Batman – Arkham Asylum İncelemesi
Kara Şövalye adını asla unutturmayarak yeni oyunuyla sezona hızlı bir giriş yapmışken, çok yakında bir Batman vs. Superman filmi izleyecekken, yani her yerde bu kadar Batman varken bu oyun serisiyle ilgili bir yazı yazmazsam olmazdı. Ben de DC evreninin belki de en mesafeli ama en sevilen karakterlerinden biri olan Batman ile ilgili bir yazı dizisi hazırlamaya karar verdim.
Batman Arkham Asylum ile başlayacak olan yazı dizisi sırasıyla Batman Arkham City ve Batman Arkham Origins ile devam edecek. Batman evrenine doyacaksınız yani.
Batman – Arkham Asylum tam bir aksiyon oyunu diyebilirim. Bir saniye yerinizde duramayacak, sürekli sağa sola koştururken bir yandan da düşmanlarınızın türlü oyunlarını alt etmeye çalışacaksınız. Oyunun akıcılığı ve konu ilerleyişi o kadar düzgün yapılmış ki sıkılmadan bir oturuşta bitirebileceğiniz lezzette bir oyun olmuş fakat bu, oyunun kısa oluşunun da bir işareti. Arkham Asylum ortalama bir aksiyon oyunu süresinde, 6-8 saat arasında rahatça bitirebileceğiniz bir oyun. Oyun otomatik kayıt esasına dayanıyor fakat o kadar fazla kayıt noktası var ki oyun boyunca bu durum hiç sorun oluşturmuyor. Batman öldüğünde ise öldüğü sahnenin “kötüsü” alaycı bir tavırla oyuna devam etmek isteyip istemediğinizi soruyor. Küçük ama hoş bir detay olduğunu söyleyebilirim.
Daha çok “Döv ve ilerle” şeklinde olan oyunda Batman’in özel dövüş tekniğine ait hareketleri yavaş çekimde görebilir, Batarag ile düşmanlarınızı sersemletebilir, casus yeteneklerinizle düşmanlarınıza pusu kurabilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Oyun Batman evrenine ait ve Arkham Hastanesine yolu düşmüş her düşmanla ilgili dosyaları da bize sunuyor. Yani Batman’e yeni başlayacaklar için de ideal bir adım olabilir. Bölümlerde ilerledikçe karakterlerin biyografilerini açıp Batman’in başının ne kadar belada olduğuna dair fikir edinebilir, tüm düşmanları öğrenebilir hatta çizgi romanı takip eden arkadaşlarınızı bilginizle şaşırtabilirsiniz.
Özellikle kötü karakterlerinin çok güzel tasarlandığını düşündüğüm bu koca evrenin oyuna yansıması ise anlaşılabilir ölçülerde fakat biraz kısıtlayıcı olmuş. Joker hayranlarını – ki çok fazlalar – sevindirecek bir oyun olan Arkham Asylum Joker’in tatlı doktoru Harley Quinn ve Poison Ivy’yi merkeze oturtan bir oyun. Scarecrow ve Croc ile de samimi zamanlar geçireceksiniz önceden uyarayım. Oyun boyunca ise favori karakterim olan Harvey Dent’i bir kez bile görememek üzücüydü. Ne yazık ki çift karakterli politikacımızın bu oyunda yeri yok fakat hücresi sizi bekliyor. Bir başka hoşlanmadığım detay da sevgili Alfred’in oyunda olmayışı oldu. Mizahını gerçekten çok sevdiğim bir karakter olan Alfred’in yokluğunu ciddi anlamda hissettim diyebilirim.
Oyun boyunca belki de en sevdiğim özellik ise kostümün aldığı darbelerle hasar görmesi ve hasar gördüğü şekilde kalması oldu. Oyunun başında pırıl pırıl bir kostümle gayet havalı bir Batman varken oyunun sonunda dünyanın dayağını yemiş ama hala karizmatik bir Batman bulunuyor ki bu oyununa gerçekçilik katan en büyük detay bence. Bunun dışında bayılttığımız düşmanların “içinden” geçebiliyor olmamız ise bir anda yükselen o gerçekçi havayı az buçuk söndürüyor ne yazık ki.
Riddler ve Bulmacaları
Bruce Wayne’in serveti Batman’in gücüne dönüşürken bu da bize çeşitli teknolojik avantajlar sağlıyor tabii ki. Oyun boyunca Batarang (Batman için tasarlanmış özel bumerang) ile başladığımız silahlarımız oyunun boyunca birer birer çoğalıyor düşmanları sersemletmek ve ulaşamadığımız yerlere zarar verebilmek için de yardımcı oluyor. Oyun boyunca zararsız hale getirdiğimiz düşmanlarımızdan kazandığımız deneyimlerle de kostümümüzü, dövüşümüzü ve silahlarımızı geliştirebiliyoruz. Özel görüş özelliği ise bize gizli yerleri bulmak için yardımcı oluyor. Oyun boyunca bu özel görüş özelliği ciddi anlamda göz yorabiliyor çünkü bir anda renkler değişiyor ve bu oyuncuyu uzun vadede sıkabiliyor.
Özel görüşümüzün olmasının bir diğer sebebi de çok sevdiğim karakterlerden biri olan Riddler. Joker’in patlayan ünü ve hayranları altında ezildiğini düşündüğüm Riddler, Batman evreninin çok özel ve dikkati hak eden kötülerinden. Engin zekası ile alanda çeşitli yerlere bulmacalar yerleştiren Riddler oyun boyunca teknik olarak bizimle beraber. Riddler’ın bulmacalarının tamamını hikayeye devam ederken çözmek biraz güç fakat hikaye bittikten sonra oyuna tekrar girip bulmacalarla uğraşabiliyorsunuz. Hatta oyun boyunca atladığınız seviyelerde tüm özellikleri güncelleyemediyseniz bulmacaları çözmek de size deneyim kazandırarak güncellemeleri mümkün kılıyor. Oyunun en eğlenceli kısımlarından birini oluşturan Riddler Bulmacaları’nın tamamını çözmek isteyeceksiniz emin olun.
Müttefikler ve Titanlar
Arkham Asylum oyun yarı-deli suçluların tutulduğu hapishanede başlıyor. Kolay bir av olarak yakalanmış Joker’e güvenmediği için hücresine götürmek isteyen Batman dedektif içgüdülerinin ne kadar da doğru olduğunu anlıyor. Bir şekilde firar eden Joker Batman’i de kendi eğlenceli planının tam ortasına düşürüyor. Oyunun başlarında çok da anlayamadığımız durumu Bane üzerinde yapılan güçlendirme deneyleriyle çözüyoruz. Joker daha önce burada geçirdiği zamanlarda doktorlardan birinin insanı bir titana dönüştürecek ilacı keşfettiğini öğrenince kendi ordusunu oluşturmaya karar veriyor. Tüm şehri titanlara dönüştürmek isteyen Joker’i durdurmaksa Kara Şövalye’ye düşüyor.
Oyun boyunca Harley Quinn’in şımarıklıklarına, Poison Ivy’nin baştan çıkarıcı güzelliğine, Scarecrow’un insanı kabuslara hapseden ilaçlarına ve Croc’un vahşiliğine maruz kalıyoruz. Bunun dışında isimsiz suçlular ve akıl hastaları da bize Arkham’ı dar etmek için elinden geleni yapıyor.
Oyunun sonu ise her Batman hayranı tarafından beklenilebilir bir son olmakla beraber çok da tatmin edici değil. Batman heyecanının devam edeceğini ise oyuncunun gözüne gözüne sokmaktan çekinmemişler. Bölüm sonu jeneriği bitmeden oyunu kapatmamanızı öneririm ayrıca. Oyun içinde kalan bir soru işaretini gidermek için küçük bir sahne koymuşlar, beklemenize değer mi değmez mi bilemem ama en azından merakınız giderilebilir.
Oyun Batman takipçilerini ne kadar memnun eder bilinmez ama yeni başlayanlar için fazlasıyla güzel.
