Eski Kitaplarınız Alınır! – Tiny Bookshop İncelemesi

Kitap önermeyi sevenlere biz de Tiny Bookshop öneriyoruz! Arabamızın arkasında sürüklediğimiz üç beş raf kitapla mekan mekan gezip sahaflık yaptığımız bu oyun ruhunuzu dinlendirecek.

Tiny Bookshop geçen yaz Steam Next Fest’te bizi en çok heyecanlandıran demo’lardan birini sunmuştu. Oyunun tam sürümü de artık satışa çıktı. Demo’dan ötürü oyuna dair beklentilerimiz hayli yüksekti. Tam sürüm hayal kırıklığı yaşatmadı. Fakat demo’da gördüklerimizden çok daha farklı bir oynanış da sunmadı.

Kısaca anlatmak gerekirse Tiny Bookshop’u kitap kurtlarına ve kitap önermeyi seven okurlarımıza tavsiye ederiz. Oyunun özellikle fantastik eserlere yer vermesi bizim kalbimizi çaldı. Sahafımızı ziyaret eden insanlara kâh Dune, kâh Yüzüklerin Efendisi, kâh Watchmen önerip satabiliyor olmanın çok ayrı bir hazzı var. Bunun yanı sıra bazı sadık müşterilerin hikayelerini öğrenmek, küçük ekmek teknemizi dekore etmek ve bizi asla yalnız bırakmayan müşterilerimizin yaşadığı bu küçük kasabayı keşfe çıkmak da oyunun keyifli yanlarından.

Cosy oyun seven kitap kurtları bu oyunu oynamak isteyecektir. Fakat ne kadar süre oynarız diye sorarsanız, onu kestirmek zor. Ne yazık ki oyunun ilerleyişi çok da seri olmuyor ve kimi zaman önümüzde açık ve net bir hedef de olmuyor. Hikayenin ilerleyişi ve yeni içeriklere yelken açma fırsatı zaman zaman şansa bağlı gibi hissettiriyor. Bu da bazen oynanış sırasında “Ee, şimdi ne yapacağım?” diye sormamıza sebep olabiliyor. Tam oyun sıkıcı oldu derken yeni bir mekan veya görev açılıyor ve macera devam ediyor. Bu yüzden bir sıkıcılaşıp bir merak uyandıran, ilginç bir dinamiği var oyunun. Fakat buna rağmen, ilginize değer olduğuna inanıyoruz bu oyunun.

Oyunun temel mekaniği ve kitap önerileri hakkındaki detaylı yorumumuz ise şöyle:

Tiny Bookshop Tam Olarak Ne Hakkında Bir Oyun?

Tiny Bookshop ikinci el kitaplar satın alıp bunları türlerine göre grupladığımız ve sattığımız bir oyun. Her sabah sınırlı kapasitedeki kitap raflarımıza seçtiğimiz bir türden kitapları kendi tercih ettiğimiz oranlarda yerleştiriyoruz. Bu kitapları o gün standımızı açmayı tercih edeceğimiz bölgeye göre seçmek mantıklı oluyor. Yaşlıların takıldığı mekanlara giderken sınırlı sayıdaki raflarımızı çocuk kitaplarıyla doldurmak mantıksız oluyor örneğin.

Bu mekanların, o mekanları sıklıkla ziyaret eden müşterilerimizin ve bizim ekmek teknemizin bir hikayesi var. Bu hikaye yavaş yavaş değişiyor ve gelişiyor. Biz de her gün insanlara ilgilerini çekecek türlerden kitaplar sunmaya çalışıyoruz.

İşi heyecanlı ve eğlenceli hale getiren asıl oyun mekaniği ise kitap önerileri. Bazen bazı okurlar bizden kendilerine bir kitap önermemizi rica ediyorlar. Bu durumda biz de raflarımıza sadece türünü seçerek rastgele yerleştirdiğimiz kitapların neler olduğunu görme şansı buluyoruz. Bu kitaplar çok büyük oranda gerçek bir kitapçıda görebileceğimiz kitaplar. Ursula K. Le Guinn’den Jules Verne’e; Shakespeare’den Bronte kardeşlere birçok yazarın kitabı raflarda karşımıza çıkabiliyor. Bunlar arasından öneri isteyen okura en uygununu seçip vermeye çalışıyoruz.

Kitap Önerisi Sistemi Her Zaman Düzgün Çalışmıyor Ama…

Ne yazık ki oyunun en ilgi çekici yanı olan kitap önerisi sistemi büyük oranda tıkır tıkır çalışsa da kimi zaman bizi hayrete düşüren hatalar da yapabiliyor. Örneğin politik bir yanı da olan ve çok uzun olmayan kurgusal bir kitap isteyen bir okura önerebileceğimiz kitaplar arasında Muhafızlar! Muhafızlar! var diyelim. Terry Pratchett’ın iğneleyici kalemini bilen okurlarımız Muhafızlar! Muhafızlar!’ın pekala bir politik eleştiri olduğunu tahmin edebilirler. Ancak Tiny Bookshop onu ne yazık ki fantastik dünyada geçen sürükleyici, komik ve hafif bir kitap olarak kodluyor. Müşterilere onu politik yanı olan bir eser olarak önerdiğimizde müşteriler memnun kalmıyor.

Kitabı gerçek hayatta okumamış ve bilmiyor olduğumuzu varsayalım. Bu durumda yine tüm kitap önerileri hatasız ilerlemiyor. Örneğin, komik bir klasik eser önerisi isteyen müşteriye Shakespeare’den Yaz Gecesi Rüyası önermem de olumlu tepki almadı. Müşteri “bunun neresi komik?” diye tepki gösterirken ben ekrana “türü komedi o eserin!” diye bağırdığımla kaldım. Fakat canımı en çok sıkan müşteri korkunç bir kitap önerisi isteyenlerden biriydi. Rafımda korku türünde bir kitap kalmadığı için ona Sineklerin Tanrısı tavsiye etmiştim. Bana “Sineklerin Tanrısı mı? Bu korkunç mu sence?” dedi ve kendisine ağzının payını veremedim. Sizi bilmem ama benim için Sineklerin Tanrısı son derece korkunç bir kitaptır. Otorite sahibi olan insanların zorbalığı üzerinden her aklıma geldiğinde kalbimi sıkıştırır. Müşteriye bunları anlatamamış olmak çok içime oturdu.

Bu tarz olaylar nadiren yaşansa da yaşandığında tat kaçırıyor. Fakat çoğu müşterinin bizim önerilerimizle küçük kitapçımızı mutlu mesut terk ettiğini vurgulayalım.

Sonuç Olarak…

Tiny Bookshop kitap kurtlarının göz atması gereken bir oyun. Eğer siz de benim gibi arkadaşlarınızla kitapçı gezip onlara çeşitli kitapları övmekten hoşlanan biriyseniz bu oyun radarınızda olmalı. Oyunun Türkçe dil desteği ile çıkmış olması da cabası! Bunun İngilizce bilen okurlarımız için dahi kritik bir dil desteği olduğunu düşünüyorum zira kitaplarımızı genelde Türkçe okuyan insanlarız. Dolayısıyla kitabın Türkçe adına aşina olmak ve İngilizcesini bilmemek bu oyundan keyif almamıza engel olmayacak.

Son olarak oyunun 4 kişilik minik bir ekibin elinden çıkan, desteklenmesi gerektiğine inandığımız bir girişim olduğunu söylemekte de fayda var. Hele ki kitapçı temalı oyunlar çok nadirken!

Tiny Bookshop hakkındaki görüşlerinizi ve hangi kitabı raflarınızda görmenin sizi şaşırttığını bizlerle paylaşmayı unutmayın lütfen!