İncelemeler

Dahiyane ve Harikulade – Kıyamet Sonrası Kuş Cenneti İncelemesi

Nihal Engin Vrana ve İlker Gazioğlu‘nun Kıyamet Sonrası Kuş Cenneti eseri eşe dosta gururla okutabileceğiniz bir çizgi roman. Hayran bırakan bir kıyamet sonrası hikayesini dahiyane şekilde anlatıyor.

Kıyamet Sonrası Kuş Cenneti 2058 yılında geçen post-apokaliptik bir hikaye. Buna göre insanlık kıyameti yaşamadan hemen önce bazı kuş ve böcek türleri üzerinde genetik çalışmalar yaparak onları çok daha dayanıklı ve zeki yaşam formları haline getirmişler. Zira amaçları bu canlıları başka gezegenlere yollayarak orada işçi olarak çalıştırmakmış. Fakat sonra bir vaka olmuş. İnsanlar dahil tüm memeliler, derilerini kabuk gibi kaplayan kemiğimsi bir madde çıkarmalarına sebep olan bir hastalığa yakalanmış. Yani aniden kemiksi derilerinin içinde hapsolmuşlar. Hatta aksini gösteren bir şey olmadığı için biz “hapsolmuşlar” yerine “ölmüşler” diyelim.

İşte hikayemiz bu şartlar altında hayatta kalan, genetiği değiştirilerek geliştirilmiş ve insansılaştırılmış hayvan türleri arasındaki mücadeleyi anlatıyor. Yani insanlar için kıyamet koptu. Fakat memeli hayvan olmayan canlılar için belki de bir cennet oluştu. Üstelik bu cennet kemiksi heykel ve antik kalıntılar açısından da bol.

Kıyamet Sonrası Kuş Cenneti, Nihal Engin Vrana‘nın hikayesi. Zaten hikayenin bilimsel araştırma kısımları bunu ele veriyor. Zira ODTÜ mezunu bir genetik mühendis olan Vrana, bahsettiği bilimsel açıklamaları güzel işlediği gibi ya varolan gelişmelere dayandırmış ya da tamamen kurgulamış. Ama her halükarda kullandığı tüm bilimsel sayılabilecek jargonu da çizgi romanın son sayfasında okurlarına açıklamış. Böylece bilimsel yanı kuvvetli olsun, olmasın, her okura hitap eden bir kıyamet sonrası hikayesi sunmuş.

Vrana’nın hikayesine İlker Gazioğlu‘nun çizimleri hayat vermiş. Gazioğlu da Vrana gibi Ankara’da bir üniversitede, Hacettepe’de okumuş Grafik bölümünü. Dolayısıyla çizgi roman ne zaman Türkiye’ye uğrasa, Ankara’yı görme şansı buluyoruz. Gazioğlu’nun çizimleri çoğu zaman kalabalıktan uzak, okurunu yormayan paneller yaratmış. Bazı tasviri zor hareketleri de ustalıkla canlandırmış. Hatta birkaç karede tasarladığı melez varlıklar ve cisimler ile kendine hayran bırakıyor.

Özetle, Kıyamet Sonrası Kuş Cenneti herkese tavsiye edeceğimiz bir çizgi roman. Gururla önereceğimiz bir yerli yapım. Yaratıcılarının elinden çıkacak başka bir çalışmayı dört gözle beklediğimiz bir çalışma. Daha detaylı mı övelim istersiniz? Pekala…

Hikayeye Övgü

Biraz daha detay verecek olursak hikayemiz genetiği değiştirilmiş ve özel eğitim almış 7 kuşun hikayesi. Bunlardan Nevermore adlı kuzgun ise ana karakter rolünde. Bu kuşların amacı yeni gezegenleri incelerken keşif yapmakmış. Aynı zamanda bazı cihazlar için pilotluk eğitimi de almışlar. İnsanlarla iletişime geçebiliyor, kompleks düşünceleri anlayabiliyorlar. Hatta neredeyse bir insan düzeyinde bilince sahipler. İnsanlar yok olduğundan beri ise amaçsız kalmışlar. Hikayemiz böcek kolonilerinin kuşlara saldırmayı planladığını öğrenmemizle başlıyor. Bu iki tür arasındaki mücadeleyi anlatıyor.

Hikayede bu yedi kuşun karakterleri, kafa yapıları ve amaçları detaylıca yazılmış. Öyle ki, her birini tanımaktan memnun oluyoruz. Ancak keşke biraz daha tanıma şansımız da olsaydı diyoruz. Çünkü hepsi dolu dolu kişiliklere sahipler belli ki. Biz ise onları birkaç gün görebiliyoruz yalnızca. Örneğin sürprizi bozmayayım ama baykuşun yapraklarla ilgili hobisine bayıldığımı da söylemeden geçmeyeyim.

Böceklerin kuşlara saldırmak için kullandıkları taktikler ve yaptıkları planlar harika. Bu planlar açığa çıkarken panelleri hayranlıkla inceliyoruz. Böceklerin zırhlı birliklerini gördüğünüzde anlayacaksınız ne dediğimi.

Hikaye tek ciltte başlayıp bitiyor. Yani yarım kalmıyor. Ancak bu olaydan sonra dünyaya ve karakterlere neler olduğunu da hayli merak etmemize sebep oluyor. Zaten Vrana ikinci bir kitap üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Ancak bu ikinci kitabı okumaya gerek kalmadan da hikayenin derli toplu sonlanması okurların hikayeye deneme adımı atarken çekinmemesi açısından hoş.

Çizimlere Övgü

Gazioğlu’nun çizimleri basit ve kompleks çizimlerin bir dansı gibi sanki. Bazı paneller gölge dahi kullanmamışçasına temiz. Gereksiz detaylar ile kalabalıklaşmayan birçok panel görmek de mümkün. Fakat yeri gelince de paneller dopdolu ve rengarenk olabiliyor. Hele ki söz konusu böcek kolonileri olunca paneller tıklım tıklım doluyor.

Anlatıma bağlı olarak Gazioğlu’nun çizim tarzını tamamen değiştirdiği küçük bölümler de var. Yani genel olarak, çizimler zaten cildi alıp şöyle bir karıştırınca bile bizi memnun edecek kadar güzel.

Bazı panellerde ise çizimler bizim dikkatimizi ve vaktimizi talep ediyor. Zira Vrana’nın hikayesinde tasarladığı, bize yabancı birkaç yapı ve cihaz var. Bunların tasarımını ve tasvirini Gazioğlu’nun yaptığını sanıyorum. Tebrik edilesi şekilde ilgi çeken ve memnun eden tasarımlar olmuşlar.

Son olarak birçok panelde görsel göndermeler olduğunu da söylemeliyim. Tabii Vrana’nın referans üstüne referans vererek (bilim insanı olunca tabii) doldurduğu anlatım kutucukları da var. Kimileri bu referansları beğenmemiş olsa da ben hem yazılı olanlara hem de görsel olanlarına bayıldım. Zaten görsel göndermelere hiçbir eleştiri de duymadım.

Vahşi doğanın tehlikeleri denilince insanlar önce yerlileri, timsahları ve jaguarları düşünürler. Halbuki onlar önemli değildir. Asıl tehdit sivrisinekler, karıncalar ve eşekarılarıdır. Eskidi diye attığım iç çamaşırımı karıncaların bir gün içinde yiyip bitirişini seyrettim. Bunlar beyaz karıncalardı. Bazı türler çamaşırınızı değil, sizi yemeye çalışırlar. – Thedore Roosevelt

Kıyamet Sonrası Kuş Cenneti Cildinin Baskısına Övgü

Son olarak geldik cilt ile ilk karşılaştığımız ana.

Presstij‘in baskı kalitesini ve kapaklarını neredeyse her incelemede övmemden sıkıldınız mı? Adamlar güzel cilt çıkarmaktan sıkılmıyor arkadaş! Biz nasıl övmekten sıkılalım? Kütüphaneye sığdırması bir dert diye eleştirdim çünkü eleştirebileceğim başka bir şey yok. Mis gibi cilt! Zaten ipeksi selefon ile kabartma lak kullanmışlar sert kapakta. Yani kapağın dokusu bile cilde dokunmaktan, onu tutmaktan keyif almamızı sağlıyor.

Ne yazık ki cildin yayınlanması pandemi dönemine denk gelmiş. Duyurusu pek yapılamadığı gibi imza günleri ile de popülerliği artamamış. Dolayısıyla Kıyamet Sonrası Kuş Cenneti biraz gölgede kalmış. Şüphesiz ki hak ettiği değeri, sevgiyi, takdiri ve ilgiyi görememiş. Ancak geç de olsa değerli eser, değerini gösteriyor işte. Pandemi sebebiyle geciken ödülünü bu yaz aldı: Aydın Doğan Vakfı, 2021 Çizgi Roman Ödülleri‘ni Levent Cantek, İlban Ertem, Ersin Karabulut, Piyale Madra, Umut Südüak ve Başak Ürmez’in jüri üyeliği ile Kıyamet Sonrası Kuş Cenneti’ne ve İlker Gazioğlu’na verdi. Ödülü yenilikçi sayfa düzeni, katmanlı kare içi istifi ve iştahlı çizgileriyle senaryoyu kolaylaştıran ve anlam olarak güçlendiren bir üslup kurmayı başarması sebebiyle İlker Gazioğlu’na verdiklerini açıkladılar.

Ekibin başarılarının ve çizgi romanlarının devamını diliyoruz.

Cildi de bilimkurgu okumaktan hoşlanan, kıyamet sonrası hikayeleri seven veya fabllardan keyif alan tüm okurlarımıza öneriyoruz.

İlk sayfaları aşağıdan okuyabilirsiniz:

Bu İçeriğe Oy Verin

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Log In

Forgot password?

Forgot password?

Enter your account data and we will send you a link to reset your password.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Log in

Privacy Policy

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.