Kısa Bir LARP Molası – Pelerin: Günahkâr İncelemesi

Pelerin, sırtına eski battaniyesini pelerin gibi takınca uçabilen bir çocuğun hikayesini anlatıyordu. Pelerin: Günahkâr cildindeyse bu uçma macerasına kısa bir LARP molası veriyoruz.

Üç ciltlik çizgi roman serisi Pelerin, Joe Hill‘in bir öyküsünden uyarlanıyor. Ancak bu serinin ciltleri arka arkaya gelen olaylar anlatmıyor. Bu yüzden her cildi ayrı okuyabilirsiniz. Yine de benim tavsiyem önce birinci cildi, ardından da üçüncüyü okumanız olur. Çünkü ikinci cilt ne yazık ki diğerlerinin gölgesinde kalıyor.

İlk cilt Eric’in küçük bir çocukken abisiyle süper kahramancılık oynamasıyla başlıyordu. Sırtına eski battaniyesini pelerin gibi takan Eric, bir anda havada asılı kalıyor ve uçabildiğini fark ediyordu. Ancak bu sıradışı durumun onda yarattığı heyecan dengesini bozuyor ve feci bir kazaya sebep oluyordu. Mucize eseri hayatta kalmayı başaran küçük Eric, yetişkin bir adam olduğunda battaniyesine yeniden kavuşuyor ve asıl hikaye başlıyordu.

İşte üçüncü ciltte yetişkin Eric’in battaniyesiyle kavuşmasının ardından yaşadığı kısa bir macerayı okuyoruz. İlk ciltte pelerinle ilgili sırrını kız arkadaşıyla paylaşmıştı. Ardından da annesi ile konuşmaya gitmişti. Bu ciltte kız arkadaşıyla ve annesiyle konuşması arasında geçen üç günde Eric’in neler yaşadığını okuyoruz. Yani aslında bu cildi okumadan da birinci cilt bütün bir hikaye anlatıyordu. O yüzden Pelerin: Günahkâr hikayeye yeni bir tat katan bir yan macera gibi aslında.

Pelerin: Günahkâr

Bu cilt de tüm seride gelenek olduğu üzere Eric’in küçüklük anılarıyla başlıyor. Babaları henüz hayatta ve askere dönmeden önce oğullarıyla başbaşa bir tatile çıkıyor. Eric ve Nick’i eskiden kendi babasıyla gittiği ahşap kulübeye götürüyor. Onlara ormanın kurallarını ve avlanmayı öğretiyor. Ve bu tatil, hatırlayabildiği kadarıyla Eric’in saf mutluluk hissedebildiği son andı. Bu yüzden annesi ile konuşmadan önce kafa dağıtmak için bu kabine dönmeye karar veriyor.

Ancak kulübelerine vardığında evi terk edilmiş sanarak içine yerleşen bir grupla karşılaşıyor. Ormanda birkaç gece geçirip heyecanlı bir LARP etkinliği yapmayı planlamış fanteziseverler bunlar. Eric onları kabinlerinden kovacak olsa da kendi karakterini oluşturabileceğini öğrenince biraz yumuşuyor. Her zaman bir büyücü olmak istemişti. Artık uçabilen biri olması da bu hevesini azaltmış değil.

Böylece zarlarını atıyor, karakterini yaratıyor. Şöyle güzel ve havalı bir isim de buldu mu iş tamam. Kostüme gelince, pelerini zaten sırtındaydı. Tek ihtiyacı olan bir asa ve bir de şapka.

Bu hikayede Eric’in duygusal dalgalanmalarına şahit oluyoruz. Birinci cilt sürprizlerle doluydu. Ve duygusal buhranları gayet gerçekçi olan bir hikaye anlatıyordu. Hâlâ daha benim favori cildim olmaya devam ediyor.

Günahkâr da ilgi çekici bir hikaye anlatsa da birinci cilt kadar vurucu değil bence. Ancak gerçekçi buhranlar burada da devam ediyor. Bu sayede karakterin kafa yapısını daha iyi anlayabilmemizi sağlıyor. Bu yüzden ilk cildi çok sevdiyseniz Pelerin: Günahkâr’ı da tavsiye ederim.

Genel Bakış

İlk cildin spoiler içermeyen incelemesini buradan okuyabilirsiniz. İlk cildin başlarını okurken Life is Strange serisinin ücretsiz yan oyunu olan The Awesome Adventures of Captain Spirit aklıma gelmişti. Bu cildin de ilk sayfaları Life is Strange: True Colors‘daki LARP’ı anımsatıyor. Ancak tabii ki yine birkaç sayfada tüm benzerlikler yok oluyor.

İkinci cildin incelemesi de burada. Fakat bence ikinci cilt serinin en zayıf halkasıydı. Neyse ki o, babalarının savaşta başından geçenleri anlatıyor. Bu yüzden serinin yalnızca birinci ve üçüncü ciltlerini okusanız da hikayede bir kopukluk olmuyor.

Serinin üç cildini de dilimize Presstij kazandırdı. Ciltleri varyant kapaklarıyla birlikte buradan inceleyebilirsiniz. Cildin LARP kostümlerini gösteren kapağı yalnızca Presstij Dükkan’da satışa açık.

Bu arada Presstij’in Fantastik Rol Yapma Oyunları’na gönül vermiş bir yayınevi olduğu gözümüzden kaçmadı. Bu yıl en ses getiren kitapları Türk Mitolojisi Atlası oldu. Ancak Dungeons and Dragons: Sonsuz Macera Günleri gibi bir harikayı da dilimize muhteşem bir baskıyla kazandırdıklarını unutmayalım.

Yıl sonu yaklaşıyor. 2022’nin En İyileri‘ni seçerken çok zorlanacağız…