Makaleler

Geleceği Tahmin Etmiş 15 Roman

Kurgusal eserlerin büyük bir bölümü yazarlarının yaratıcılıklarıyla şekillenir ve hayat bulur. Bazen hiç bilmediğimiz bir dünyada kendimizi bulur ve hikayenin içerisine dalarak yolculuk etmeye devam ederiz.

Olağanüstü yaratıcılıkla yazılan bu eserlerden bir kısmı sanki geleceği tahmin edercesine bilgiler içermektedir. Bunların birkaçını bir araya getirerek güzel bir okuma listesi oluşturmak istedim.

Bu kitap listesinin içerisinde yer alan kitaplar ilk yayın tarihine göre sıralanmışlardır. Her kitabın Türkçeye çevrilmemiş olduğunu şimdiden belirtmeliyim. Bazı kitaplar orijinal dili olan İngilizce olarak kalmıştır. Kitaplarda belirtilen geleceğe yönelik tahminlerin neler olduğuna da yer verilmiştir. Bu kitapları okuyarak yazarların hayal güçlerinin kuvvetine şahit olmayı başarabilirsiniz.

Burada yer alan her kitabın dünya edebiyatında yeri çok büyüktür. Eğer gerçek bir okuyucu olduğunuza inanıyorsanız bu kitaplar mutlaka kitaplığınızdan bir kez bile olsa geçmiş olmalıdır. Bu kitaplar, size diğer kitaplardan çok daha fazla keyif verecektir.

1. Gulliver’in Gezileri (Jonathan Swift)

Jonathan Swift imzasını taşıyan Güliver’in Gezileri isimli roman ilk kez 1726 yılında yayınlanmıştır. Güliver, iyilik yanlısı bir isimdir ve hayatın zorlayıcı şartları gereği bir doktor olarak gemilerde çalışmaya başlamıştır. Bir gün gemisi korkunç bir fırtınaya yakalanır. Güliver ise kaza sonrasında kendini her şeyin oldukça küçük olduğu Lilliput adında bir ülkede bulur.

Kitabın kahramanı Güliver garip ülkede esirken, her şeyin ufak olduğu bu ülkenin astrologları Mars’ın iki uydusunun olduğunu dile getirmişlerdir. 1877 yılında ise Amerikalı astronom Asaph Hall yaptığı keşifle Mars’ın iki uydusunun olduğunu tespit etmiştir. Ardından ise bu iki uyduya Phobos ve Deimos adı verilmiştir.

2. Frankenstein (Mary Shelley)

frankenstein-ve-doktor

Mary Shelley imzasını taşıyan Frankestein isimli roman ilk kez 1818 yılında yayınlanmıştır. Frankenstein aslında doktorun adıdır ve bir canavar yaratmaya karar verir. Ölmüş insanların vücut parçaları bir araya getirilerek yaratılan bu canavar yaratıcısı tarafından reddedilir. Her ne kadar canavar insanlarla anlaşmak istese bile insanlar onu hoş karşılanmaz. Sonunda içinde biriken öfke intikam arzusuna dönüşür ve canavar Frankenstein’ın peşine düşer.

Kitabın kahramanı Frankestein, çeşitli vücut parçalarının bir araya getirilerek yaratılmıştır. Bu aynı zamanda bir tür organ nakli anlamına gelmektedir. Aynı yüzyıl içerisinde doku nakilleri yapılsa bile başarılı organ nakillerinin yapılması için bir yüzyıl daha beklenmesi gerekecektir.

3. Paris in the Twentieth (Jules Verne)

Jules Verne imzasını taşıyan ve 1863 yılında kaleme alınmış fakat 1994 yılında yayınlanmış olan Paris in the Twentieth romanı Türkçeye çevrilmemiştir. Roman, teknolojinin alıp başını gittiği bir Paris’i konu almaktadır ve 2000 yılında geçmektedir. Michel Dufrenoy isimli 16 yaşında bir genç okuldan mezun olur ama bu devirde değersiz olduğunu düşünmeye başlar. Çünkü yaşadığı devirde önemli olan iş ve teknolojidir.

Jules Verne, 1863 yılında yazdığı bu romanda teknolojik aydınlatma sistemleri ve para transferleri gibi çeşitli ileri teknolojiye ait gelişmelere yer verilmiştir. Bunların hepsi çok daha ilerleyen yıllarda hayatımıza kazandırılmıştır.

4. Ay’a Yolculuk (Jules Verne)

Jules Verne imzasını taşıyan Ay’a Yolculuk isimli roman ilk kez 1865 yılında yayınlanmıştır. Amerika’da sona eren iç savaş sonrasında işsiz kalan birkaç topçunun Ay’a ulaşabilecek bir mermi yapmaya çalışması konu alınır. Bu mermi fikri dünyanın dört bir yanında büyük ilgi uyandırır ve hatta bir kişi gönüllü olarak merminin içinde Ay’a gitmeyi ister.

Kitapta Ay’a ulaşma ve oraya yolculuk etme fikri üzerinde durulur ve yıl henüz 1865’tir. Apollo 11 ise 1969 yılında Ay’a ilk ayak bastığında Jules Verne’nin yaklaşık 100 yıl önce hayal ettiğini gerçeğe dönüştürmüştür.

5. Geçmişe Bakış (Edward Bellamy)

Edward Bellamy imzasını taşıyan Geçmişe Bakış isimli roman ilk kez 1888 yılında yayınlanmıştır. Bir tür ütopya oluşturan Bellamy, insanların sosyalist bir toplumda nasıl yaşayabileceklerini ele alır. Toplumun olası sorunlarına ve bunun yanında sorunların çözümlerine yer verir.

Kitapta ilk kez 1951 yılında kullanılmaya başlanan kredi kartlarından söz edilmektedir. Nakit para yerine kullanılan bu kartların yıllar önce bir yazar tarafından dile getirilmiş olması şaşırtıcı olabilir ama yazar bu kullanımı sosyalist bir toplumda gerçekleştirmiştir. Oradaki kartlar bugünün kredi kartları fikriyle sadece fikir açısından benzerlik taşımaktadırlar.

6. Denizler Altında 20.000 Fersah (Jules Verne)

Jules Verne imzasını taşıyan Denizlar Altında 20.000 Fersah isimli roman ilk kez 1870 yılında yayınlanmıştır. Okuyucu, yaşadığı toplumla bağını koparmaış Kaptan Nemo ve Nautilus adını taşıyan denizaltısı ile denizlerin altında bir yolculuğa çıkar. Bu yolculukta denizin altında yaşayan canlılar keşfedilir.

1870 yılında yayınlanmasına rağmen kitap elektrik denizaltı fikrine yer vermiştir. Jules Verne’nin diğer birçok kitabında olduğu gibi bu fikir de bir gerçeğe dönüşmüş ve 1960’lı yıllarda elektrikli denizaltılar icat edilmeye başlanmıştır.

7. The Machine Stops (E.M. Forster)

E. M. Forster tarafından yazılan The Machine Stops isimli roman/kısa hikaye ilk kez 1909 yılında yayınlanmıştır ama henüz Türkçe’ye çevrilmemiştir. Roman insanların aşırı nüfus sebebiyle artık dünya yüzeyinde yaşamayacak hale dönüştükleri ve yerin altında yaşamaya başladıkları bir dünyayı konu alır.

E. M. Forster’ın bu romanı yıllar sonra hayatımıza girecek olan anlık mesajlaşma ve İnternet gibi kavramların kullanıldığı ve bunları tahmin eden bir roman olma özelliğini taşımaktadır.

8. The World Set Free (H.G. Wells)

H. G. Wells tarafından yazılan The World Set Free isimli roman ilk kez 1917 yılında yayınlanmıştır ve henüz Türkçeye çevrilmemiştir. Roman nükleer silahların tahmin edilmesi, kontrolü güç ve aynı zamanda aşırı yıkıcı silahların yer aldığı bir hikayeye sahiptir.

1917 yılında yayınlanmasına rağmen bundan 30 yıl sonrasında neler olabileceğini tahmin eden roman, Amerika Birleşik Devletleri’nin Japonya’ya atacağı atom bombasının habercisi gibidir.

9. Cesur Yeni Dünya (Aldous Huxley)

Aldous Huxley tarafından yazılan Cesur Yeni Dünya isimli roman ilk kez 1931 yılında yayınlanmıştır. İnsanların artık tek tip olduğu ve aynı standartlarda olduğu bir ütopya oluşturan yazar, herkesin çalışan, mutlu olan ve eğlenen bir birey olduğu bir dünya yaratır.

1931 yılında yayınlanmasına rağmen Aldous Huxley bu romanında insanın ruh halini değiştiren psikolojik etkiye sahip ilaçları tahmin etmiştir. Bu ilaçlar ilk olarak 1949 yılında ortaya çıkmaya başlamıştır.

10. Bin Dokuz Yüz Seksen Dört (George Orwell)

George Orwell tarafından yazılan Bin Dokuz Yüz Seksen Dört isimli roman ilk kez 1949 yılında yayınlanmıştır. İnsanlar totaliter bir sistemde yaşamaktadır. Onları sürekli izleyen ve kontrol eden bir Büyük Birader vardır. En iyi distopya kitapları arasında gösterilen bu kitap insanların her hareketinin takip edilebildiği bir dünyada geçmektedir.

George Orwell, insanların her hareketinin izlendiği ve kayıt altında tutulduğu bir dünya oluşturmayı 1949 yılında başarmıştır. Bundan yaklaşık 70-80 yıl sonra ise bu dünya gerçeğe dönüşmüştür. Yakın geçmişte ABD Ulusal Güvenlik Dairesi’nden sızdırılan belgeler insanların nasıl takip edildiğini ve Büyük Birader’in gerçekten var olduğunu ortaya koymuştur.

11. Fahrenheit 451 (Ray Brudbury)

Ray Brudbury tarafından yazılan Fahrenheit 451 isimli roman ilk kez 1953 yılında yayınlanmıştır. Romanda bir distopya vardır. İnsanlar kitapların itfaiyeciler tarafından yakıldığı bir dünyada yaşar. Sadece televizyon izlerler ve televizyonda izledikleri genelde beyin yıkayan şovlardır.

Ray Brudbury, romanında yer verdiği ve aslında iletişim sağlayan kulak içi kulaklık fikri yıllar sonra teknoloji devleri tarafından hayata geçirilmiştir.

12. Yer Açın! Yer Açın (Harry Harrison)

Harry Harrison, Yer Açın! Yer Açın! isimli romanını ilk kez 1966 yılında yayınlanmıştır. 1999 yılının New York’unda geçen hikayeye göre şehir aşırı nüfustan ötürü açlık ve sefillik içindedir. Kimsenin yiyecek bir parça ekmeği, içecek bir damla suyu yoktur.

Harry Harrison, 1966 yılında aldığı romanla geçmişten günümüze kontrolsüz nüfus büyümesinin ne gibi sonuçlar ortaya çıkaracağına değinmiştir. Bu eser, Soylent Green adıyla filme de uyarlanmıştır.

13. 2001: Bir Uzay Efsanesi (Arthur C. Clarke)

Arthur C. Clarke, 2001: Bir Uzay Efsanesi isimli romanını ilk kez 1968 yılında yayınlamıştır. İnsanlar uzayı araştırmaktadırlar ve ilk kez güneş sisteminin derinliklerine insanlar gönderilir. Ancak her şey istendiği gibi gitmez ve çeşitli aksilikler yaşanır. İnsanın uzayı tanıma macerası üzerine yazılmış bir romandır.

Arthur C. Clarke, romanında insanların bir çeşit tablet türü araçlarla haber alabilmesine değinilmiştir. Yıllar sonra ise ilk kez Apple, iPad’i üreterek bu fikrin gerçeğe dönüşmesini başarmıştır.

14. Stand on Zanzibar (John Brunner)

John Brunner tarafından yazılan Stand on Zanzibar romanı ilk kez 1969 yılında yayınlanmıştır. Kitap ürkütücü bir temaya sahiptir çünkü ABD eyaletlerinin çeşitli noktalarında terörist saldırılar ve silahlı okul baskınları gerçekleşmektedir. Belirli uyuşturucu maddelerinin kullanımı suç olmaktan çıkarılmıştır.

John Brunner, yakın geçmişte ABD’de gerçekleştirilen terörist saldırıları önceden tahmin etmiştir demek çok uçuk bir durum olabilir ama hayal gücünü kullanarak bunları yazmıştır. Bununla birlikte romanda elektrikli arabalar gibi henüz yeni tanıştığımız icatlara değinilmiştir.

15. Cyborg (Martin Caidin)

Martin Caidin tarafından yazılan Cyborg romanı ilk kez 1972 yılında yayınlanmıştır. Roman, eski bir astronot olan Steve Austin’in yaşanan kaza sonrası çeşitli organlarını kaybeder. Hayata ise bilim adamlarının ona mekanik bacaklar ve göz takmasıyla devam eder. O artık yarı insan ve yarı makine olarak hayatına devam eder.

Martin Caidin, yakın geçmişte ilk kez gerçekleştirilen biyonik bacak çalışmasını yaklaşık 30 yıl önceden romanında yer vermiştir. İlk biyonik bacak çalışması 2013 yılında gerçekleştirilmiştir.[/box]

Türkçe ve İngilizce olmak üzere toplam 15 kitaptan söz ettim ve hepsinin yazıldıkları dönemden yıllar sonrasında yaşanacak olayları tahmin ettiklerini görebilirsiniz. Burada kritik soru belli: Bu yazarların hayal güçleri ve yaratıcılık becerileri bilim insanlarına ilham kaynağı mı oluyor?

Belki evet, belki hayır. Belki toplumları çok iyi tanıyıp yıllar sonra nelere ihtiyaç duyabileceklerini öngörüyorlar ve bu tür tahminlerde bulunuyorlar. Belki kimsenin aklında olmadığı halde bu fikirleri başkalarının akıllarına sokarak gerçekleştirilmesini sağlıyorlar. Her ne olursa yaptıkları bir şey var. O da hayal güçlerini en iyi şekilde kullanmak…

Bunlara da mutlaka bakın:

Yazan: Kaan Karadeniz

* Bu yazı daha önce Gri Sayfalar‘da yayınlanmıştır.

Bu İçeriğe Oy Verin

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Log In

Forgot password?

Forgot password?

Enter your account data and we will send you a link to reset your password.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Log in

Privacy Policy

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.