Drizzt Do’Urden Neden Film Olmalı?
R.A. Salvatore‘un yarattığı ve onlarca maceraya atılan Drizzt Do’Urden severler olarak, bu müthiş karakteri ve bize yaşattıklarını neden beyaz perdede izlemeyelim ki? Drizzt Do’Urden’in neden film uyarlaması olarak hazırlanması gerektiğini elimizden geldiğince anlatmaya çalışacağız.
Kim ne derse, desin Drizzt Do’Urden, fantastik edebiyatın en orijinal en ilgi çekici karakterlerinden biri. İlk olarak 1988 yılında yayınlanan Buzyeli Vadisi Üçlemesi’nin ilk kitabı, Kristal Parçası’nda karşımıza çıkan Drizzt, neredeyse 30 yılı geride bırakacak.
Salvatore tarafından bir yan karakter olarak hazırlanan ama bir anda serinin merkezine yerleşen Drizzt hakkında 30’dan fazla kitap yazılmış durumda. İthaki Yayınları sayesinde de bu güzide eserler yeniden Türkçemize kazandırılıyor. Görünen o ki, Salvatore uzun bir süre daha Drizzt hakkında yazmaya devam edecek.
Drizzt’in roman olarak başlayan macerası, bilgisayar oyunlarına, çizgi romanlara, masaüstü rol yapma oyunlarına kadar uzandı. Peki neden bir film haline getirilmesin?
Bunu adım adım size açıklamaya çalışacağız. Bakalım bizimle hemfikir olacak mısınız?
Akla Gelen İlk Soru: Kim Çekecek?
Drizzt Do’Urden maceraları, Wizard of the Coast markası altında yayınlanmaya başlamıştı. Gary Gygax’in önderliğinde kurulan Wizard of the Coast (Eski adıyla TSR), geçtiğimiz yıllarda Hasbro tarafından satın alınmıştı. Artık Dungeons and Dragons markalı tüm ürünler Hasbro etiketiyle piyasaya sunuluyor.
Hatırlarsanız birkaç yıl önce Warner Bros. ve Hasbro arasında bir ortaklık anlaşması imzalanmıştı. Hasbro’nun, Dungeons and Dragons markasının film lisansı Warner Bros. şirketine verilmişti. Önümüzdeki yıllarda bir dizi Dungeons and Dragons konseptli film izleyeceğimiz kesin. Zaten bu konu hakkında hali hazırda bir haberimiz bulunuyor.
Filmin Forgotten Realms sisteminde geçeceği de kesinleşmişti. Ancak Drizzt, Elminster, Cadderly ya da Harpell Ailesi bu filmlerde gözükecek mi, hiç bir açıklama yok. Sanıyoruz ki, Warner Bros. ilk olarak suyun sıcaklığını kontrol edecek. Diyarlar’ın en ilgi çekici karakterlerini ilk filmde kullanmak istemeyeceklerdir.
Böylece sorumuza cevap buluyoruz: Drizzt Do’Urden film olursa, Warner Bros. tarafından beyaz perdeye yansıtılacak. Firma son yıllarda ses getirecek uzun serilere aç kalmış durumda. 8 filmlik Harry Potter macerasının ardından, DC Comics’in süper kahramanları Justice League filmlerinde buluşmaya hazırlanıyor.
Hal böyle olunca, Warner Bros. bir dizi Drizzt Do’Urden filmi çekmeye sıcak bakabilir. Yukarıda da belirttiğim gibi 30’dan fazla kitabı olan Drizzt için senaryo hazırlamak zor olmayacaktır herhalde.
Bana kalırsa yönetmen koltuğuna da Guillermo del Toro oturmalı. Sıklıkla bu konu hakkında sevgili Kayra ‘Keri’ Küpçü ile konuşuruz, Drizzt rolünü de Hellboy 2: Golden Army filminde Prens Nuada’yı canlandıran Luke Goss oynamalı. Tabii bu baya baya hayal…
Kuvvetli Yan Karakterler
Kuvvetli derken, güçlü kaslı olmaktan bahsetmiyorum. Yanlış anlaşılmasın. Yıllar geçtikçe Drizzt’e katılan derinlik algısı, yan karakterlere de katılmaya başlandı. Catti-brie, Wulfgar, Bruenor gibi can dostlarının yanı sıra, Jarlaxle ve Artemis Entreri gibi düşmanlarının ne kadar derin olduğunu unutmamak gerekiyor.
Her bir karakter özenle hazırlanmış ve kitaplarla birlikte olgunluk emareleri gösteriyorlar. Drizzt son kitaplar dahilinde, yaş bakımından aldı başını gitti. Kendisi bir kara elf olduğu için ölümsüz olarak kabul ediliyor. Bu yüzden de, bazı can dostlarını geride bırakması gereken dönemler oldu ve yeni insanlarla tanıştı. Ve emin olun, ilk ekipten aşağı kalır yanları olmayan karakterlerdi bunlar.
En basitinden örnek vermek gerekirse, Su Perisi’ninsahibi, Kaptan Deudermont bile beyaz perdede görmek istediğimiz karakterlerden biri. Onur ve ahlak anlayışı ile zaman zaman Drizzt’e yol göstermiş olan Kaptan Deudermont’u, Hollywood’un yaşlı kurtlarından biri oynasa güzel olmaz mıydı?
Devasa Bir Dünya
Drizzt’in hikayelerinin çoğu, Faerûn kıtasının Kılıç Sahili bölgesinde geçmekte. Burada bile ne kadar fazla maceraya girdiğini düşündüğümüzde, dünyanın geri kalanında neler yaşanıyor, insan merak ediyor. Ama oraya da geleceğim.
Kılıçlar Sahili’nde ve yakın bölgede dilerseniz politika ile içli dışlı olabilir, dilerseniz yeraltı organizasyonlarına katılıp bir şehrin ticaretinin elinizde tutabilirsiniz. Biraz kuzeye giderseniz eski inançlarına bağlı kalmış barbar bir halkın yaşadığı ve on kasabadan oluşan kentler birliğinin kışın soğuna nasıl dayandığını görebilirsiniz.
Drizzt, maceralarında yer yer bu tür aksiyonlara giriyor. Bazen bir yeraltı organizasyonunu deviriyor, bazen dostlarına yardım ediyor. Anlatabilecek yüzlerce hikaye için yüzlerce farklı lokasyon imkanı var. Ayrıca unutmadan eklemek isterim, bunlar buzdağının sadece görünen kısmı.
Forgotten Realms, aslında devasa bir dünya. Büyük kıtalardan oluşan bu dünyada (Abeir-Toril), masaüstü rol yapma oyuncuları için her telden içerik bulunuyor.
Makalenin merkezinde Drizzt var ama şimdilik onu bir kenara bırakalım. Size bu dünyanın ne kadar geniş olduğunu göstereceğim. Faerûn, cüce, elf, insan, gnome gibi ırkların bulunduğu ve çok kültürlü bir yapıya sahip olan en büyük kıta. Dediğim gibi, Drizzt’in hikayeleri de bu kıtada geçiyor ve henüz romanlarda görmediğimiz bölgeler mevcut.
Kara-Tur adı verilen, Asya-vari, egzotik insanların yaşadığı bir bölge mevcut. Biraz Aztek, Maya kültüründen etkilenerek hazırlanmış Maztica’da, daha ilkel topluluklarla karşılaşabilirsiniz. Korsanlarla karşılaşmak, dünyevi düşüncelerden sıyrılmak ve 1001 Gece Masalları’na dalmak isterseniz de Zakhara mevcut.
Anchorome, Katashaka ve Osse gibi bu saydıklarımın dışında kalan daha küçük kabul edilen ve artık ana senaryodan çıkarılmış kıtaların da varlığından haberdarız.
Şimdi bunları aynı posada erittiğimizde devasa bir film serisiyle karşılaşabiliriz. Disney’in bugünlerde Marvel çizgi romanlarında yaptığı gibi devasa bir film projesi başlatılıp bugüne kadar gördüğümüz en görkemli (Yüzüklerin Efendisi hariç tabii ki), fantastik film serilerinden birini izleyebiliriz.
Aramızda Yürüyen Tanrılar
Forgotten Realms’in yakın tarihine baktığımızda The Sundering adı verilen büyük bir olay yaşandı. 2012 GenCon döneminde açıklanan bu olayda, Diyarlar’ın şekli baya bir değişti. Bunu hem masaüstü rol yapma oyunlarında hissettik, hem de romanlarda gördük. Bize yeni hikayeler anlatan yazarlarla tanıştık. Hatta yeni karakterlere de merhaba dedik.
Bu dünya sürekli büyüyor ve gelişiyor. Stabil bir dünyadan bahsetmiyoruz. Zaten Forgotten Realms, Wizard of the Coast’ın gözbebeği. Birçok yenilik ilk olarak bu dünyada yaşıyor. 5th Edition gelişmelerini de ilk olarak bu dünya üzerinden takip ettik.
Sürekli hareket halinde olan bir sistem olduğu için büyük olaylara da ev sahipliği yapıyor. Tanrılar yeryüzüne iniyor ya da güçlerini kaybediyor. Tekrar eski yerlerine dönmek için büyük toplulukları hareket ettiriyor ya da tamamen unutulmak üzere yok oluyorlar. Birçok ırkı da kendi amaçları uğrunda kullanmaktan çekinmiyorlar. İyi ya da kötü, birçok büyük mitolojik olayın meydana geldiği yer olunca, epik hikayelerin de ortaya çıkması muhtemel.
Zaten çok kültürlü bir yapıya sahip olan Diyarlar’da, aradığımız fantastik unsurların hepsini bir arada bulabiliyoruz. Gnomelar, kara elfler, trol bataklıkları, çılgın bir büyücü aile, çıkar çatışmalarının yaşandığı dev bir şehir, yer altından çıkıp insanların huzurunu kaçıran yaratıklar, iki büyük dünyanın savaş alanı haline gelmiş Forgotten Realms, Drizzt’in yaşayabileceği çok fazla hikaye sunuyor.
Bu da demek oluyor ki, aksiyonu bol filmler de görebiliriz. Sadece bir yolculuk hikayesi, kadim bir parşömeni aramak ya da prensesi kurtarmak basit kaçıyor. Gözümüzü kırpmadan izleyebileceğimiz büyük savaşları beyaz perdede görebiliriz.
Ve Drizzt…
Çift eğri kılıç taşıyan bir ölüm makinesi. Lavanta renkli gözleriyle düşmanlarının kalbine korku salan Drizzt, dostlarının en çok ihtiyaçları olduğu anlarda hep yanlarında olmuştur. Kendi toplumunun etik anlayışından kaçan Drizzt, evim diyebileceği bir yer arayarak geçirdiği yıllar içerisinde sonunda Buzyeli Vadisi’ne varmış ve kendi ailesini kurmuştur. Bruenor, Wulfgar, Catti-brie, Regis ve yanından hiç ayırmadığı astral kara panteri Guenhwyar, Drizzt’i, Drizzt olduğu için sevmiş ve kucak açmışlardı.
Yazının da en başında belirttiğim üzere Drizzt Do’Urden, bugüne kadar yazılmış en incelikli karakterlerden biri. Zaman zaman kendini tekrar eden maceraların içerisine atılsa da, Salvatore her yeni seri ile birlikte Drizzt’e olan hayranlığımı katlamıştır. Girdiği onca mücadeleden, onca savaştan ve yaşadığı aşklardan sonra Drizzt halen kendisine felsefi sorular sorun derin bir karakter olmuştur.
Bir blender gibi dönen kılıçları, sayfalarca dolu betimlemelerle okuyucuyu boğsa da, beyaz perdede aklımızı alacak hatta ateş edecek bir karakter olarak karşımıza çıkacağı kesin.
Yakın bir zamanda Drizzt Do’Urden’in baş rolünde olduğu bir film görmeyeceğiz kesin. Ama sonuçta Hollywood gerçeği bir noktada buna da el atacaktır. Son 10 yıla baktığımızda birçok fantastik romanın sinemaya uyarlandığını görüyoruz. Neden bunların arasında da Drizzt olmasın?
Kim Kimi Oynamalı
Son olarak, hangi oyuncunun hangi karakteri canlandırmasını istediğimi paylaşarak huzurlarınızdan ayrılıyorum.
Bence drizzt serisi istenilen derinliği ve kaliteyi kesinlikle sunamıyor zaten bu yüzden şu ana kadar filmi çıkmamış durumda nasıl diyecek olursanız derinlik algımızı empati yaparak algılamaya çalışalım örneğin; drizzt serisi, evet onca kitap ve olaylarla gelişen bir örgüye sahip fakat basite kaçan yanları çok fazla mesela drizzt ve arkadaşları havuç doğrar gibi dev, ogre, ork ve goblin sürüsü doğruyor, ya da kristal parçası diyarları tehdit ediyor çok güçlü vs, vs sonra jarlaxle gelip alıyor pat ne anladım bu işten, zaten hobbitin çakması bir cüce şehri bulma ve ele geçirme işi var ki ejderhayıda kolayca öldürüyorlar (bence), hobbit ve yüzüklerin efendisi serisi gerçekleşen olayları kısa (yani her kitapta ayrı bir dünyayı tehdit eden unsurla savaşmıyorlar) , ama tadından yenmez bir örgü ve derinlikle bizi bizden alıyo.drizzt serisinin onca kitabı olmasına rağmen insanlar o dünyayı merak etmiyorlar çünkü karakterler çok basit hobbit çakması olaylar çok basit daha doğrusu diyarları tehdit eden unsurlar güçlü olmasına rağmen birkaç dost tüm olay akışını tek başlarına değiştirebiliyorlar sonuca gelirsek; ben drizzt serisinin 11 kitabını bitirdim daha fazlasınıda okumayı düşünüyorum ama ben sadece açıkçası faerunu hayal edebilirim hiç aklıma ya başka kıtada neler vardır sorusu gelmedi çünkü kayıp diyarlar çok basit, en tehlikeli düşmanlar bile birkaç kişiyle alt edilebiliyor ve zaten kitaptada diğer diyarlardan ipucu olsun ya da bir öğe olsun fazla verilmiyor neden çünkü diyarlardaki en tehlikeli ırklardan biri drowlar olmasına rağmen tek kitapta koca bir drow ordusu alt edilip evine postalanabiliyor.(ben bu tür serilere fantastik sevenlerin çerezi diyorum ana yemeğin sonunda Hobbit gibi, kendimizi iyi hissetmek için o boşluğu bir nebze olsun bastrımak için okunur. kitap kötümü hayır değil akıcı ve bir sürü olayla kendini okutturuyor ama derin mi ? derseniz Hayır kesinlikle ama kesinlikle derin ve hayaller dünyasına yolculuğa çıkaracak türden değil. sonuçta bir frodo elli tane regise değer benim gözümde :)(biri breaking bad ise diğeri arka sokaklar biri on sene oynar istenilen tadı vermez biri onun yarısı kadar anca oynar ama unutamazsın…)
baya boş bence bu yazdıkların
Arkadaşım benim düşüncem bu ,seri güzel bak lafım yok ama derin ve kalitelimi bence kesinlikle değil ya kitapta bile birçok saçma şey mevcut ellifain meselesi, siyah bir maske ile yıllarca geziyor 2 yıl dövüş eğitimi alıyor ama kimse kız olduğunu anlamıyor lütfen ya bir düşünsene sence bu çok mantıklı birşeymi? yeşilçam filmlerindeki gibi bunun gibi birçok örnek mevcut. ha bak ben kitaplarını severek okudum ona birşey demiyorum ama doğruya doğru…
hepimizin ortak temennisi insallah bi filmini yaparlar serinin.drizzt rolunde vin diesel listedekilerden farkli tek adayim. kickstarter falanmi baslatsak belki sesimizi duyarlar.
Drizzt rolü için Atiba Hutchinson olabülür.
ellifain’ı tanımıyorum ama bu kadın bir elf ise anlayamamaları olağan bir şey değil mi?
Allah için Ron Perlman’ın hangi fantastik filmi tuttu da bu filme layık gördünüz :D nicolas cage olsun drizzt o zaman :D
kardeşim ellifain bir elf, serinin kaç kitabını okudun bilmiyorum spoiler vermek istemem ama sana şunu söyleyeyim iki sene drizzti öldürmek için birilerinden ders alıyor, tamam ders aldığı kişiyi geçtim o parasına bakar diyelim, bu elf kötü korsanların eline düşüyor ulen hiçbiri maskesini açıp bakmıyor mu eğer açıp bakıyorsa ve ellifain büyü ile erkek gibi gözüküyorsa suratına, neden maske takma ihtiyacı duyuyor, hepsini geçtim maskeli olsun ya da olmasın biz kızları sesinden tanırız hele elf ise hayli hayli tanınır öyle değilmi bu sadece bir örnek daha bunun gibi hoşuma gitmeyen çok şey var dediğim gibi bu benim fikrim seriyi severek okudum okunur mu okunur fakat film aşamasına gelirsek çok çok usta bir yönetmen ve ekiple çalışması gerekir bir percy jackson vakası daha yaşamayalım yaşatmayalım :) Not: seri ile kütüphanede tanıştım açıkçası sarmasa kesinlikle okumazdım, amacım kötülemek değil ne demişler dost acı söyler ;)