AYBABTUİncelemeler

Manor Lords İncelemesi – Ortaçağ Kasabasında Huzur Arıyoruz

Manor Lords sonunda yayınlandı ve kasabamızı büyütüp kendine yeten bir şehire dönüştürmek için kolları sıvadık.

İlk olarak 2022 yılında Steam Next Fest‘te oyuncularla buluşan ve o günden beri heyecanla beklenen Manor Lords, Steam’in Wishlist rekorunu kırarak 3 milyon kişi tarafından istek listesine eklendi.

Ortaçağ döneminde şehir kurma ve strateji öğelerini birleştiren oyunu yaklaşık 10 gün boyunca oynadık ve işte Manor Lord incelemesi.

Oynanış

Manor Lords, alışık olduğumuz şehir kurma stratejilerine çok benziyor ancak ayrıldığı yerler var. Daha önce Dawn of Men, Türk yapımı New Cycle veya Patron gibi şehir kurma türünde oyunlar oynayanlar için mekanikler başlangıç açısından çok aşina gelecektir. Şehir kurma oyunlarına bayılan birisi olarak hemen ağaç kesmeye ve halkımı soğuklardan korumak ve onlara barınacak yer vermek için evleri yapmakla oyuna başladım.

Manor Lords başlangıç

Hemen hemen her şehir kurma türünde oyunda olduğu gibi kısıtlı bir nüfus, az bir kaynak ile oyuna başlıyorsunuz. En temel kaynak olarak odun mevcut. Siz de hemen ağaç kesmeye, ormancı ile bir yandan ağaç dikmeye, sonrasında ise kestiğiniz ağaçları yavaştan keresteye çevirmeye başlıyorsunuz. Tüm bunlar olurken nüfusunuzun bir kısmını avlanmaya bir kısmını da yemiş toplamaya göndererek açlığın da önüne geçiyorsunuz.

Nüfus demişken hemen değinelim, oyunda binalara tek tek bireyleri atamıyorsunuz. Binaya bir kişi atadığınızda o binada aile olarak (3 kişi) çalışıyorlar. Yani çalışması için o binaya bir aileyi atıyorsunuz. Oyundaki genel nüfus mantığı da aileler üzerinden gösteriliyor. Toplamda kasabanızda 20 aile yaşıyorsa 20 işte çalışacak iş gücüne sahip oluyorsunuz. Her bireyi kontrol etmiyorsunuz.

Farklılıklar

Oynanış başlığının altında oyunun diğer şehir kurma oyunlarından ayrıldığı yerler olduğunu söylemiştik. Bunlardan bir tanesi kısıtlı kaynaklar. Oyuna başladığınız haritanın size ait bölgesinde bazı kaynaklar sınırlı. Mesela kil, taş ve demir madenleri kısıtlı bir şekilde mevcutlar. Bu maddelerin tamamını toplayıp tükettiğinizde bir daha bu kaynaklara erişemiyorsunuz. Eğer Ormancı binanız varsa sürekli ağaç dikerek size sınırsız ağaç ve odun sağlıyor ancak taş, demir ve kil, haritada ne kadar varsa o kadar oluyor.

Manor Lords karlar altında

Bu kaynaklar tükendiğinde ticaret yaparak bu kaynakları elde edebiliyorsunuz.

Avlanma ve yemiş toplama olayı da biraz değişik. Avcılar, sadece yabani hayvanların olduğu bir alanda avlanabiliyorlar ve bu hayvanların nüfusu da sınırlı. Mesela o bölgede 20 tane hayvan varsa siz belli bir sayıda hayvan kalana kadar avlanabiliyorsunuz. Bu sayı varsayılan olarak 10 oluyor ama değiştirebiliyorsunuz. 10 tane hayvan daha sonra zaman geçtikçe üreyip çoğalıyorlar ve siz yine 10 tane hayvan geride kalana kadar avlanıyorsunuz. Eğer belli bir sayıda hayvan bırakmazsanız tüm nüfusu tüketiyor ve bir daha avlanamıyorsunuz. Yemiş toplama işi de dönemselliğe dayanıyor. Kışın yemişler yetişmiyor ve toplayamıyorsunuz. Sadece bahar ve yaz dönemlerinde yemiş toplayabiliyorsunuz. Yemişler tamamen tükenmiyor ve bu nedenle ana gıda kaynağı olarak güzel iş görüyor.

Manor Lords buğday tarlası

Evlerin Üretime Katkısı

Oyundaki bir diğer farklılık da barınma için yaptığınız evlerin üretime katkısı. Evleri inşa ederken sadece barınma yeri kadar alan ayırmazsanız ve biraz daha bahçeli, büyük bir alana ev kurarsanız bu evler de üretime katılıyorlar. Evler ilk seviyedeyken sadece havuç, tavuk ve keçi seçenekleriyle evinizi üretime katkı sağlayan hale getirebiliyorsunuz. Havuç üretimi ek sebze sağlarken tavuklar kasabanıza yumurta, keçiler ise hayvan postu katkısı sağlıyor.

Evinizin seviyesini yükseltince bu evde yaşayan aile, daha farklı alanlarda üretime katılıyor. Mesela kasabanızda kıyafet üretmek istiyorsanız bunun için kurabileceğiniz bir tesis yok. 2. seviye bir eve terzilik görevi veriyorsunuz. Üretim binalarınızdan elde edilen hammaddeler ile bu ev artık size kıyafet üreten bir tesis haline geliyor. Keza hana gelenlere bira ikram etmek isterseniz de yine bu biralari 2. seviye evlerde Malt sayesinde üretiyorsunuz. Madenden çıkardığınız demir cevherini önce külçe demire demirci binası ile dönüştürüyorsunuz ancak bunları silahlara dönüştürmek yine üretime katılan evler sayesinde oluyor. Buna benzer seçenekler çoğalıyor. O nedenle evleri sadece barınma alanı olarak değil aynı zamanda işleyen bir üretim tesisi olarak da kurgulamanız gerekiyor.

Manor Lords kasaba meydanı

Pazar Alanlarının Önemi

Oyundaki önemli yerlerden birisi de pazar alanları. İnsanlar yakacak odun, giysi, yiyecek gibi temel ihtiyaçlarını bu pazar yerlerinden karşılıyor. Bu nedenle pazar yerlerinin evlere yakın olması önemli. Pazar yerine uzakta olan evler bu kaynaklara erişmekte zorlanıyor ve bu nedenle de daha üst seviye evlere dönüşemiyor.

Pazar alanı yaratırken siz gidip tezgah kurmuyorsunuz ancak bir belediyeci gibi pazar alanını oluşturuyorsunuz. Halk, elindeki malzemeleri satmak için orada tezgahı kendileri kuruyor. Kimin ne satacağına siz karar veremiyorsunuz.

Manor Lords pazar yeri

Pazar yerine yakınlık dışında kiliseye ve birer bira içip kafa dağıtabilecekleri hana da insanların ihtiyacı var. Bu binaları evlere yakın yerlere kurmak stratejik önem taşıyor. İyi planlanmış bir şehir, az kaynak ile üst seviyelere daha kolay ulaşabiliyor.

Uzmanlaşarak Üretim

Oyunda her şeyi üreten, tamamen kendine yeten bir şehir kurmak çok kolay değil. Zaten demir, kil ve taş gibi kaynaklar kısıtlı. Bu nedenle ticaret büyük önem kazanıyor. Ticaret yaparak bir şeyler almanız için ise para kazanmanız gerekiyor. Eğer elinizde bir maddeden bolca üretiyorsanız bunun ticaretini yapmak size düzenli para getirebiliyor. Mesela ben deriden ayakkabı üretip ayakkabı satıyordum, bunun yanında koyun çiftliklerimden yün elde ederek yün satıyordum. Bir de bolca kereste satıyordum. Temel gelirimi bu üç madde sağlarken ihtiyacım olan diğer ürünleri satın alıyordum.

Manor Lords şehir görünümü stratejik

Mesela çiftçilik yapmak bana biraz zor geldi. Ekmek üretmek için önce tarla ve çiftlik yapıyorsunuz. Çiftliğe buğday ekiyorsunuz. Sonra toplanan ekinleri değirmende öğütüp un yapıyorsunuz. Sonra da fırında bu unu ekmek yapıyorsunuz. Bunun için en az 4-5 ailelik iş gücünüzü harcamanız gerekiyor. Ayrıca tarlayı ekebildiğiniz yılın belirli dönemleri var. Bir de tarlayı nadasa bırakmazsanız toprağın verimi de azalıyor. Bu dengeyi kurmak bana biraz zor geldi, o nedenle halkımı yemiş ve etle besledim. Bira için maltı da ticaret ile alıp şehrimdeki evlerimde bira haline getirmeyi tercih ettim. Tabii çiftçilik seviyorsanız bol bol tarla yaparak güzel üretim de elde edebilirsiniz.

Savaşlar ve Haydutlar

Oyun boyunca beni en zorlayan şeylerden birisi savaşlar oldu doğrusu. 20 kişilik mızraklı ordumla kime saldırdıysam telef oldular. Önce mallarımı çalan haydutlara saldırdım ve 8 adamım canını zor kurtardı. Sonrasında başka bir lord ile savaşa girdim. Savaş alanına gidene kadar askerlerimin enerjisi azaldı, yine dayak yiyip kaçtım. Oyunu erken erişimde inceleme şansım olduğundan bu konunun ilerleyen dönemde geliştirileceğini veya daha anlaşılır hale getirileceğini düşünüyorum. O zamana kadar savaşmamayı seçtim açıkçası.

Manor Lords savaş

Grafikler

Oyunun grafikleri türe göre oldukça iyi. Ortaçağ temalı şehir kurma oyunlarında bol ahşap ve taş yapıları görmeye alışkınız. O nedenle rengarenk binalar görmek çok olası değil. Bina ve çevre tasarımları hem dönemi iyi yansıtacak şekilde ayarlanmış hem de binalar birbirinden ayırt etmek çok zor değil. Tabii ilk başta hangi binanın ne olduğunu hemen anlamayabiliyorsunuz ancak kısa bir süre sonra tiplerinden binaları ayırt edebiliyorsunuz.

Oyunda mevsim döngülerine göre hava şartları da değişiyor. Yağmur yağışı ve kar yağışı çok güzel olmuş. Yağmur sonrasında yerlerde biriken su gölcükleri, kar yağışı sonrasında tüm kasabayı kaplayan karlar çok güzel görünüyor.

Manor Lords şehir görünümü 2

Lord Olarak Sokakları Gezmek

Manor Lords oyununu diğer Ortaçağ şehir kurma oyunlarından farklı kılan şeylerden bir tanesi de kurduğunuz kasabanın sokaklarını gezip halkın yaşadıklarını bizzat görebilmeniz. Oyunda gerçekten yaşayan bir yapı oluşturmayı başarmışlar. Cities Skylines veya SimCity oyunlarındaki gibi sadece kaldırımda yürüyen insanlar yok. Pazar yerinde satış yapmaya çalışan, oyun çiftliğinde koyun güden veya sırtında kereste taşıyan insanları görebiliyorsunuz. Aynı görüntüleri izometrik veya kuş bakışı kameradan da görüyorsunuz ve lord olarak halkın arasına karışabiliyorsunuz.

Manor Lords lordu sokaklara

Bu durum savaşlarda biraz tuhaf olabiliyor. Askerleriniz savaşırken yanlarına gidip savaşı yanlarında izleyebiliyorsunuz. Bunu yaparken güvenliğinizden endişe etmeyin çünkü lord olarak sokaklarda dolaşmak aslında kamera açısını değiştirmekten farklı değil. İleride bir etkileşim getirirler mi bilmiyorum ama şu anda sadece farklı bir kamera açısı sunuyor.

Ses ve Müzik

Oyunda kullanılan ses ve müzikler muhteşem ve yenilikçi değil ancak tam olması gerektiği gibi. Fonda gayet dinlendirici bir müzik var. Ortaçağ atmosferine uygun melodik, arya tarzındaki müzik dikkatinizi dağıtmıyor ve ambiyansa uygun bir hava katıyor. Erken erişimde olduğu için hep aynı müzik fonda çalıyor ancak ileride çeşitlenebilir.

Manor Lords şehir görünümü 1

Sesler de yine size o yaşayan kasaba havasını çok güzel veriyor. Kesilen ağaçların yere düşmesi, uzakta gıdaklayan tavuklar, pazar alanlarındaki insan kalabalığının uğultusu ve arada birinin yükselen sesi. Temaya ve döneme uygun, abartıdan ve ses kirliliğinden uzak hazırlanmış sesler, sizi kasabanın içine çok güzel sokuyor.

Sonuç

Manor Lords, erken erişimde dahi çok güzel bir oyun sunuyor ve gelişime çok açık. Muhtemelen önümüzdeki dönemde fazlaca güncelleme, yeni bina, yeni senaryolar ve bol bol yeni içerikle çok daha iyi hale getirilecektir. Özellikle gıda çeşitliliği gibi konularda bazı adımlar atılması gerektiğini düşünüyorum. Belki balık tutma veya sadece vahşi hayvanların olduğu yerlerde avlanma dışında seçeneklerle gıda çeşitliliği arttırılabilir.

Çok küçük bir ekip, hatta tek kişi tarafından geliştirilmiş bir oyun olarak büyük bir potansiyel barındırıyor. Gelecek yeni içeriklerle yıllarca başından kalkamayacağınız bir oyun olmuş.

FRPNET Puanı

Oynanış - 9
Grafikler - 9
Ses - Müzik - 7.5
Yenilikçilik - 8

8.4

Rahatlatıcı ve Detaylı

Rahatlatıcı ve basit oynanış mekanikleriyle son yıllarda çıkmış en iyi şehir kurma oyunlarından birisi.

Bu İçeriğe Oy Verin

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Log In

Forgot password?

Forgot password?

Enter your account data and we will send you a link to reset your password.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Log in

Privacy Policy

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.