İncelemeler

Saat 12 ve Her Şey Yolunda! – Muhafızlar! Muhafızlar! İncelemesi

Muhafızlar! Muhafızlar! DiskDünya romanlarının Bekçiler serisinin ilk kitabı. Terry Pratchett bu romanında beğenilme şansı milyonda birlik bir hikaye yazmış ama işe yaramış.

Gerçi kitap çıkalı yıllar oluyor ama ne yapalım? Delidolu’nun Son Kahraman romanını iki aydır ha çıktı ha çıkacak diye bekledik. Ancak bu bekleyiş özlemimizi fena arttırdı. Ankh-Morpork burnumuzda tütüyordu. Biz de çareyi Ankh-Morpork’un en asil teşkilatının hikayesine dönüş yapmada bulduk.

İyi ki de öyle yapmışız. Muhafızlar! Muhafızlar! bize neler sunmadı ki?

Şehri yakıp kül eden bir ejderha mı dersiniz? Ah, evet, şey. Ejderhaların gerçek olmadığını herkes bilir efenm. Ha, o mu? Ankh-Morpork yine yanıyor efenm, evet efenm.

Karanlık gecelerde buluşan gizemli bir tarikat mı istersiniz? En gizemlisinden verelim.

Büyü mü arzu ettiniz? Görünmez Üniversite büyücüleri bu kez kampüslerinden dışarı kaçmıyorlar. Normalde üç beş tanesi arkadaki yıkık duvarı kullanarak Patlak/Yamalı Davul’a giderdi ama final dönemi falandı herhalde. Yine de kütüphaneci, tüm büyücülük sorularımıza cevap vermek için hikayede yer alıyor.

Kahkaha mı? Hangi DiskDünya romanında kahkahanın eksik olduğu görülmüş ki, Tanrılar aşkına?

Hı, Kahraman mı? Şey… Cesur bekçilerimiz var, olmaz mı? Ankh-Morpork sokaklarında bir kahraman yok. Kahramana gerek de yok. Ankh-Morpork sokakları çoğu uluslararası standarda göre gayet güvenli bir şehir. Çünkü Bekçiler Teşkilatı gece gündüz iş başında. Hatta şu an SAAT TAM ON İKİ VE HER ŞEY YOLUNDA!

Diskdünya’nın en işlevsiz üç adamı ve en uzun boylu cücesinden oluşan bu teşkilatın hikayesi ilgi çekici olamaz dersiniz, değil mi? Böyle bir hikayenin muhteşem bir şey çıkma ihtimali nedir? Bence milyonda bir gibi bir şeydir. Ama işte, işe yarayabiliyormuş demek ki. Zira Pratchett bu romanında yine harikalar yaratmış. Her yaştan, her zevkten tüm okurlarımıza şartsız koşulsuz tavsiye ederim.

Bu Roman O Roman

Hani sık sık karşımıza çıkan o sorular vardır ya: “Fantastik roman okumaya başlamak istiyorum, ne önerirsiniz?”, “Diskdünya’ya bakayım dedim ama 40 küsür roman görünce gözüm korktu. Nasıl başlamalıyım?”, “O kızartma yağını kimbilir ne kadar süredir değiştirmiyorlardır?”, “Çocuklarıma Ankh-Morpork’u nasıl sevdiririm?”… İşte tüm bu soruların cevabı bu kitap!

Tabii Mort, Hareketli Resimler veya Gerçek ile de DiskDünya’ya adım atabilirsiniz. Sıkıcı biriyseniz serinin en ilk kitabı olan Büyünün Rengi‘nden de başlayabilirsiniz. Fakat Muhafızlar! Muhafızlar!, Ankh-Morpork’un çamurdan nehirleri ve bayat dumanlarıyla tanışmak için harika bir roman.

Delidolu’nun Diskdünya Okuma Rehberi’ni aşağıdan inceleyebilirsiniz. Bu arada Ankh-Morpork haritası da romanı okurken işinize yarayabilir. Onu da buraya tıklayarak inceleyebilirsiniz.

Muhafızlar! Muhafızlar!

Spoiler vermemek adına romanın hikayesinden daha fazla bahsetmiyorum. Ancak yine tadımlık birkaç alıntı bırakmaya karar verdim. Bu alıntılardan ilki de ithaf sayfasından geliyor.

Onlara Saray Muhafızları, Şehir Bekçileri ya da Devriye diyebilirsiniz. İsimleri ne olursa olsun her tür kahramanlık öyküsünde görevleri aynıdır. Üçüncü Bölümde (ya da filmin yaklaşık onuncu dakikasında) hızla odaya dalarlar, kahramana teker teker saldırırlar ve katledilirler. Kimse onlara bunu yapmayı isteyip istemediklerini sormaz.

Bu kitap, o cesur adamlara adanmıştır.

Terry Pratchett (Niran Elçi’nin çevirisiyle, DeliDolu)

Bir de kitabın ilk yarısından bir alıntı yapalım.

Ataerk’in Ankh-Morpork’un güvenilir işleyişine yaptığı en büyük katkı, daha yönetiminin erken zamanlarında, kadim Hırsızlar Loncasını yasallaştırmak olmuştu. Suç zaten hep yanı başımızda, diye mantık yürütmüştü, bu yüzden en azından organize suç olsun.

(…)

Bekçiler bundan pek hoşlanmamıştı. Fakat hırsızların suçu kontrol etmek konusunda Bekçi Teşkilatı’ndan çok daha etkili olduğu da açık bir gerçekti. İşlenen suçları biraz azaltmak için Bekçilerin iki kat fazla çalışması gerekirken, Loncanın tek yapması gereken daha az çalışmaktı.

Böylece şehir refaha kavuşmuş, Bekçi Teşkilatı da faydasız bir apandis gibi küçülerek, aklı başında kimsenin ciddiye almadığı bir avuç işe yaramaz adama dönüşmüştü. İnsanların onlardan beklediği son şey suçla savaşmayı akıllarına koymaları idi.

(Sayfa 55)

Milyonda Birlik Şanslar

“Onlara en çok ihtiyaç duyduğunuz anda,” dedi, “milyonda bir şanslar hep denk gelir. Bunu herkes bilir.”

(…)

Oyunun elbette bazı kuralları vardı. Kuralları herkes bilirdi. Ama sadece, bu kuralları tanrıların da bildiğini umut etmeleri gerekiyordu.

“İşe yaramak zorunda” diye mırıldandı Colon. “Şanslı okumu da kullanacağım. Haklısın. Son ümitsiz şanslar işe yarar. Aksi halde hiçbir şeyin anlamı olmaz. Yaşama, daha iyi!”

Nobby havuza bir kez daha baktı. Bir an tereddüt ettikten sonra Colon da ona katıldı. Yüzlerinde kahramanlara, krallara ve elbette tanrılara güvendikleri halde, yerçekimi ve suyun kaldırma kuvvetine de gerçekten güvenebileceğini bilen adamların, görmüş geçirmiş ve düşünceli ifadeleri vardı.

(Sayfa 319)

DiskDünya çok güzel. Siz de gelsenize!

Bu İçeriğe Oy Verin

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Log In

Forgot password?

Forgot password?

Enter your account data and we will send you a link to reset your password.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Log in

Privacy Policy

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.