Oyun Yöneticileri İçin Kitaplarda Bulamayacağınız Tavsiyeler

Rol yapma oyunlarına meraklıysanız, özellikle de oynatmaya hevesliyseniz birçok bilgiyi kitaplardan edinebilirsiniz. Bir kılıcın hasar değerini, bir disiplinin kaçıncı seviyede ne yaptığını ya da nerede kaçlık zar atmanız gerektiği bilgilerinin hepsini ezberleyebilirsiniz ama bir oyunu eğlenceli hale getirecek şey bu bilgileri bir robot gibi uygulamanız değil, oynattığınız oyundan hem sizin hem de oyuncularınızın aldığı keyiftir. Bu keyfi arttıracağını düşündüğümüz birkaç maddeyi sizler için bir araya getirdik.

1. Her İsim Önemlidir!

Senaryonuzda önemi ne olursa olsun, her NPCnin akılda kalıcı bir isminin olması önemlidir. Oyuncularınızın etkileşime girdiği karakterlerin senaryonun ilerlemesi için öylesine yerleştirilmiş, tek boyutlu araçlar olmadıklarını görmesi, onları oyuna daha da çekecek bir gerçeklik hissi yaratacaktır. Sadece NPCler için değil, şehirlere, bölgelere, dağlara, nehirlere ve bunlar gibi diğer ögelere vereceğiniz isimler de sağlam bir atmosferin oluşmasına yardımcı olacaktır. Tabii her şeye de aynı ismi vermek olmaz. Oyunlara başlamadan önce kullanacağınız isimlerin bir listesini çıkarıp oyun ilerledikçe hangi ismi kullanmışsınız, geriye hangileri kalmış takip edebilirsiniz.

2. Tanıdık Yüzler ve Tanıdık Mekanlar

Oyuncularınızı ilk görevlerini aldıkları hana ya da uzay istasyonuna bir süre sonra geri götürmeniz, hem güzel bir nostalji hissi yaratacak, hem de oyuncularınıza kaydettikleri ilerlemenin boyutlarını gösterecektir. Artık oyununuz ilerlemiştir ve karakterler hancının kazıkladığı bir grup deneyimsiz maceracı ya da prensin ağzının içine bakan yeni yetme vampirler olmanın ötesine çoktan geçmiştir. Başladıkları yere kısa bir ziyaret, oyuncularınıza gerçekten bir şeyler başardıklarını ve geliştiklerini göstermede yardımcı olacaktır. Bunun yanında, hikayenin çeşitli noktalarına tanıdık yüzler serpiştirmek de zevkli olabilir.

Kahramanlarımızın zindandan kurtardıkları mahkumla daha sonra şehirde karşılaşmaları ya da peşine düştükleri adamı nihayet yakaladıklarında adamın daha ilk oturumda Barbarın elinden zor aldıkları yankesici olduğunu görmek senaryonuza derinlik katacaktır. Ama bunu çok da abartmamak gerek, sürekli tanıdık kişileri görmek oyuncularda dünyanızın küçük ve baştan savma olduğu hissini uyandıracaktır. Adım başına tanıdık bir NPC koymak yerine aralara serpiştirin, tabii oyununuz aşağı mahallede falan geçiyorsa orası başka.

3. Oyuncularınızı Zara Boğmayın

Tabii ki oyunda eğlencenin büyük bir kısmı da zarlardan geliyor. Kaderinizi şansa, daha doğrusu zarlara bırakmanın oyuna heyecan getirdiği yadsınamaz. Ayrıca belli durumlarda zar atılması her oyuncunun eşit şartlarda oynamasını da sağlıyor, olası iltimasların önüne geçiyor. Yalnız, bir oyuncu zar atarken diğer oyuncuların hepsini bekletmek durumunda kalıyoruz – ve beklemek pek de eğlenceli bir aktivite değil. Yapılması gereken şey, zar atmayı minimum düzeyde tutmak. En ufak eylem için bile zar atmak oyuncuyu yorar. Tabii ki senaryonuz için kilit nokta olan bir savaş sahnesinde zarlar havada uçuşacaktır, buna kimsenin lafı olamaz lakin kapı açmak için bile zar istiyorsanız, muhtemelen oyuncularınız sıkılıyordur.

4. Belirli Seçenekler

Dünya sonsuz ihtimal ve bu ihtimallerin doğuracağı sonsuz sonuçlarla dolu. Oyununuza detay katmaya çalışırken, bu ihtimaller ve sonuçlar arasında yolunuzu kaybetmeyin. Belirsiz seçenekler oyuncularınızın her adımları için kafa yormalarına, bu da bir hayli zaman kaybetmenize neden olacaktır. İş önemli bir adım atmaya ya da bir yol ayrımına geldiğinde yapılabilecek seçenekler ve sonuçları konusunda açık olun. Gizemli olacağım derken oyuncuların kafasını karıştırırsanız onlar ne oynadıklarını anlamadıkları için, siz de üzerinde kafa yorduğunuz senaryonuz anlaşılmadığı için keyif almazsınız.

5. Oyuncularınızın Rakibi Değilsiniz

Çoğu oyun yöneticisinin düştüğü hata, oyuncularına karşı oynuyormuş gibi davranmaktır. Oyuncuların her adımını engellemek, her olayda ters köşe yapmaya çalışmak, bir sonraki oturuma gelmeyen oyuncularla sonuçlanır. Oyun yöneticisi olarak amacınız sürekli zorluklar çıkarmak değil, oyuncularınıza güzel bir macera sunmak olmalı.

6. Anlamsız Deliliğin Lüzumu Yok

NPC ve oyuncuların mantıksız davranışlarının arkasında bir sebep olmalı. Tabii ki delilik ve saçmalamalar iyi bir anlatıcının ellerinde bambaşka hikayelere kapı açabilir fakat her sorunlu karakterden bir Tom Bombadil veya Anatole çıkmayacağını da unutmayın. Bu tarz karakterlerin sıra dışı halleri oyunlara şüphesiz ki ayrı bir renk katar ama her ögeyi dozunda kullanmakta fayda var.

7. Tutarlı Olun

Zarlarda tutarsızlık beklenen bir durumdur, kimse sürekli aynı değerlerin gelmesini beklemez. İş kuralları uygulamaya geldiğinde ise tutarsızlık sinir bozucudur. Her kural her oyuncuya aynı şekilde uygulanmalıdır. Kurallarda yaptığınız değişikliklerin de mutlaka mantıklı bir gerekçesi olmalıdır. Örneğin, oyunculardan biri önceki bir oturumda bir kilidi tel toka kullanarak açmayı başardıysa ve daha sonraki oturumlardan birinde aynı seviyedeki bir kilidi aynı şekilde açmayı denediğinde buna itiraz ediyorsanız, bunun mantıklı bir açıklaması olmalı.

8. Hatalarınızı Kabul Edin

Herkes hata yapar ve bir oyunu yönetiyor olmanız sizi bir anda insanüstü yeteneklerle donatmıyor. Dolayısıyla sizin de arada bir şaşırmanız kadar doğal bir şey yok. Eğer yaptığınız bir hata oyuncuları yanlış bir yola soktuysa, geç olmadan hatanızı kabul edin. Böylece oyuncular hem onlara hem de size zaman kaybettirecek gereksiz maceralara atılmaktan kurtulmuş olurlar. Hata yaptığınızı kabul etmek sizi kötü ya da yeteneksiz bir yönetici yapmaz. Tabii bazen bir hata, aklınıza yeni fikirler de getirebilir. O zaman hiç çaktırmadan devam edin. Gururundan yaptığı hatayı kabul etmeyip hikayelerini ziyan eden yöneticileri uç uca eklesek, buradan Umbra’ya yol olur.

9. Oyuncularınızı Ödüllendirin

Oyuncuların bu oyunda olma amacı eğlenmek ve ödüllendirilmek. Bu ödüllerin birçok sebebi olabilir: Ekip oyunun belli bir aşamasına geldiği için, yaptıkları sıradışı bir keşfin sonucu ya da bir karakterin gösterdiği kaydadeğer ilerleme. Sebebi ne olursa olsun, oyuncular hak ettikleri ödülleri alamazlarsa doğal olarak sinirlenirler ve oyundan uzaklaşırlar. Her oyuncu verdiği emeğin karşılığını almak ister.

10. Oyuncularınıza Önemli Olduklarını Hissettirin

Her oyuncu hikayede önemli bir yere sahip olmak ister. İlla “insanlığın gölgelerdeki koruyucusu” olmalarına falan gerek yok. İyi ya da kötü, her oyuncunun amacı yükselmektir ve oyun yöneticisi olarak onlara bu fırsatı sunmak sizin görevinizdir. Bu fırsat anlamlı ve derin bir an olmalı, oyuncuyu hikayenin içine çekmeli. Sunduğunuz fırsatı nasıl değerlendircekleri oyunculara kalmış ama oyun yöneticisi olarak akıllara kazınacak bir sahne hazırlamak sizin elinizde.

Şunu aklınızda bulundurun, oyununuz bittiğinde oyuncular kuralları ne kadar katı bir şekilde uyguladığınızdan ya da tüm kitapları nasıl da ezberlediğinizden bahsetmeyecek, bahsedecekleri şey oyununuzun üstlerinde bıraktığı etki olacak. Bu etkiyi sağlamanın yolu da, unutulmayacak, özgün ve sarsıcı anlar yaratmaktan geçiyor.

11. Sıradan Olaylarla Zaman Kaybetmeyin

Maddenin adından da anlaşılacağı gibi, sıradan olaylarla zaman kaybetmenin bir anlamı yok. Yol hazırlığı, yemek yeme, uyuma gibi eylemlere uzun uzun zaman ayırmak da oyuncuları sıkacaktır. Zar başlığında da bahsettiğimiz gibi, bir oyuncuya ayırdığınız abartı zaman, diğer oyuncular için sıkıcı bir bekleyiş demek.

12. Oyununuzu Ciddiye Alın

İşte bu altın kuralımız. Siz saçmalarsanız oyuncular da saçmalar. Sizin ciddiyetiniz oyuncularınızın da kendilerini oyuna vermelerini sağlayacaktır.

13. Oyuncuların Zayıflıklarının Karakterlerinin Yeteneklerinin Önüne Geçmesine İzin Vermeyin

Herkes vahşi doğada nasıl hayatta kalınacağını ya da basit ilkyardım ilkelerini bilmeyebilir. Eğer karakter söz konusu bilgiye sahipse, oyuncuyu detaylı bir tarif için zorlamayın. Sonuç olarak hepimiz bu oyunları günlük hayatın sıradanlığından kaçmak için oynuyoruz. Bir bulmaca karşısında ter dökmeyecek zekada bir karakteri ortalama bir oyuncu oynuyorsa, gerekli bilgiyi bu oyuncuya vermelisiniz. İpuçları ve çeşitli ayarlamarla oyuncu ve karakter arasındaki açığı kapamak sizin işiniz.

14. Karakter Kağıtlarının Birer Kopyasını Bulundurun

Kaçınılmaz olarak oyunculardan biri karakter kağıdını getirmeyi unutacak ve karakter kağıdını yeniden hazırlamaya girişecek. Kötü bir kopya ve kaybedilmiş oyun zamanıyla sonuçlanacak bu sürece katlanmaya hiç gerek yok. Oyuncunuz karakter kağıdını unuttuğunu söylediği zaman, elinizdeki kopyayı ona ödünç verin. Ama mümkünse sizde de bir kopya olduğundan oyunculara bahsetmeyin. Böyle bir güvence bazı oyuncuların sorumsuzlaşmasına sebep olabilir. Unutmayın, sizin oyunculara olduğu kadar oyuncuların da size karşı sorumlulukları var.

15. Zamanınızı İyi Ayarlayın

Herkesin zamanı değerlidir ve herkes zamanını başka şekillerde harcamak ister. Bazı insanlar zaman öldürmekte bir sakınca görmez ama herkesin programı eşit ölçüde boş olmayabilir. Oyun yöneticisi olarak akışı kontrol etmek sizin işiniz. Kuralları okumak gibi oturum öncesinde halledilmesi gereken işleri oyun esnasında aradan çıkarmaya çalışırsanız, oyuncuların dikkatı dağılacaktır. Dikkati dağılmış oyuncular size zaman kaybettirir oyun zamanının sarkmasına ya da oyunu yarıda kesmenize neden olabilir. Zamanınızı iyi değerlendirmelisiniz.

16. Siz Eğlenmiyorsanız Kimse Eğlenmez

Zevk almadığınız bir oyunu yönetmek için kendinizi zorlamayın. Bazen oyuncular hikayenize uymayan karakterler oynamak isteyebilirler ve bu da sizi hazırladığınızdan bambaşka bir hikaye oynatmaya itebilir. Tabii ki buna rağmen iyi bir iş başarabilirsiniz fakat istemediğiniz bir oyunu oynatmak sizi sıkacağından hevesiniz kaçacak, hikayenin üstüne daha az düşeceksiniz ve oyundan gittikçe uzaklaşacaksınız. Gelişigüzel bir senaryoyla karşılaşan oyuncular da oyundan soğuyacak ve zorunluluk haline gelmiş bir oyun oynayacaksınız. Kural kitaplarının ilk sayfasında yazan maddeyi aklınızdan çıkarmayın, rol yapma oyunlarının amacı eğlenmektir.

17. Herkesi Mutlu Edemezsiniz

Boşuna kendinizi yormayın. Bir oyuncuyu memnun edecek bir hareketiniz, başka bir oyuncunun sinirine dokunabilir. Son oturumda yaşanan bir olaydan tüm oyuncular zevk almışken bir oyuncu uzak kalmış olabilir. Bir sonraki oturumunuzda bu oyuncuya yönelmeyi unutmayın. Onu neyin memnun ettiğini gözlemleyin ve önceki oturumlarla bunu birleştirerek ortaya herkesi memnun edecek bir oyun deneyimi koymaya çalışın. Tüm çabalarınıza rağmen aynı oyuncu memnuniyetsizliğini dile getiriyorsa, mutlaka birlikte sorunu bulup çözmeye çalışın. Oyuncularınızla iletişim halinde olmanız oyununuzu ayakta tutar.

Bu tavsiyeleri aklınızda tutmanız size çok daha keyifli ve doyurucu bir oyun deneyimi sunacaktır. Kuralları bilmeden oyununuz havada kalır ama kimse eğlenmiyorsa onca kuralı ezberlemenin ne anlamı var ki? Dersinize iyi çalışın ve eğlenmenize bakın!