İncelemeler

Keşif, İhanet ve Özgürlük – Halaskâr İncelemesi

Ş. Yüksel Yılmaz’ın üçüncü kitabı Halaskâr, Pegasus Yayınları aracılığıyla okurla buluştu. Yerli bilimkurgu alanında güzel örneklerden biri olan Halaskâr, yabancı bir gezegende hayatta kalmaya çalışan Serkan isimli askerin serüvenini anlatıyor.

Açıkçası Ş. Yüksel Yılmaz’ın Halaskâr isimli romanı elime geçene kadar kendisini daha önce duymamıştım. Belki benim gözümden kaçtı, belki de daha önce basılan iki kitabı olan M4Y4 ve M4Y4: Nesil romanları yayınevleri tarafından yeteri kadar ön plana çıkarılamadı. Niye bunu anlatıyorum? Çünkü bu yazarla biraz daha erken vakitte tanışmak isterdim.

Burada elbette yazarın öncesinden sonrasından bahsetmeye pek gerek yok. Konumuz Pegasus Yayınları’ndan çıkan yeni kitabı Halaskâr. Yerli bilimkurgu çıkar mı; yapılır mı? Yapılsa da batının etkisinde mi yazılır diye sürekli olarak konuşulur. Halaskâr bu hem yerliyi hem de esin kaynağı aldığı batıya eşit kol mesafesinde ulaşan, güzel bir roman.

Semele Gezegenine Hoş Geldiniz

Halaskâr, günümüzden çok uzak bir çağda, insanlığın Dünya’dan kaçıp başka yerlere yerleşmeye çalıştığı bir dönemde geçiyor. Artık büyük gemilerle uzayı arşınlayan insanlık, yeni evini bulabilmek adına araştırmalar yapmaktadır. Bulunan gezegenlerden biri de Semele’dir.

Yaşama ve yerleşime oldukça uygun olmasına karşın, gezegene özgü kırmızı renkli, goril benzeri dev yerlileri yüzünden tehlikelidir. Bu yüzden Halaskâr adı verilen askeri birlik bu tehdidi ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. Karakterimiz Serkan ile de böyle tanışıyoruz.

Serkan bir Halaskâr’dır. Yani özel bir zırhla ve üst seviye yapay zekayla donatılmış bir askerdir. Bu zırhı Halo, Fallout, Doom gibi oyunlarda gördüğümüz zırhlara benzetebiliriz. Kullanıcısına ölümcül silahlar tahsis eden, onu birçok darbeye karşı koruyan ve çevresindeki tüm detayları anlık olarak ona aktarabilen, giyilebilir bir tanktır aslında.

Bu askerler de gezegenin çeşitli bölgelerine, bireysel olarak konuşlandırılmıştır. Ancak yolunda gitmeyen bazı olaylar Serkan’ın üstü Curtis’in dikkatini çeker ve onu bir göreve yollar. Serkan’ın gözünden okuduğumuz macerada, hem geçmişte Dünya’nın ve insanlığın başına neler geldiğini görüyoruz, hem de Semele hakkındaki düşüncelerini ve etik ikilemlerini görüyoruz.

Hayatta Kal

Semele’nin tek tehlikesi yerlileri değil. Bir de işin içerisinde isyan bayrağını kaldıran Halaskârlar var. Serkan ve sonradan ona katılacak olan Erin, bu karmaşanın ortasında hayatta kalmaya çalışırken, gezegen için en iyisini karar vermeye çalışırlar. Çünkü artık burası bir koloni değil, kendilerinin yaşayacağı gezegen olacaktır.

Kitabın akıcılığı, dil kullanımı ve diyalogları hiç göz yormadan sürüp gidiyor. Bu tarz yerli bilimkurgu romanlarındaki en büyük sorun, üslup olabilir. Batıya çok yaklaşınca çeviri gibi durması, bizden olunca da ipin ucunun kaçması en büyük sorunlardır. Yazar Yüksel Yılmaz, dengeyi oldukça iyi bir şekilde kurmuş.

Halaskâr, hem bizden hem de batı kaynaklı bilimkurgulardan harmanlanarak ortaya çıkmış. Özgünlüğünü koruyan bir yapısı da var. Sadece bir aksiyon bilimkurgu kitabı gibi düşünmeyin. Serkan’ın iç dünyasıyla beraber bu hikayeye dahil olduğumuz için ikilemlerini de görüyoruz.

Özgürlük

Akıcı dili sayesinde ve kendisini okutmayı başaran hikayesiyle Halaskâr, aradığınız yerli bilimkurgulardan biri olabilir. Zaman zaman devrik cümlelerin kullanımı ya da editörün gözünden kaçan noktalar olmuş olabilir. Bir iki yerde, acaba burada ne demek istemiş, diye birkaç kez üst üste okuduğum oldu.

Ayrıca kitabın ilk kısmı Serkan’ın düşüncelerini bizimle paylaşırken her şey yolunda gidiyor fakat daha fazla karakterin işin içine girmesiyle birlikte, Semele’yi daha geniş açıdan gösteremiyor gibi hissettim. Belki de yazarın tercih ettiği biçimiyle kitabı Serkan’ın gözünden görmemizin bir nedeni vardı. Kendisiyle bağdaştırdığı ya da ilham noktalarıyla uyuşan kısımları vardı. Ancak bunu bir hata ya da sorun olarak görmüyorum. Belli aralıklarda durup yan karakterlerin güdülerini kafamda oturtmaya çalıştım.

Halaskâr, kapağın tasarımıyla da ilgi çeken ve içine girdikten sonra (Adeta zırhının içine giren Serkan gibi) sizi güzel bir maceraya çıkaracak, Ş. Yüksel Yılmaz imzalı başarılı bir bilimkurgu.

Kitabın tanıtım fragmanını da aşağıdan izleyebilirsiniz.

YouTube player

Bu İçeriğe Oy Verin

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Log In

Forgot password?

Forgot password?

Enter your account data and we will send you a link to reset your password.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Log in

Privacy Policy

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.