Hep Tutacak Diye Bir Kaide Yok! – Minecraft Legends İncelemesi
Xbox Game Studios’un, Minecraft markası için hazırladığı son oyun olan Minecraft Legends, kendince yeni bir şeyler deneyin, sevimli ama pek ön görülebilir bir oyun olmuş.
Minecraft’ın bugüne kadar başına gelen iki güzel şey var: Biri Notch tarafından yazılıp yaratılması, diğeri de Microsoft tarafından satın alınması. Eğri oturalım, doğru konuşalım. Notch ve Mojang’ın elinde kalsaydı bu marka, uzun süreler sürümcemede kalıp, sadece oyuncuların modlarıyla ayakta kalan bir yapıya dönüşecekti.

Microsoft tarafından satın alınmadan çok önce rekorlar kırdığını, listeleri alt üst ettiğini biliyorum. Kabul de ediyorum başarısını. Fakat Microsoft ve Xbox Game Studios, Minecraft markasının daha fazla ivmelenmesini sağladı. Şu aralar kapının aralığından gözüken bir Minecraft filminin olması da bu başarıyı perçinliyor.
Efsane Olalım Mı?

Minecraft Legends, bir aksiyon-strateji oyunu. Markanın, 2020’de yayınlanan Minecraft Dungeons oyunundan sonra, farklı bir yaklaşımla ele alınan ikinci oyunu. Aslına bakılırsa Minecraft altında toplamda 5 oyun olmuş oldu. Ancak değişik bir türle harmanlanıp yine Minecraft evreninde geçtiği için böyle anmakta bir sıkıntı yoktur diye düşünüyorum.
Oyun, Mojang ve Blackbird Interactive ortaklığıyla hazırlanmış. Blackbird, daha öncesinde de bir mobil gezinti oyunu olan Minecraft Earth’ü hazırlamıştı. Yani markaya pek de uzak değiller. Bu sefer bir aksiyon-strateji oyunu hazırlamışlar.
Açıkçası oyunun ilk fragmanları ve tanıtım videoları çıktığında, Dungeons’a benzeyen ama bir miktar yerleşim kurma, yönetme ve koruma türü oynayacağımı düşünmüştüm. Ancak bir hayli yanılmışım. Minecraft Legends, en yalın haliyle Overlord serisine benziyor. Çıktığı dönemde uzun saatlerimi yiyen Overlord’da, kötücül emelleri olan bir lordu canlandırıyorduk. Ancak doğrudan savaşa müdahil olmak yerine, emrimiz altındaki minion dostlarımızı haritada hareket ettiriyorduk. Bu mekaniği biraz ama gerçekten biraz Diablo sosuna buladığınızda Minecraft Legends elde ediyorsunuz.

Oyunun hikâyesi, piglins adı verilen, Nether’da yaşayan cehennem domuzu ırkın yeryüzünü fethetmeye girişmesiyle başlıyor. Sayıca üstün olan piglinler, bu avantajlarını kullanarak Minecraft dünyasını ele geçirmeye çalışıyorlar. Ama neden? Bilinmez. İyi bir hikâye anlatıcısı olmak istemiyorsanız, buna gerek yok.
Yeryüzünün talan edilmesiyle birlikte, burayı korumakla yükümlü olan üç kutsal varlık uyanıyor. Doğruda müdahale edemeyecekleri için kendi halinde madenlerde gezen bir “Minecraft Oyuncusunu” seçilmişleri ilan edip savaşa sokuyorlar. Bilgi, Önsezi ve Eylem adı verilen bu varlıklar, belli bir noktaya kadar oyuncuya ekstra güçler ve ekipmanlar sağlayarak, dünyanın kurtarılması için çalışmalara girişiyorlar.
Hikâye Noksan, Ee Oyunda da Yoksan?

Oyun, oyuncuyu pek suya sabuna dokundurmadan yönetim yapmaya yöneltiyor. Bunun için iki tane minik ruh yoldaşımız var. Biri inşaat için yardımcı olurken, diğeri de çevre kaynakların toplanmasına yardım ediyor. Diyelim oduna ihtiyacınız var. Minecraft’ın bilindik yöntemiyle bir ağacı yumruklamaya başlamıyorsunuz. Bu minik ruh arkadaşı ağaçlık bir alana salıp odun toplamasını sağlıyorsunuz. Aynı durum demir, taş ve elmas gibi kaynaklar için de geçerli.
Sonraki aşamada istila edilmiş köyleri, kasabaları piglin istilasından kurtarmanız gerekli. Her bir kasabayı kurtarıp etrafını güvenceye aldıkça, yeni kaynaklar toplama fırsatı elde ediyorsunuz. Ne kadar ilerlerseniz daha fazla ekipmana erişiminiz oluyor.
Şimdi burada sorarlar, ee buraya kadar hiç bizi oyuna karıştırmıyorsun. Etraftaki düşmanları nasıl alt edeceğiz? İşte bunlar için de minik golem dostlarımız bize yardım ediyor. Farklı kaynaklardan üretebileceğimiz çeşit çeşit golemler var. Odundan yapılan golemler uzak mesafeden piglinleri sağlam avlarken, taştan olanlarsa piglin yapılarına seri darbeler oturtabiliyor. Bu golem varyasyonları oyunda ilerledikçe artıyor. Ama öyle pek de artmıyor diyelim.
Bu golem yancılarımıza ek olarak, yeryüzünün talan edilmesiyle birlikte, asıl oyunda bize düşman kesilenler de yanımızda çarpışmaya karar veriyor. Zombiler, iskeletler ve Creeperlar da savaşta yanımızda yer alıyor. Belli ki bu amaçsız piglinler yeryüzünü ele geçirmeden durmayacaklar. Amaçları önemli değil ama durdurmamız mühim.
Oyun Akıyor Mu?

Bu tarz oyunlarda hikâye aramak aslında biraz ahmaklık. Ama oynanabilirlik açısından pek de keyif vermeyince, oyuncu olarak insanın tutunacak bir dala ihtiyacı oluyor. Oyunda genellikle boş arazide sağa sola koşturup duruyoruz. Geceleri başlayan piglin saldırıları için köylere savunmalar hazırlamak gerekiyor. Birinden diğerine geçerken etraftaki kaynakları topluyor. Yakınlarda bir piglin tabyası varsa ona saldırıyoruz.
Öte yandan, eğer oynarsanız ne dediğimi çok daha iyi anlayacaksınız, bunları yapmanın hiçbir cezbedici tarafı yok. Yani nasıl diyeyim, bu kısımlar hiç akmıyor. Hani bazı oyunlarda, noksan yerler olur; oynarken içiniz sıkılır ama orayı atlattıktan sonra keyifli bir yer geleceğini bilirsiniz. Sırf o keyifli anlar için dişinizi sıkarsınız ya. Hah! İşte Legends’ta bundan yok.
Kulağa çok acımasızca geldiğimi biliyorum fakat Minecraft Legends’ın, çok ama çok küçük yaştaki Minecraft oyuncuları için geliştirildiği çok bariz. Hatta sırf Xbox konsolları oynayan mini mini dimağlar için yapıldığı arayüzünden bile belli. Yine de bu açıdan ele alıp incelemeye çalışsam bile olmuyor. Yok ama, olsa, 6-7 yaşlarındaki hayali yeğenim misafirliğe geldiğinde bu oyunu açsam “Özaaay ağbbiiğ başka oyun yok mu?” diye odadan bana bir saat sonra seslenir herhalde.
Sonuç

Oyun pek akıcı değil. Kendini tekrara sokuyor. Hikâye zaten daha ilk açılış ekranından, küçük oyuncu gruplarına hitap etmek üzere hazırlandığını belli ediyor. Belki aile içerisinde ebeveynler ve çocukları arasında, ortaklaşa oynanabilecek anlarda keyifli dakikalar çıkartabilir ama şu aralar oyun bolluğuna girdiğimiz bir dönemde, en sıradan, en casual oyuncu için bile pek bir şey ifade etmeyecektir.
Bir de son eklemeyi yapayım. Daha oyunun ana menüsünde “Market” yazısını da görünce, oyunun ne için yapıldığını daha iyi anlamış oldum. Bilmem anlatabildim mi?
Ülkemizdeki oyun fiyatları da düşünüldüğünde pek de satın almanızı tavsiye edebileceğim bir oyun değil. Game Pass üyeliğiniz varsa kütüphaneye geldiği gibi deneyip görebilirsiniz.
FRPNET Puanı: 6.5
Eksi Yönleri | Artı Yönleri |
Oynanabilirlik zayıf, tekrara düşüyor | Görsellik, Cell-shaded grafikler |
Çok çocuksu bir hikâyesi var | Genç kardeşlerimize önerebilirim |
Yapay zeka zayıf ötesi derecede kötü | Türkçe dil desteği |
Tekrara düştüğünü söylemiş miydim? |