İzmirCon 2017’nin Ardından

İki bayram arası düğün olur mu olmaz mı bilmem ama, iki etkinlik arası tatil çok güzel oluyormuş. Melis Taze ile Ankara’ya veda ettikten sonra, bir haftalık güzel bir iç Anadolu turu yapıp etkinlikten bir gün önce İzmire vardık. Her zamanki geleneğimizi gerçekleştirerek Manowar ile İzmir’e giriş yaptık. Mastema‘yı otogardan alıp, bizi evlerinde misafir edecek Ozan Öğünç ve Erke Akdeniz ile buluşup Emre Büyükevin ve FRPNET yazarı Gürkan Öz’ü de Alsancak’tan alıp Kordon’da içmeli güzel bir akşam geçirdik. Evet kalabalık sayılırdık.

İzmir’in dağlarında çiçekler açıyormuş! e bahar tabii.

29-30 nisan tarihlerinde Tepekule Kongre ve Sergi Merkezinde gerçekleştirilen İzmirCon 2017’nin bu seneki teması mitoloji idi. Her sene bir kademe daha sınırlarını genişleten etkinlik, bu sefer sahneyi etkinlik alanından kaldırıp, üst kattaki konferans salonlarından birine alınmış. Alt katın tamamı etkinlik alanı olmuş. Bir bölüm Cardboard Battle (Kartondan yapılmış silahlarla katılımcıların birbirlerini hunharca dövdüğü bir çeşit eğlencelik ) bölümüne ayrılmış. Konu mitoloji olunca etrafın dekoru da çeşitliydi. Mesela bir tarafta taşa saplı Excalibur bir tarafta Mısır firavun maskeleri, diğer bir tarafta Yunan tapınağı sütunları görmek hoş oldu. Hollanda milli takımı ( tabi ki turunculu İzmirCon staff’ından bahsediyorum) ortama uymuş ve başlarına altın yapraklı taç takmışlardı. Girişte herkese Kule Sakinleri’nin çıkarttığı fanzin olan Mahzen dergisini ziyaretçilere armağan edildi.

Etkinlik özellikle ilk günü çok kalabalıktı. Kostümleri ile gelen katılımcılar azımsanmayacak kadar fazla olsa da Cosplay yarışmasına katılım geçen sene ye göre daha az gibiydi. İlk günü pek çok kategoride bireysel ve grup, ikinci günü tematik olarak hem bireysel hem de grup Cosplay yarışmaları oldu. İlk gün oyun kategorisinde Guldan birinci oldu (çok ta güzel olmuş tebrik ediyorum). İkinci günü Tematik bireyselde Phoenix kostümü ile Emine Tarın birinci oldu. Yazarımız Melis Taze, Satyr kostümü ile ikinci oldu. Tematik grupta da bir ekip Mısır tanrılarını yapmış çok ta güzel olmuş (tüm katılan yarışmacılara alkışlıyorum). Fakat Konferans salonu biraz küçük olduğundan yarışmaları izlemek isteyenlere alan yetmedi. Gelecek sene umarım daha büyük bir salon olur.

Standalar bir önceki etkinliklerde olduğu gibi renkliydi. Amatör çizerlerden, el yapımı takı oyuncak, 3D yazıcıdan çıkarttıkları problar, figür ve silah yapan çok güzel standılar vardı. FRP oyuncuları (her sene olduğu gibi) mutluydu. İzmirCon’da masaüstü savaş oyunları diyince benim aklıma artık Flames of War geliyor çünkü Warhammer 40K ve Age of Sigmar dan daha fazla FoW oynandı. Ozan, Emre ve Gürkan kendilerini oraya tabiri caz ise gömdüler. Bu sene X-Wing minatures yoktu (çünkü patlatacak Death Star yoktu çok şükür). Ama olmasını isterdim. Genel etkinlik dizilişi bu sene de değişmemiş. Yabancılık çekmedim. Fakat bence “Cardboard Battle” yapıldığı alan, imkanlar el verirse ya gelecek sene üst kata taşınmalı, ya da dışarıya bir yere alınmalı. En azından stantlardan uzak bir alanda olması gerekli. Hem ürünlerini sergileyip satan katılımcılar için, hem de birbirlerine kartonla vurmak isteyen arkadaşlar için daha rahat bir ortam sunulmalı.

Bu sene E-spor yoktu. Başıma bir şey gelmeyecekse söylemek istiyorum ama eksikliğini hissetmedim. Onun yerine kil atölyesi ve örme zırh yapma atölyesi daha çok ilgimi çekti. Her etkinliğin olmazsa olmazı hazina avı yapıldı. Etkinlikte LARP göremedim. Magic the Gathering ve Yu-gi-oh oynandı. Bolca kutu oyunu oynamak istediğimde tak bir masayı bile boş bulamadım. Munchkin bile oynayamadım, üzüldüm.

Hakan Buhurcu, yazdığı “Athalalon Diyarları – Denge” adlı kitabı etkinliğe katılan herkese ücretsiz hediye etti, imzaladı. Seyfettin Efendinin çizeri, çok sevdiğim Devrim Kunter etkinliğin ilk günü konferans salonunda ilisturasyon ve çizgi roman üzerine seminer verdi. Bu tarz seminerler arttırılmalı. Daha çok söyleşiye ve daha çok bilgiye açız.

Afterparty’de bol bol içildi, Bard’s Song iki kere söylendi, bolca her türlüsünden metal dinlendiği için gençleşildi. Ortam geeklerden oluşan bir Rock Bar a dönüştü. En son mekandan çıkan bizim ekipti. Mekanı biz kapattık. Belli Staff yorulmuş, erken kaçmışlardı. Haklılar çünkü çok koşturdular.

Altın güneş orada sırmalar da saçıyormuş. İzmir sonuçta sıcak.

Eksiği ile, fazlası ile, İlgili sataffları, güzel katılımcıları ve ziyaretçileri ile bir İzmirCon’u daha geride bıraktık. O kadar not almama rağmen kesin etkinlikte yazmayı unuttuğum bir şeyler vardır. Bu sene de eğlendik çok şükür. Gelecek sene tabi ki İzmirCon’da olacağız. Siz de olun mutlaka.

İşte İzmirCon 2017’den objektifimize takılanlar…