Neil Gaiman’ın çizgi roman klasiği Sandman’i okuyan herkes, en az bir kere düşünmüştür; “Ben acaba Endless kardeşlerden hangisi olurdum?” diye.
Bu sıradışı ailenin hangi üyesinin size en yakını olduğuna hala karar veremediyseniz, testimizi çözün ve sonucu öğrenin! Dream çıkmayınca bozuşmak yok ama.
Güzellik bakanın gözünde midir, objenin kendisinde mi?
Güzellik gözün, gördüğüne yüklediği anlamdır. Ne halihazırda objededir, ne de göz, güzeli ayırt edebilecek kadar yetkindir. İş, zihinde başlar ve biter. Göz de obje de araçtır.
Güzellik, doğanın uyumunu yakalayabilen her şeydedir.
Güzellik, bana bakanın gözündedir.
Güzellik, ulaşmasını ümitlemek beyhude bir hayaldir. Hayatın gerçekliği çatlaklarda ve izlerdedir.
Güzellik, zihnin kurduğu ideali objelere addetmesidir.
Güzellik objededir ve dünya güzel objelerle doludur ve hepsinin tadı sonuna kadar çıkarılmalıdır.
Büyük çerçeve için güzellik gibi kişisel, geçici kavramların bir anlamı yoktur. Böyle kavramlar üzerinde kafa yormak yersizdir.
Doğru!
Yanlış!
Sizce kayan bir yıldıza bakıp dilek tutmak, dileğinizi gerçekleştirir mi?
Hayır. Dileklere de inanmam, batıl inançlarım da yoktur.
Dilekler ve ölü yıldızlar arasında bir bağ olduğuna inanmasam da ümit etmek güzel şey.
Dileklerim için ölü bir yıldızdan medet ummak, tam da benim yapacağım iş zaten.
Dileklerimi gerçekleştirmek için kendimden başka bir şeye ihtiyacım yok.
Evet. Hatta dileklerimin, yıldızların üstüne binip hedeflerine ulaştıklarını hayal etmek baya hoşuma gidiyor.
Dilekleri gerçekleştirebilecek sihirli güce sahip varlıklar varsa, onlar ancak yıldızlar olabilir - ölü dahi olsalar.
Doğru!
Yanlış!
Parçası olduğunuz gerçekliği değiştirmek elinizde olsa, bunu yapar mıydınız?
Tatlım, gerçekliğin değişmesi, benim biraz dudak bükmeme bakar.
Hayır, bu benim omuzlamak isteyeceğimden çok daha büyük bir sorumluluk. Eğer memnun değilsem, kendime yeni bir yol çizmeyi tercih ederim.
Olan her şey olması gerektiği için oluyor. Neden elleyeyim ki?
Sanırım bu biraz da kimin gerçekliğinden bahsettiğimize bağlı. Benimkini soruyorsanız, o her gün değişiyor zaten.
Kimsenin gücü buna yetmez ve yetmemeli de. Bazı kavramlar bizlerin anlayışının ötesindedir ve işleyişlerine bulaşmamak gerekir.
Hayır. Kendi yapmam gerekeni yapar ve çekilirim. Akıntıya karşı kürek çekmenin alemi yok.
Benim işim bu.
Doğru!
Yanlış!
Kumun akması bittiğinde, saati bir kez daha çevirecek misiniz?
Hayır. Akması bittiyse, gerektiği için bitmiştir. Değiştirmeye hiçbir el cüret edemez.
Neden olmasın? Bir tur daha eğlenceli olabilirdi.
Ben kumların da saatin de ötesinde bir yerdeyim.
Kumların akışı bittiğinde hala buradaysam, bana düşeni layığıyla yapmışım demektir.
Sanırım hayır. Nihayet dinlenebilmeyi tercih ederim.
Ne biçim sorular bunlar? Eğlenelim diye test çözelim dedik, içimizi baydın.
Doğru!
Yanlış!
Bir ressam olduğunuzu düşünün. Sizce ne tarz işler koyardınız ortaya?
Sürrealist. Üstüne düşündürten, ne anlattığına dair kimsenin hemfikir olamadığı tablolar.
İnsanı kendine hayran bıkaran, içindeki coşkuları kabartan, Rönesans tablolarını andıran işler.
Natürmort tablolar ya da doğa, manzara tasvirleri.
Karanlık romantizm, Goya'nın işlerini andıran tablolar.
Ultra-gerçekçi portreler.
Becerebildiğim kadar Kübizm esintili tablolar.
Doğru!
Yanlış!
Kardeşinize doğum günü hediyesi alacaksınız. Aşağıdakilerden hangisini seçerdiniz?
Okuduğunda ona gerçek anlamda faydası olacak bir kitap.
Hediye seçmekte pek iyi değilimdir. O yüzden ne istediğini sorardım sanırım.
Hediye almazdım ama gününün baştan sona mükemmel geçmesi için elimden geleni yapardım. Mükemmel bir deneyim, mükemmel bir hediyeden iyidir.
"Doğum günün kutlu olsun" derdim.
Ona kendi ellerimle hiçbir yerde bulunamayacak, eşsiz bir hediye hazırlardım.
Birbirinden güzel, son moda kıyafetler, ayakkabılar ve aksesuarlar.
Doğru!
Yanlış!
Doğum günün için tüm arkadaşlarını davet edeceğin, büyük bir parti düzenlemeyi planlıyorsun. Müzikler nasıl olacak?
Doğum günlerimi kutlamıyorum. Genellikle daha önemli işlerim oluyor.
Neşeli, hareketli bir şeyler. Kimse yerinde durmamalı!
Benim sevdiğim müzikler pek partilerde çalınacak türden değil. Açarım Youtube'dan bir şeyler, gelenler keyiflerine göre değiştirirler.
Parti planlamam. Etrafımda bana o kadar yakın kişi yok.
Tabii ki insanların içini kıpırdatacak, ortamı ısıtacak bir şeyler.
Böyle bir plan yapacağımı sanmıyorum. Partilerden ve kalabalıktan hoşlanmam.
Ambient, darkwave, sythwave. Belki biraz 80'ler elektroniği, Depeche Mode falan.
Rock, metal. Arkadaşlarım da benim kafadan olduğu için kimsenin şikayet edeceğini sanmam.
Doğru!
Yanlış!
Güzel bir ısınma turu sorusu ile başlayalım. Aşağıdaki alıntılardan size en çok uyduğunu düşündüğünüz hangisi?
"Son derece basit zevklere sahibimdir - sadece en iyisi ile tatmin olurum." - Oscar Wilde
"Her saat yaralar, sonuncusu öldürür." -Latin atasözü
"Benim görevim zaman öldürmek. Ve sırası geldiğinde, zaman da beni öldürecek." - Emil Cioran
"Nereye çevirsem gözlerimi, nereye baksam/Hayatımın kara yıkıntıları çıkıyor karşıma" - Konstantinos Kavafis
"Bu yıldızlı gökler/Ne zaman başladı, dönmeye?" - Mehmet Güreli
"Hepsinden daha çok nefret ettiğim bir şey varsa o da yalancılar, şarlatanlar, kendi söylediklerine inanmayanlardır." Lucifer Morningstar
"Su yolunu bulur." - Anonim
Doğru!
Yanlış!
Partneriniz ile film akşamı yapalım dediniz. Film öneriniz hangisi?
Hayvan Mezarlığı.
Shazam!
Enter the Void.
Addams Ailesi.
Ben-Hur.
Amerikan Güzeli.
Büyük Budapeşte Oteli.
Doğru!
Yanlış!
Hafta ortası, nihayet yatağa yerleştiniz ve yastığa kafanızı koyar koymaz, yarına teslim etmeniz gereken ödevi unuttuğunuzu hatırladınız. Ne yaparsınız?
Böyle bir durum benim başıma gelmez zira hem telefonumun takvimine hem de ajandama, ödevi unutmamak için hatırlatmalar koymuştum - onlar olmasa da unutmazdım ama tedbirli olmakta fayda var.
İnsanlık hali, ne var bunda? Güzel bir uyku çekerim. Dersin hocası beni o kadar seviyor ki ödevimi, dün gece odamda beliren bir grup uzaylının yediğini söylesem bile inandırabilirim.
Bu saatte yapacak bir şey yok. Yatar uyurum. Derse gidene kadar içimde bir huzursuzluk olur ama bahane uydurma konusunda doğuştan yetenekliyim - hocayı bir şekilde oyalarım.
Kalkar, o saatte elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışırım. Sorumluluklarımı aksatmayı sevmem.
Uyurum. Ertesi gün derse de gitmem. Zaten en baştan beri yapmayı da planlamamıştım ödevi.
Günüm o kadar yoğundu ki! Ödev yapmaya fırsat bulamamış olmam çok normal. Eminim ki hocam da yarın anlayışla karşılayacaktır. Zaten kafamı dolduran onca şey içinde ödevin kaybolup gitmesine pek de şaşırmadım.
Doğru!
Yanlış!
Sonucu görmek için quizi paylaş !
Sonuç
Endless Ailesinin Hangi Üyesisin?
Ben %%personality%% çıktım
%%description%%
But I'm also %%personality%%
%%description%%
Loading...
