İncelemeler

Adamı Palyaço Etmişler – PKD: Bir Philip K Dick Hayatı İncelemesi

PKD: Bir Philip K Dick Hayatı, çizgi roman türünde bir biyografi. Yazarın hayatını öğrendik ama onu tanıdığımızı söylemek çok zor. Üstelik çizimler de yazarın ne hikayesiyle ne de karakteriyle uyumlu.

Cilt genel olarak geride güzel bir tat bırakmıyor. Fakat PKD: Bir Philip K Dick Hayatı okurunu memnun edecek hiçbir şey içermiyor demek de haksızlık olur.

Birçok panelde yazarın eserlerine göndermeleri hayatından sahnelere yerleştirmişler. Kimi zaman bunu görsel detaylarda karşımıza çıkarıyorlar. Örneğin PKD’yi dertli olduğu bir sahnede banyo dolabından bir kutu Ubik çıkarırken görüyoruz. Bu göndermeler eseri okuyanlar için eğlenceli, keyifli olmuş. Bazı göndermeler ise bir hikaye fikrinin tohumunu PKD’nin zihnine eken olayı anlatıyor. Örneğin A Scanner Darkly hikayesinin ana karakterini bir araba yolculuğu sırasında tasarladığını görüyoruz. O hikayesindeki diğer karakterlere ilham veren kişilere de yine çizgi romanda yer vermişler.

Bazı gönderme panelleri o eserleri okumamış okurlar için anlamsız gelebilir. Ben yazarların biyografisinde bu tarz, eserler hakkında ön bilgi gerektiren sahneler kullanmayı kötü bulmuyorum. Fakat eserleri bilmeyen okurlar neyin gerçek bilgi, neyin gönderme olsun diye eklenen kurgusal detay olduğunu ayırt edemeyebilir. Bu yüzden bu sahneler keşke bir dipnot ile açıklansaydı.

Özetle, PKD: Bir Philip K. Dick Hayatı kitabını pek tavsiye etmiyorum. Eğer yazarın hayatını öğrenmek istiyorsanız bu cilt size hap bilgiler veriyor ama o bilginin yazara ne ifade ettiğini anlatmıyor. Yok, yazarın hayatına zaten hakimdiyseniz bu cildi okumak size pek bir şey katmayacak.

(Kaşınıyorum! Her yerimde böcekler var! Lütfen biri bana yardım etsin! Üstümden alsın şunları!)

Detaylandırmamı isterseniz:

Neden böyle anlatmayı seçmişler?

Cildin yazarı Laurent Queyssi, PKD hakkında yazılan anı ve biyografileri okumuş. Öğrendiklerini de maddeleştirerek anlatımının iskeletine yerleştirmiş. Fakat bu olayların PKD’de nasıl bir etkisi olduğuna pek kafa yormamış. Onu, onun hikayesini anlatan kişilerin gözünden gördüğü gibi anlatmış.

Örneğin, kaynaklarından biri yazarın eski eşi Anne R. Dick. Haliyle yazarın esmer genç kızlara düşkünlüğü, ne kadar çabuk öfkelenen, anlayışsız ve beraber yaşaması zor bir adam olduğu gibi detaylar çok öne çıkmış. Bu anlatım ister istemez biraz yanlı geliyor. Başka bir örnek: Hikaye Philip K. Dick’in ikiz kız kardeşinin ölümüyle başlıyor. Fakat bu ölüm üzerine daha sonra hiçbir şey anlatılmıyor. Yani o ölümün Philip K. Dick için ne ifade ettiğini çizgi romandan öğrenemiyoruz. Bunun yazarı duygusal olarak etkilediği bilgisini bile vermemişler.

Anlatım kutucuğu kullanmamışlar. Normalde çizgi romanlarda bize bilgi veren bir anlatıcı olur ve akışı onun anlatısı sağlar. Queyssi öyle anlatmayı tercih etmemiş. Fakat bu bilgi verme derdi olan bir biyografi olduğu için karakterlerinin konuşmalarını yapaylaştırmak zorunda kalmış. Örneğin biriyle ilişkisinin 3 yıl sürdüğü bilgisini anlatım kutucuğunda veremediği için o karakteri “Biliyorsun 3 yıldır beraberiz,” diye başlayarak konuşturmuş. Bu seyirciye oynayan ifadeler de hem diyalogların ritmini bozmuş hem de anlatımın tadını kaçırmış.

Çizgilerin gücünü kullanmayacaklarsa neden çizgi roman yaptılar?

Cildin çizeri Mauro Marchesi ne yazık ki ağır bir eleştiriyi hak ediyor. Çünkü tarzı PKD’nin hikayesini anlatmak için doğru tarz değilmiş. Fakat doğru tarzda çizebildiğini de Blade Runner’ı betimlediği iki panelde bize göstermiş. Marchesi anlatımı doğru tasvir etmek için hayli araştırma yapmış ve çizeceği yerleri ziyaret edip fotoğraflarını çekmiş. Ancak onun çizgilerinin karikatürsülüğü ve renklerinin parlaklığı PKD ile uyumsuz kaçıyor.

Üstelik çizgi romanın anlatım gücünden hiç faydalanmamışlar neredeyse. Çizgi romanlarda anlatım sorumluluğunun yazılar ve görseller arasında paylaşılmasını bekliyoruz. Her ikisi de hikayeye bir katkı yapmalı. Fakat PKD: Bir Philip K. Dick Hayatı’nın çoğu sayfası yalnızca düz yazı olabilirdi ve hiçbir şey kaçırmazdık. Hangi sözün kimin dediği bilgisi dışında o çoğu çizimin verdiği bir bilgi olmuyor. Hatta diyaloglarda da yüz ifadelerinin abartılı çizilmiş olması anlatıma faydadan çok zarar veriyor.

Çizerin hikayeye anlamlı bir katkı yapan panel çizmesine sadece 25 sayfada izin vermişler. Cilt 140 sayfa. Kalan sayfaları ise adeta sayfalar boş kalmasın diye çizmişler.

Renk seçimlerini de eleştirmek gerek. Nasıl ki Lovecraft’ın hayatını mavi-yeşil gibi su altı renklerinde betimlemek uygunsa PKD’nin de karakteri ve hayatı karanlık renklerin üstüne çarpıcı neon pembeyi hak ediyor. Marchesi ise çocuk kitaplarını anımsatan renkler kullanmış.

Philip K. Dick’in hayatını bir de bizden dinleyin

Bizim yazarın hayatına ve yazım tarzına dair yayınladığımız birkaç yazı olmuştu. Onlarda anlattığımız bilgilerin büyük oranda bu kitabın yerini tutacağına inanıyorum. O yüzden çizgi romanı gönül rahatlığıyla tavsiye edemem.

Dick’in ölen ikiz kardeşine dair bilgiyi buradan okuyabilirsiniz.

Yazarın hayatındaki çarpıcı bazı olayları bu yazımızda özetlemiştik. Çizgi romandan öğrendiğim ve bilseydim bu yazıyı yazarken de değineceğim tek bir olay var: Philip K Dick, şizofreni atakları başladıktan sonra bir gün henüz bebek olan oğlunun fıtık olduğu konusunda bir tür vahiy aldığını söylüyor. Oğlunu doktora götürdüklerinde de gerçekten Dick’in tasvir ettiği şekilde bir fıtığı olduğunu görüyorlar. Tabii yazar bunun belirtilerini fark etmiş ve bilinçaltı ona bir oyun oynamış olabilir. Ancak onun tarzına çok yakışan bir olay olduğunu kabul edersiniz.

PKD’nin yazım tarzını ve kurguladığı dünyayı şu yazımızda günümüzle karşılaştırmıştık.

Bu arada çizgi roman tavsiye etmeden bitirmeyeyim bu incelemeyi. Renk, anlatım ve biyografi uyumu konusunda Reinhard Kleist’ın çizgi romanları muhteşem. Johnny Cash için yalnızca siyah-beyaz çizimleri tercih ederken David Bowie biyografisi renkleriyle göz kamaştırıyor. Hem bilgi verip hem de göndermeler yapıyor. Göndermenin kurgu olduğu yerleri açıkça okura gösterirken dipnotlarını da alakalı yerlere ekliyor. Kleist yazıp çizdiği biyografileri farklı çizgi roman yayınevlerimiz Türkçeleştirdi. Hemen hepsi de çok güzel baskılar yayımladılar. Tavsiye ederim.

Bu İçeriğe Oy Verin

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Log In

Forgot password?

Forgot password?

Enter your account data and we will send you a link to reset your password.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Log in

Privacy Policy

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.