Mahmud Asrar Röportajı
Türkiye’nin önde gelen çizgi roman sanatçılarından biri olan Mahmud A. Asrar ile çok hoş bir röportaj yaptık. Çapa çizgi roman grubunun kurucularından olan, daha önce yaptığımız Yıldıray Çınar röportajında da sık sık adı geçen, Türkiye’nin ilk Star Wars çizgi roman çizeri olan sevgili arkadaşım ile pek çok projeden bahsettik. Biz sorduk, kendisi de çekinmeden cevapladı. İşte o keyifli röportaj…
Keri: Mahmud Asrar kimdir? Kendinden biraz bahseder misin?
Mahmud Asrar: 1976 yılında muhtemelen soğuk bir kış sabahı Avusturya’lı bir annenin ve Pakistan’lı bir babanın oğlu olarak Ankara’da dünyaya geldim. Küçük yaşta çizime gösterdiğim ilgi ve ailemin de teşviği sayesinde bu kabiliyetimi üniversite eğitimiyle pekiştirmeye karar verdim. Hacettepe Grafik bölümünde iki yıl okuduktan sonra Anadolu Üniversitesi Animasyon bölümüne geçip 2000 yılında mezun oldum.
Çizgi romana olan ilgim bu alanda bir şeyler üretmek isteyen arkadaşlarımla yolumu birleştirdi ve 1997 yılında Çapa Çizgi Roman Grubu’nu kurduk. Amatör olarak çalışmalarımıza başladık. Etimiz ne, butumuz ne demeden sürekli ürettik ve sonucunda bu sanata olan sevgimi profesyonelliğe taşıma imkanı buldum.
Son yıllarda yerli bazı yayınlar dışında ağırlıkta yurt dışına çalışmaya devam ettim. Marvel, DC, Image ve Dark Horse ile çalışmalarım oldu. Yazar Jay Faerber ile uzun süre kendi yarattığımız bir çizgi roman serisi olan Dynamo 5’i ürettik. Daha sonraları ise başka şirketler için çeşitli işler üzerinde uğraştım. Şu sıralar ise Dark Horse Comics için bir Star Wars çizgi romanı çizerek bir çocukluk hayalimi gerçekleştirmenin sevincini yaşıyorum.
Keri: Bu soruyu herkese soruyorum; biliyorum pek çok kez cevapladın ama tekrar sorayım. Çizmeye nasıl başladın
Mahmud Asrar: Soru gibi cevap da biraz tanıdık olacak; kendimi bildim bileli elimde kalemler ve boyalar olmuştur. Çocukluğumda hep çizmeye meyilliydim. Bu gösterdiğim ilgiye çevremden hep ilgi gördüğüm için ise çizmeye devam ettim. Fırsat buldukça bir çoğumuzun yaptığı gibi her bulduğum boş kağıda bir şeyler karalamaya başladım. Zaman geçtikçe bu iş tabii ciddiye bindi. Bu sayede kendimi bilgilendirmeye gayret ettim. Şansım vardı ki ilgimi paylaşabildiğim dostlarım oldu ve bu sayede çok şey öğrendim.
Keri: Çizmeye başladığında ne gibi zorluklarla karşılaştın? Kendini geliştirmek için neler yaptın mesela? Profesyonelliğe ilerleyen bu yolu aşarken neler yaşadın?
Mahmud Asrar: Doğrusu lise sonlarına kadar hiç bir zorluk yaşamadım. Çevremde bildiğim en iyi çizer bendim ve herkes beni yeteneğimden dolayı kutluyordu. Çizdiklerimi herkes beğeniyordu ve hiç eleştirildiğimi bile hatırlamıyorum. Her şey pespembeydi. Sonra Yıldıray ile tanıştım ve ardından güzel sanatlara girdim. Bu iki darbe benim çizgime olan bakışımı alt üst etti. Gerçek dünya ile yüzleşmem gerekti ve dünyanın en iyi genç çizeri olmadığımı farkettim. Bu benim için çok önemli bir ders oldu. Bu sayede öğrenmenin yeni başladığını ve hiç bir zaman bitmeyeceğinin bilincine vardım.
Bu tamamen bireysel bir problemdi benim için. Bundan sonra ise başka büyük bir problem ile karşılaştım; Nasıl çizgi roman yapacağım? Bunu ise Çapa sayesinde arkadaşlarımız ile düşe kalka öğrendik. Sonrasında çalışmalarımı internet sayesinde herkes ile paylaşma imkanı buldum. Biraz yavaş ve zorlu bir yolculuk olduysa da küçük adımlarla bir şeyleri başarma imkanı buldum. Bunun için de kendimi imtiyazlı hissediyorum.
Keri: Önce Grafik Bölümü, ardından Animasyon bölümü bitirdin. Bu işin animasyon kısmı ile hiç uğraştın mı?
Mahmud Asrar: Mezun olduktan sonra özel bir şirkete animatör olarak girdim. 3 yıl orada çalıştım ama gerçek anlamda bir kere bile animasyon yapmadım. Bir türlü denk gelmedi. Animasyonun canlandırma aşaması dışında neredeyse her alanında çalıştım diyebilirim ama.
Keri: Çizgi romana ilgin nasıl başladı? İlk okuduğun ve etkilendiğin çizgi romanı hatırlıyor musun?
Mahmud Asrar: Bizim evde hep bir şekilde çizgi roman bulundurdu. Gazete bayilerinde bulduklarımızın yanı sıra annem bize Avusturya’dan her türlü çizgi roman getirirdi. İlk ne okudum tam hatırlamıyorum ama Alaska’dan Disney çizgi romanlarına, Batman’dan Örümcek Adam’a herhangi bir şey olabilir. İlk hangisiydi bilmiyorum ama hepsine hep ilgi duydum. Çizgi roman, okumayı öğrenmeden önce benim için son derece heyecan verici bir görsel dildi.
Keri: Çizgi romanlarda seni çok etkileyen, çizimine yön veren bir karakter ve çizer oldu mu?
Mahmud Asrar: Etkilendiğim çizerlerin sayısı sonsuz. Beğendiğim herhangi bir çizim benim için ilham kaynağı olabiliyor. Öte yandan benim için ismini öğrenip çalışmalarını takip etme isteği uyandıran ilk bir kaç çizer John Buscema, Neal Adams ve John Byrne olmuştur. Daha sonra bunlara niceleri eklendi.
Keri: Yıldıray Çınar ile paralel bir kariyerin var. Animasyon bölümü, Çapa Çizgi Roman Grubu ve Amerika macerası… Yıldıray da bahsetti ama bu ortak çizgiyi ve paralel yaşı sen de anlatır mısın?
Mahmud Asrar: Yıldıray ile yine ortak bir zevkimiz olan kaykay yaparken tanıştık. Karşılıklı olarak çizgi romana ve çizime olan ilgimizi öğrenince hazine bulmuş gibi oldum. Etrafımda bunları paylaşabildiğim ve gerçekten bundan anlayan birisi yoktu ve bu benim için son derece değerli bir şeydi. Sanırım ortak ilgilerimiz ikimizin de gelişiminde ve bu sanata olan sevgimizi ilerletmekte çok hayati bir rol oynadı. Kendisini bilmem ama ben ondan çok şey öğrendim. Bir elin nesi var, iki elin sesi var dedik ve birlikte üretmeye başladık. Bu sayede Çapa kuruldu ve daha nice işe birlikte imza attık. Halen de kariyerlerimiz bir nevi paralel olarak ileriye doğru yol alıyor diyebiliriz. Bir çizim konusunda fikir edinmek için olsun veya proje tekliflerini tartışmak için olsun, araşır ve konuşuruz.
Keri: Pırılkız ve Melek gibi kendi yarattığın karakterler var. Mesela Dynamo 5 çizgi romanında co-creator olarak yer aldın. Benzer bir imkan sunulsa kendi karakterlerini kullanmak ister misin? Şu anda hali hazırda var mı yeni karakterler? Biraz bahseder misin?
Mahmud Asrar: Eğer “evren” olarak mantıklı ve mümkün gözüken bir durum olursa neden olmasın. Bahsettiğin üç karakterin de birbirinden çok farklı dünyaları var diyebiliriz. Kesişmeleri zor ama belki bir zaman bir yerde. Şu sıralar ise kafamda yeni bir proje var. Bunu yavaştan da olsa vakit buldukça hayata getirmeye gayret ediyorum. Henüz konsept aşamasındayım ve senaryo kısmına geçmek için can atıyorum. Vakit lazım.
Keri: Image Comics ile başlayan; sonra Marvel ve DC Comics gibi dünyanın en büyük çizgi roman firmalarıyla devam eden bir serüvenin var. Bu süreci ve gelişmeleri anlatır mısın?
Mahmud Asrar: Jay (Faerber) işlerimi internet üzerinden takip ediyormuş ve yeni projesi için benimle temasa geçti. Bu sayese Dynamo 5’i gerçekleştirdik. Bu dergiyi çıkartırken Marvel’dan bazı editörlerin ilgisini çekti çalışmalarım ve benimle bazı kitaplarında çalışmak istediklerini söylediler. Bu sayede ise ara sıra Marvel için bazı kitapları resimlendirdim. DC editörleri ile bir fuarda tanıştım. Bunun üzerine bazı projelerde benimle çalışmak istediklerini belirttiler ve bu sayede onlar ile de çalıştım. Dark Horse ile keza aynı durum geçen sene oldu. Bunların hepsi bir kaç yıllık bir süre sarfında gerçekleşti. Piyasada ürettiğiniz ve disiplinli bir şekilde çalıştığınız müddetçe iş teklifleri kendiliğinden geliyor diyebiliriz. Tabii elinizden gelenin en iyisini yapmak ve insanlar ile düzgün iletişimler kurabilmek de çok önemli.
Keri: En rahat hangi firma ile çalıştın? Çizmekten en çok keyif aldığın çizgi roman hangisi?
Mahmud Asrar: Ayrım yapmak istemem. Çalıştığım bütün şirketler bana karşı çok iyi olmuştur. Öte yandan üzerinde çalıştığım proje de iş ilişkileri konusunda belirleyici olabiliyor. Ama sanırım profesyonel anlamda çalıştığım en iyi şirket DC Comics olsa gerek. Çalıştığım en zevkli proje ise Fred Van Lente ile yarattığımız yeni Power Man karakterinin olduğu Shadowland: Power Man serisi.
Keri: Özellikle çizmek istediğin bir karakter veya çizgi roman var mı?
Mahmud Asrar: DC Comics’teki kadın karakterleri çok beğenirim. Onlardan biri üzerine uzun süreli çalışmayı isterim. Mesela Catwoman veya Supergirl çok zevkli olur. Bir zaman gelir de Batman ve/veya Wolverine üzerine bir şeyler de yapmak isterim doğrusu.
Keri: Star Wars çizimi yapacağın haberini aldık ve gurur duyduk. İlk kez Türkiye’den bir sanatçı Star Wars çizgi romanında yer alacak. Star Wars çizecek olman seni heyecanlandırıyor mu?
Mahmud Asrar: Evet, hem de nasıl! Star Wars çocukluğumdan beri benim için çok önem taşıyan bir evren olmuştur. Empire Strikes Back’i izlemek benim üzerimde çok derin etkiler bırakmıştır. Geçen yıl bu projeyi yapmak üzere teklif alınca doğal olarak hayır diyemedim. Heyecanlı ve zevkli olduğu kadar da zor bir proje. Umarım üstesinden hakkıyla gelebilirim.
Keri: Yükselen bir ivme ve hızla tırmanılan merdivenler ile başarını devam ettiriyorsun. Bu işe ilk başladığın zamanlarda buralara geleceğini öngörüyor muydun?
Mahmud Asrar: Doğrusu gördüm demek hem doğru olur hem de yalan. Ulaşması son derece zor bir nokta olarak görüyordum bu kariyeri seçmenin ama imkansız değildi benim gözümde. Tabii ki ne olacağını, nasıl ve ne zaman olacağını bilemiyordum. Ama bunu son derece arzuluyordum. Yapmak istediğim başka bir şey olmadığını da hesaba katınca kendimi buna verdim. Biraz azim, biraz korku, biraz inat, biraz şans ama en çok çaba ile sanırım bir şekilde bir şeyler oldu. Şahsen çok yol katetmişim gibi gelmiyor. Umuyorum ki bu çabayı hayatım boyunca sürdürebilirim.
Keri: Yıldıray’a da sormuştum ve animasyon hayranı biri olarak seni dürtmek istedim. İki animasyon mezunu başarılı çizer ve dost; acaba ilerleyen zamanlarda bize keyifli bir animasyon sunar mı? : )
Mahmud Asrar: Canlandırma yapmak ve yapabilmek inanılmaz zevk verici bir iş. Ama animasyon inanılmaz bir efor ve emek isteyen bir iş. Yani bunun için ya çok zamana ihtiyaç var ya da bir ekip çalışmasına. Bu nedenle kendi adıma bu ihtimali biraz zor görüyorum. Ama zaman ne gösterir bilinmez. İleride belki bir animasyon projesinde yer alabilirim veya daha uçuk bir ihtimal ama belki benim bir projem animasyona dönüştürülebilir.
Keri: İlerleyen dönemlerdeki projelerin neler? Planlarından ve hedeflerinden biraz bahseder misin?
Mahmud Asrar: Şimdilik Star Wars: Jedi – The Dark Side serisinin ilk öyküsünü tamamlamaya gayret ediyorum. Bundan sonrası için ise bir proje yavaş yavaş oluşmaya başladı. Maalesef şimdilik bundan bahsetmem mümkün değil. Daha ilerisini kestirmek mümkün değil ve iddialı konuşmayı sevmem. Ama hep biraz daha ileriyi ve biraz daha iyiyi hedeflemek iyidir. Öte taraftan daha önce de bahsettiğim kendime ait bir proje üzerinde çalışmak istiyorum. Sadece birileri için çalışmak gayet güzel olsa da kendime ait bir şeyleri geriye bırakmak ve benimle anılacak bir çizgi romana imza atmak istiyorum. Bu proje benim en büyük yazarlık denemem olacak, o yüzden işin bu kısmına çok önem veriyorum. Biraz araştırma, biraz inceleme yapıyorum. Bunlar da hem vakit istiyor hem de biraz gözümü korkutuyor. Umarım yakın zamanda bunu da bir şekilde gerçekleştirebilirim.
Keri: Fantastik kurgu seven biri olarak Frpnet üyelerine ve Frp oyuncularına; ve en önemlisi çizgi roman okurlarına söylemek istediğin bir şey var mı?
Mahmud Asrar: Oyunlarınız heyecanlı, okuduklarınız samimi olsun a dostlar. Şaka bir yana, sevdiğiniz şey ne olursa olsun onunla gurur duyun ve bu sevginizi insanlar ile paylaşın. Bu kadar Star Wars’tan bahsettikten sonra da “Güç Sizinle Olsun,” demezsek olmaz herhalde. :)
Kayra “Keri” KÜPÇÜ