Diyanet İşleri, Jedi Tapınağına Savaş Açtı!
Diyanet İşleri tarafından hazırlanan aylık dergi içerisinde, Star Wars serisinin bel kemiğini oluşturan Jedi düşünce tarzı ele alındı. Ama ipin ucu biraz kaçmış gibi.
Son zamanlarda sıklıkla gündeme gelen Diyanet İşleri’nin aylık dergisi bu ayda ilginç bir konuya yer verdi. Star Wars serisinde, gücün aydınlık tarafında bulunan ve evrenin devasa bir harmoniden oluştuğunu savunan Jedi düşünce biçimi, Diyanet’in aylık dergisinin hedefi oldu.
Yazıda “Star Wars serisinde geçen ve Jedi savaşçılarının dini olan Jediism günümüzde Hıristiyan toplumlarda taraftar bularak yayılmaktadır. Avustralya’da 70 bin kişi, İngiltere ’de 390 bin kişi kendisini ‘Jedi’ olarak tanımlamıştır” sözlerine yer verildi.
Geçtiğimiz bir kaç yıl içerisinde, dinini Jedi olarak değiştiren ve Jediism olarak adlandırılan bir akıma katılan insanların haberleri sıklıkla karşımıza çıkıyor. Yukarıda da belirttiğimiz gibi evrenin bir bütün olduğu ve buna inanların bu parçanın içerisinde doğru bir şekilde yol almasını amaçlayan Jedi düşünce tarzının Diyanet tarafından karalanması bizi bir hayli şaşırttı ve güldürdü.
Öncelikle Jedilık, Jedi ya da Jediism bir din değil bir düşünce tarzı, yaşama biçimidir. Lucas bu düşünce tarzını yazarken, uzak doğulu birçok filozofun yapıtlarından esinlenmiştir. Hatta ve hatta Jedileri, bilimkurgunun samurayları olarak bile adlandırabiliriz.
Ama gelin görün ki, bu barışçıl düşünce tarzının hedef haline getirilmiş olması biraz garip. Hani Sith öğretisinden bahsetmiş olsalar, yine makul olacaktı…
Gelecek ay Diyanet Dergi’de:
Cthulhu Mitosu nedir?
Sapkınlık ve H. P. Lovecraft’ın şeytanlığı!!
Ahtapottan tanrı olmaz!!!
Eskiler kandırmacası!!!
Bu dine inanlar her yerde mi?
Güç sizinle olsun…
ben daha önceden okumadım görmedim buradan okuyorum ilk kez ama ben burada bir karalama göremedim sadece bu kadar mı yoksa devamı var mı.devamı varsa paylaşın yoksa insanları yanıltmayın adam sayı vermiş sadece başka bir şey dememiş bu alıntıda.ayrıca bir din değil bir yaşama biçimidir düşünce tarzıdır demişsiniz. din dediğin şey nedir zaten ona göre yaşarsın ve o minvalde düşünürsün.
bu arada yusuf tüfekçi sabah sabah gülümsettin güzel yorum.
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bilal Yorulmaz’ın yazısının içinde geçiyor ve “sinema yolu ile yeni bir din oluşturulmaya çalışıldığı” ana konusu gibi yazının bende asıl yazıyı bulamadım :) ama değişik kaynaklarda şunlar da var.
“Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren dindar karakterler yalancı, düzenbaz, şehvet düşkünü, vatan haini olarak sunulmuştur. Muhsin Ertuğrul’la başlayan bu olumsuz tutum, sonraki dönemlerde de devam etmiştir. Bu filmlerde dindarlar ve din adamları, köydeki ağanın yanında olan, onun halkı ezmesine yardım eden ya da ev sahibi olup kiracısına zulmeden insanlar olarak resmedilirken din, insanları kandırmak için kullanılan bir afyon olarak sunulmuştur”
“Müslümanlarca kutsal kabul edilen bir aya ait olan ve erkek çocuklarına ad olarak verilen bu isim, günümüzde itibarını kaybetmiştir. 1960’lı yıllarda, yılda yaklaşık 3 bin bebeğe bu isim verilirken, ‘Hababam Sınıfı’ ve diğer bazı filmlerin etkisiyle 2009 yılında sadece 113 bebeğe ‘Şaban’ adı verilmiştir.”
Bence bu haber son zamanlarda çok abartıldı. Yorulmaz’ın bu konuya Jedizim’e atıfta bulunarak değinmesi elbette biraz tuhaf kaçmış fakat yine de bu tuhaflık söz konusu ‘Sinema yeni din yaratıyor.’ olgusunun manasız ve boş olduğu anlamına gelmez. Bir yönüye Yrd. Doç. Dr. Yorulmaz’ın söylediklerine katılıyorum. Sinemanın yeni din ürettiği doğrudur. Öyle ki yeni dinden parçalar taşıyan bu filmleri izleyen kişilerin bu dini/dinleri de sapkınlık düzeyinde benimsediği ve sanki gerçek bir dinmişcesine riayet ettiği de gözlemlenmiştir. Yorulmaz’ın burada dikkat çekmek istediği husus, din adına popüler kültürün ve onun ögelerinin kurbanı olmamaktır. Çoğu sosyal paylaşım platformunda bu konuyu alaya alan birçok paylaşım yapıldığına şahit oldum. Açıkcası ortada latifeye malzeme olacak unsur görmediğimi belirtmek isterim.
Açıkçası burada uzun uzadıya Teist bir tartışmaya girmek istemiyorum. Ama felsefe ve din birbirlerinden farklı şeylerdir.
bu yanıtın benim yorumumla ne alakası var jediism bir dindir felsefe değildir demedim ki ben ya da din ve felsefe tanımlaması da yapmadım.
siz jediism bir din değil bir yaşayıs bir düşünüş biçimidir demişsiniz.ben de din dediğin şey de bir yaşayış bir düşünüş biçimidir dedim.müslüman olan bir insan hristiyan gibi yaşayıp onun gibi mi düşünür.bir yogi , şinto rahibi gibi mi yaşayıp düşünür.tartışmaya girecek bişey de yok ayrıca sayın özay şen.uzatmaya hiç gerek yok.