Interstellar’ın Orijinal Sonu Ortaya Çıktı
Interstellar filminin senaryosunu hazırlayan Jonathan Nolan ile yapılan röportaj sırasında, filmin daha farklı bir sonu olduğu ortaya çıktı. Elbette senaryo yazım aşamasında, filmlerin senaryoları birçok kez değişikliğe uğrayabiliyor. Ancak Interstellar’ın orijinal sonu oldukça karanlıkmış.
Geçtiğimiz sonbaharda vizyona giriş yapan Interstellar, oldukça farklı bir bilimkurgu hikayesi anlatmıştı. Nolan kardeşlerin çalışması, Akademi Ödülleri’nde birçok dalda aday gösterilmesine rağmen sadece 1 tane Oscar heykelciliği ile ödüllendirilmişti.
Interstellar’ın yazarı Jonathan Nolan ve filmin bilim danışmanı Kip Thorne ile yapılan bir röportaj sırasında, filmin orijinal sonu açıklandı. Nolan’ın yazdığı son bir Hollywood filmi için oldukça karanlık kalıyor.
Hikayeye göre filmin mutlu bir sonu yok. Eğer filmi izlemediyseniz bu noktadan sonra Spoiler içereceği konusunda uyarımızı da geçelim.
Orijinal senaryoya göre geçmişe mesaj göndermeye çalışan Cooper, Einstein-Rosen köprüsünün yıkılmasıyla ölüyor. Yani tesseract, zamanı değiştirme ve eve dönüş gibi filmin sonunu süsleyen olayların hiç biri yok. Filmin orijinal sonu uzayın kendisi kadar karanlık.
Cooper’ın solucan deliği içerisinde ölünce, haliyle kızı Murphy ile de buluşamıyor. Murphy insanları kurtaracak denklemleri çözüp kahraman olamıyor. Ve film bitiyor.
Oldukça karanlık değil mi? Filmin sonu şu anki haliyle bile kafalarda fazlasıyla soru işareti bırakıyor. Orijinal senaryo kullanılsaydı, çoğu izleyicinin kafasının içinin çamaşır makinesine dönme ihtimali daha yüksek sanırım.
iyi ki yapmamislar bunu. en guzel sonlar mutlu sonlar.
İki sonda beni tatmin etmedi açıkçası. İkisinin ortası bişey daha iyi olabilirdi. Cooper mesajı yollayabilecek ama kurtulamayacak
Keşke değiştirmeselermiş orijinal senaryoyu. Film az daha mantıklı, eli yüzü düzgün olurmuş. Filmin ilk yarısı o kadar güzelken ikinci yarısı Hollywood’a uysun diye epey saçmalaştırılmış böyle. Nolan iki-üç filmdir kendini aşamıyor. Hollywood’u düşünerek hareket etmesi kendisini bitirecek böyle giderse…
belki hollywood’u düşündüğünden değil de izleyiciyi düşündüğünden olabilir. veya ne bileyim gerçekten bi son bulamamıştır. sonuçta bahsedilen konu bilinmeyen bi şey, kesin bi sonucu olamazdı
bu filme contact filminin cakması diyorlar izleyenler. ben izlemedim nolan ı sevmediğim için. bi aralar nası sipılbörg ü şişirdiyseler aynı hesap abartılmış bir yönetmen olduğunu düşünüyorum. bence tek şansı elle tutulur senaryolara sahip olması.
adamın filmlerini doğru düzgün izlemeden böyle saçma sapan bir yorum yapmak senin gibilere yakışır alkışşşş
Luxor haklı film bir contact çakması ve nolan gerçekten de piyasanın durgunluğundan nasiplenen bir adam(ancak spielberg konusunda katılmıyorum..).prestij hariç olağanüstü diyebileceğim bir filmi yok.gerçekten de en iyi filmi prestijdi..bir saptama bana güzel filmlerin izleyicide birden fazla kez izleme isteği uyandırdığı izlenimini vermiştir.prestij haric nolan ın hiçbir filminde bu etkiyi göremedim(Batman ayrı o çizgi romanın gelişim sürecinin başarısıdır..)