, daha kendi dünyalarının tanrılarını bile çıplak gözle görememişken, astral boşlukta yüzen Tanrı cesetlerine şahit olurlar. elinde kılıç tutan bir çift top gözü olan kutuların kendileriyle konuştuğunu görürler. Düşünen zombiyi bir kenara bırakın, felsefesi olan bir undead örgütü görürler. Ve daha saysam ciltler tutacak nicelerini… Anlam veremediğiniz şeyleri anlamaya çalışmak, gerçekten çok, ama çok zor.

Şimdi birkaç Prime-Material Dünyasını ve yaşayanlarını sistematik bir şekilde inceleyelim:

Aebrynis : AD&D’nin Birthright setting’inin dünyası. Çok az portal içerdiğinden, ve görülecek çok da enteresan bir yanı olmadığından planewalker’lar tarafından pek tercih edilen bir dünya değildir. Cerillia, Aduria, Thaele ve Djapar olmak üzere bilinen 4 kıtadan oluşur. Cerillia, asıl hareketin ve birthright campaign’lerinin geçtiği kıtadır. Çok da enteresan clueless’lar da yoktur burada. Bu dünyanın tanrılarının isteği üzerine, sadece belirli kahramanlar vardır, bu kahramanlar genetic olarak kendilerine geçmiş özel yeteneklere sahiptirler, ve bu yeteneklere gore de doğumdan gelen hükümdarlık hakları vardır, ve bu hakka gore yönetirler.

Athas : AD&D’nin Dark Sun setting’inin dünyası. Bir zamanlar masmavi ve hayat dolu olan Athas, yaşayanların “defiled” diye bilinen bir büyü okuması nedeni ile eski canlı ve görkemli halini bırakmış, bir çöl gezegeni haline gelmiştir. Çok zor koşullar altında yaşamaya mahkum olan Athas canlıları psişik özellikler kazanacak şekilde evrimleşmişlerdir. Su hariç bütün masif yeryüzü elementleri burada bulunabilir. Metal, aşılamayacak dağlar, göz alabildiğince çöller, dayanılmayacak sıcak… Medeniyetin, uzun zaman önce terkettiği topraklar. Ancak planewalker’lar için ayrı bir önemi vardır ki, o da Athas’a açılan portalların neredeyse hiç denecek kadar az olmasıdır. Ayrıca boyutiçi yolculuk büyüleri de %50’den fazla bir oranda başarısız olmaktadır. Athas, ulaşılması “gerçekten” zor olan bir prime material dünyasıdır, ve her yerde olduğu gibi, zor elde edilen şey her zaman değerlidir. Ayrıca bir zamanlar Astral boyutta ikamet eden githyanki’ler Athas’a bir kaç kalıcı geçit açma çabasına girmişlerdir, ancak Athas yaşayanları buna izin vermemiştir – ki bu da bu mütiş izole dünyanın yaşayanlarının gücü’nün kısa bir özeti olarak da değerlendirilebilir. Ayrıca Athas rahiplerinin de Inner Plane’ler ile enteresan bir bağları vardır ve apayrı bir terminoloji kullanırlar.

Krynn : AD&D’nin Dragonlance setting’inin dünyası. Tanım olarak dış boyutlarla ilişkisi pek bulunmayan  –bir kaç meraklı güçlü büyü kullanıcısı dışında– tamamen kendi içindeki sorunlarıyla yoğrulan, evrensel olarak pasif bir dünyadır. Kendi içinde oldukça chaotic, tarihinde iki kataklizm görmüş olup, daha da görmesi muhtemel olan, dünya’nın kendi tanrısı tarafından kaçırıldığı, bir kütüphaneyi dolduracak kadar destanın yaşandığı, karışık bir dünya. Sadece Abyss ile oldukça haşır neşirdirler – Dragonlance tanrısı Takhisis’in Abyss’te bir layer’ı yönetiyor olması da bunun muhtemel nedenidir. Abyss hakkında çoğu –yaşayan– planardan çok daha bilgilidirler. Yeni büyüler dışında pek ilgi çekici bir yanı bulunmasa da Blood Sea of Istar’ın altında inanılmaz bir hazine yattığı da planar’lar arasında dedikoduları dolaşan bir konu.

Mystara : Mystara boyutlar arası yolculuklarda Toril ve Oerth kadar yoğun ve etkili olmasa da, ilginç büyülerin dünyasıdır. Merkezinde kırmızı bir güneşin aydınlattığı transparan bir dünyadır. Buranın yaşayanları kendi içlerine o kadar çekilmişlerdir ki, hiç bir zaman kendi diyarlarını terketmezler. En azından kendi istekleri içinde. . .

Oerth: AD&D’nin Greyhawk setting’inin dünyası. Oerth, aynı zamanda Ravenloft’a girip çıkmış, şimdilerde Kül boyutunda, Negatif boyut’la sınır yapan bir şatoda yaşayan Lich Vecna’nın doğduğu dünyadır. Bu dünya, biz zamanlar burada olan demigod nedeni ile bir takım tanrıların oldukça ilgi gösterdikleri bir yerdir. Hatta bilinen o ki, Oerth’de yaşayan inanılmaz güçlü bir büyücü, burada bir kaç Abyss lordunu, proxy’yi ve hatta bir kaç tanrı’nın avatarını bile tutsak etmiş. Ve kendisinden – şaşırtıcı olmayan bir biçimde – oldukça uzun süredir bir haber alınamamıştır. Dünyanın multiverse’e açılan birkaç kapısı vardır ancak, yerli halk bu kapıları yok etmek istemiştir. Çünkü halkın, planar yaratıklara karşı korkuları vardır – kimin olmaz ki, cehaletin gözü kör ola. Ancak belirli kalıcı kapılar halen Oerth’de mevcuttur.

Ortho: Her ne kadar prime dünyaları ve yaşayanları ezilse de, bu dünya, Prime Material dünyalarının da evreni etkileyebileceğinin somut bir kanıtı olarak karşımızda duruyor. Keza, bu dünya, Sigil’deki Harmonium’ların geldiği yer. bundan 500 yıl kadar önce, kaostan bıkan ve dünyaya barış ve düzen getirmek isteyenlerden kurulan Harmonium, kısa sürede ülkenin her bir köşesinde Harmonium rüzgarları estirmeye başladı. Kısacası, başarılı oldular. Bununla da yetinmediler, yetinemediler ve düşüncelerini ve ideallerini multiverse’e taşıdılar. Şimdi ise, Harmonium’lar Sigil’de barışı koruyan ve şehirde polislik görevini üstlenen, çok önemli bir örgüt konumundadırlar. Hatta ki Harmonium’ların şuy anki Factol’u, yani başı bilhassa Ortho doğumludur. Sigil’de düzeni ve barışı sağlayan harmonium her ne kadar bir denge kurmuş gibi görünse de – en azından sigil’de öyle – Harmonium’un egemenliği Ortho’da tüm gazıyla sürüyor, bu nedenle kaotik ve hızlı yaşayanların pek uğramaması gereken bir yer olarak adı çıkmıştır.

Toril : AD&D’nin Forgotten Realms setting’inin dünyası. Hiç, ama hiç bir prime dünyası, boyut gezginlerinin ilgisini Toril kadar çekmemiştir. Ve bunun nedeni Toril’in, evrenin hemen hemen her yerine açılan geçitler içermesidir. Örneğin, Evermeet üzerinde Ysgard’a ve Arborea’ya açılan geçitler mevcuttur. Undermountaindenilen yerde, büyücünün birinin, halen açık olan ve Lower Plane’lere açılan geçitleri bulunmaktadır. Boyut Gezginleri bu labirenti, genelde son çarelerden biri nisbinde kullanırlar, aksi takdirde bu kadar seçenekli olmasına rağmen tercih edilen bir transit alanı değildir. Kayıp topraklar, Netherilde de her yere açılan kapılar mevcutmuş, ancak buranın yıkımından sonra çok az çalışır halde duran kapı bulunmaktadır, ve yerlerinin bilgisi yeryüzünden tamamen silinmiştir. Ancak bu dünyada saymaya bir ömür yetmeyecek kadar geçit vardır. Toril’deki geçitlerin sırrı aslında basit. Bu diyarda çok fazla sayıda bu yaptıkları geçitlerin planarlarca kullanılmasından haz almayan çok güçlü büyücüler mevcut. Ve gelenleri de, nazikçe(???) karşılarlar ve geri gönderirler. Bu dünyanın tanrıları, büyü konusunda oldukça bonkörlerdir, bu nedenle de Toril, prime material dünyaları arasında büyünün en kapsamlı kullanıldığı dünyalardan biri olma özelliğini kazanmıştır. Bu dünya, tanrıları ile çok iç içedir, hatta avatarları sık sık dünyaya inerek yaşlayanlarla birlikte vakit geçirirler. Genelde bunun için Waterdeep dağı’nın merdivenlerini kullanırlar, ki bu dağın zirvesi boyutsal bir noktaya kadar çıkar (Muhtemelen Outlands’e. )

 
Yazan: Ersun “Necromancer” Güven

Bu İçeriğe Oy Verin

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Log In

Forgot password?

Forgot password?

Enter your account data and we will send you a link to reset your password.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Log in

Privacy Policy

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.