İncelemeler

9 Kings İncelemesi – Kartlar ile Kurulan Krallık

Oyun dünyası devasa prodüksiyonlar ve fotogerçekçi grafiklerle dolup taşarken, bazen en saf eğlence en basit görünen paketlerden çıkar. 9 Kings, ilk bakışta mütevazı piksel grafikleriyle gözden kaçırılabilecek, ancak içine girdiğinizde sizi saatlerce esir alabilecek o nadir “indie cevherlerinden” biri. Otomatik savaş, kule savunma, kart oyunu ve stratejinin çok keyifli bir harmanı. Özellikle yoğun hayat temposunda kısa ama tatmin edici bir kaçış arayan oyuncular için adeta bir sığınak niteliğinde. Peki, bu 3×3’lük savaş alanında dönen krallık mücadelesini bu kadar çekici kılan nedir? Gelin hep beraber bakalım.

Oynanış Mekanikleri: Stratejinin Kalbi 3×3’lük Alanda Atıyor

Oyun, 3×3’lük küçük bir alanda geçiyor. Her yıl (tur), elinize birkaç kart geliyor ve bu kartları kendi bölgenize stratejik olarak yerleştiriyorsunuz. Ardından düşman saldırısı başlıyor ve sizin kartlarınız otomatik olarak savaşıyor. Oyuncunun doğrudan birim kontrolü yok; kararlar, kart yerleşimi ve doğru kombinasyonlar üzerine kurulu. Ana binanızın saldırılarını isterseniz kontrol edebiliyorsunuz ve birkaç saniyede bir seçtiğiniz bir yere ateş edebiliyorsunuz. Fakat otomatiğe bırakmaktan neredeyse hiçbir farkı yok o yüzden ben otomatik modda oynadım.

Kartlar temel olarak dört kategoriye ayrılıyor:

Askerler: Yakın dövüşçüler, okçular, mızraklılar vb. Saldırı yaparlar ve genelde dayanıklıdırlar.

Kuleler: Sabit savunma noktaları. Genellikle tek yönlü saldırı yapar ve yerleştirildikleri yerde kalırlar.

Binalar: Diğer kartlara pasif bonuslar sağlar. En kritik sinerji noktaları burada oluşur.

Büyüler: Alan etkili, anlık değişiklikler yaratan veya kartları etkileyen özel etkiler.

Oyunun asıl keyfi, bu kartlar arasında kurduğunuz sinerjilerde ortaya çıkıyor. Örneğin, bir “Demirci” binası çevresindeki askerlerin saldırı gücünü artırıyor. Eğer bu binayı ortadaki kutuya koyar, çevresini savaşçılarla doldurursanız, kartların tekil gücünü katlayarak güzel bir strateji elde edebiliyorsunuz.
Benzer şekilde, bazı kartlar belirli birim türlerini sürekli üretmeye başlıyor. Bu kartları geri sıralara koyup ön saflara savunma birimleri eklerseniz, bir üretim-savunma dengesi kurabiliyorsunuz. Oyun içindeki neredeyse her tur, bir mikro-bazlı “base-building” kararına dönüşüyor.

Her Tur Yeni Bir Deneme

Kazandığınız her savaşın sonunda düşman destesinden üç kart seçebiliyor olmanız, oyunun tekrar oynanabilirliğini artırıyor. Bu sistem sayesinde sadece kendi destesine bağlı kalmayan, zamanla melez stratejiler geliştiren bir yapı oluşuyor.

Kralların her biri farklı bir oynanış tarzı sunuyor. Bazıları yavaş ama güçlü kartlara odaklanırken, bazıları düşük maliyetli kartlarla alanı doldurmayı tercih ediyor. Bu çeşitlilik, oyuna her başladığınızda yeni bir plan yapma gerekliliği doğuruyor.

Bazı krallar düşük maliyetli birimlerle hızlı bir “spam” stratejisi kurarken, bazıları daha az ama güçlü birimlere yatırım yapmanızı gerektiriyor. Bazı liderlerde kaynak üretimi ön plana çıkarken, bazıları belirli kart türlerine özel bonuslar sağlıyor. Bu farklılıklar sayesinde, aynı kart havuzuyla bile tamamen farklı deneyimler yaşamak mümkün. Yeni bir kral açıldığında, oyunu yeniden öğrenmeniz gerekebiliyor ki bu da tekrar oynanabilirliği ciddi şekilde artırıyor.

Bir oyun turunun ortalama 15-30 dakika sürmesi, 9 Kings’i kısa molalar için mükemmel bir seçenek haline getiriyor. Steam‘de okuduğum kadarıyla oyuncuların belirttiği gibi, “öğle arasında bir el atmak” veya “bir şeyi beklerken oynamak” için çok ideal bir oyun. Kaybetseniz de kazansanız da, aklınızdaki yeni bir stratejiyi denemek için hemen tekrar başlamak istiyorsunuz.

En Büyük Sorun

9 Kings parlak bir potansiyele sahip olsa da, erken erişimde olmasının getirdiği bazı pürüzler mevcut. Oyunun en büyük vaadi, yani akıl almaz güçlere ulaşma fantezisi, aynı zamanda onun teknik anlamda en zayıf karnı. Özellikle “Sonsuz Mod”da oyunun sonlarına doğru, milyonlarca birim ve saniyedeki milyarlarca saldırı işlemi, en güçlü bilgisayarları bile zorlayabiliyor. Sonsuz modda çok fazla oyunu oynamasamda, diğer oyuncuların yorumlarında sıkça “saldırması gereken binlerce farenin donup kalması”, “atılan mermilerin hızlı düşmanlara yetişememesi” ve nihayetinde oyunun tamamen çökmesi gibi deneyimlerden bahsediliyor. Bu durum, en keyifli anlarınızın bir anda hüsranla bitmesine neden olabilir. Benim pek başıma gelmedi fakat bilmenizde fayda var.

Kart dengesi de tam oturmuş değil. Bazı kartlar (örneğin “Demirci”) oyunu domine edebiliyor ve bu da strateji çeşitliliğini olumsuz etkileyebiliyor.

Sonuç

Evet, 9 Kings bazen çökebiliyor. Evet, şanssız bir başlangıçla haksız bir yenilgi alabiliyorsunuz. Ancak tüm bu eksikliklere rağmen, stratejinizin mükemmel bir şekilde işlediği ve düşman ordusunu saniyeler içinde yok ettiğiniz o anların verdiği haz o kadar güzel ki, oyunun kusurlarını affedip hemen yeni bir tura başlamak istiyorsunuz.

Geliştirici ekibin oyuncu geri bildirimlerini yakından takip etmesi ve sık sık güncellemeler yayınlaması, oyunun geleceği için en büyük güvence. Bahsettiğim performans ve kart dengesi problemleri de çözüldüğünde tadından yenmez bir kıvama gelecektir 9 Kings. Şu anki haliyle bile strateji ve roguelike türlerini sevenler için parasının hakkını fazlasıyla veren bir yapım.

Oynanış - 8.3
Görsellik - 6
Yenilikçilik - 6

6.8

Eğer basit grafiklere takılmayan, güzel mekaniklere ve tekrar oynanabilirliğe önem veren bir oyuncuysanız, bu oyuna kesinlikle bir şans vermelisiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu