İncelemeler

Lost in Random: The Eternal Die İncelemesi- Kara Zarın Diyarında Bir Macera

Lost in Random : The Eternal Die oyununu Stormteller Games geliştirdi. Thunderful Publishing yayınladı. İlk oyun olan Lost in Random evreninin devamını anlatan oyunun türü farklı. İlk oyunumuz tek oyunculu bir aksiyon macera, ikinci oyun ise hack and slash ve rogue-like barındırıyor. Oyunu sizler için oynadık ve inceledik. Bu yazıyı okuyacaklar için küçük bir uyarı geçelim. Yazı ilk oyundan spoiler barındırmaktadır. İlk oyunu oynamadıysanız, ilk oyuna dair olan kısmı geçmenizi tavsiye ederiz.

Lost in Random Oyununa Dair

Bu oyun beni gerçekten etkilemeyi başarmıştı. İlk oynadığım dönemde 10 üzerinden 9 puan vermiştim. Daha önce denenmeyen bazı şeyler denemişlerdi. Ayrıca oyunun gotik havası muhteşemdi. Oyunun başlangıcında Natalya ve Aleksandra adlı iki kız kardeşi görüyoruz. Bu ikili kraliyet ailesinin üyeleriler. Natalya talihsiz bir şekilde ölürken arkasında bıraktığı Aleksandra kötü bir kraliçeye dönüşüyor. Ana karakterimiz olan Even, Onecraft kasabında yaşayan bir kız. Kardeşinin her sene düzenlenen zar atma töreniyle evden alınmasıyla hayatı alt üst oluyor. Kız kardeşini bulmak için bir maceraya atılmak zorunda. Oyunda altı farklı kasaba yer alıyor. Her bir kasabanın detayları muhteşem. Bu kasabalar ne derseniz: Onecraft, Two-town, Threedom, Fourburg, Fivetropolis ve son olarak Sixcraft. Sixcraft kraliçenin yaşadığı yer ve ulaşmamız gereken yer.

Oyun bana göre muhteşem dövüş sahneleri ile harmanlanmıştı. Bir yandan zarımız bir yandan silahlarımızla mücadele ediyorduk. Kart destesi dizip de bu kart destesini kendi avantajımıza kullanmak çok keyifliydi. Bir de oyunun mekan tasarımları ve müzikleri çok güzeldi. Anlattığı muhteşem hikayeyi de sayarsam kesinlikle eğlenceli bir oyun.

Lost in Random: The Eternal Die Hikayesi ve İlk Bakış

3 yıllık heyecanlı bir bekleyişin ardından oyun çıktı. Oyunun tür değişiminden başta haberim yoktu ama oyunu gördüğümde yine bir umudum vardı. Peki oyun nasıl derseniz? Benim için gerçekten hayal kırıklığı. Bu oyun benim hayal kırıklığımın sesi. Bakın ilk oyunda bu kadar muhteşem bir hikaye ortaya koymuşken ve iyi bir oyun deneyimi sunmuşken ortaya bunun çıkması bana çok komik geliyor. Neden bu kadar değiştirdiniz ki cidden. Neden yaptınız bunu? İlk oyunun ruhuna dair her şey silinmiş. Sadece küçük parçalar kalmış. Ben normalde bu oyunla ilgili çok farklı bir senaryo hayal etmiştim. Natalya ve Aleksandra hakkındaki hikayeyi oynarız geçmişe gideriz veya Lost in Random hikayesinin devamını anlatır. Bu hikayeleri de Lost in Random’ın oynanışıyla harmanlarlar. Üstüne de bir şeyler katarlar. Oynanışı geliştirirler. İşte kart destemiz olur ve zarımızla yine savaşlara katılırız. Bu hayal ettiğim senaryolar resmen silindi.

Oyunu tamamen kötülemek istemiyorum. Tamam belli bir keyifli yanı var. Ancak oynanış yönünden de Hades oyununa çok benziyor maalesef. Yani genel tasarımı açısından Tim Burton Hades’i diyebilirim. Tek sevdiğim yani gotik havayı oyunda tutmaya devam etmişler. Oyunun başlangıcında kraliçenin kara zar içerisine hapsolmasını izliyoruz. Kraliçe çocuk haline dönüyor ve kara zarı yenmeye çalışıyor. Kraliçemiz zarı Talih ile beraber birçok yaratıkla yüzleşmeli ve değişen haritalarda mücadele etmeli. Fazla bir hikayesi yok ancak oyun içerisinde haritada bulduğumuz karakterler ve nesneler ile geçmiş ve geleceği harmanlıyor.

Oyunun Oynanış Aşaması

Oyunda sandık sistemi var. Sandıkları açıp geliştirmeler alıyorsunuz. Geliştirmeler beş özellik üzerine bunlar: Silahlar, Kartlar, Zar, Efsunlar, Şans. 3 rengi eşleştirdiğiniz zaman özelliğiniz artıyor. Mesela kırmızı renkleri eşleştirdiniz. Silah vuruşunuz artıyor. Bu geliştirmeleri aldığımız kısım da hoşuma gitmedi. Balon patlat renkleri eşleştir. Bana keyif vermedi. Bir de lütuflar var. Bunları pasif yetenekler olarak düşünün. Size çeşitli özellikler veriyorlar. Bunlar yine mantıklı bence. Oyunu iyileştiriyor çünkü ve daha basit bir oynanış sunuyor. Bir de oyunda harita içinde bulabileceğiniz kart var. Sadece tek bir kart kullanabiliyorsunuz ancak size büyü yeteneği sağlıyor.

Oyun içerisinde çeşitli dövüş kısımları var. Ancak düşman yapısı pek yaratıcı değil. Bir süre sonra tekrarlayan dövüşlerin içinde buluyorsunuz kendinizi. Dövüşlerdeki farklılıklar nadir olsa da keyif veriyor. Bazen sinir de bozabiliyor. Boss sistemi iyi ancak bosslar için kendinizi sürekli yenilemeniz lazım.

Oyunda savaştığınız bir labirent var. Bu labirentte ölünce araf benzeri bir yere gidiyorsunuz. Bu yerde kara zarın kötülüklerinden uzak kalıp dinlenebilirsiniz. Çeşitli silah geliştirmelerini burada yapabilirsiniz. Lütufları burada alıyorsunuz. Kıyafet değiştirme yine bu ortamda. Tabii silah ve lütuf geliştirmeleri için oyun içi bulacağınız farklı parçacıklar gerekiyor. Şimdi ilk Lost in Random geliştirmelerini düşününce bu sistem tanıdık geliyor. İlk oyunda da para toplayarak kart destemizi düzenliyorduk.

Oyun maalesef rogue-like için çok kısa. Ortalama 4 saat gibi bir sürede oyunu tamamlayabilirsiniz. Tabii tekrar oynayıp oyundaki her şeyi bulmak isterseniz işler değişir. Yine de sadece üç boss olması çok az. Oyunun üzerinde fazla düşünülmediğini hissettim. İlk oyunla karşılaştırıldığında negatif yönde bir değişim söz konusu. Oyun türü değişse de iyi bir iş çıkarıldığında karşımızda muhteşem bir oyun olabilirdi.

Oyunun görsel temasını incelediğimde ilk oyunla çok fazla benzerlik var. Oyunun en sevdiğim kısmı buydu. Çizim tarzını değiştirmemeleri iyi olmuş. Karakter tasarımları güzel. Tanıdık bir yön görmek hoşuma gitti.

Kısaca Lost in Random: The Eternal Die Nasıl?

İlk oyunu oynamayanlar için bence oynanabilir bir oyun. İlk oyunu oynayıp pek beklentisi olmayanlar da oynayabilir. Benim gibi düşünenler ise bence oyundan uzak durmalı. Bir serinin devamı olarak kötü bir oyun olduğunu söyleyebilirim. Bana göre ilk oyunun ruhunu devam ettirmemesi nedeniyle tam bir devam sayılmaz. Bir de oyunun kısa olması ve düşman sisteminin benim için pek tatmin edici olmaması var. Oyundan çok fazla şey çıkartılmış. Çerezlik kısa bir oyun deneyimi sunuyor. Hikaye üzerinde de çok fazla durulmuyor. Kısaca bana göre kötü bir oyun. Yine de Lost in Random hatrına puanı aşırı düşürmeyeceğim.

Kara zarın diyarında ebedi bir mücadele

Yenilikçilik - 4
Görseller - 6
Hikaye - 4.5
Oynanış - 4.5

4.8

Lost in Random: The Eternal Die

İlk oyunun devamı olarak geçen ancak ilk oyunun ruhunu silen bir oyun olmuş. Gotik ve kısa bir rogue-like oynamak isteyenler için ideal.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu