Kendinizi Çizgi Romanlar İçinde Kaybetmek İçin 10 Neden
Hepimiz kitapların içine gömülmeyi, onların bambaşka dünyalarında kaybolmayı severiz. Ama niyeyse bizlere bu imkanı birbirinden muhteşem görsellerle sunan çizgi romanlar, meraklıları dışında çoğu kişi tarafından dışlanmış hatta edebiyat dünyasında yerleri olmadığını iddia edenler bile olmuştur.
Biz de bu önyargıları kırmak ve çizgi roman antipatisine dur demek için bir liste hazırladık. İşte sizlere, hâlâ çizgi romanların büyülü dünyasına dalmadıysanız, neden elinizi çabuk tutmanız gerektiğini anlatan on maddelik listemiz.
1. Çizgi Romanlardan Yola Çıkılarak Çekilen Onca Muhteşem Film
The Avengers, Big Hero Six, Ant Man ve Guardians of the Galaxy çizgi roman filmleri denince aklımıza gelen güncel isimlerden. Bir de yakında izleyici ile buluşacak olan ve düşüncesi bile içimizde adrenalin dalgaları yükselten Batman v Superman, Doctor Strange, Captain America: Civil War ve daha niceleri var. Filmlerin yanında, her hafta izleyiciyi ekran başına kitlemeyi başaran Daredevil, Arrow, The Flash, Agent Carter, Agents of S.H.I.E.L.D. gibi diziler de cabası. Çizgi romanlardan uyarlanmış bunca başarılı film ve dizi gözlerimiz önünde dururken, kimin içinde izlediği hikayenin derinine inme isteği oluşmaz ki? Ekranlara yansıyan hikayeler ne yazık ki çizgi roman dünyasını oldukça yüzeysel bir biçimde izleyiciye taşıyor ve okuyucuya sunulan derinlik bir yerlerde kayboluyor. İzlediğiniz ve hayranı olduğunuz hikayelerin özüne inmek ve o dünyanın bir parçası olmak için çizgi romanlar doğru adres.
2. Çocuk ve Gençlik Kitaplarının Büyüleyici Çizgi Roman Uyarlamaları
Hepimiz çocukluğumuzda ya da gençliğimizde okuduğumuz kitapları yüzümüzde bir tebessümle anarız. Çünkü o kitaplar, çocukluğumuzun sınırsız hayal gücüyle birleşerek bizi akıl almaz dünyalara götürmüşlerdir. Ama kaçımız o kitaplara geri döndüğümüzde eskiden bulduğumuz tadı yakalayabiliyoruz? İşte bu kitapları çizgilere taşıyan çizerler, bir kez daha bizleri aşina olduğumuz o büyülü dünyalara götürüyorlar. Grimm Kardeşler klasiklerinden, Neil Gaiman, Malorie Blackman gibi çağdaş yazarların kitaplarına, birçok çizgi roman uyarlaması bulmak mümkün.
Bunun yanında bu uyarlamalar sadece çocuk ve gençlik kitaplarıyla kalmıyor. Bir polisiye efsanesi Agatha Christie kitaplarının çizgi roman uyarlamalarıyla cinayet mahallerini tekrar inceleyebilir, Rus klasikleriyle kendinizi St. Petersburg sokaklarında bulabilir ya da tiyatro devi Shakespeare’in Hamlet ve Macbeth uyarlamalarını okuyarak hırs ve intikam aşkının en muazzam kahramanlara bile neler yaptığına bizzat şahit olabilirsiniz.
3. Çizgi Romanlardaki Karakter Çeşitliliği
Tabii ki çizgi romanlarda da “günü kurtaran süper güzel/yakışıklı kahraman” klişesine sık sık rastlıyoruz. Ama genç kızların yedek sevgilisi tadındaki kahramanların yanında, çizgi romanlar dünyanın bu tarz insanlardan oluşmadığının farkında olan sayılı görsel platformdan biri. Dünya farklı milletlerden, ırklardan, cinsel yönelimden insanlarla dolu. Örneğin lezbiyen bir karakter olan America Chavez. Hepimizin yakından tanıdığı kör kahraman Daredevil. Afrikalı kahraman Black Panther. Yaşamın her köşesinden karakterlerin maceralarını okuma fırsatı yakaladığımız çizgi romanların bu özelliği, onlara ayrı bir gerçeklik katıyor.
4. Çok Net: Eğlenceliler
Evet kahramanlarımız çoğu zaman dünyayı yok olmanın eşiğinden kurtarıyor, insanlığın sonunu getirmeye hazırlanan kötülere derslerini veriyor, kısacası pek de neşeli olmayan konularla uğraşıyorlar. Hele ki Batman gibi şehrin karanlık ve korkunç yüzüyle karşı karşıya kaldığımız serilerde, neşe bizlere oldukça uzak bir kavram haline geliyor. Ama bu işi bile eğlenceli hale getirmeyen kahramanlarımız yok değil. Örneğin son zamanlarda herkesin favori süper kahraman takımı haline gelmiş Guardians of the Galaxy, ya da çenesi yüzünden başı beladan kurtulmayan Deadpool. Ciddi ve karanlık konulardan bahsedebildikleri gibi, kafa dağıtmak istediğiniz zamanlar için de çizgi romanlar bire bir.
5. Sürekli Yenilenerek Okuyucuya Sınırsız Sayıda Hikaye Sunuyorlar
Okuyucuların yakından bildiği gibi çizgi romanlar belirli aralıklarla yenilenme sürecine girerler. Bazı karakterlere veda ederiz, yeni karakterlerle tanışırız, eski yüzlerle tekrar karşılaşırız, Batman ölür sonra da geri gelir. Hikayelerdeki bu sirkülasyon, serileri tekdüzelikten kurtarıyor ve okuyuculara hep yeni materyaller sunma şansı sağlıyor.
6. Gerçek Sorunları Ele Alıyorlar

Hikayelerimizin çoğu, bulabildikleri en dar taytı giymiş kahramanların maceralarını konu alıyor olabilir ama derine indiğimiz zaman, çizgi romanlar okuyucuyu beklenmedik bir ciddiyetle karşılıyor. Uyuşturucu bağımlılığı, fiziksel engeller, ırkçılık, cinsel istismar gibi ciddi ve çağımızın büyük sorunlarını ele alan hikayeler, çizgi romanların gerçek hayatla bağlantı kurmasını sağlıyor ve onları “taytlı kahramanların maceraları” olmaktan öteye taşıyor. Ayrıca bu tarz konuların ciddiyetle ele alınması, çizgi romanların “çocuk işi” olmadıklarını, yetişkinlere de hitap edebileceklerini kanıtlıyor.
7. Kısa Hikayeler İsteyenler İçin İdealler
Herkes uzun uzun romanlar okumayı sevecek diye bir kural yok. Bazılarımız için bu oldukça sıkıcı bir aktivite olabilir. Muhteşem çizimler ve akıcı diyaloglar, çizgi romanları bir oturuşta bitirilecek maceralar isteyen okuyucular için ideal bir seçim haline getiriyor.
8. Gerçek Dünyadan Kaçışın Kapısı
Hangimiz bir kahraman olmanın hayalini kurmamışızdır ki? Hepimiz kendimizi okuduğumuz hikayelerdeki kahramanların yerine koymuşuzdur. Yaşamın gerçekleri ve sorumlulukları çok gelmeye başladığında, süper güçlerle bezeli insanların dünyayı kurtardığı ve maceradan maceraya koştuğu hikayeler okuyucularına mükemmel bir kaçış kapısı aralıyor.
9. Kahramanlar Herkes İçin İdeal Rol Modeller
Hayır, kimseye taytlarını giyip suçla savaşmalarını falan önermiyorum. Adalet için savaşmak bir insanın hayatını adayacağı en muazzam amaçlardan biri olabilir fakat burada bahsettiğim rol modelliğe başka bir açıdan yaklaşıyorum. Kahramanlarımızın hepsi hayatlarının birçok noktasında, çeşitli zorluklara göğüs germek zorunda kalıyor, fakat bu zorlukların onları alt etmesine hiçbir zaman izin vermiyorlar. Hayat karşılarına ne çıkarırsa çıkarsın, pes etmiyorlar ve karakter olarak gelişirken, etraflarında yardıma muhtaç insanların imdadına yetişmeyi de başarıyorlar. Çizgi romanlar bizlere süper kahraman olmanın süper güçlerle alakası olmadığını, hayata karşı dik durabilen herkesin birer kahraman olduğunu her seferinde hatırlatıyor.
10. Ve Son Olarak, Geek Olmak Kadar Eğlenceli Bir Şey Yok!
İnsanlar çizgi roman okumanın saçma ya da çocukça bir şey olduğunu düşünebilir, bırakın düşünsünler! Geek olmak harika bir şey! Ön yargılarından kurtulamamış insanların hayal bile edemeyeceği dünyalarda yaşamak, sizinle aynı zevkleri paylaşan bir topluluğun parçası olmak mükemmel bir zevk. İnsanların dediklerine kulak asmayın ve hala çizgi romanların heyecanlı dünyasına giriş yapmadıysanız daha fazla vakit kaybetmeden bu eşsiz dünyalardan birinin sayfalarını aralayın!