Unutulmuş Diyarlar İblis İstilası Altında – Out of the Abyss İncelemesi

Out of Abyss ile Dungeons and Dragons FRP sistemi, Unutulmuş Diyarlar’da hükmünü sürdürmeye devam ediyor!

Bu sefer bu büyük olaya Drizzt ve dostlarının da dahil olması macerayı iki kat daha heyecanlı bir hale getiriyor!

Daha önceleri sizlere Out of the Abyss haberini yapmıştık. Out of Abyss aslında büyük bir yapbozun ilk parçası. Büyük oyunun adı Rage of Demons (İblislerin Öfkesi). Uzun bir süre devam edecek Rage of Demons macera serisinin ilk ayağı olan Out of Abyss geçtiğimiz günlerde resmi olarak piyasaya sürüldü. Yakın zamanda Neverwinter Online oyununa da ek paketle gelecek ve oyuncular ilk kez tam anlamıyla Karanlıkaltı’nı (Underdark) MMORPG oyununda keşfedecek -daha önceki eklentiyle Karanlıkaltı’nın sadece bir kısmını görmüştük-.

Peki neler oluyor diyarlara? Drizzt serisi hâlâ devam etmekte olduğu için ülkemizde hem seriden hem de Unutulmuş Diyarlar’dan soğuyan pek çok kişi mevcut. Galiba millet olarak genel yapımız böyle. Bir şey uzun süre devam edince o şeyi otomatik olarak kötüleyesimiz “abi çok bozdu diyarlar ya, diyarların diyar olduğu zamanları özledim” gibi sözleri telaffuz edesimiz geliyor. Eh ben size söyleyeyim dostlarım, Unutulmuş Diyarlar hiç olmadığı kadar güzel bir şekilde, Dungeons and Dragons sisteminin ana evreni olarak yoluna devam ediyor! Yıllardır bıkmadan usanmadan tüm kitaplarını alıyor, derinlemesine inceliyor ve eski heyecanımızı kaybetmeden hepsini yalayıp yutuyoruz. Bu yüzdendir ki başta Drizzt serisi olmak üzere hâlâ yeni çıkan pek çok Diyarlar kitabı New York Times Çok Satanlar listesini vuruyor.

Lafı uzatmadan Out of Abyss’i incelemek istiyoruz. Geçtiğimiz günlerde sizlerle paylaştığımız Out of Abyss videosuyla olaylar iyice netleşti.

İlk olarak Menzoberranzan’ın başbüyücüsü Gromph Baenre’nin, Abyss düzlemine portallar açarak tanrıların bile korktuğu korkunç güçlü İblis Lordlarını ve adamlarını Karanlıkaltı’na çektiğini biliyoruz. Bunun sebebini tam olarak bilmiyorduk ancak Drizzt serisinin yeni kitabı Archmage ile olaylar gün yüzüne çıkıyor. Kısa bir özet geçelim:

Archmage kitabında Örümcek Kraliçe Lolth’un Abyss düzlemine gittiğini görüyoruz. Lolth bilinenin aksine aslında eskiden bir İblis Lordu idi. Sonradan tanrılığa yükselmiş olsa da iblis özünü koruyan bir tanrıçadır. Lolth, Abyss’e girer ve hepimizin tanıdığı Drizzt’in en büyük düşmanlarından balor iblisi Erttu’nun yanına gider. Erttu’nun elinde 100 yılı aşkın süredir öldüğünü düşündüğümüz biri vardır. Kyorl Oblodra, Sıkıntılar Zamanı sırasında Baenre Evi’nin gazabına uğrayan ve tüm üyelerinin psionic – zihin büyücüsü- olduğu Oblodra evinin Matron Ana’sı. Matron Ana Yvonnel Baenre, 1358 yılında Oblodra evini yok ettiğinde Matron Ana Kyorl’un da öldüğü düşünülmüştü ancak 130 yıldır Erttu’nun elinde esir olduğunu görüyoruz.

Bu sırada Matron Ana Quenthel Baenre, çok çaresiz bir plana girişir. Drizzt’in son kitaplarındaki başarısızlıklarından sonra diğer evlerin üzerindeki hakimiyeti sallantıya girmiştir ve acilen bir şey yapması gerekmektedir. Merhum annesi Kadim Yvonnel’in anılarını araştırır ve bir plan bulur: Menzoberranzan’a Abyss düzleminden bir sürü iblis çağıracak ve diğer evler iblislerle savaşmakla meşgul olacağı için Quenthel’e evler üzerinde tekrar hakimiyet kurması için zaman kazandıracak ve evlerin ittifak kurup Quenthel’e saldırmasını da engelleyecek. Eh ama bilmediği başka bir şey var…

Doğal olarak oyunumuza Kyorl’un oğlu ve tüm diyarlardaki en güçlü zihin büyücülerden Kimmuriel Oblodra dahil oluyor! Kimmuriel, Erttu’nun Abyss’teki düzlemine gidiyor ve annesiyle konuşuyor. Annesi Kimmuriel’in zihnine bir büyü aktarıyor. Bu büyüyü Menzoberranzan’ın başbüyücüsü ve Quenthel’den nefret eden Gromph Baenre’ye aktarmasını söylüyor. Kyorl evinin başına gelenlerden dolayı hala Baenre evinden nefret etmekte ve intikam istemektedir. Gromph ise Quenthel’e olan nefreti yüzünden bu büyüyü yapıyor. Bu büyüyle Gromph, tüm Karanlıkaltı’nı kaplayan ve drowlara büyülü güçler ve büyü direnci sağlayan Faerzress büyü alanlarını bir anda yakıyor. Ortaya akıl almaz bir güç açığa çıkıyor ve Abyss’e büyük portallar açılıyor. Bu geçitler basit bir geçit büyüsü değil tabii ki. Klasik geçit büyüleriyle en fazla balor iblisi çağırabilirsiniz – ki balorlar bile kendi başlarına oldukça yıkıcı bir güce sahiptir- Ama bu büyük geçitlerden aşağıda anlattığımız korkunç İblis Lordları ve adamları çıkıyor!

Dungeons and Dragons oyun sisteminin ilk yaratıldığı yıllardan beri var olan bu meşhur İblis Lordlar Karanlıkaltı’nın altını üstüne getiriyor. Öncelikle Rage of Demons tanıtım vidyosunda gördüğümüz İblis Lordlarını tanıtalım.

Baphomet: Kendisini Vahşi Hayvanların Lordu ve Minatorların Prensi olarak tanıyoruz. Abyss’in 600.katmanı Sonsuz Labirent’in hakimidir ve kendi yarattığı yarı iblis yarı minator yaratıklarıyla bilinir. Zamanının tamamını diğer katmanların İblis Lordlarıyla savaşmak için harcar. Hiçbir zaman taktik kullanmaz ve saf vahşetiyle saldırır. Karanlıklaltı’na girer girmez savaş başlatan ilk iblis lordudur.

Juiblex: Baphomet’ten sonra gördüğümüz Juiblex, Suretsiz Lord olarak tanınır ooze ve slime yaratıkları başta olmak üzere şekilsiz yaratıkların lordudur. FRP oyuncularının en çok korktuğu yaratıklardan olan Ooze ve türevi varlıklar, düşmanlarını ve yahut eşyalarını yutup asitleri sayesinde sindirip yok etmesiyle tanınır. (Siz siz olun değerli eşyalarınızı Juiblex ve ayak takımıyla savaşmaya götürmeyin!) Kendisi Abyss’in 222.katmanını bir diğer İblis Lordu-Kraliçesi- olan Zuggtmoy ile paylaşır ve aralarında çok eski zamanlara dayanan bir kan davası vardır.

Zuggtmoy: Mantar Leydi olarak da bilinir. Fungi olarak bilinen mantarımsı büyülü yaratıkların lordudur (kraliçesi diyelim). Karanlıkaltı’nın en tehlikeli yaratıkları sıralamasında da fungi türü yaratıklar daima ilk üç sırada yer alır. Zuggtmoy 222.katmanın yüzey kısmını yönetirken düşmanı Juiblex ise o katmanın yer altı dünyasını yönetir. D&D’nin meşhur macerası Temple of Elemental Evil’ın da başkötülerinden biridir. Lolth’dan nefret etmesiyle tanınır. Bu nefret yüzünden Zuggtmoy’un özellikle drowları hedef almasına sebep olabileceği sıkça tartışılan konular arasındadır.

Orcus: Tanıdık geldi mi? Başta Unutulmuş Diyarlar olmak üzere pek çok evrene bulaşmış, iki kez öldürülmüş ve iki kez yeniden doğmuş en güçlü İblis Lordlarından biridir. Kendisini Yaşayan Ölülerin Lordu olarak tanıtır ve buna rağmen de Yaşayan Ölü türlerinden nefret etmektedir. Meşhur asası Wand of Orcus pek çok D&D macerasına konu olmuştur. Dokunduğu canlı yaratıkları anında öldürmesiyle bilinir. İki kez tanrılığa yükselmiş ve iki kez yok edilmiştir. Son kez diriltildiğinde bir tanrı değil, yine bir İblis Lord olarak doğmuştur. Tanıtım vidyosunda kendisini bir Elder Brain – Kadim Beyin-‘i kontrol ederken görüyoruz. Bildiğiniz üzere Karanlıkaltı’nda Illithid adını verdiğimiz, diğer ismiyle Zihin Yüzenler olarak bilinen yaratıklar vardır. Bu yaratıklar koloni halinde yaşar ve her koloniyi yöneten bir Elder Brain vardır. Bu koca beyin kolonideki tüm zihin yüzenlere bağlıdır. Orcus bu beyinlerinden birini kontrol ederek koca bir koloniyi emri altına sokuyor. Korkunç değil mi?

Demogorgon: Son olarak Demogorgon’u görüyoruz ki kendisinin bir diğer adı İblisler Prensidir. Bu lakap pek çok İblis Lord tarafından kullanılsa da hiçbirinin ki Demogorgon’un ki kadar geçerli olmamıştır. Onbinlerce yıldır bu lakabı üstünde taşıyan Demogorgon kuşkusuz tüm Abyss’teki en güçlü ilk üç İblis Lordundan biridir. Vidyoda Drizzt’in sanki gafil avlayabilecekmiş gibi Demogorgon’un tepesine atladığını görüyoruz. Tabii ki normal şartlarda Drizzt’in teke tek dövüşte yardımsız bir şekilde onu yenmesi imkansız ama vidyoda Drizzt’i görmek bile büyük bir heyecan yaratmışa benziyor. Demogorgon’un Unutulmuş Diyarlardaki en büyük drow yerleşkesi olan Menzoberranzan’a saldıracağını biliyoruz.

Bunlar dışında da pek çok İblis Lordu geliyor.

Graz’zt: Kendisi Abyss’in en yakışıklı ve Demogorgon gibi en güçlü İblis Lordlarından biri olarak tanıyoruz. Bizzat Gary Gygax tarafından yaratılan ve D&D’nin en meşhur maceralarından The Lost Caverns of Tsojcanth’ın başkötülerindendir. Ve Dragon dergisi tarafından da D&D’nin en kötü karakterler listesine girmiştir. Görünüş olarak bir ölümlüyü andırması, savaşmak yerine politik çözümler üretmesi ve diğer İblis Lordlarını birbirlerine düşürmesiyle tanınır. Birden fazla Abyss katmanına hükmedip bu hükmünü yüzyıllarca koruyan tek Lorddur.

Yeenoghu: Gnollerin Lordu olarak da bilinen Yeenoghu, Abyss’in 422.katmanını yönetmektedir. Neredeyse tüm gnoller Yeenoghu’ya tapmaktadır. Başta Baphomet olmak üzere neredeyse tüm İblis Lordlarına düşmandır ve Baphomet gibi vahşi bir yapısı vardır. Kölelerinin iplerle çektiği devasa tekerlekler üzerindeki büyük bir kalesi vardır. Bazen savaşa kalesiyle birlikte girer. Karanlıkaltı’nda, özellikle asil drow evlerinin içinde çok sayıda gnoll köle bulunmaktadır ve çoğunun isyan edip Yeenoghu’ya koşacağını Out of Abyss kitabından biliyoruz.

Fraz-Urb’luu: İblis Lordları içinde en sinsi olanıdır. Aldatmacalar ve İllüzyonlar Lordu olarak da bilinir. Kendisine tapan hatrı sayılır miktarda illüzyonist büyücü vardır. Mümkün mertebede savaşmaz ve sinsi planlarla ve illüzyonlarla diğerlerini birbirine düşürür. Bu yüzden hiçbir lord ile ittifakı yoktur çünkü diğer lordlar her an aldatılabileceklerini düşünmektedir. Unutulmuş Diyarlar’da en çok çocuk peydahlayan İblis Lordlarından biridir. Rage of Demons maceraları boyunca yeri tespit edilmesi ve yakalanması en zor iblis lordu olacağından kimsenin şüphesi yok.

Rage of Demons uzunca bir süre devam edecek gibi gözüküyor. Biz de devam serilerini ve romanlarını heyecanla bekliyoruz. Yeni haberlerimiz için takipte kalın!