Sınıf Rehberi Bölüm 2: Ruhbanı Tanımak

Ufak detaylarla oyununuzu biraz daha kolaylaştırmaya çalıştığım bu bölümde sıra ruhbanda. Bir ruhbana masa üstünde can vermek için çok dikkatli olmalısınız. Çünkü çok fazla seçeneğiniz var ve yanlış bir tanrı veya ırk seçimi istemediğiniz bi role bürünmenize sebep olabilir. Tanrının yolunda gidip onun öğretilerini benimseyecekseniz hem seçeceğiniz tanrı hem de onun inancı uğruna yapabilecekleriniz çok önemli.

Daha önce olduğu gibi yine karakter yaratmakla başlamak istiyorum. Öncelikle artıcı arkadaşlarımızın bilmesi gereken yegane durum iyi stat zarı atamıyorsanız ve artıcıysanız ruhban oynamak oldukça zor olacaktır. Bunun sebebi ise ruhbanın başlıca özellikleri tüm stat puanlarınızın yüksek olmasını gerektirir. Bir savaşçı kadar yakın dövüşe yatkın olduğunuzdan güç ve dayanıklılığınızın yüksek olması şart. Yine savaşçı gibi ağır zırh giyebildiğiniz için çevikliliğiniz büyük önem arz etmiyor. Fakat iş iyi silah kullanabilmeniz büyü yapamadığınız anlamına gelmiyor.

Bir ruhbanın en önemli özelliği hayat kurtaracak ve savaş kazandıracak büyülere sahip olmasıdır. Büyü yapabilmeniz için bilgeliğinizinde yüksek olması lazım. Yani en yüksek zarınızı bilgeliğe vermeniz en doğru tercih olabilir. Gelelim zeka ve karizmaya. Önemli ve kullanışlı yeteneklere sahip olduğunuz için zekanızın düşük olması pek iyi olmayacaktır. Tabi bir de sadece başarılı bir zar iyi bir diploması denemesine veya iyi bir konuşmaya yetmez. Zeki bir karakterseniz akıllıca konuşabilirsiniz. Unutmayalım bu oyunun en önemli kısmı RP’ler bu sebeple bir ruhbanın kesinlikle zekayada ihtiyacı var. Karizma neden önemli derseniz sadece ruhbanlara mahsus olan ölüleri defetme gücünüzü kullandığınızda karizma artınız baz alınır bu sebeple karizmada yüksek tutmanız gereken bir stat. Gördüğünüz gibi nerdeyse bütün statlar yüksek önem arz ediyor. Tabi çok şanslı değilseniz bu kadar yüksek zarı bir arada atmanız çok zor. Hangi yeteneğinizden fedakarlık yapacağınız size kalmış.

Biraz da ırk seçiminden bahsedelim. Irk seçiminiz gerçekten çok önemli çünkü tanrınız ve ırkınız arasında uyum gerektiren durumlar vardır. Mesela bir cüce olup Corellon’a tapamassınız. Aslında kural kitapları bunu mümkün kılıyor ama bana kalırsa bir cücenin Corellon’a tapması veya bir elfin Moradin’e tapması için tek sebep şizofren olmasıdır. Irkınızı seçerken tanrınızı da aynı anda belirlemeniz en mantıklısı olacaktır. Mesela Kord takipçisi olacaksanız kısa ömürlerine büyük hırsları ve güç tutkusunu sığdırabilen insanları seçmeniz daha sevimli bir tercih olur.

Ruhban oynamak için masaya oturduğunuzda en önemli kısım tanrı seçimidir. Karakterinizin nasıl biri olduğunu ırkınızdan ve sınıfınızdan daha belirleyici bir seçimdir bu. Tamamen tanrınızın yolunda gidecek ve onun dünyadaki gölgesi olacaksınız. Ne yöneliminiz ne hareketleriniz tanrınıza ters olamaz. Zaten tanrınızın aksi yönünde hareket eden birini gördüğünüzde silahınıza sarılmanız muhtemel. Yaptığınız büyüler de yine tanrınızın yönelimiyle uyuşmalı ve tanrınızın size verdiği ekstradan büyüler var. Bunların hepsini hesaba katarak doğru tanrıyı seçmelisiniz. Tabi belirttiğim gibi tanrınız bir nevi karakterinizi belirleyeceğinden yapmak istediğiniz role uygun ve gerçekten peşinde koşacağınız bir tanrı seçin.

Yapacağınız RP’lerin de ne kadar önemli olacağından bahsedeyim. Bir ruhban olarak en büyük gücünüz inanıcınız. Unutmayın siz diğer karakterler gibi iletişim kuramadığınız ve hurafelerden dinlediğiniz bir tanrıya tapmıyorsunuz. Siz gücünüzü direkt olarak tanrınızdan alıyor,dualar ederek büyü yapıyor ve kılıcınızı onun için sallıyorsunuz. Şüphe etmek veya sorgulamak sizin kitabınızda yok. Ne zaman ki bir ruhban olarak tanrınıza edilen hakarete karşı savaşmassınız, o zaman artık bir ruhban değilsiniz demektir. Partinizin sizden bekledikleri şeyler ise inancınızın sonuna kadar peşinde olmanız ve asla pes etmemenizdir. Siz tanrınızın uğruna savaşırken ölmekten zerre tereddüt etmeyen biri olmalısınız. Böylece partinizde hem size hem de tanrınıza saygı duymaya başlayacaktır. İnancınız ve dualarınızla onların cesaret ve güven kaynağı olmalısınız. Tanrınızın bir düşmanı tarafından karnınıza kılıç saplandığında, ağzınızda biriken kanı o düşmanınızın yüzüne tüküremeyecek durumdaysanız sakın ruhban oynamaya kalkmayın. Çünkü tanrılar kutsal güçlerini yalnızca sadık ve cesur olanlara sunarlar.