Slovenya’daki Unicorn’un Sırrı
Slovenya’da ağustos ayında tek boynuzlu bir karaca avlandı. Bu ilginç geyik türünün unicorn (tek boynuzlu at) efsanesiyle ilgisi olabilir mi?
Slovenya’da çekilen bir karaca fotoğrafı, akıllara ‘unicorn’ (Tek boynuzlu at) efsanesinin gerçek olabileceğini getirdi. Fakat tek boynuzlu geyik kafatasının ardındaki hikaye bambaşka.
National Geographic’den Eva Klevska, Ağustos ayında Slovenya’nın Celje şehrinde vurulan bir karacanın fotoğrafını çekti. Karacanın kafatasında nadir görülen bir şekil bozukluğu bulunuyor. Normalde 2 adet boynuzu olması gereken hayvanda tek, upuzun bir boynuz bulunuyor.
Çevreyle ilgili araştırmalar yapan ERICo VelenjeEnstitüsü’nde çalışan bilim adamı Boštjan Pokorny National Geography’ye konuşarak, tek boynuzlu karacanın oldukça nadir olduğunu belirtti. Pokorny,“Karaca denilen geyik türünde, yalnızca erkeklerin boynuzları oluyor. İki yandan çıkan boynuzlar genelde simetrik bir kemik yapısına sahiptir. Ancak bu örnekteki erkek geyikte hayli alışılmadık ve ilginç bir boynuz formunu görüyoruz. Ayrı olması gereken boynuz pedikülleri birlikte büyüyerek, tek ve kocaman bir boynuz görüntüsü yaratmış” diye konuştu.
Pokorny bu karacanın muhtemelen genç yaşlarında yaralandığını, bu yüzden de boynuzlarında bir şekil bozukluğu bulunduğunu belirtti. Bu tip yaralanmaların karacalarda sık görüldüğünü sözlerine ekleyen Pokorny, sonuçta da boynuzların şekil değiştirdiğini tahmin ettiğini söyledi. Öte yandan Pokorny, bu geyikteki değişimin oldukça nadir görülen bir şey olduğunu, hatta doğada eşi benzeri olmadığını da sözlerine ekledi.
Karacaların boynuzları, diğer geyik türlerinin boynuzlarından farklı bir yapıya sahip. Diğer geyiklerin boynuzlarında keratin maddesi bulunuyor ve hayatları boyunca aynı boynuzu taşıyorlar. Karacaların boynuzları ise kemikten yapılma ve her yıl düşüyor. Daha sonra karacalar yeni boynuzlar çıkarıyorlar.
ABD ’nin Georgia eyaletinde bulunan Quality Deer Management Association uzmanlarından Kip Adams, Pokorny’yle aynı fikirde. Karacaların boynuz yapısının hassas olduğunu belirten Adams, boynuzların ilkbahardan sonbahara kadar yumuşak, çoğunlukla kan ve sinirlerden oluşan bir deri yüzeyle kaplandığını söyledi. Bu sırada boynuzların yaralanmalara ve darbelere açık hale geldiğini söyleyen Adams, bu karacanın da muhtemelen bu hassas dönemde yaralanmış olduğunu belirtti.
Alıntıdır: Radikal