Artık Diyorum, Ufaktan Ege’de Yeni Bir Medeniyet Mi Kursak? – Farthest Frontier İlk Bakış
Gün geçmiyor ki, türler birbirine girmesin; yeni harman türler çıkmasın. Strateji ve hayatta kalma türleri birleştiğinden beri ne kadar da güzel oyunlar çıkmaya başladı değil mi? Peki Farthest Frontier öyle mi?
2000ler’e dönüp baktığımda şehir kurma ya da yönetim simülasyonlarında, genellikle tek bir kaynak üzerinden sürdürülebilir bir yaşam kurmaya çalışıyorduk. Sonradan ıskarataya çıkan bir tür olsa da, son dönemde (Sanıyorum Frostpunk’un bundaki etkisi büyük) şehir kurma simülasyonlarının arttığını görebilirsiniz. Çoğu da artık bu “hayatta kalma” mekaniklerinden besleniyor.
Farthest Frontier, uzun süredir radarımda olan merak ettiğim bir oyunda. Hatırlarsanız bir süre öncesinde oyunun 50₺ fiyatla Erken Erişim sürecine girdiğini duyurmuştuk. Ben oyunun ilk bakış yazısının başına oturana kadar oyunun fiyatı oldu mu size 150₺. Üzücü ama oyunlar artık kapanın elinde kalıyor.
Madem dedim oyunu uzun zamandır merak ediyorum, biraz fazla yüz göz olayım. Bir de üzerine bir ilk bakış yazısı patlatayım. Almaya değer mi, neler sunuyor, neleri yanlış yapıyor; gelin beraber bakalım.
Uzaklara Yerleşmek
Farthest Frontier, yeni bir yerleşim yeri kurmaya çalışan insanları anlatıyor. Orta-çağ temasından beslenen oyunda, birçok farklı kaynağı yönetip halkımızın isteklerini yerine getirmeliyiz. Birçok kaynak derken, bu arada bir hayli fazla. Ama ona da geleceğim.
Oyun mevsim döngülerinden ve yıllardan oluşuyor. Üst kısımdaki mevsim döngüsünden, oyunu iyi takip etmek gerekiyor. Çünkü doğrudan oyuna etkisi var. Örneğin kış vakti geldiğinde tarlalar kullanılamaz hale geliyor. Bu yüzden tarlalara ne ekileceği ve hemen kıştan önce erzak depolarını neyle dolduracağınıza iyi karar vermelisiniz.
Bu açıdan oyunun ilk beğendiğim özelliğini de araya sıkıştırayım. Tarla olayı üzerinde epey bir uğraşılmış gibi. Sadece alanı tarla yapayım, buğday ekeyim gibi bir mekanik yok. Her bir tohumun farklı yetişme süreleri var. Bezelye ektiniz diyelim, o mevsimde ne kadarlık süreyi yiyeceğini görüyorsunuz. Hem bezelye, hem de buğday ekemiyorsunuz mesela peşpeşe. Dönemlerini iyi oturtmanız gerekiyor. Ayrıca toprağı dönemsel olarak bellemeniz gerekiyor ki, mahsuller düzgün çıksın. Yoksa çıkan ürünler hiçbir işe yaramıyor.
Gıda konusunda Farthest Frontier’in yaptığı çok detaylı işler var. Avcılık kulübesi kurdunuz diyelim. Gereğinden fazla kırmızı et topladığınızda bozulma ihtimalleri artıyor. Eh, ne yapıyorsunuz peki? Hemen bir kurutma/isleme tezgahı kurup yemeğin daha fazla dayanmasını sağlıyorsunuz. Kışı yeteri kadar erzakla geçirmek önemli.
Kaynak Yönetimini Becerebilmek
Oyundaki şu an için en büyük sıkıntı, kaynakların yönetimi. Bundaki sıkıntı da kaynaktan dolayı değil yapay zekadan. Bunu çözebilmem de uzunca bir zamanımı aldı. Diyelim ki oduna ihtiyacınız var. O sırada da yol yapımı ve bakım evi kurdurmak için farklı komutlar verdiniz. Yapay zeka hangi birine başlayacağına karar veremeyip işkence çekmeye başlıyor. Sırf meraktan oyunu açık bırakıp gittim. Hem de öyle 10 dakika falan değil. Bildiğiniz 1 saat açık bıraktım. Döndüğümde halen tek bir adet bile odun toplanamamıştı.
Bu sıkıntıyı güncellemelerle düzeltebilirler diye düşünüyorum. Yoksa oyun dümdüz bir idle-game haline dönüşür. Gördüğüm kadarıyla başka oyuncuların da en büyük sıkıntısı yapay zekanın pek de yeterli olmaması. Bunun haricinde yönetim hissiyatı, o yerleşkeyi büyütmek gerçekten de huzur verici anlar yaşamanızı sağlıyor.
Öte yandan gelişme kısmında da bazı sorunlar var. Yerleşkenizin merkezindeki binayı birinci seviyeden, ikinci seviyeye geçireceksiniz diyelim. Oldukça olağan bir kaynak gereksinimine ihtiyaç duyuyor. Diyelim ki 30 kişi olsun, 20 odun, 20 plaka, 40 da altın olsun diyor. Ama üçüncü seviyeye çıkarken 3000 altın istiyor. Gerçekten anlamsız bir artış söz konusu. Yani özellikle bu seviyede uzun süre kalmamızı mı istiyorlar, yoksa hesap kitap yaparken bir yanlışlık mı yapmışlar?
İlk Bakışın Sonu
Farthest Frontier, klasik erken erişim sancıları çeken bir oyun. Görsellik, oynanabilirlik ve yeni içerik bakımından çok doygun gözüküyor. Zaten fragmanı ve altına yedirilmiş şahane müziğiyle hızlıca kendisini satmayı başarıyor. Ama daha derinlere gömüldükçe, oyunun hayati unsurlarında sorunlar olduğunu gördüm. Çözülmeme durumunda da, oyunun koca bir çöp haline gelecek olması da üzücü.
Oyunun, oyuncuyu zorlayıcı yanları da tatlıca yedirilmiş. Yaban hayatın insanlara saldırması ya da akıncıların gelip binalarınıza zarar vermesi, sizi bir adım geriye götürüyor. Sonrasında neyi yanlış yaptığınızı düşünüp daha iyi hazırlanmanızı istiyor. Bu zorlayıcılık kısmını ayarlardan düzenlemek tabii ki mümkün. Hiç kimse bana saldırmasın, paşa paşa medeniyetimi kurayım derseniz onun da ayarı var.
Bir de son anda aklıma gelen bir durumdan bahsedeyim. Oyunda genel olarak ipuçları var. Şöyle çıtırından bir eğitim sunulabilseydi çok daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Hangi binayı ne zaman yapmak gerek, ne için ne gerekli gibi soruları takip etmek zor. Bunlar için ufak bir bildirim arayüzü, oynanabilirliği rahatlatacaktır. Bir de anlamsız bir performans sorunu var ki, sormayın. Bazı arayüzleri açtığınızda, oyun çökecek diye bekliyorsunuz.
Öte yandan inanıyorum ki, güzel potansiyele sahip Farthest Frontier, düzenli güncellemeyle bu sorunlarından rahatlıkla kurtulacak bir oyun. Gerçekten sadece o tarlayla uğraşmak bile o kadar incelikle işlenmiş ki, saatlerinizi tarla mekaniklerine kafa yorarak harcayabilirsiniz.
Aslında bu janra Banished ile başladı bu da onun başka bir klonu.