AYBABTUMakaleler

Fantastik Dünyaların ve Mimarinin En Ürkütücü Öğelerinden Olan Gargoyle Nedir?

Gargoyle (Gargoyl diye okunur), mimari dünyadan çıkıp fantastik oyunlara ve kitaplara ürkütücü bir şekilde girmiş bir kelime. Peki bu şeytani yaratıklar nasıl ortaya çıktı, kökeninde neler var beraber bakalım!

Mimari yapılar, inşa edildikleri dönemden ve kültürden önemli izler taşır. Geçmişte her kültürün yapıları inşa etme stilleri birbirinden farklıydı. Kullandıkları malzemeler ve süslemeler bile farklılık gösteriyordu. Her gelişmiş kültür, kendine has sanat akımları ortaya çıkardı. Mozaikten, duvar resimlerine kadar pek çok sanat dalı gelişim gösterdi. Mimari öğeler de farklı şekillerde gelişti. Sütunlar, kolonlar, duvarları süsleyen heykeller, tavan resimleri derken ortaya yıllar sonrasına bile miras kalan muhteşem mimari şaheserler çıktı. Gargoyle ise bunun en ilginç örneklerinden birisi. Garip görünümlü, ürkütücü, gözlerine bakınca tüylerinizi ürperten bu şekiller neden sayılabilecek yaratıkların mimari yapıların duvarlarında yerini aldığı bu gotik mimari ögesine daha yakından bakalım.

Gargoyle, kökeni Fransızca gargouille sözcüğüne dayanan bir tür gotik mimari öğesi ancak kiliseleri ve binaları süsleyen bu yapının derin bir tarihi bulunuyor.

Gargoyle’ın Ortaya Çıkışı

Gargouille, eski bir Fransız efsanesinde ortaya çıkmıştır. Hikayeye göre, Seine Nehri yakınlarındaki bir mağarada yaşayan La Gargouille adında, uzun ve kıvrık boyunlu, güçlü çeneli, korkunç gözlü, kocaman kanatlı bir ejderha vardı. Bu ejderha insanlarla besleniyordu. Gittiği her yerde kaos ve yıkıma neden oluyordu. Efsaneye göre ejderha, gittiği her yeri akıp yıktı.

Tabii ki bölgede yaşayanlar ejderhanın varlığından korktu. Hatta Rouen sakinleri, öfkesini yatıştırmak için ona her yıl bir insan kurban sundu.

600 yılına gelindiğinde, Romanus adlı bir Hıristiyan rahip Rouen‘e ulaştı. Rahip, insanlara Hıristiyanlığa geçmeleri ve bir kilise inşa etmeleri karşılığında onları ejderhadan kurtarmayı teklif etti. Sonrasında rahip bu sözünü tuttu. Ejderha La Gargouille‘ın başı ile boynu, bir uyarı ve hatırlatma olarak köy girişine asılmış şekilde kazıkta yakıldı. İnsanlar ise ejderhanın kafasını binaların kenarlarına süsleme olarak yapmaya başladılar.

Tabii bu hikayeyle ilgili hiçbir kanıt yok. Bu mimari öğelerin neden bu kadar ürkütücü göründüğüyle ilgili farklı görüşler de var. Gargoylelar, kötü ruhları korkutuyorlar mı yoksa insanlara kiliseye gitmelerini mi hatırlatıyorlar?

Uzmanlar neden bu kadar kızgın ve sert görünümlü tasarlandıkları konusunda emin değiller ama konuyla ilgili bazı fikirleri var. Bazıları, gargoyleların öfkeli yüzlerinin kötü ruhları korkutmak ve binayı korumak için olduğunu düşünüyor. Diğerleri, insanlara dünyada kötülük olduğunu hatırlatmak için korkutucu öğelerin kiliselere yerleştirildiğini, bu yüzden kiliseye sık sık girip iyi bir hayat yaşamaları gerektiğini düşünüyor.

Oyun, Edebiyat ve Televizyonda Gargoyle

Gargoylelar, mimariden çıkıp son yüzyılda hayatımıza şeytani varlıklar olarak da girdiler. 1932 yılında Clark Ashton Smith‘in kaleme aldığı Maker of Gargoyles (Gargoyle Ustası) isimli öyküsünde Reynard isimli bir taş ustası, gargoyle yaparken hırs ve öfkesini bu figürlere aktarıyor ve bu gargoylelar Vyones kasabasına saldırıyorlar.

Yine 1932 yılında Lewis Spence, The Horn of Vapula (Vapula’nın Boynuzu) isimli eserinde keçiye benzeyen bir gargoyle’ın içine giren bir iblisi anlatmıştır.

1941 yılında yayınlanan Fritz Lieber‘ın kaleme aldığı Conjure Wife isimli kısa romanda, cadı tarafından kontrol edilen ejderha şeklindeki bir heykel bir arkeoloji profesörünü öldürmeye çalışıyordu.

1974 yılında Dungeons and Dragons FRP sisteminde gargoylelar ise taş formundan canlı formuna dönüşebilen yaratıklar olarak yer almıştır. Benzer durum, 1984 yılında vizyona giren Ghostbusters filminde de kullanılmıştır. 1994 yılında ise Disney, Gargoyles isimli çizgi dizi ile gargoyleları, insanları kötülüklerden koruyan bir ekip olarak ekranlara taşıdı.

Gargoyleların Tarihi Eskiye Dayanıyor

Gargoyleların tarihi oldukça eskiye dayanıyor. Bu öğelerin 1200’lü yıllarda Avrupa’daki kiliselerde kullanıldığı biliniyor. Bir binada bulunan en eski gargoylelardan biri ise Kayseri’de bulunuyor.

Kayseri’de bulunan, 13. yüzyıldan kalma bu gargoyle, bir bina üzerinde olduğu bilinen en eski mimari gargoyle.

Gargoylelar sadece binalarda, özellikle kiliseler sadece sanat unsuru olarak kullanılmamış, aynı zamanda pratik bir amacı da var.

Gargoyle’ın groteskler gibi gotik bir tarzı var ancak grotesklerden farklı olarak, gargoyleler yağmur suyunun boşaltılmasına yardımcı olmak için tasarlandılar. (Grotesk: eskiçağ Roma yapılarında bulunan, insan, hayvan ve çiçek figürlerinin gülünç bir biçimde birleşmeleri biçimindeki abartılı süsleme tarzı.)

Eski Mısırlıların, Romalıların ve Yunanların binalarında drenaj ağzı olarak kullanmak için gargoyle tasarladığı biliniyor.

Yağmur yağdığında, Gargoyle’ın tepesinde bulunan olukta biriken su bu yaratık figürlerinin açık ağzından boşalıyor ve böylece binalarda bulunan duvarlar korunuyor.

Yani bir çeşit “çörten” olarak kullanılıyorlar. Çörten ise; çatıların çevresinde biriken yağmur sularını duvar temelinden uzağa akıtan, saçak kenarından dışa doğru uzamış oluklara verilen isim.

Gargoyle; hayvanlar, ejderhalar ve garip, hayali canavarlar dahil olmak üzere her tür yaratık gibi görünüyor. Hatta bazı gargoyleler insan tasvirinde yapılabiliyor.

Kaynak: The Mind Circle

Bu İçeriğe Oy Verin

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Log In

Forgot password?

Forgot password?

Enter your account data and we will send you a link to reset your password.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Log in

Privacy Policy

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.