“Kıyamet Gösterisi” İncelemesi
Kendi alanlarında oldukça başarılı bu iki yazarın beraber bir kitap yazdığını duyduğumda oldukça sevinmiş ve heyecanla çıkmasını beklemiştim. Ve nihayet çıktıktan biraz geç de olsa kitabı okumuş bulunmaktayım.
İncelememize gelmeden son söylemem gerekeni en başta söyliyeceğim; kitap muhteşem. Zaten yazının kalanı bir incelemeden çok kitaba dizdiğim övgüler niteliğinde baştan uyarayım.
Kıyamet 4 gün sonra kopacaktır. İyilik ve kötülük orduları son bir kez çarpışacak, mahşerin dört atlısı yer yüzünde gezecek, bütün insanlar ölecek, günahkarlar cehenneme, iyi insanlar cennete gidecek ve sonsuz hayat başlıyacaktır. Ya da başlamasa daha mı iyidi sanki? Aslında rahatımız yerindeydi, geçinip gidiyorduk bir şekilde. Şimdi kim uğraşıcak kıyametle, yargılanmayla falan. Hem lcd televizyonun son taksidi de yeni ödenmiş. Eh madem böyle düşünüyorsunuz sizi Aziraphale ve Crowley ile tanıştırıyim. Biri melek diğeri ise cehennemden gelen bir iblis. Kendileri de pek kıyametin kopması taraftarı değil. Eh, sizin kıyametin kopması konusunda yapabileceğiniz herhangi bir şey olmasa bile bir melek ve bir iblisin belki bir şansları olabilir. Her ne kadar o şans çok ufak olsa da.
Gördüğünüz gibi orijinal bir hikayemiz var, ki yukarıda anlattıklarım sadece hikayenin başı. Olayların daha oldukça ilginçleşeceğini söyliyebilirim. Ancak sadece orijinal olmakla kalmıyor, yazının başında bahsettiğim gibi iki yazarın beraber yazdığı bir kitap Kıyamet Gösterisi. Dolayısıyla iki yazarın da karakteristik özelliklerini taşıyor kitap. Neil Gaiman karakter yaratma konusunda çok başarılıdır. Kitapları birbirinden orijinal karizmatik karakterlerle doludur. Terry Pratchett ise durum komedileri konusunda mükkemmeldir. Size kitap okurken kahkaha attırabilecek bir yazardır kendisi. Kıyamet Gösterisi’nin en can alıcı tarafı da bu işte. İki yazarın en iyi tarafları iç içe geçmiş ve ortaya muhteşem bir kitap çıkmış. Genelde ortak bir eser yaratılırken zaman zaman özgünlükten taviz vermek gerekebilir. Ancak Neil Gaiman’ın ve Terry Pretchett’ın kendi tarzlarını koruyarak ortaya böyle bir eser çıkarabilmeleri için aralarında müthiş bir uyum olsa gerek.
Kitabın bir diğer sevdiğim tarafı ise oldukça hoş göndermelere sahip olması. Popüler alt kültüre aşina olan herkesin yakalıyabileceği hoş detaylar var kitapda. Çoğu zaman bunlar alt not olarak düşülmüş sayfalara, ancak bu alt notlarda kitabın esprili dilinden nasibini almış. Kitabı okurken saçma bir durumu okuyup gülümsüyor, ve daha sonrasında ise o saçma durumun daha da saçma bir şekilde açıklayan notu okuyup kahkaha atabiliyorsunuz.
Peki kitabın hiç mi göze batan bir tarafi yok? Öncelikle biraz daha uzun olabilirmiş. Bir de kitabın baş karakterlerinden olan Aziraphale ile Crowley’e daha çok yer verilseymiş demeden edemiyorsunuz. Ancak bunlar olumsuz özellikten ziyade okur şımarıklığı. Bir de çok hoşuma giden bir detay da kitabın sonunda bir röportaj ve iki yazarin birbirlerine yazdığı kısımlar var. Böylece hem yazarlarin kitap ve birbirleri hakkında düşündüklerini okuma şansınız oluyor, hem de aralarındaki samimiyeti görüp nasıl böyle başarılı bir kitap yazdıklarını anlıyabiliyorsunuz.
Kıyamet gösterisi uzun zamandır beklediğim, iyi olacağından emin olduğum bir kitaptı. Ve beklentilerimi fazlası ile karşıladı. Daha önce fantastik komedi türünde kitap okumadıysanız başlamak için mükemmel bir kitap. Okumuş olanlarınız ise şimdiye kitapçının yolunu yarılamıştır.
Kitabın künye bilgilerine buradan ulaşabilirsiniz.