Dijital Oyunlarda Rol Yapma Oyunları Hamlesi
Son zamanlarda rol yapma oyunları türü diğer türler arasında öne çıkmayı başardı. Burada kendi fikirlerimle bu öne çıkmanın sebepleri ve sonrası için tahminlerimden bahsedeceğim.
Hareketlenme Divinity: Original Sin ve takiben Dragon Age serisinin son halkasının piyasaya çıkmasıyla başladı. İki oyunun da basında aldığı puanlar iyiydi. Oynanış güzeldi ve eski oyuncularla yeni oyuncuları aynı noktada buluşturmayı başardılar.
Türle yeni tanışacak oyuncuları da kendine çekmeyi başardı. Diğer büyük, küçük firmalarda bu türde potansiyel gördüler. Bazı firmaların ellerinde zaten kurulu evrenleri olan isimler vardı. Bu firmalar Kickstarter sayesinde çekirdek kitleleriyle iletişime geçip, aradığı desteği buldu ve biraz da modernize ederek güzel yapımlar ortaya koydu.
Teknik kısma bakacak olursak, diğer türlerin önceliği hep grafikteydi. Sürekli çıkan serilerde grafiklerde yenilik yapılıyordu ve odak noktası grafikken aceleyle çıkan bu oyunlarda hata bol oluyordu. Bu türlerde mutlaka ufak da olsa bir boşluk hissediliyordu. Rol yapma oyunlarında ise dünya özenle kuruluyordu, dünyanın bir ucundaki olay oyuncunun olduğu yeri etkiliyordu ve bu his oyuncuya veriliyordu. Oyundaki her yapı eşit derecede önemliydi ve firmalar çekirdek kitlelerini kaybetmemek için özenle çalışıyordu. Yapımcıların zaman telaşı olmuyordu, hayranlarına vaat ettiklerini yapmaya çalıştıkları sürece oyuncular beklerdi.
Biraz da oyuncunun açısından düşünelim. Oyun oynamanın bir amacı da günlük hayattan uzaklaşıp stres atmak. Hayat bize ne diyor? Oku, çalış, çalış, oku, başar… Peki, diğer türler, oyunda bir şekilde bize bir kulvar çizip arkamızdan itiyor. Ben bundan ne anladım, zaten hayattan kaçmaya çalışıyordum. İşin içine biraz süs koyuyorlar oynayın diyorlar. Bazı istisnalar oluyor tabi. Rol yapma oyunlarında ise oynadığımız evrenlerdeki büründüğümüz roller çok daha farklı ve bazen oradaki başarısızlık bile mutlu ediyor. Çünkü, hayatın aksine tamamen benim yaptığım seçimlere bağlı oluyor. İçinde yaşayacak çeşitli hikayeler bulabiliyoruz.
Bu sebeplerden dolayı bu türü sevdik. Peki, hep böyle mi devam edecek? Belki, her şey yapımcıların türü yeni seven hayranların ihtiyaçlarıyla, çekirdek kitlenin ihtiyaçlarını dengeli bir şekilde karşılamasına bağlı. Gelişen teknolojiyle bir çok güzel özellik görebiliriz. Mesela, ilerleyen zamanlarda MMORPG’ler de gelecek olan güncellemeler oyunda hangi tarafın daha çok savaş kazanmasıyla ilgili olup o tarafın hikayesi o yönde gelişir.
Sektör nasıl giderse gitsin biz, oyuncular yine de açıp oynayacağız. Beğeniriz, beğenmeyiz orası keyfimize kalmış. Yapımcıların biz oyuncuları daha çok dikkate alması dileğiyle. Bu konuyu burada bitirelim. Görüşürüz.
helal olsun cok güzel yazmışsın
Ben hep derim, oyun ve oyuncu aleminde en sadık kitlesi olan oyun türü RPGdir diye.