İncelemeler

Hemen Devamını Okumalıyız Bunun! – Ruhsuz Sayı 1 İncelemesi

Erişcan Türk‘ün yazıp çizdiği Ruhsuz ilk sayısıyla bizi heyecanlandırdı. Yerli bir çizgi romanda Samsun’a düşen uzaylı bir robotun Terminatör 2 ve BattleTech’i anımsatan hikayesini okuyup keyiflendik.

Evet, o saydıklarımdan küçük parçalar var hikayede. Fakat onların bir taklidi gibi de değil kesinlikle. Dikkatinizi çekti, öyle değil mi? İtiraf ediyorum ki dikkatinizi çekmek istemiştim zaten. Zira Ruhsuz, kesinlikle dikkatinizden kaçmaması gereken bir çizgi roman. Bizi gururlandırıp mutlu eden yerli çalışmalar görünce çok heyecanlanıyoruz. Erişcan Türk’ün Ruhsuz’u da onlardan biri oldu.

Hikaye toplam kaç sayıdan oluşacak? İkinci sayı ne zaman çıkacak? İlkinin cevabı üç. En azından Erişcan Türk seriyi 3 sayı olacak şekilde tasarlamış. Ancak ikinci sayının ne zaman çıkacağını söyleyemiyor. Zira bu büyük oranda ilk sayının satış başarısına bağlı olacak. Eminim siz de ilk sayıyı okuduğunuzda devamı için sabırsızlanıyor ve bu sayıyı etrafınızdakilere öneriyor olacaksınız. Dolayısıyla ikinci sorunun yanıtının “yakında” olacağını umuyorum.

Sürprizleri bozmamaya çalışarak hikayeyi tanıtmaya çalışalım:

Ruhsuz Ne Hakkında?

Çok özetle paralel evrenler, robotlar ve robotlara hayran bir adam hakkında.

Hikaye Lynx Evreni‘nde Dünya X1 gezegeninde, 2182‘de başlıyor. Yani bizi tanıdık bir zemin bulamadığımız fütüristik bir ortama taşıyor. Bir grup öğrencinin müze ziyareti sırasında bu gezegenin geçmişini biraz öğrenme şansı buluyoruz. Böylece ortama ısınmaya başlıyoruz. Ancak bu sahnelerdeki renk tasviri parlaklık cümbüşüyle gözümüzü alıyor. Dolayısıyla ilk sayfalarda hem renklere, hem de gezegenin durumuna yabancılık çekiyoruz.

Gözlerimiz tam bu renk cümbüşüne alıştı derken ÇAT! Kendimizi 1999 yılında Samsun’da buluyoruz. Sert bir geçiş oldu değil mi? Güzel oldu ama. İşte burada bize tanıdık gelen bir gerçeklikteyiz artık. Renkler de çok daha ağırbaşlı, öyle siberpunk neon modası yok bu sayfalarda. Samsun’da küçük bir çocuğun bir sayfaya robot resmi yapmasını izliyoruz. “Ne kadar huzurlu ve sevimli…” diye geçirirken aklımızdan ÇAT! Durumun hiç de sandığımız gibi olmadığını görüyoruz.

İşte Ruhsuz böyle ani çatırdamalarla bizi paralel gerçeklikler ve hikayeler arasında savuruyor. Alışkın olduğumuz bir zeminde uzun süre kalmamıza izin vermiyor. Ve bu savurma işini okurunu sersemletmeden yapıyor.

2182 yılındaki Dünya X1 ile 1999 yılındaki Samsun’u buluşturuyor. Bu buluşma da gökten düşüp gelen bir robot ve depresyonun kollarındaki bir gencin buluşması aslında. Hayır, The Iron Giant gibi değil bu hikaye. En azından ilk sayıda.

Robot, Dünya X1 ve onun tüm paralel evrendeki uzantılarını korumak amacıyla yapılmış bir savunma hamlesiydi. Farklı bir dünyaya gökyüzünden düşmek ise planlarında yoktu. Çocuk ise yalnızca yürüyordu. Uzaylı bir robotun içini keşfetmek günlük rutinine çok tersti. Yine de oldu bu buluşma ve Ruhsuz Robot, savunması gereken yeni dünyalardan ve ruhlardan haberdar oldu.

Benzerlikler

Hikayenin The Iron Giant ile benzemediğini söyledim. Zira bir insan ile bir robotun dostluğu gibi sevgi dolu bir hikaye okumuyoruz. Ama izlemediyseniz o animasyon filmini de mutlaka izlemelisiniz. Yaşınız ve beğenileriniz ne olursa olsun.

İlk bakışta devasa robotlar bize Pacific Rim, Battletech ve ona benzer mech tipi robotları anımsatabilir. Hatta Super Robot Monkey Team Hyperforce Go!‘yu anımsayanlar bile olmuş olabilir. Fakat burada durum biraz daha farklı. Zira robot, içinde bir insan pilot olmasa da çalışabiliyor. Şimdi Transformers gibi ruhu olan ya da yapay zeka destekli robotlar geldi aklınıza. Fakat Ruhsuz adı gereği onlardan da değil tabii ki. Erişcan Türk, robot çizme sevdasının 1990’larda TRT’de izlediği Juohmaru çizgi filminden doğduğunu söylüyor. Haliyle onun aklındakinin ne olduğunu tahmin etmeye pek de gerek kalmıyor.

Çizgi romandaki robotlar insanların bilinçlerini geçici olarak aktarabildikleri sağlam bedenler. Yani James Cameron’ın filmindeki Avatar‘lara benzetmek daha yerinde. Dünya X1’de bu robotlar can kaybı yaşanmadan askeri faaliyetler yürütmek için kullanılıyor.

Peki Terminatör 2 ile nasıl bir benzerliği var? O sürprizi bozmayalım.

Bu saydıklarımıza bakarak 80’ler-90’lar döneminde çocukluğunu yaşamış kişilerin ilgisini çekecek bir çizgi roman olduğunu anlayabilirsiniz Ruhsuz’un.

“Gönderme Var!” diye bağırmak gibi olmasın ama benzerlikler başlığı altında şu konuya değinmemiş olmayalım:

(Teşekkürler sayfasını okumadan geçmemek gerek.)

Kimlere Öneririz?

Türkçe bilen tüm okurlara. Yerli çizgi roman sonuçta bu!

Hedef kitlesini biraz daha daraltmamı isterseniz küçükken robot oyuncakları seven herkese bu sayıyı önerebilirim. Ama robotlarla oynamayı sevmiyorsanız bile bu çizgi romandan hoşlanabilirsiniz. O yüzden ben yine Türkçe bilen tüm okurlara önereyim. 80 sayfalık kısacık bir sayı zaten. Deneyin, ne kaybedersiniz? Belki çok seveceğiniz bir hikaye kazanırsınız. Hatta belki imza gününü dört gözle bekleyeceğiniz bir yazar/çizer daha tanımış olursunuz. Fena mı?

Ruhsuz Marmara Çizgi‘den çıktı. İki varyant kapağıyla satışta. Gerçi farklı mağazalarda farklı varyantlar bulmanız da mümkün olabilir.

Sayıyı okuduğunuzda görüşlerinizi yorumlarda bizimle paylaşmayı unutmayın!

Bu İçeriğe Oy Verin

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Log In

Forgot password?

Forgot password?

Enter your account data and we will send you a link to reset your password.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Log in

Privacy Policy

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.