Makaleler

Ejderha Mızrağı Neden Film Olmalı?

dragonlance-ejderha-mizragi-banner

Fantastik filmler son yılların gözde başlığı. Yüzüklerin Efendisi, Hobbit, Buz ve Ateşin Şarkısı, Açlık Oyunları derken birçok fantastik yapım izleyebiliyoruz.

Hepsinin ortak noktası da filmlerinden veya dizilerinden önce kitaplarının büyük kitleler tarafından takip edilmiş olması.

Geçtiğimiz gün içerisinde io9 sitesinde de atılan başlıkta, yeni fantastik film serisinin Ejderha Mızrağı olması gerektiği savunulmuş. Bu elbette fantastik kurgu ile ilgilenen kitleyi ikiye böldü. Ejderha Mızrağı, fantastik diyarlar açısından en dolu dünyalardan biri; ancak bazılarına göre Ejderha Mızrağı kötü hikayeye sahip, ucuz bir edebiyat türü.

dragonlance-todd-lockwoodHerkesin beğendiği ve beğenmediği noktalar olabilir fakat Ejderha Mızrağı gibi bir başyapıta kötü deyip kestirip atmak fazlasıyla acımasızlık. Sadece 1-2 kitap ya da yan karakterlerden alıntı yaparak Ejderha Mızrağı efsanesini kötülemek, filminin kesinlikle çekilmemesi gerektiğini söylemek konu hakkında bilgili geçinen kimseleri de komik duruma düşürüyor.

Ejderha Mızrağı’ndan kısaca bahsetmek gerekirse, karşımıza ilk defa 1984 yılında Margaret Weis ve Tracy Hickman’ın önderliğinde TSR’daki editörlerin oluşumuyla ortaya çıktığını söyleyebiliriz. O dönemden bu yana 200’e yakın Ejderha Mızrağı ile alakalı kitap, kurgu ve sistem kitabı çıkarıldı. Daha detaylı bilgi almak isterseniz, sitemizin Diyarlar kısmındaki Ejderha Mızrağı bölümüne göz atabilirsiniz.

Peki Ejderha Mızrağı neden film olmalı? Bunun için tonla örnek verilebilir. Adım adım ilerleyerek bunları sizlere sunuyoruz.

Zengin Bir Tarih ve Mitoloji

Ejderha Mızrağı, Krynn ismi verilen bir dünyada geçiyor. Hikayeler genelde Krynn’in Ansalon kıtasında geçiyor. İlk kitaplar Ansalon’u vuran Afet’ten 350 yıl sonrasını anlatıyor. Bu da okuyucuların ilgisini çeken zengin bir fantastik tarih kurgusunu ortaya çıkarıyor. Tanrılara meydan okuyan Kralrahip konsepti bile sadece 1 filmin konusu olabilir.

Bu dönem içerisinde ırklar arasındaki bağlantılar da kopmaya başlıyor. Cüceler kendilerini, dağların altına oydukları evlerine kapatıyor, insanlar kalelerini güçlendirirken elfler daha toplumları içerisine kapanık bir hal almaya başlıyor.

dragonlance-backgroundAfet sonrasında bilinen tarih de değişiyor. Tanrılar unutuluyor, ejderhaların varlığı sadece masallara konu oluyor. Efsanevi kahramanların isimleri uzak bir anı gibi anlatılmaya başlanıyor. Yıkılmış şehirlerin içerisinde ne idüğü belirsiz yaratıklar dolaşıyor. Korku ve bilinmezlik, Ejderha Mızrağı’nın alt yapısını oluşturan en önemli etmenlerden sadece biri.

İlk hikayeler de Afet ile bağlantılı olarak ortaya çıkıyor. Tanrıların yeniden bulunması, eski dostlukların yeniden inşa edilmesi, kötülüklerin def edilmesi derken masallara konu olan isimlerin, eşyaların gerçekliği ortaya çıkarılıyor. 200’e yakın kitap ile Ansalon üzerindeki hikayeler daha da zenginleştiriliyor. Buna bir de Larry Elmore, Jeff Easley, Clyde Caldwell, Matt Stawicki gibi çizerlerin kalemi değince, ortaya sadece okumak için değil izlemek için de can attığımız bir dünya çıkıyor.

Eğlenceli ve Epik Anlar

Ejderha Mızrağı, fantastik edebiyat ürünü olarak okuyucuyu boğmuyor. Evet, kendine has bir edebi dili var. Türkçe çevirilerini de düşündüğümüzde oldukça başarılı olduklarını görüyoruz; ama kitaplarda heyecan hiçbir zaman duraksamıyor. Savaşlar, büyülü eşyalar, bilinmeyen ırklar, cehennem kapıları, insanlar arasında dolaşan tanrılar, kenderler ve elbette yığınla ejderha.

Bunların hepsini aynı havan içerisinde öğüttüğümüz zaman, sizi kahkahalarla güldürecek anlara tanıklık edebiliyorsunuz. Özellike Fizban ve Tas karakterleri, eğlenceyi en üst düzeyde tutan karakterler. Şaşkın bakışlar altında derin düşünceleri olan bu karakterler, belki de Ejderha Mızrağı okuyucuları arasında en sevilen iki kişi olabilir.

Öte yandan tüylerinizi diken diken edecek, gözlerini dolduracak ve beklenmedik bir anda karnınıza sert bir yumruk indirecek anlar da var. Çok fazla spoiler vermek istemiyorum ama sevdiğiniz bir karakterin ölümü ile başınızdan aşağı kaynar sular dökülebiliyor. Efsanevi bir eşyanın ortaya çıkması, tanrıların ayak izleri ortaya çıkıp gizemli bulutların dağılması ile beraber hem kafadaki tüm soru işaretleri gideriliyor hem de şaşkınlığa uğrayabiliyorsunuz.

Işığın ve Karanlığın Çarpışması

dragonlanceMızrak Kahramanları, hikayenin göbeğinde bulunan bir grup maceracıdır. Ejderha Mızrağı’ndaki ana hikaye, genelde bu karakterler üzerinden işlenir. Mızrak Kahramanları, çıktıkları yolculuklar sonucunda Tanrıların aralarından ayrılmadıklarını keşfederler. Elbette ejderhalara karşı kullanabilecekleri, efsanevi Ejderha Mızrağı’nın da peşine düşerler.

İlk duyulduğunda aklınıza Yüzük Kardeşliği gelebilir ancak Ejderha Mızrağı’nda o kadar fazla değişken var ki, karakterler yer yer gruptan ayrılmak zorunda kalabiliyorlar. Bundaki en büyük etken ise farklı toplulukların, görüşlerin ve felsefelerin olması. Görünüşte birlikte hareket eden bu grup, fikir ayrılıkları yüzünden dağılmanın eşiğine kadar gelebiliyor. Buna rağmen onları bir arada tutan, kötülüğe karşı vermekte oldukları savaş oluyor.

Kötüler ve iyiler arasındaki savaşın boyutları her kitapta gittikçe büyümekte. Bu arada belirtmekte fayda var. Kötüler, gerçekten kötü. Yaptıkları planlar, politik arenada kılıç ve kalkandan daha fazla başarı elde edebiliyor. Bu yüzden zaman zaman George R. R. Martin’in yazdığı Buz ve Ateşin Şarkısı’ndan daha enteresan ve daha çarpık olaylar yaşanabiliyor.

Işığın savunucularına baktığımızda ise hepsinin de iyilik timsali olmadıklarını görüyoruz. Raistlin, Caramon, Sturm, Tanis, Flint, Tas, Nehiryeli, Altınay ve daha sonradan katılacak Laurana ile Tika Waylan, derinlikleri olan karakterler. Kendi açılarından iyi ve kötü yorumlamaları var. Birine yaptığı hareketten dolayı kızabilirken, başka bir karakterin yapılanlara karşı verdiği tutum beklemediğiniz yerden yumruk yemenize sahip olabiliyor.

Güçlü Kadın Karakterler

Serideki tüm karakterlere detaylıca inmek, konuyu farklı yerlere saptırmamıza sebebiyet verebilir. Bu yüzden kadın karakterlere odaklanmak daha hoş olur diye düşünüyoruz. Fantastik kurgu hikayelerinde sıklıkla karşılaştığımız prensesler ve kraliçeler yerine, eline kılıcını, tavasını alan savaşta en önde dövüşen güçlü kadınlar Ejderha Mızrağı’nın en önemli karakterleri.

Dragonlance_colors_by_JPRartKitap yazarlarından birisinin kadın olması (Margaret Weis), elbette ortaya kadın karakterleri de çıkarıyor. Özellikle Laurana ve Kitiara Uth Matar, serinin merkezinde bulunan önemli karakterlerden. İşin aslı Tanis Yarı-elf’e karşı olan aşkları olsa da birbirini çekemeyen bu iki kadın, güçlü karakterler olarak sunuluyor.

Laurana ilk kitaplarda oldukça saf ve temiz gösterilirken ilerleyen kitaplarda (Özellikle Ruhlar Savaşı Serisi’nde) olgun ve zeki bir kadın olarak karşımıza çıkıyor. Zamanla tüm ırklar arasında saygı duyulan biri haline geliyor. Diğer tarafta ise Kitiara Uth Matar var. Şövalye kanından olsa gerek, askeri alanda tüm rakiplerine taş çıkartacak bir liderden bahsediyoruz. Ansalon boyunca savaşan ve biricik ejderhası Skie ile ülkeleri fethedip orduları bozguna uğratan Kitiara’nın çarpık gülümseyişini hangimiz unutabiliriz.

Bu iki karakter bir yana Tika Waylan, Altınay, Alhana, Mina ve hatta Takhisis bile kadın karakterlerin kendi başlarına nasıl ayakta durabileceklerinin kanıtıdır.

Majere Kardeşler

Raistlin ve Caramon. Fantastik edebiyat tarihinin en bilinen ikiz karakterleri. Raistlin, büyü ile ilgilenen ancak dokunsak kırılacakmış gibi görünen, kibirli ama zeki kardeş; Caramon ise kas gücü ile her kapıyı açabilen, saf gözükse de ciddi noktalara parmak basabilen iri kardeş.

Bu iki kardeşin altyapısı oluşturulurken nelerden faydalanmış bilmiyorum ama John Steinbeck’in Fareler ve İnsanlar romanına sıklıkla gönderme yapan diyaloglar yaşanabiliyor. Özellikle Caramon’un Raistlin’e dönüp “Bak Raist, tavşanlar,” demesi bile insanın içini ısıtıyor.

Caramon, kardeşine biraz düşkün. Raistlin ise bundan nefret etse de onsuz bir yere gidemiyor. Çarpık bir ilişkileri var. Bu da onları ilgi çekici kılıyor.

Başlı başına Raistlin’in hikayesini anlatmak için ayrı bir makaleye yer vermek gerekli. Sadece şu iki kardeşin hayat hikayesini konu alan epik bir üçleme çekilebilir.

Not: Raistlin Majere kimdir diyorsanız sizi karakter inceleme videomuza veya Neden Raistlin başlıklı yazımıza alalım.

Ejderhalar

dragonlance-queen-of-darknessFantastik kurgunun bel kemiğini oluşturan yegane bir başlık: Ejderhalar. Hickman ve Weis ikilisinin oluşturduğu destanda ejderhalar çok önemli bir yeri kapsıyor. Hatta Ejderha Mızrağı oluşturulurken o dönemin yayıncı firması TSR, serinin yaratıcısı Tracy Hickman’a, “Zindanlar ve Ejderhalar’da çok fazla zindan var, siz de biraz ejderha katın,” diyor. Bu biraz da daha önceki Işığın ve Karanlığın Savaşı bölümünü de içeriyor ama efsanelere konu olan ejderhaları ayrı bir başlık altında incelemek daha hoş olur diye düşündük.

Kromatik ve Metallik Ejderhalar arasında geçen savaş o kadar büyük ki, Ansalon topraklarındaki toplulukların buna karışmasına bile gerek yok. Kendi aralarındaki çıkar çatışmaları ve kimin daha büyük olduğu mücadelesi, Ejderha Mızrağı dünyasının asla bitmeyecek öykülerinden biri.

Ejderhalar karşımıza sadece altınlarının üzerinde yatan, korku salan karakterler olarak çıkmıyor. Hepsinin ayrı bir hikayesi var. Derin ve oturmuş karakterler. Aynı olması gerektiği gibi. Tolkien’in Hobbit masalında da ortaya koyduğu üzere ejderhalar bilinçsiz yaratıklar değil. Zekiler, kendi etik düzenleri var, büyüden anlıyorlar ve gerçekten ama gerçekten korkutucular. Tabii kenderler korkmayabiliyor.

Lord Soth

lord-sothBu yazıda bu ismi merakla bekliyordunuz değil mi? Lord Soth’u kim sevmez? Afet’i durdurabilecek güce sahip olan Şövalye’nin hayatı, fantastik edebiyat türünde verilmiş en büyük dramlardan biri. Aşkın bir insanı nasıl mahvedebileceği, onu karanlık tarafa nasıl çekebileceğini gösteriyor (Darth Vader?).

Kitiara ile olan ilişkisi, politik olayların merkezinde olması ve amansız bir güce sahip olması Lord Soth’u, Ansalon’un en tehlikeli isimlerinden biri haline getiriyor. Tabii madalyonun arka yüzünde, Ravenloft’a uğramışlığı da cabası. Lord Soth’un hayatını merak ediyorsanız da sizi buraya alalım.

Ejderha Mızrağı Filme Çekilmeyi Hak Ediyor!

Hâlâ hak etmediğini iddia ediyorsanız, sakın işin içine o adını bile anmak istemeyeceğimiz animasyon filmini getirmeyin. Ejderha Mızrağı bu kadar kötü anlatılabilirdi. Çekim tekniği bu kadar kötü kullanılabilirdi. Baştan aşağı kötüydü çünkü hak ettiği değer verilmemiş, derinliği gösterilememişti. Hatta serinin yazarları Margaret Weis ve Tracy Hickman bile bu animasyonu yayınlanınca görebilmişler.

Serinin ilk kitabı olan Güz Alacakaranlığı Ejderhaları’nı konu alan animasyon filmini anımsamak dahi istemiyoruz. İşte sadece bu yüzden bile Ejderha Mızrağı’nın hakkı olan bir film çekilmeli.

İyiliğin ve kötülüğün savaşı Ansalon topraklarında asla dinmeyecek. Kahramanların isimleri bardak dolusu maşrapalar ile haykırılacak, cenk meydanındaki zaferler türkülerle anımsanacak. Ejderha Mızrağı bu yüzden bir filmi hak ediyor.

Bu İçeriğe Oy Verin

İlgili Makaleler

15 Yorum

  1. Kesinlikle film olmalı. Her kitapta inanılmaz heyecan yapan olaylar var. Karakterler bir süre sonra bana o kadar yakın gelmişti ki hangi karakter nerede ne yapar bilir hale gelmiştim. Özellikle Raistlin’in beyaz perdeye efsane bir şekilde yansıtılmasını isterim.

  2. io9’da okuduğumda bayağı heyecanlanmıştım ancak şuan için bu film serisine bir “LOTR” kadar büyük bir bütçe ayrılabilir mi ve yeterli midir? Yeterlilik konusu gerçekten tartışılır ancak her bütçeyle Dragonlance filmi çekilebilir-2008 animasyon filmi gibi- ama kaliteli bir seri ortaya çıkarmak için epey yüklüce bir para harcanması gerekiyor.”Tanis” hayranlığıma-kim canlandırabilir ki Tanis’i?- ve Raistlin’e olan nefretime rağmen “jubick”in dediği gibi Raistlin beyaz perdeye layıkıyla yansıtılırsa pek çok seveni ve nefret edeni(benim gibi) ile fenomen olur. Lanet olsun o gıcık öksürüğe ve bitki çayına!

  3. Üçlemenin ilk filmini çizgifilm yapmışlardı; hiç beğenmemiştim. Umarım biri parayı bayılır da, biz de izleriz. Ana üçleme + ikinci nesil + yaz alevi işi görür. hatta boşver, sadece ana üçleme olsun.

  4. Yeterli bütçe ve iyi bir ekiple, Ejderha Mızrağı şahane bir film seçimi olabilir. Ama Hasbro’nun da buna sıcak bakacağını pek düşünmüyoruz.

  5. Saçma sapan serilerden film yapana kadar akıl dolu bir seriden film yapmaları akıllıca olur

  6. Bir de o animasyonu unutturacak bir yapım olsun seriyi bırakmıştım zamanında o animasyon yüzünden

  7. Ejderha Mızrağı sığ karakterleri ve basit hikaye örgüsü ile tam bir ergen edebiyatıdır. Hellboy ciddiyetinde, tutması muhtemel bir filmi çekilebilir ancak muhtemelen o kadar ilgi görmeyeceği için kimse uğraşmaz. Belki Xena-Herkül döneminde dizi olarak çekilseydi şimdi bir kült olabilirdi.

  8. Tek animasyonların kötü olduğu görüşüne katılmıyorum. Herşeyi kendi imkanları dahilinde değerlendirmek gerekir. Eğer Hobbit’in ilk 77 yapımı animasyonu, sonra 85 sovyet yapımı eserler olmasaydı,(ikisini de izledim animasyon gene çizimi Smaug’u bize kedi suratıyla sevdirmişti, sovyet yapımı ise şu an b-movie olarak bile bünye kaldırmaz ama eğlendirici ve tabiki dünya sineması için didaktik) dünya böyle fantastik kurgunun perdeye aktaracağından bi’haber olacaktı. Eserin eleştirilmesi kötü olduğu için yapılmamalı, zamanla daha iyiye gideceğini bilerek bu desteklenmeli. LotR serisindeki kitap dışı olan yönetmen uyarlamalarına sesi çıkaranlar, Hobbit’i de aynı şekilde eleştirenler, ne yazık ki daha ileriki prodüksiyonların oluşumunu engelliyorlar. Bunun aynısı DL için de geçerli eğer o animasyonlar çok sevilseydi, kesin daha büyük bütçeli bir firma sıcak paranın kokusuyla oraya yaklaşırdı.
    Saygılarımla
    —————-
    şahsi görüşüm
    özay ne fanboymuşsun ya, ocak dışısın bi werewolf filmi çekilsin demiyorsun da yok ejderler yok mızraklar… =D

  9. Ergen edebiyatı için Alacakaranlık Serisi, Açlık Oyunları, Vampir Akademisi ya da Pucca gibi serileri önerebilirim. Ejderha Mızrağı’nı bu kefeye koymanız hem üzdü hem de şaşırttı. Üstüne üstlük Hellboy’a da yersiz bir laf çarpıtmasında bulunmuşsunuz.

  10. Tonla Kurtadam filmi çıkıyor. Bir tanesine bile “hah budur arkadaş” diyemedim. White Wolf’tan da atak gelmeyeceği için bekliyoruz sadece =)

  11. Bahsettiğiniz o seriler edebi eser değil öncelikle.
    Ejderha Mızrağı edebidir, ancak ergen edebiyatıdır. Mesela çok daha fazla karakter ve kurgusal derinliğe sahip bir LotR, bir Dune ya da bir Elric için ergen edebiyatı demek pek doğru olmaz.
    Ayrıca “laf çarpıtması” dediğiniz şeyin ne olduğunu tam olarak bildiğinizden emin değilim. “Laf çakmışsınız” demeye çalışmışsınız, olmamış sanırım.
    Sevgiler,

  12. Edebi eseri nasıl tanımladığımıza bakmalıyız öncelikle. Popüler kitaplar, edebi nitelik taşırlar mı? Edebi kaygıyla mı yazılmışlardır? Bunlar başka konulardır. Ama karakterlerine sığ, hikayesine basit diyerek kestirip attığınız Ejderha Mızrağı’nı bugünkü kurgularla karşılaştırmak çok saçma.

    Tüm fantastik eserler, geçmiş eserlerden ya da mitolojilerden beslenmiştir. Tolkien, Nors ve Germen mitleri ile ilgilenmeseydi LoTR serisini elimize alamayacaktık. Frank Herbert ise bir Büyük İskender edasıyla doğu ve batıyı bir araya getirerek, mistik bir dünya yaratmıştır. Elric konusunda ise yorum yapamıyorum. Henüz okuma fırsatım olmadı. Yüzeysel olarak bildiğim için pek açmaya hevesli değilim.

    Laf çarpıtmak ya da Laf çarpmak, ikisi de farklı gibi gözükse de kullanım alanları oldukça yakındır. Yani konuyu kullanım alanı dışında başka bir yere çekmek. Hellboy ciddiyeti derken konuyu oraya çekmeniz ve bir anda ona da laf sokmanızdan dem vurmuştum.

    Elbette herkes her şeyi sevecek diye bir kaide yok =) Ancak bu kadar acımasız yorumlar yapmak, hangi konuda olursa olsun biraz absürd kaçıyor gibime geliyor.

  13. O gnome lardan biri gri cevheri görünce”hmm bu son yaptığım aynı anda traş da edebilen,patates doğrama makinasına güç kaynağı olacak parça olabilir” gibi birşey dediğinde gülmekten ağlamıştım:)

  14. Lütfen uzak dursunlar, hiç gerek yok öyle bir şeye. Ne sağda solda poser görmek istiyorum Ejderha Mızrağı konusunda, ne de oyuncu, yönetmen…vs. yeteneksizliği yüzünden gözümde ki en yüksek yere sahip fantezi evreninin değer kaybetmesini. Bir çizgi-film denemesi var zaten, izleyen bilir borozan sesli Raistlin’i, fiyasko olmasın hiç, hayal gücümüzde zihnimizde kalsın filmi.

    Edit: Bir sebep daha var istememem için, Raistlin’i herhangi bi aktörün oynaması beni muhtemelen bi depresyona sokar… Ben oynayayım, ben oyanayacaksam Raistlin’i çeksinler filmi :P

  15. Ben hala Raistlinden nefret etme kısmını anlamaya çalışıyorum. Öyle bir şey nasıl mümkün olabilir? Raistlin muhtemelen benim tüm zamanlar ve tüm kurgusal evrenler içerisinde en sevdiğim karakter olabilir, çok şaşırdım gerçekten.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Log In

Forgot password?

Forgot password?

Enter your account data and we will send you a link to reset your password.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Log in

Privacy Policy

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.