Kurtuluşu Uzakta Aramaya Gerek Yok – Tepe İncelemesi
Fırat Yaşa‘nın yazıp çizdiği Tepe, ilkel kabilelerin kültür ve inançları üzerinden Gök Baba’nın Doğa Ana’ya saldırmasını anlatıyor. Mağara duvarı çizimlerini anımsatan görsel tarzı da hikayeye fazlasıyla uyuyor.
Hikaye bir kabilenin bilge kişisinin gördüğü bir görüyle başlıyor. Kabilenin inancına göre bu bilge kişi Gök Baba’nın yeryüzündeki ulağı. Onu dinlemek de felaketleri önlemenin yegane yolu. Hatta kurtuluş ancak bu şekilde mümkün. Dolayısıyla bu uğurda bir ömür harcamanın doğru hareket olacağına inançları tam.
Biz bu kabileyle bir ceylan üzerinden tanışıyoruz. Gök Baba’nın yarattığı ve dolayısıyla kurban edilişini istemeye hakkı olan bir ceylan. Fakat ceylan kurban edilmek istemiyor. Ömrü yettiğince koşmak, gezmek, dereden su içmek ve doğanın tadını çıkarmak istiyor. Biz de bu ceylanın başına gelenleri Gök Baba’nın Doğa Ana ile ilişkisi açısından okuyoruz.
Tepe tabii ki ataerkil düzene ve kendinden olmayanlara yaşama hakkı tanımayan dini inançlara bir eleştiri içeriyor. Hikayesini ilkel bir kabile üzerinden ve mağara duvarlarına yapılan çizimleri anımsatan görsellerle yapması da çok keyifli. Zira ana karakterimiz mağara resimlerinde sıkça gördüğümüz o ceylanlardan biri. Hani şu kendisine mızrak atılırken resmedilen.
Özetle, tek ciltte biten bir yerli çizgi roman olarak Tepe’yi tüm okurlarımıza tavsiye ederim. Hele ki çocukluğunuz hayvan dostlarla dolu çizgi filmlerle geçmişse şahane. Hikayenin Fırat Yaşa’nın Göbekli Tepe’ye yaptığı bir ziyaretten ilham aldığını ekleyelim. Ayrıca bir Tool şarkısına da gönderme yapıyor. Bunlar dışında çok da anlatmaya gerek yok. Okuyun, pişman olmayacaksınız.
Tepe yeni bir çizgi roman değil. Şu an Baobab Yayınları tarafından yayımlanıyor olsa da ilkin Karakarga Yayınları etiketiyle raflara gelmişti. (Tuş‘u da öyle kapmıştı Baobab) Ben Baobab’ın baskısını okuyup inceledim. Bu baskıda çok küçük bazı değişiklikler olduğunu söylemekte fayda var.
Ayrıca Tepe’nin çok yakında Fransızca çevirisiyle yurt dışına açılacağının müjdesini de vereyim.