The Boys dizisinin birbirinden farklı güçlere sahip kahramanları aslında hangi çizgi roman kahramanına gönderme, hiç düşündünüz mü?
The Boys’daki süper kahramanlar size bir yerden tanıdık geliyor olabilir. Hatta süper kahraman hikayelerini seviyorsanız hepsinin kime gönderme olduğunu veya benzerlik içerdiğini zaten biliyorsunuzdur. Biz yine de hangi karakterin hangi süper kahramana gönderme olduğunu anlatalım.
The Boys Nedir?
The Boys, aslında bir çizgi roman serisi ve bu çizgi roman hikayesi, Amazon Prime tarafından diziye uyarlandı. Böylece dünya çapında popülerlik kazanmayı başardı. Preacher çizgi romanının da yaratıcısı ve yazarı Garth Ennis tarafından yaratılan The Boys çizgi romanı, ilk olarak DC Comics‘e bağlı Wildstorm etiketi ile çıkan çizgi roman, daha sonra Dynamite Entertainment tarafından yayımlanmıştır.
Hikaye, kendine has bir süper kahraman evreninde geçmektedir. Bu evrendeki süper kahramanlar aynı zamanda ünlü kişilerdir. Bu nedenle de yozlaşmış ve toplumun güvenliğinden çok kendi ünlerini korumaya çalışmaktadır. The Boys ise CIA’ye bağlı gizli bir ekiptir. Bu ekip, süper kahramanları gözlemleyip denetlemektedir. Ekibin başındaki kişi ise Billy Butcher‘dır.
The Boys’daki Hangi Kahraman Aslında Kim?
The Boys hikayesindeki süper kahramanların hangi bilinen ve popüler süper kahramanlara gönderme veya benzer olduğuna geçelim.
Vought isimli bir medya şirketinin altında çalışan süper kahramanlar, ilk olarak bize DC Comics’in Justice League ekibini anımsatıyor. DC Comics, nasıl ki Warner Bros. Discovery isimli medya şirketinin bir alt firmasıysa; The Boys‘daki süper kahramanlar da Vought için çalışıyor. Justice League kahramanları bir medya şirketi için çalışmıyor ancak medya ve kahraman arasındaki bağlantı güzel bir gönderme olmuş. Bunu aynı şekilde Marvel‘ın sahibi olan medya devi Disney gibi de düşünmek mümkün ama kahramanları anlatınca Warner Bros. daha mantıklı gelecektir.
Homelander
Homelander, The Boys’taki en önemli karakter. Vought’a bağlı çalışan Seven isimli süper kahraman grubunun lideri. Hikaye de zaten onun üzerine kurulu genellikle. Homelander, hem kostümü hem de güçleriyle tam bir Superman!
Gözlerinden çıkan ışınlar, insanüstü gücü, uçabilme yeteneği, mavi-kırmızı kostümüyle tam bir Superman profili var karşımızda. Superman’in de Justice League lideri olduğu düşünüldüğünde liderlikleri de örtüşüyor. Sadece Superman kötü değil…
Queen Meave
Seven’ın bir diğer üyesi olan Queen Meave‘in kim olduğunu tek bakışta anlamak mümkün. Kostümüyle ve duruşuyla tam bir Wonder Woman!
Yakın dövüş teknikleri, kostümü ile Gal Gadot tarafından canlandırılan Wonder Woman’ın neredeyse aynı. Altın kementi veya görünmez jeti yok ama Meave de tıpkı Diana gibi mitolojik kökenden geliyor. Wonder Woman, Yunan Mitolojisine temellerini dayarken Meave de İrlanda Mitolojisi’ne dayanıyor.
A-Train
A-Train, dünyanın en hızlı adamı olarak hikayede yer alıyor. Bu da onu Justice League ekibindeki The Flash yapıyor!
Kostümleri benzemese de özelliklerine bakıldığında benzerliği çok net söyleyebiliyoruz. Marvel evrenini düşünürsek Quicksilver‘a benzetmek de mümkün ancak tüm ekip Justice League üzerinden gidiyor neredeyse. O nedenle biz The Flash diyelim.
The Deep
Denizlerin ve deniz canlılarının koruyucusu -ya da arkadaşı diyelim- The Deep, hem kostümü hem de deniz adamı olması sebebiyle çok net bir gönderme. Jason Momoa oynasa sırıtmazdı doğrusu. The Deep, tam anlamıyla Aquaman göndermesi.
The Deep de su altında nefes alabiliyor ve deniz canlılarıyla iletişim kuruyor. Kendisi Aquaman’den biraz farklı bir iletişim kuruyor, orası ayrı. Marvel evrenindeki Namor‘a da benzetebiliriz.
Starlight
Seven ekibinin cici kızı Starlight, yine DC evreninden bir karakter. Işıklardan gücünü alan Starlight, görünüşüyle de güçleriyle tam bir Stargirl!
Starlight, ışıktan aldığı güçle parlayan ışıklar saçabiliyor. Stargirl de kemeri sayesinde parıltılı ışıklar saçarak düşmanlarının başını döndürüyor.
Black Noir
Black Noir karakteri, sessizliği ve ekipteki diğer üyelere nazaran pasif duruşuyla biraz muamma. Gizlenme yeteneği ve yakın dövüş ustalığı ile düşünüldüğünde bu karakterin Batman olduğunu söyleyebiliriz.
Siyah kostümü, sessiz duruşu ve kullandığı aletlerle tam bir ölüm makinesi olan Black Noir, öldürme anlamında Batman’e ters düşüyor. Ama yine de burada Seven ekibinden bahsediyoruz, öldürmesi gayet normal. Ayrıca Justice League ekibinde Superman’e en yakın olan ve onu durdurabilecek tek karakter olan Batman ile Black Noir, bu anlamda da örtüşüyor.
Stormfront
Doğa güçleri ve uçabilme yeteneği ile karşımıza çıkan asi karakter Stormfront, bu kez DC Comics evreninden uzak bir profil sunuyor. Stormfront, güçleriyle bize X-Men’in ana karakterlerinden Storm‘u çağrıştırıyor.
Yıldırımlar göndererek işini halletmesi dışında hem isim hem de kostümde de benzerlikler mevcut.
Soldier Boy
Hikayeye sonradan dahil olan ana karakterlerden olan Soldier Boy, çok net bir şekilde Captain America!
Hem bir asker olması, hem geçmişte varolup sonradan dondurularak günümüze gelmesi benzerlikleri zaten ilk başta her şeyi anlatıyor. Üstüne bir de kostümü ve kalkanı derken bu benzerliği kaçırmak mümkün değil.
Translucent
The Boys’un çizgi romanda Translucent diye biri yoktur. Çizgi romanda uzaylı olan Jack From Jupiter vardır. Bu karakterin görünmezlik özelliğini Fantastic Four’daki Sue Storm‘a benzetebiliriz.
Karbon fiber derisi sayesinde görünmezlik gücüne sahip olan Translucent sadece tamamen çıplak olduğunda tamamen görünmez olabiliyor. Sue Storm kıyafetleriyle de görünmez olabiliyordu. Belki de Translucent’ı H.G. Wells’in bilimkurgu romanındaki Görünmez Adam‘a benzetmek daha doğru olur.
Kimiko
Vought için çalışmayan ancak süper güçleri olan çok az karakterden biri olan Kimiko da bize birilerini çağrıştırıyor. Dilsiz biri olan Kimiko, süper çevikliği ve gücüyle dikkat çekiyor. Akıllara ilk gelen isim X-23 oluyor.
Vahşi saldırganlığı, iyileşme yeteneği ve konuşmamasıyla ilk aklımıza gelen isim X-23. X-23 karakterini Logan filminden hatırlayanlar benzerliği yakalamıştır.
Crimson Countess
Hikayeye sonradan katılan karakterlerden birisi Crimson Countess. Soldier Boy’un eski sevgilisi olan karakter, kıyafeti ve kızıl saçlarıyla Scarlet Witch‘i hatırlatıyor.
İkisinin de ismindeki kırmızı takısı (Crimson ve Scarlet) dışında güçleri anlamında bir benzerlik yok. Crimson Countess ateşi kontrol ederken Scarlet Witch daha doğaüstü güçlere sahip. Crimson Countess, robot süper kahraman Mind-Droid ile romantik bir şekilde bağlantılı. Mind-Droid, dizide karşımıza Mindstorm adıyla farklı bir şekilde çıkıyor. Bu romantik ilişki, Scarlet Witch ve Vision arasındaki ilişkiye biraz benziyor.
Gunpowder
Gunpowder için ilham kaynağı olarak iki farklı süper kahramanı söylemek mümkün. İki farklı çizgi roman evreninden karakterler olabilir.
Gunpowder’ı yaratırken Judge Dredd‘den esinlendikleri çok ortada. Ayrıca Gunpowder’ın mermiler ve silahlar üzerine özel yeteneği düşünüldüğünde DC karakteri Deadshot‘tan da ilham aldığını düşünebiliriz. Gunpowder’ın The Boys’ta ne tür bir rol oynayacağı hakkında pek bir şey açıklanmadı, ancak giydiği kıyafet hem Judge Dredd hem de Deadshot’ın ekranda giydiklerine benziyor.
Eagle The Archer
The Boys ikinci sezonda karşımıza çıkan Eagle The Archer, adı üzerinde okçu bir karakter. Eagle’ın açık bir şekilde Hawkeye parodisi olduğunu söyleyebiliriz.
Aralarında farklar var tabii. Hawkeye bir tür okçu/suikastçı olarak takılırken Eagle, Fresca reklamı yapan bir tarikat çalışanı.
Lamplighter
İlk sezonda adı geçen ancak yalnızca 2. sezon 5. bölümde görülen Lamplighter, daha önce The Seven’da yer alıyordu. Bilmediğimiz nedenlerle 1. sezonda yerini Starlight aldı. Lamplighter, Fantastic Four’daki Johnny (Human Torch) benzeri bir karakter.
Dizide küçük bir espri de var. Lamplighter’ı oynayan Shawn Ashmore, X-Men filmlerinde Bobby/Iceman rolüyle karşımıza çıkmıştı. X-Men’de buz, burada ateş.
Legend
The Boys ekibine yardım eden ve hikayede bazı süper kahramanları meşhur eden karakter olan Legend‘ı unutmayalım. Legend, adı üstünde efsane bir karaktere gönderme yapıyor. Çizgi roman dünyasına yarattığı pek çok karakterle damga vuran Stan Lee‘den başkası değil.
Legend da süper kahramanları meşhur ederken Stan Lee de çizgi roman dünyasına kattığı kahramanları meşhur etti. Bu bir parodiden çok bir saygı duruşu olmuş.
TNT Twins
Payback ekibinin üyelerinden olan TNT Twins, ele ele verdiklerinde patlamaya benzer bir güçle düşmanlarına saldırabiliyorlar. Vought üyesi bu karakterler bize DC Comics kahramanları Wonder Twins‘i çağrıştırdı.
Uzaylı karakterler olan Wonder Twins, ele ele verdiklerinde süper güçlerini aktif ediyorlardı. Tıpkı TNT Twins gibi. Bizimkiler uzaylı değil ama karakterlerin nereden geldiği belli.
Mesmer
6. His filmiyle tanıdığımız Haley Joel Osment, bu sefer ölüleri gören süper gücü ile değil farklı şekilde çıkıyor karşımıza. Mesmer, telepatik güçleri ile bize Profesör X veya Jean Grey‘i çağrıştırıyor.
Fiziksel görünüş olarak herhangi bir süper kahramana benzemese de doğrudan bir karakter göndermesi değil. Telepatik güçleri olan karakterlere gönderme yapmak için Mesmer kullanılmış.
Bunlar dışında ilk sezonda Mr. Fantastic’i andıran bir karakteri barda görmüştük. 3. sezon başında da Ant-Man gibi küçülebilen bir süper kahraman bize şaşırtıcı anlar yaşatmıştı ancak Türkiye’deki bazı kullanıcılar sansür nedeniyle izleyememiş olabilirler.
Biz bu yazıda öne çıkan ve süper kahramanlarla bağlantılı olanları ele aldık. Unuttuklarımız varsa yorum olarak belirtin lütfen.
Laser Kittens’i normal kitap olarak almamız mümkün mü?