İncelemeler

Assassin’s Creed 2 Oynayanlar Bıçağın Kendisi Romanına Bayılır Mı? – Kadim Kanunlar Serisi İncelemesi

İthaki’nin iddialarını test etmeye devam! “Assassin’s Creed 2 oynayanlar Bıçağın Kendisi romanına bayılır” demişlerdi. Kitap serisi muhteşem. Ama ikisinin ne alakası var İthaki ya? Bu kez hiç hak veremedik.

“Şöyle 40 kitap sürmeyen fantastik bir seriyi ağız tadıyla okusak, bitirsek ya” diyorsanız aradığınız seri Kadim Kanunlar serisi olabilir.

Joe Abercrombie Bıçağın Kendisi romanında zaten kaliteli bir şey okuyacağımızı hızlıca fark ettiriyor. Astıktan Sonra romanında ise kalite zirve yapıyor. Fakat ya okurun kaliteye alışmasından olsa gerek ya da yazarın yorulmasından, Kralların Son Çaresi içlerindeki en sönük kitap oluyor. Belki de kitapları okurken araya zaman koymak son kitabın etkileyiciliğini artırabilirdi. Yine de Joe Abercrombie’nin Kadim Kanunlar serisi son yıllarda okuduğum en iyi fantastik hikayelerden. Her bir Frpnet okuruna da gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.

Serinin fantastik elementlerden ziyade karakterlere önem verdiğini vurgulamak gerek. Yani havalı büyücüler ve canavarlarla ilgili bir hikaye okumak istiyorsanız bu seri sizi bir yere kadar tatmin edecek. Ama yolculuğa çıkmış bir grup maceracının uzun yürüyüşler sırasında akıllarından geçen endişeleri okumak sizi eğlendirirse bu kitap kesinlikle tatmin edici olacak.

Bıçağın Kendisi

Serinin ilk romanı, bir canavar topluluğunun saldırısına uğrayarak grubundan ayrı düşen bir savaşçıyla başlıyor. Logen Dokuzparmak, doğada nasıl hayatta kalacağını bilen bir adam. İyi bir lider ama iyi kalpli biri değil. En azından çoğu zaman. Zaten bu kitap iyi ve kötü ayrımlarından uzak, tamamı gri bir hikaye anlatıyor. Hiçbir karakteri tüm kalbinizle sevemiyor, hiçbirinden de nefret edemiyorsunuz. Sadece bazılarına gıcık olabiliyorsunuz.

Logen’in kısa sürede yalnızca bir savaşçı değil, doğanın ruhlarıyla da iletişim kurabilen bir adam olduğunu görüyoruz. Karanlık geçmişinin kefaretini ödemeye çalışan şeytan ruhlu ama pamuk kalpli bir adam olduğunu fark edince de hayret ediyoruz.

Hikaye zaman zaman Jezal dan Luthar adlı kendini beğenmiş bir gencin başından geçenlere odaklanıyor. Logen çizmeleri olmadan soğuk havada hayatta kalmaya çalışırken Jezal’in kılıç antrenmanı yapasının hiç içinden gelmemesi gibi dertleri var. Belli ki Gurney Halleck’in bir savaşçının havasında olması ile alakalı konuşmasını dinlememiş. Ayrıca diğer soylu arkadaşlarına hava atmak ve geceleri içip içip kadınlarla eğlenmek istiyor. Bu antrenmanlar tam bir vakit kaybı!

Jezal hayatının ne kadar zor ve bunaltıcı olduğunda yakınırken serinin en muhteşem karakteri olduğunu havada karada savunacağım Sand dan Glokta merdivenlerden inmeye çalışıyor. Yıllarca zindanlarda işkence görmüş bedeni bu basit talebi karşılayamıyor. Zaten tuvaletini bile yapamadığını düşünürsek bu çok da şaşırtıcı değil. Glokta soluklanmak için biraz bekliyor. Şu merdivenleri bir inse, ortasında kaldığı işkenceye devam edecek. Konuşturmak istediği adamın hayatı boyunca merdivenlerden korkmasını sağlayacak. Bunun için ona ne yapması gerektiğini bizzat kendi yaşadıklarından biliyor. İşkence belasından sağ çıkmış bir işkenceci o.

Tek bir kişiye işkence etme hakkım olsaydı… basamakların mucidini seçerdim.

Kadim Kanunlar Serisi

Bir savaşçı, bir soylu ve bir işkencecinin sıradan dertleriyle başlıyor hikaye. Ancak tabii ki onları ve daha birçoklarını etkileyebilecek muazzam olaylara evriliyor yaşadıkları. Fakat Kadim Kanunlar serisi olay örgüsünden ziyade yukarıda tanıttığım karakterlerin bu olaylara verdikleri tepkilerle parlıyor. Her birinin yolculukları boyunca ne kadar değiştiklerini görüyoruz. Gerçi Sand dan Glokta’nın değiştiğini söylemek çok doğru olmaz. Daha çok, kitapları okudukça onu tanıyoruz.

Zaten serinin ikinci kitabı olan Astıktan Sonra romanı da Sand dan Glokta’nın maruz kaldığı sıkıntılara ağırlık veriyor. Bu sıkıntıların büyüklüğü ve Glokta’nın onlarla başa çıkma yöntemleri bizi etkiliyor. Karar verme yetkisi bir grup kötü niyetli insanın ya da ahmağın elinde olunca olayların nasıl sarpa sardığını okuyoruz. İşte gıcık olduğumuz karakterler de genelde o pozisyondakiler oluyor. Yoksa herkes zaman zaman kötü niyetli ve hepsinin yaptığı çeşitli ahmaklıklar var.

Assassin’s Creed II Oynayanlar Bu Roman Serisine Bayılır mı?

İnanın ki bir alakaları yok. Bu iddia ortaya ilk atıldığında aralarındaki tek bağlantının ikisinin de kaliteli eserler olması olduğunu düşünmüştüm. Sonra hem Ezio’nun hem de Jezal’in yakışıklı adamlar olduğunu hatırladım. Başka benzerlikleri de düşününce fark ettim. Mesela Bıçağın Kendisi romanında karakterlerimizin çatılarda koşup kaçıştıkları bir sahne var, sayılır mı? Jezal’in yaşadığı şehri de belki Ezio’nun gezdiği İtalyan şehirlerine benzetebiliriz. Fakat iklimleri dışında aslında pek de benzemiyorlar.

Assassin’s Creed 2 bir intikam hikayesi anlatıyor. Ana karakterimizin hedefinde de ülkenin yönetimine sızmış gizli ve entrikacı bir örgüt var. Bu örgüt bazı kutsal nesneleri bir araya getirerek ölümsüzlüğün ve Tanrısal bir gücün kapısını aralamaya çalışıyor. Fakat sonda aradıkları gücün bulmayı umdukları yerde olmadığını öğreniyoruz. Şimdi, böyle özetlersek Kadim Kanunlar serisi ile bir benzerlik var diyebiliriz. Fakat aynı yüzeysel özetle Harry Potter ve Yüzüklerin Efendisi de benzer hikayeye sahip oluyor. O yüzden, ne alakası var İthaki ya?

Özetle, bu kez iddiasında İthaki’ye hak veremedik. Fakat hem Assassin’s Creed II güzeldir, hem de kitap serisi harika. İkisini de tavsiye edelim bu vesileyle biz.

Bu arada Bıçağın Kendisi romanını çizgi romana da uyarladılar. Fakat ben romanları tercih etmenizi öneririm. Çünkü Glokta ve Logen karakterlerinin tasviri konusunda sizin hayal gücünüzün daha iyi bir iş çıkaracağından eminim.

İthaki İddiaları Serisi

İthaki Yayınları son birkaç yıldır kitaplarının duyuru ve reklamlarında çeşitli iddialarda bulunuyor. Mesela Asimov’un Ben, Robot kitabını sevenler R.U.R.‘a da bayılır demişlerdi. Biz de inceleyip bu iddiaya hak vermiştik. Daha sonra İthaki, Carnivale dizisini sevenlerin Tüm Panayırların Heyulası kitabına bayılacağını söylemişti. Bu iddia ise çok saçma. Zira her ne kadar ucube teması akla o diziyi getirse de dizi ile kitabın içindeki öyküler arasında hiçbir bağlantı yok.

The Boys ile ilgili iddialarını da daha önce test etmiştik. Butcher‘ın Tanrı’nın Bir Kulu romanını beğenip beğenmeyeceğini tartışmıştık. O yazıya buradan göz atabilirsiniz. Frenchie‘nin de İz Sürücü romanına vereceği tepkileri öngörmeye çalışmıştık. O yazıya da buradan göz atabilirsiniz. Starlight‘ın Meleğin Düşüşü romanına bayılacağını da söylemiştik. O yazı ise burada.

Şimdiye kadar incelediğimiz oyunla karşılaştırmalı iddia incelemeleri şöyle: Disco Elysium sevenlerin Kıyamet Polisi serisine de bayılacaklarını söylemişlerdi. O iddiaya pek hak verememiştik. Life is Strange oynayanlar Evelyn Hardcastle’ın Yedi Ölümü‘nü beğenir mi diye de konuşmuştuk.

İthaki iddiaları serimiz şu iddiaları test ederek devam edecek:

Bu İçeriğe Oy Verin

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Log In

Forgot password?

Forgot password?

Enter your account data and we will send you a link to reset your password.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Log in

Privacy Policy

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.