Edebiyat

Kaos Projesi: Anıl Şahal’ın İkinci Bilimkurgu Romanı

Zihin Kütüphanesi romanıyla tanıdığımız Anıl Şahal, bir bilimkurgu romanı daha kaleme aldı. Yeni romanı Kaos Projesi, dedektiflik temasını siberpunk türüyle buluşturan bir hikaye anlatıyor.

Kitabın bülten tanıtımı şu şekilde:

“Belki de bir anlam ifade etmedikleri içindir.” dedi kadın ve elini adamın kolunun iç tarafına
işlenmiş dövmesinin üzerinde nazikçe gezdirdi. Parmakları üzerinden geçerken dövme odanın loş
karanlığında hafifçe ışıldadı ama ışıltı hemencecik söndü ve tekrar kara bir çizim halini aldı.
“Dövmeni seviyorum.” dedi. “Ama neden bir ayna?”
“Gerçekleri görebilmek için.”

Bir cinayet araştırması için kendisine başvurulduğunda Özel Araştırmacı Yaprak Çınar’ın
isteksizce de olsa kabul ettiği araştırma, onu yüz yıl önceki bir uzay görevine kadar götürürken
Yaprak bu esnada eksantrik karakterlerle karşılaşacak, arkadaşlarının bilmediği yönlerini
keşfedecek, siborg kiralık katillerle, esrarengiz ve tehlikeli düşmanlarla dolu bir dünyaya adım
atacaktır.
Kaos Projesi kozmik korku ile harmanlanmış bir siberpunk, noir dedektif dünyası.

Kendisi de bir bilimkurgu hayranı olan yazar ise kitabını şöyle anlatıyor:

İnsanlık henüz yıldızlararası mesafeleri aşarak başka güneş sistemlerini ziyaret edecek
seviyede olmasa da kendi güneş sistemindeki mesafeleri kısa zamanda aşmayı sağlayan hızlara
ulaşmayı belirli süreler dahilinde de olsa mümkün kılan süper motorların icadı ile uzayın keşfine
başlamıştı. Fakat dünyada küresel çaplı olarak ard arda baş gösteren ekonomik krizler, popülist
politikacıların propagandalarıyla mali desteğin giderek azalmasına en sonunda da tamamen
kesilmesine yol açtığında insanlığın uzay macerası da sona ermiş oldu. Böylece teknolojik gelişme
yön değiştirerek insanlarda günlük hayatlarının çok lüks olduğu algısı yaratan çeşitli icatlara
doğru yayıldı. Bunların içinde en popüler olanların başında da çeşitli prostetikler ve sibernetik
donanımlar geliyordu. İnsanlar vücutlarında yaptıkları modifikasyonlarla artık daha havalı, daha
seksi hissediyorlardı. Yıldızlara giden yol tamamen kapanmış da olsa herkes kendi dünyasının
yıldızıydı.

Siberpunk bilimkurgunun en sevdiğim alt türü olmaya ve kurguda beni kendisine çekmeye
devam ediyor. Mega şehirler, devasa binalar, her şeyi yöneten şaibeli şirketler, her renkten neon
ışıklarının eksik olmadığı caddeler, bitmek tükenmek bilmeyen reklamlar, yozlaşma,
sibernetikleşme modası, siborglar, hackerlar, bir yanda lüks yaşamlar süren kaymak tabaka, diğer
tarafta sefalet ve suça meyilli bir toplum. “Yüksek teknoloji, düşük yaşam” belki de siberpunk
türünü en iyi özetleyen cümle.

Kaos Projesi’nde okuyucular bütün bunları fazlasıyla bulurlarken işlediği cinayet araştırması açısından noir dedektifliğe göz kırpan, kozmik korku öğeleri barındıran bir maceraya atılacaklar.

Kitabın ana karakteri Yaprak Çınar bir cinayeti çözmesi için kendisine başvurulan bir özel
araştırmacı.

Kaos Projesi Diğer Bilimkurgu Eserleriyle Karşılaştırıldığında…

Tıpkı ilk kitabım Zihin Kütüphanesi’nde olduğu gibi bu sefer de ana karakterim bir
kadın. Böyle olmasının bir sebebi Kaos Projesi’nin ilk satırları yazıya döküldüğünde Zihin
Kütüphanesi’ni hala yazıyor olmamdı. Diğer bir sebep de bilimkurgunun tehlikeli dünyasında bir
kadının karşılaştığı zorlukları işlemenin bana daha çekici gelmesi. Kadın bir karakter bir erkek
karaktere göre daha çeşitli duyguların kurguya eklenmesine daha kolay olanak vermekle kalmaz,
karşılaştığı tehlikelerin üstesinden gelebilmek için kaba kuvvet yerine daha akılcı çözümler bulmak
konusunda yazarı zorlar. Kitapta da Yaprak zekasını sonuna kadar kullanmak durumunda. Zihin
Kütüphanesi insanların yapay zekaya karşı verdikleri var oluş savaşı ile kendisini istemeden
olayların tam ortasında bulan ve dünyanın hiç bilmediği yönlerini ögrenen ana karakter Bulut’un
gözünden onun iç dünyasına odaklanıp yeni durumunu giderek kabullenerek giriştiği mücadeleyi
işlerken, Kaos Projesi’nde Yaprak kurallarını çok iyi bildiği, yakından tanıdığı bir dünyada hiç
karşılaşmadığı türden bir olayın içinde buluyor kendini.

Nasıl ki SOMA, Signalis gibi bilgisayar oyunlarını, Ghost In The Shell, Blame! ve Battle
Angel Alita tarzı manga ve animeleri, Katilbot Günlükleri gibi kitapları beğenenler Zihin
Kütüphanesi’ni ilgi çekici bulacaklarsa; Neuromancer ve Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi?
gibi kitapları beğenenler, Cyberpunk 2077 ya da Deus Ex gibi oyunlardan zevk alanlar, Blade Runner filmleri, Nathan Never çizgi romanların meraklıları ve Asimov’un Elijah Bailey tarzı dedektif karakterlerini sevenler Kaos Projesi’ne ilgi duyacaklardır diye düşünüyorum.

Bu İçeriğe Oy Verin

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Log In

Forgot password?

Forgot password?

Enter your account data and we will send you a link to reset your password.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Log in

Privacy Policy

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.