İncelemeler

The Companions – Bölüm 3

Drizzt - The Companions banner

Evet, Catti-Brie’den sonra sırada Mithril Salonu Kralı Bruenor Battlehammer var! Ancak uyaralım, bu yazıyı okurken karşınızda yüce bir kral değil de altını pisleten bir bebek göreceğiniz için şok olacaksınız!

Catti-Brie gibi Bruenor’da 1463 yılında doğdu. Ancak Catti-Brie’yi direk 5 yaşından itibaren (1468 yılı) görmüştük. Ancak Bruenor’u ve bu yazıdan sonraki Regis’i ana rahminden itibaren göreceğiz.

Bir kış günü Bruenor doğar. Doğduğu yer ise Felbarr Kalesidir. Mithril Salonu’na yakın olan bir cüce şehridir. Şehrin kralı uzun bir süredir Emerus Warcrown’dur. Kendisi 300 yaşına gelmiş yaşlı bir cücedir ancak yaşına rağmen 50 yaşındaki bir cücenin fiziğine ve gücüne sahiptir. Kral Bruenor, orkların kralı Obould ile barış anlaşması imzalarken orada bulunup izleyen ve zoraki olarak onaylayan biridir. Zaten o lanet anlaşmayı kim istemişti ki…Bruenor_Battlehammer

Sizlere Silver Marches denilen ve içine Drizzt kitaplarının büyük bir kısmının geçtiği toprakları alan bölgenin son durumunu anlatmak isterim. Bu bölgedeki en çok bilinen bölgeler, Mithril Salonu, Gümüşiay (Silverymoon), Moonwood ( Ay Korusu), Sundabar, Mirabar, Felbarr, Nesme, Longsaddle (Uzunsemer) şehirleri ve toprakları bulunmaktadır.

Bruenor, Ork Kral Obould ile o anlaşmayı imzaladıktan sonra orklara özgürce yaşayabilecekleri bir toprak bahşetmiştir. Silver Marches’ın tüm liderleri de bunu isteksizce kabul etmiştir. Çünkü tek başlarına orkları yenecek güçleri yoktur ve aralarında tam bir güven olmadığı içinde kimse orklarla savaşa devam etme taraftarı olmamıştır. Bruenor da başta Drizzt olmak üzere dostlarının da desteğiyle o anlaşmayı imzalamıştı. Orklar başlarda “birazcık” medenileşmeye başlasa da kısa süre içinde bulundukları topraklarda kalmayıp iyice yayılmaya başlarlar. 1463 yılına kadar o kadar yayılmışlardır ki, çevredeki diğer şehirlerin sınırlarını ihlal etmiş, kervanlara saldırılar düzenlemişlerdir.

Yazarımız R.A Salvatore “orklar da birer bireydir” sloganıyla onları medenileştirmeye çalışsa da bu işin olmayacağını anlamış ve geri vites yapmıştır. Ork orktur sonuçta. Orklar da medenileşirse biz oyuncular FRP oyunlarımızda düşük seviyelerde kimleri öldüreceğiz ki başka?!

Neyse, Bruenor ise Felbarr’ın Kaptan Muhafızı (başkomutanı) Reginald Roundshield’ın oğlu olarak dünyaya gelmiştir. Reginald Roundshield ve ataları çok meşhurdur. Nesillerdir Felbarr kalesinin Kaptan Muhafızlığını yapmaktadırlar ve yeni doğan Bruenor’da bu makama mirasçı olarak gösterilmektedir doğal olarak. Reginald savaş meraklısı biridir ve savaşırken sürekli “arr, arr” sesleri çıkardığı için herkes ona Arr Arr demektedir. Aile geleneği olarak oğluna kendi ismini – ve dolayısıyla atalarının ismini- vermiştir, yani Reginald. Ancak herkes ona Küçük Arr Arr diyecektir. Haberi duyan kral Emerus en kaliteli biralarından bir fıçı açtırıp, Felbarr’ın başrahibi Parson Glaive ve Reginald ile Küçük Arr Arr’ın doğumunu kutlar.

Bruenor ise ikinci hayatına gözlerini açar açmaz doğduğuna pişman olmuştur. Çünkü o en azından 4-5 yaşına gelene kadar bilincinin kapalı olacağını düşünmüş ve gereksiz bebeklik dönemlerini hatırlamadan direk atlayacağını sanmıştır. Ancak hiç de öyle olmaz.

Bruenor doğduğu andan itibaren önceki hayatındaki zihnini aynen korumuştur. Ancak bebek olduğu için beyniyle vücudu arasındaki sinir sistemi çok gelişmemiştir ve doğal olarak vücudunu kontrol edemez. Tüm bebeklerin yaptığı gibi altına kaçırır, acıktığında ağlar, ellerini bacaklarını havaya kaldırıp sallar. Koskoca Bruenor’un, iblisleri şeytanları avlayan, sayısız yaratığın avcısı, Buzyeli Vadisi cücelerinin ve Mithril Salonu Kralı’nın bu hale düşmesi doğal olarak onu da yerle bir etmektedir. Bu yüzden doğar doğmaz tanrıça Mielikki başta olmak üzere diğer tüm cüce tanrılarına da sövmeye başlar. Mielikki’ye onu tekrar doğurduğu için, cüce tanrılarına ise buna müsaade ettikleri için kızmaktadır.

Bruenor_Battlehammer-2Bruenor doğduğu andan itibaren sürekli o günü, – yaklaşık 100 yıl önce- o lanet anlaşmayı imzaladığı günü düşünür ve hata yapıp yapmadığını vicdanıyla tartışır. Geçmiş anılarını düşündükçe zihni berraklaşır ve Gauntlgyrm şehrinde Tanrıların Tahtı’na oturduğu anı hatırlar ve bir an tahta oturduğunda sahip olduğu gücün bir kısmı içine dolar. Daha üç aylık olmasına rağmen ağzından “Hayır!” kelimesi çıkar ve yere yuvarlanır. Annesi ise “ bak bizim ufaklığa, yere düşecek gücü nereden buldun sen?” der ve oğlunun ileride güçlü bir savaşçı olacağını anlar. Ancak tam onu yerden alacakken Bruenor elleriyle kendini dizlerinin üzerine kaldırır ve bir süre emekler pozisyonda durur. Annesi ise daha bu yaşında emeklemeye başlayan oğlunu görünce yarı şaşkınlık yarı gururla ona yaklaşır. Ancak daha da bombası Bruenor elleriyle kendini iter ve küçücük bacakları ve ayaklarının üstünde durup ayağa kalkar! Annesi şok içinde olanları izler ve Bruenor’u kucağına alır. Bruenor ise olanları düşünecek halde değildir. Çünkü karnı acıkmıştır ve ağlamaya başlamıştır…

Bu andan sonra Bruenor her gün boş vakitlerinde – bir bebeğin tek sahip olduğu şey boş vakittir zaten- kollarını ve bacaklarını isteği doğrultusunda hareket ettirmeye çalışır. Bu şekilde vücut koordinasyonunu sağlar ve vücudunun üzerinde yüksek bir hakimiyet sağlar. Bu yaptığı hareketler ileriki zamanlarda Strenght ve Dexterity ( Güç ve Çeviklik) puanlarının yüksek olmasını sağlayacaktır.

Kısa süre sonra – Bruenor yaklaşık 3 aylıkken- azmış orkların yağmalarına son vermek için kuzeye göreve gönderilen Reginald ve çocukları – cüceler emirlerindeki askerlere çocuklarım der- büyük bir ork güruhuna denk gelir ve katledilirler. Tabii ki beraberlerinde kendi sayılarının 3-4 kat fazlasını götürmeyi de ihmal etmemişlerdir. Bu kara haberi Reginald’ın eşi Uween’e bizzat Kral ve Başrahip verir. Bruenor’da konuşmalardan sadece “Bol-Ok orkları” ve “pusu” kelimelerini duysa da her şeyi anlar ve üzülür.

Sene 1472. Aradan 9 sene geçti. Bruenor, yeni ismiyle Küçük Arr Arr, 9 yaşına girdi. Murgatroid “Muttonchops” Stonehammer isimli deneyimli savaşçının ve öğretmenin öğrencisi olarak savaşçılık eğitimine başladı. Murgatroid, Felbarr kalesinin en ama en yaşlı cücesidir. Doğal olarak Silver Marches bölgesinde ondan daha iyi bir savaşçı eğitmeni bulmanız çok zordur.

Ancak şu anda sinirlidir. Çünkü Reginald’ın oğlu Küçük Arr Arr pek umut vaat etmiyordur. Yanında yardımcısı olan Rocky Warcrown (Kral Emerus Warcrown’ın ikinci kuşaktan kuzeni) ise “Küçük Arr Arr iyi bir savaşçı olamayacak gibi değil mi?” der. Murgatroid karşı çıkmak istese de bir şey diyemez çünkü o sırada Bruenor kendisinden bir yaş büyük Bryunn Argut ile talim yapmaktadır.

Murgatroid “Bryuun, Arr Arr’dan bir yaş büyük ve biraz daha uzun olduğu için avantajlı ama” der. Rocky ise “bu bir şeyi değiştirir mi? Reginald’ın çocuğu daha fazlasını yapabilmeli” der. Çünkü savaş Bruenor’un aleyhine gitmektedir. Bryunn sürekli saldırmakta ancak Bruenor karşılık “verememektedir”. Bryunn kafasına bir darbe savurur, Bruenor son anda eğilir. Ardından Bryunn art arda birkaç saldırı yapar ve Bruenor geri çekilmek zorunda kalır. Murgatroid umutsuzluğa kapılır. Çünkü Kaptan Muhafızlığı görevi Reginald’ın soyu tarafından devam etmektedir ve Küçük Arr Arr o makama uygun olduğunu gösterecek bir başarı gösterememiştir. Bazılarınız Bruenor daha çok küçük, ne bekliyorlar ki, diyebilir ancak cüceler çok küçük yaştan itibaren eğitilmeye başlanır.

Ancak tam o anda, kafasına gelen bir darbeyi müthiş bir çeviklikle kalkanını kaldırarak savuran Küçük Arr Arr’ı görünce Murtatroid çok şaşırır ve bu çocukta henüz keşfedemediği bir şeyler olduğunu fark eder.

Bu sırada Bruenor’un gözünden izlemeye başlıyoruz. Bruenor aslında çocuğu daha ilk andan itibaren yenebilecekken bilerek geri durmaktadır. Çünkü 9 yaşındaki bir cücenin nasıl davranması gerektiğini bilmediği için agresif hareketlerde bulunmak istemez. Bryunn, Bruenor’a tahta baltasını savurur ancak saldırı kısa düşer. Bruenor ise bunun bir şaşırtmaca olduğunu anlar. Çünkü o saldırı aslında düşmanın kalkanıyla kafasına vuruşunu gizlemek için yapılan bir aldatmacadır.Silver_Marches_by_Markustay

Bruenor bunun üzerine kendini yere atıp kalkanıyla birlikte yuvarlanır ve Bryunn’un arkasına geçer. O an onun işini bitirebileceğini bilse de onu utandırmak istemez. Çünkü gelecek vaat eden bir cücedir ve hevesini kırmak istememektedir. Murgatroid ise yanında duran Rocky’nin Arr Arr’ı aşağılamasını dinler “annesinin utanç kaynağı, babasının kemikleri mezarında sızlıyordur” gibi. Murgatroid ise “Çocuk sıkıldı” der. Rocky ise anlamaz ve izlemeye devam eder. Bryunn bir anda hızlı bir saldırıya başlamıştır. Cüceler bu saldırı türüne “killing frenzy”  (öldüren öfke) derler. Yorulana veya düşman ölene kadar savunmalarını düşürüp art arda saldırılar yaparlar. Bryunn her vuruşunda Bruenor’a  “neredeyse” vurur. Ancak Murgatroid’de fark eder ki “neredeyse”…

Bryunn en sonunda nefes nefese kalır ve geri çekilir. Murgatroid ise kahkaha atar. Rocky bile şaşırmıştır. Bruenor tek bir darbe bile vuramasa da, tek bir darbe bile yememiştir. Murgatroid, “Rocky, sen çocukları götür, benim yapmam gereken bir şey var” der.

Bruenor evine yürürken bir anda gölgelerden bir adam saldırır. Bruenor içgüdüsel olarak Bryunn’a yaptığı gibi kalkanıyla yuvarlanır ve düşmanın arkasına geçer. Bu sefer saldırısını yarım bırakmaz ve tahta baltasıyla düşmanın ayak bileklerine saldırır ancak silahı tahta olduğu için farklı bir taktik izler ve balta kısmıyla rakibinin ayağını kendine doğru çekerek yere düşürmeye çalışır. Rakibi düşmese de dengesi bozulur ve ileri doğru savrulur. Bruenor vakit kaybetmeden küçücük boyuyla düşmanının sırtına atlar ve baltasıyla rakibinin boğazını sıkarak boğmaya çalışır. Ancak rakibi ondan çok daha güçlü ve iri olduğu için farklı bir taktik izler ve adamın kulağını ısırır. Adam onu sallandırsa da Bruenor kulağı ağzından bırakmaz.

Sonra Tanrıların Tahtının gücü içine akar ve bu güçle rakibini baltayla boğmaya çalışır. Ancak o an cücelerin baba tanrısı Moradin’in bilgeliği içine dolar: “kendinden çok güçlü bir düşmanı yenersen sırrını açığa çıkarmaz mısın?”. Doğal olarak adamı bırakır. Ki adam da dayak yerken sürekli “arr, arr” sesi çıkarmaktadır. Bruenor ise adamın kendi ismini söylediğini değil, boğulma sesi çıkardığını sanmaktadır. Adamı bırakınca adam öksüre öksüre geriye çekilir eliyle boğazını tutar. Ve adamın aslında öğretmeni Murgatroid olduğunu görür. “Tanrılar aşkına seni küçük sıçan, neredeyse boynumu kırıyordun!” der. Bruenor ise “sizi kızdırdım mı, yanlış ne yaptım?” der. Hocası ise “savaşlarda hile yaptığını biliyordum! Ama sadece bizi değil, kendini de kandırıyorsun. Derslerde babanı gururlandıracak bir şey yapmıyorsun! Ve senden iyi oldukları için değil, kazanmak istemediğin için kazanmıyorsun!” der.

Bruenor ise sadece omzunu silker ve “Bryunn demek ki benden daha iyiydi” der. Hocası “beni bile yendin, onu serçe parmağınla bile yenerdin!” der.  Bruenor “Beni öldüreceksin sandım o yüzden hayatım için savaşıyordum” der.  Sonuç olarak hocası “bundan sonra tüm gücünle savaşacaksın, yeteneklerini gizlemeyeceksin ve babanı gururlandıracaksın, anladın mı Arr Arr?” der. Bruenor ise “benim ismim Reginald” der. Murgatroid: “Baban Arr Arr’dı, onun babasıda ve onun babasıda…” der ancak Bruenor hocasının nefesini kesen şu cümleyi kurar: “babam öldü ve taşların altında soğukta çürüyor”. Hocası bir şey diyemeden Bruenor “Ama ben buradayım ve yaşıyorum ve bir daha onu gururlandırmadığımı söylemeye kalkma. Benim adım Felbarr Kalesi cücelerinden Roundshield klanından Reginald Roundshield. Eğer ismimi sahiplenmemi istiyorsan bunu benim şartlarımla ve benim seçtiğim isimle yapacaksın” der.

Murgatroid ise öfkeden kudurur ancak Bruenor devam eder “Madem öyle bundan sonra tüm öğrencileri gönder bana. Bryunn ile başla. İster teker teker, ister çifter çifter, hatta topunu birden yolla fark etmez. Hepsini yeneceğim ve yendiğimde ve bana öğretecek bir şeyin kalmadığında beni bir sonraki sınıfa geçireceksin” der.  Hocası “demek hepsini yenebileceğini düşünüyorsun” der. “Evet ve sınıfta birkaç cüce rahibi bulundursan iyi olur. Hepsinin cüce tanrılarının şifa büyülerine ihtiyacı olacak” der ve evine gider. Ve o an tekrar doğduğu için pişman olur. Kendi zamanında değildir çünkü. Başka bir hayat, başka bir dünya da yaşamaktadır. Eve gidince bir de annesinden “sınıfta iyi dövüşmemişsin” azarı yer ve cevap olarak “ bir avuç haylaz çocukla dövüşeceğime orklarla dövüşmem gerekirdi!” der.drizzt-guenhwyvar

Ertesi hafta tekrar dövüş olur ve başta teker teker ardından çifter çifter öğrencileri Bruenor’un üzerine yollar Murgatroid.  Bruenor hepsini yener. Fist and Fury (Yumruk ve Öfke) lakaplı meşhur ikiz kız kardeşlere ise cinsiyetlerine bakmadan ağız burun dalar kanlar içinde bırakır. Her saldırısında daha da öfkelenir. Mielikki’ye, Cüce Tanrılarına, hatta onu bu işin içine başta sokan Drizzt’e ve kızı Catti-Brie’ye.

Bu sırada Kral Emerus daa savaşı izler ve Bruenor’un meşhur ve zor bir savaşçı hareketi olan Bungo’nun Taklası hareketini yaptığını görür ve Murgatroid’e sorar, “öğrencilere ne zaman böyle zor hareketler öğretmeye başladın?” der. Murgatroid ise “öğretmedim ki” der. Kral Emerus ise keyiften gülerek “Oğluna umutsuz vaka olarak baktığımız için Arr Arr bizi Moradin’inin Salonlarından gülerek izliyordur” der. Murgatroid ise “Bence Arr Arr’ın ağzı da tıpkı senin gibi açık kalmıştır. Hatta bence Moradin bile şaşırarak izliyordur” der.

Bruenor ise öfkeden kudurmuş bir şekilde saldırır ve artık tanrılara olan öfkesini içinde tutamaz. Onun tekrardan doğmasına ve bu sefil hayatı yaşamasına nasıl müsaade etmişlerdir ki… “Eğleniyor musun ha? Eğleniyor musun lanet olası Moradin!” diye bağırır ve o an zaman durur adeta.  Savaşmaya devam eder. Kral ise Murgatroid’e “Onu bir an önce şehir muhafızlığına terfi ettir” der. Murgatroid “Ama o daha henüz bir çocuk” dese de Kral:” Yetişkinlerle eğitim görecek, onu yeteneğinin doruğuna çıkarmanı istiyorum ve üç tanrı –Clanggedin, Dumathoin ve Moradin- şahidimdir ki bu çocuğun bir daha tanrılara küfür ettiğini duymayacağım!” der.

1 2Sonraki sayfa

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu