“Ara Dünya” İncelemesi
Yakın zamanda yayınlanmış olan bir Neil Gaiman kitabı ile karşınızdayım. Aslında tam olarak Neil Gaiman’ın kitabı demek yanlış olur. Michael Reaves ile beraber yazdığı bir kitap “Ara Dünya“.
Kitabımız her bakımdan sıradan biri olan Joey Harker’ın bir anda kendini paralel bir evrende bulmasıyla başlıyor. Daha sonra kendilerine yürüyüşcüler diyen, sonsuz sayıdaki paralel evrenlere istediği gibi gidebilen insanlardan olduğunu öğrenen kahramanımızın başından geçenleri okuyoruz.
Daha önce Neil Gaiman kitaplarını okuduğum için az çok neyle karşılaşacağımı biliyordum. Karmakarışık bir evren, bolca kullanılmış hayal gücü, sonlara doğru oturmaya başlayan kurgu. Nitekim bu kitap da böyle. Ancak diğer yazar yani Michael Reaves hakkında pek bir bilgim yoktu. Meğerse kendisi Emmy ödüllü ve 400’e yakın televizyon oyununun yazarlığını, editörlüğünü, yapımcılığı yapmış bir yazarmış. Yazarlar hakkında ön bilgimi verdikten sonra kitabın içeriğine gelelim.
Öncelikle paralel evrenler fikri iki ucu keskin kılıç gibi benim gözümde. Yazara kurgu ve hayal gücü konusunda pek çok olanak vaad ediyor olsa da, düzgün bir şekilde kullanılamadığı zaman hayal kırıklığı ve basite kaçmadan ibaret oluyor. Neyse ki bizim kitabımız 1. kısma giriyor. Neil ve Michael olabildiğince uçuk ama saçma olmayan evren(ler) yaratmış. Ancak burda kitabın ilk olumsuz özelliği ile karşılaşıyoruz. Hikaye derin ve karmaşık, ancak kitabın kısa olması pek çok şeyin atlanmasına veya geçiştirilmesine sebeb oluyor (aslında kitabın kısa olmasının bir sebebi var ona yazının sonunda değineceğim). Bir de kitap boyunca sürekli evrene özgü yabancı terimler ile karşılaşıyorsunuz. Ancak bunlar ciddi, üzerinde düşünümüş ve ileride açıklanan terimler değil. Rastgele atılmış kelime öbeklerinden ibaret; “Kutuplaşmış gerçeklik düzlemlerindeki temel çok evreli asimetri teorileri”, “yedinci düzlemin klifota ait varlıkları” gibi büyük ihtimal hiçbir anlamı olmayan şeyler. Yine de bunlar kurgudan kopmanızı sağlıycak kadar önemli değil, ufak tefek şeyler.
Kitapta bolca yan karakter mevcut. Hemen hemen hepsi de oldukça farklı özelliklere sahipler. Bu da hikayeye bolca çeşitlilik katıyor. Kısa bir kitap olmasına rağmen çoğu karakter güzelce anlatılıyor. Özellikle benimde favorim olan Çibayaf’ı çok seviceğinizi düşünüyorum. Ana karakterimiz ise sıradan biri olmasına rağmen sıkıcı değil, üzerinde durulduğu ve güzel işlendiğini görebiliyorsunuz.
Ara Dünya size güzel bir paralel evrenler hikayesi sunuyor. Ancak daha önce belirttiğim gibi kısa bir roman (216 sayfa). Bunun nedeni ise aslında Ara Dünya’nın, başta kitap olarak değil televizyon dizisi olarak düşünülmüş olması. Neil Gaiman ve Michael bir pilot bölümü edasında kitabı yazıyorlar ancak istedikleri ilgiyi alamayınca (halbu ki çok sağlam bir bilimkurgu dizisi olabilirdi) en azından kitap olarak yayınlayalım, insanlar okusun diyorlar. İyi ki de yapmışlar çünkü akıcı anlatımı, orijinal hikayesi ve 1-2 günde bitirilebilmesi sebebiyle tam bir “arada okunulacak kitap” olmuş.
Kitabın künye bilgilerine buradan ulaşabilirsiniz.