Ada Sahillerinde Bekliyorum – Seablip Erken Erişim İncelemesi
Kafamıza deniz anası fırlatıp durmasalardı o gemiyi öyle bir batırırdık ki! Neyse, gemiyi büyütmek için materyal gerek şimdi. Aaa, kuzeyde ada varmış! İnelim bakalım kimlerin neye ihtiyacı varmış burada.
Ekmeğimizin peşindeyiz işte biz de. Diyeceksiniz ki “denizin ortasındasınız bre kaptan! Ne ekmeği?” Doğru diyorsunuz, ekmek kovalayacağımıza balık tutalım. Lakin bu oyunda balık tutmak öyle kolay değil ha! Hatta bazen hazine avlamak veya kelle avlamak bile balık avlamaktan daha kolay olabiliyor.
Fakat siz buraya balık tutmaya gelmediniz muhtemelen. Şöyle keyifli bir korsanlık macerası mı arıyordunuz? O zaman mürettebatta size de yer açalım hemen.
Seablip, bizi korsan hayatının ortasına atıyor. Dedemizden bize kalan küçük bir gemiyle sulara açılıyoruz. Önce okyanusun sisini aşıyoruz. Karşımıza çıkan adaları da detaylıca keşfe çıkabiliyoruz. Zira adalara ayak basmak ve orada yaşayan karakterlerle konuşmak mümkün. Bu insanların bizden talep ya da rica edebilecekleri çeşitli şeyler var. Ancak biz o görevleri takip etmek zorunda değiliz. Asıl amacımız gemimizin, ufkun ve dalgaların keyfini çıkarmak.
Ne yazık ki okyanusun keyfini özgürce çıkarmamızı engelleyen düşmancıl gemiler var. Bunlarla mücadele etmek mümkün. Fakat bu mücadeleyi tek başımıza veremiyoruz. Zira gemimiz ne kadar büyük ve donanımlı olursa olsun, o topları doldurup ateşleyecek mürettebat yoksa sonumuz felaket oluyor. Kaptan olarak her şeye yetişmek pek mümkün değil. Neyse ki gemimizde yaşamaya sıcak bakacak birkaç kişi bulmak çok zor değil.
Seablip Bir Korsanlık Macerası
Seablip, gemi savaşlarına ve gemi geliştirmeye hayli yer veriyor. yine de ondan ne Sea of Thieves ne de Monkey Island gibi bir deneyim beklemek doğru olur.
Oyun odun ve taş toplamak gibi hayatta kalma oyununa benzer içeriklerle Terraria’yı anımsatıyor. Fakat oyuncu olarak odunlarla veya tohumlarla pek ilgilenmiyoruz. Gemimizi büyütmek için ihtiyaç duyduğumuz madenler ve tabii ki altın bize daha çekici geliyor.
Gemi savaşları oyunun en önemli özellikleriden biri. Bunlar kimi zaman kolayca alt edebildiğimiz karşılaşmalar oluyor. Fakat hazırlıksız yakalanırsak denizin dibini boylamamız da olası. Neyse ki denizin dibini boylamak bir son değil, hatta işleri daha da ilginç bir hale getiriyor. Yine de mürettebatınızı kaybetmek isteyeceğinizi sanmıyorum. Çünkü gemi savaşları gemideki teçhizatı kullanmakla ilgilenebilecek mürettebat yoksa felaketle sonuçlanıyor.
Oyun henüz erken erişimde olmasına rağmen oyuncuda okyanusu ve adaları detaylıca keşfetme isteği yaratıyor. Bu mekanlar da boş ya da özensiz hissettirmiyor. Hatta bazı kısımların erken erişim sebebiyle kısıtlandığını görünce üzülebiliyoruz.
Seablip – Çok Başarılı Olmayan Yanları Neler?
Oyunun ana hikayesi ne yazık ki çok ilgi çekici başlamıyor. Adalarda tanıştığımız kimi karakterler ilgimizi çekerek bizi hikaye ve görevler için heveslendirebiliyor. Ancak bu hevesimiz de kısa vadeli oluyor çünkü ne karakterlerin ne de ana hikayenin derinliğini hissedemiyoruz.
Seablip, erken erişimde olmasının da etkisiyle olmalı, oyuncuya pek de bir yönlendirme yapmıyor. Oyuncu kimi zaman neyi neden ve nasıl yapması gerektiğini kendisi keşfediyor. Ben çoğu zaman bir interaksiyonu kendim keşfettikten bir süre sonra bana onu öğreten bilgi kutucukları ile karşılaştım. Yani yönlendirmeler var oyunda ama zamanlaması tutmayabiliyor.
Hem hikayenin hem de yönlendirmelerin sönüklüğü bizi kimi zaman hedefsizce okyanusu gezmeye sürükleyebiliyor. Oyunun bağımlılık yapan bir faktörü de pek olmadığı üzere bir süre hedefsiz kalınca oyundan kopabiliyoruz.
Son olarak, adalarda navigasyon da pek kolay değil. Bazı adalarda haritanın neresinde olduğumuz veya nereye gitmemiz gerektiği tam bir muamma. Gitmem gereken yeri bulamadım diye kaçırdığım zamanı kısıtlı görevler de hayli can sıkıcıydı.
Seablip – Başarılı Yanları Neler?
Seablip’teki minik oyunlar zorlayıcılıklarıyla eğlenceli olabiliyor. Balık tutmak ve kilit açmak pek de kolay yapılan şeyler değiller benzer oyunlardakinin aksine. Üstelik gemi savaşları da çok basit mekanikleri takip ediyor olsa da kimi zaman zorlayıcı olabiliyor. Savaşlar yavaş bir tempoyla da olsa gerçek zamanlı akıyorlar. Sizin de çarpışma sırasında tüm mürettebatınızın nerede, ne ile uğraştığına ve nasıl bir durumda olduğuna dikkat etmeniz gerekiyor.
Yan görevler çeşitli ve ilgi çekici duruyor. Oyun erken erişimde olsa dahi birçok farklı görev ve interaksiyona sahip olacağı izlenimini yaratıyor.
Özetle, erken erişimden çıktığı zaman keyifle oyanayacağımız kısa bir korsanlık macerası olacak gibi duruyor bu. Dolayısıyla Seablip’in Steam sayfasını takip etmenizi tavsiye ederiz. Hele ki piksel grafikli macera oyunları ilginizi çekiyorsa!
