İthaki Yayınları Karıştı, Okurlar Boykot Çağrısı Yapıyor
İthaki Yayınları, çalışanlarını düşük ücrete, kötü çalışma koşullarına ve istifaya zorlamasıyla gündeme geldi. Genel Yayın Yönetmeni Alican Saygı Ortanca ile birlikte kemik kadrodan isimlerin istifa ettiği söyleniyor.
Bilimkurgu ve fantezi edebiyatı okurlarının gündemine Umut Sendikası’nın yayınladığı bir yazı bomba gibi düştü. Bu yazı İthaki Yayınları’nın çalışanlarını işten çıkardığı ve istifaya zorladığını iddia ediyor. Orijinal metni buradan okuyabilirsiniz.
İthaki’de Neler Yaşanmış?
Yazı İthaki Yayınları ve ona bağlı Penguen Kitabevi zincirinin tüm başarısına rağmen yayınevi çalışanlarının düşük ücretle çalıştıklarından bahsediyor. Ne yazık ki bu bizim için yeni bir haber değil. Zira birçok yayınevinin çalışanlarına hak ettiği ücretleri vermediği ya da veremediği konusu bir süredir bizim de gündemimizdeydi. İthaki’de ise durum asgari ücretin artması ile karışmış. Genel Yayın Yönetmeni Alican Saygı Ortanca çalışanların maaşına zam talep etmek için yayınevinin kurucusu Ünal Koçak ile görüşmüş. Bu görüşmelerden sonra çalışanlar maaşlarına düşük bir oranla da olsa zam almışlar. Ancak işverenlerin tutumu bu zamlı maaşın yatmasının ardından bir anda değişmiş.

Çalışanlara gelen bir mail yayınevinin bir süredir onayladığı çalışma koşullarının (onaylamış olduklarını reddeder şekilde) kabul edilemez olduğunu söylemiş. Alican Saygı Ortanca’yı bu koşulları işverenlere onaylatmadan sağladığı iddiasıyla, onur zedeleyici bir üslupla zan altında bırakmış. Bahsettiği çalışma koşulları da yayınevinin artan yol masrafları ve kira giderleri sebebiyle ofis yerine evden çalışma düzenine geçmesiymiş. Oysaki bu karar her bir çalışan için işverenlerce ayrı ayrı onaylanmış aslında. Çünkü kimi çalışan bu değişiklik üzerine şehir bile değiştirmiş. Bariz bir şekilde haksızlığa ve iftiraya, karalayıcı bir üslupla maruz kalan Alican Saygı Ortanca’nın istifa ettiği söyleniyor.
Bahsi geçen mail herkesi ofise gelmeyi zorunlu bıraktığı için ertesi gün ofise gelemeyen çalışanlar hakkında tutanak tutulmuş. Apar topar ofise giden çalışanlar ise genel yayın yönetmeni ya da yetkili herhangi biri ofiste olmadığı için ne yapacağını bilemiyor. Birkaç gün sonra ofislerinin Kadıköy’den İçerenköy’e taşınacağı haberini almışlar. Çalışanların servis veya yol masrafı konusunda talep ettikleri desteğe de olumsuz yanıt geliyor. Üstelik bu süreçte İçerenköy ofisine çağrılan henüz tazminat hakkı doğmamış yeni çalışanlar da birer birer işten çıkarılıyor. Sebep olarak da yayınevinde küçülmeye gittikleri söyleniyor.
Tüm bunlara rağmen yayınevinde kalmaya devam eden çalışanlar ise başlarına ne geleceğini öngöremiyor.
Türkiye’de yayıncılık dediğimiz şey, okumaya, yazıp çizmeye meraklı akıllı gençlerin umut ve ideallerini sömüren, insanları yok pahasına çalıştıran, patronlara müthiş servetler kazandırırken gençleri türlü hak gasplarıyla çürüten berbat bir sektör.

İthaki Yayınları Küçülmeye Gidiyor Olamaz mı?
İthaki Yayınları da ülkemizdeki ekonomik şahlanmadan etkilendi, kaçınılmaz olarak. Hatta İthaki’nin çizgi roman editörü Emre Aygün, bazı çizgi romanları kuşe kağıda basmanın fiyata etkisinden çekindikleri için yayın programlarını değiştirdikleri gibi detayları geçtiğimiz Aralık ayında bizimle paylaşmıştı. Fakat her şeye rağmen İthaki, Türkiye’nin en güçlü yayınevlerinden biri olmaya devam ediyordu. Her geçen gün sayıları artan Penguen Kitabevi şubeleri, tepkili olduğumuz D&R’a (ve hatta Starbucks’a) başarılı bir alternatif oluşturmasıyla beğenimizi kazandı. Online satış mağazaları İlkNokta da yaptıkları indirim kampanyaları ile birçok müşteri kazandı.
Yayınevinin sahip olduğu telif hakları onları bilimkurgu ve fantezi edebiyatında kilit bir noktada tutuyor. Üstelik matbaa sırası bekleyen kitapları da sayıca o kadar fazla ki baskıya hazır kitaplar ile bir yıla yakın süre boyunca kitap çıkarmaya devam edebileceklerini söylemişlerdi. En az ilgi gören kitaplarının bile ikinci baskıya gidebildiği de bir gerçek. Dolayısıyla İthaki Yayınları’nın küçülmeye gidiyor olması pek inandırıcı gelmiyor.
Tüm Okurlar Öfkeli ama Tepkiler Karışık
İthaki Yayınları’nın bir nevî dağıldığı bilgisi okurlarda farklı tepkilere sebep oldu.
Kimi patronlara öfkelenerek boykot çağrısı yaptı. Olması gerektiği gibi, çalışanların haklarını savunmaya başladı. Örneğin Socially Awkward Maceracı‘nın yazarı ve çizeri sevgili Pınar Gökoğlu çalışma koşulları düzelene dek İthaki için görsel üretmeyeceğini duyurdu. Değerli çizgi roman sanatçısı Selçuk Ören de yeni çizgi roman projesini İthaki ile yayımlamaktan vazgeçti. İthaki’den kitabı çıkmış Bülent Ayyıldız ve Meltem Dağcı gibi yazarlar ile M. İhsan Tatari gibi ismini görünce mutlu olduğumuz değerli çevirmenler de bu haksızlık karşısında sessiz kalmadılar. Çizgi roman cephesinden Cihan Kılıç da çalışanları yalnız bırakmadı. Yani yayınevi ile iş birliği yapmış isimler hayal kırıklıklarını gizlemiyor.
Yayın ve medya dünyasından değerli isimler bu tatsızlığı duyurmaya ve tepki göstermeye başladı. Çalışanların haklarını savunmak isteyen okurlar da boykot çağrısı yapıyor. İşler düzelene dek İthaki Yayınları’ndan kitap almayacaklarını söylüyorlar.

İthaki’ye Önceden Kızgın Olan Bir Kalabalık Var
Kimi okur ise İthaki’ye zaten öfkeliydi. Öfkeli oldukları konuların asıl muhattabının kim olduğunu bilmedikleri için İthaki ile ilişkilerini bitirme kararı aldığını söyleyenler de var.
Bu okurlardan bazıları İthaki’nin telif hakkını aldığı eserlere özen göstermemesinden şikayetçi. The Expanse (Enginlik) serisinin devam etmeyişi kitapların ne kadar iyi olduğunu bilen herkesin kalbini kırdı. Benzer bir şey Unutulmuş Diyarlar hayranları için de geçerli. Hele ki Baldur’s Gate 3 oynadığımız şu günlerde…
Kimi okur ise bardağın dolu tarafını görüp basılmayanlardan ziyade basılan kitaplara öfkeli. Zira İthaki’nin bazı kitaplarındaki çeviri, yazım, imla ve baskı hataları ezelden beri okurun canını sıkıyor. Henüz yayınlama fırsatı bulamadığımız Sanal Ülke incelememizde yanlış bir görselin tekrar ederek basılmış olmasından ben de sizlere yakınmıştım. Callahan Günlükleri’ni ise çevirisinde anlamı kaybolan diyaloglar sebebiyle okuyamayıp yazar arkadaşlarımıza şikayet etmiştim. Yazarlarımız ve hatta okurlarımız arasında da İthaki kitaplarındaki hatalar sıkça gündeme geliyordu. Basılan kitabın kalitesi büyük oranda o metin üzerinde çalışan isimlere bağlı oluyordu. Bu yüzden yayınevinin çalışan kadrosunun değişmesi ihtimalinden çok şikayetçi olmayanlar da var. Patronlara tepkili olsalar da değişimi olumlu karşılıyorlar.

Yayınevini yaptıkları yayınların kalitesi dışında, sosyal medyadaki duruşları sebebiyle de eleştiren çok sayıda okur var. Kimi Türk Edebiyatı yerine Türkçe Edebiyat ifadesini kullanması sebebiyle yayınevine hâlâ kırgın. 10 Kasım’da Atatürk’ü anmak yerine Neil Gaiman’ın doğum gününü kutlamaları da tepki çekmişti. Son olarak 6 Şubat depremi konusunda uzun süre bir paylaşım yapmamaları da okurları öfkelendirdi.
Dolayısıyla çoğu okur için bu gelişmeler bardağı taşıran son damla oldu.
Ne Olacak Şimdi?
Açıkçası kimse bilmiyor. Biz de herkesin sevdiği işi severek yapacakları koşullarda çalışmasını (bkz. biz) ve emeklerinin karşılığını almasını istiyoruz. Dolayısıyla yaşanan olumsuzluklara tepkiliyiz.
İthaki’de neler olup bittiğine dair daha fazla şey öğrenmeye çalışacağız. Henüz İthaki’deki arkadaşlarımız ile iletişime geçemedik. O yüzden ne yazık ki şimdilik size aktardığımız tüm bilgiler duyumlar ve sosyal medya paylaşımları hakkında oldu. Dolayısıyla tüm bu yazdıklarımızın henüz doğrulanmadığı (ya da yalanlanmadığı) konusunda açık bir uyarı yapalım.
Ekim ayının sonunda Tüyap İstanbul Kitap Fuarı var. Bazı yayınevlerinin stant ücretine tepki göstererek katılamadığı o fuarda geçen yıl İthaki Yayınları her salonda ayrı bir stant açmış, her standa bir editörlerini yerleştirmişti. Bakalım bu yıl fuarları nasıl geçecek.