Josh Sawyer Baldur’s Gate 3 Bütçesiyle Pillars Of Eternity 3 Yapmak İstiyor
Pillars of Eternity 3 oyunu için kollar sıvandı. Obsidian Entertainment tasarım direktörü Josh Sawyer, Pillars of Eternity 3’ü hayata geçirmek istediğini söyledi: Ancak Baldur’s Gate 3’ün bütçesiyle birlikte.
Fallout: New Vegas, Icewind Dale, Pillars of Eternity ve son olarak geçtiğimiz yıl yayımlanan Pentiment gibi birçok oyun üzerinde çalışmış ünlü oyun yönetmeni Josh Sawyer‘e TouchArcade ile yaptığı röportaj sırasında pek çok soru yöneltildi. Röportaj sırasında sınırlamaya sahip olmadığı durumda geliştirmek istediği devam oyunu, Pillars of Eternity’nin Kickstarter olmasaydı gideceği yön hakkında konuşan yönetmen; Pentiment’in tasarımı sırasında esinlendikleri kaynaklardan da bahsetti.
Sınırsız zamana, bütçeye ve istediğiniz takıma sahip olsaydınız yapmak istediğiniz devam oyunu Pentiment 2, Pillars of Eternity 3 veya Fallout New Vegas 2’den hangisi olurdu?
Sanırım gerçekten sınırsız bir bütçe olsaydı Pillars of Eternity 3’ü denerdim. Çünkü Deadfire’ın bütçesinin ne kadar olduğunu biliyorum, ki bu çok fazla değil. Baldur’s Gate’in bütçesinin ne kadar olduğunu birçok kişiden duydum. Baldur’s Gate 3 ve rakamlar hakkında konuşmayacağım ancak eğer o bütçeyi alırsam elbette Pillars of Eternity 3’ü denerim.
Yüksek üretim değeri olan parti tabanlı bir fantastik RPG gibi bunu yapmanın çok eğlenceli olacağını düşünüyorum. Pillars ve Deadfire’dan oldukça memnunum ama Kickstarter olmasaydı muhtemelen sıra tabanlı hale getirirdim. Duraklatma sistemiyle zaman geçirmeyin demiyorum ama Nick Carver ve Brian MacIntosh’un övgüsünü alamadığım Deadfire’da sıra tabanlı sisteminin gerçekten harika olduğunu düşünüyorum. Ancak oyun bunun için tasarlanmamıştı. Bu yüzden aslında oyunu sıra tabanlı olarak tasarlamak; daha az karşılaşma ve daha küçük karşılaşmalar ancak çok daha taktiksel, bence bu çok eğlenceli olurdu. Harika sinematiklere ve benzeri şeyler bulundururdu.
Pentiment çıktığından beri pek çok röportaj yaptınız ve oyuna ilham veren kitaplardan ve size ilham veren kitaplardan bahsettiniz. Bunun için en büyük ilham kaynağının Nürnberg Chronicle ve Name of the Rose olduğunu söyleyebilir misiniz?
Evet, görsel olarak Nuremberg Chronicle, Hannah’nın özellikle gravürler konusunda çokça referans aldığı yerdi. Ayrıca 15. yüzyılın sonlarına ait, özellikle Flamanca, tezhipli el yazmalarına da baktık.
Très Riches Heures du Duc de Berry , baktığımız en büyük ilham kaynaklarından biriydi ama bunun dışında kurgu açısından evet, kesinlikle Name of the Rose idi. Hem manastır türü odaklanma hem de gizemin doğası ve kitaplarla, bilgiyle, yasak bilgiyle ve bunun gibi şeylerle ilgili olması nedeniyle. Daha sonra, daha önce uzun uzadıya konuştuğum pek çok tarihi konu vardı.
Röportajın tam haline ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.