Ve Sonunda… Kara Elf Üçlemesi’ne Yıllar Sonra Yeni Haliyle Kavuştuk
Şubat ayının sonlarıydı. Kamera karşısına geçip Ejderha Mızrağı ve Unutulmuş Diyarlar kitaplarının İthaki Yayınları tarafından basılacağını kamera karşısına geçip duyurmuştuk.
O videoda bazı tarihler vermiştik ancak elimizde olmayan sebeplerden dolayı bazı gecikmeler oldu ancak hiçbir aksaklık olmadı. Sonunda söz verildiği üzere Unutulmuş Diyarlar – Kara Elf Üçlemesi‘nin kitapları Anayurt, Sürgün ve Göç yeniden huzurlarınızda.
Drizzt, birbirinden fantastik maceralarıyla yeni okuyucularla buluşmaya hazır. Menzoberranzan’ın kan ve ihanet ile dolu topraklarından Karanlıkaltı’nın dehlizlerindeki beklenmedik dostluklara, sonrasında yeryüzüne ve yepyeni maceralara uzanan bir serüven. Drizzt Efsanesi bu kitaplarla başlıyor!
New York Times çoksatanı bu kitapta, fantastik edebiyatın en sıradışı karakterlerinden birinin hikâyesi anlatılmaya başlanıyor. Bu kara elfin yaşadığı yerin altındaki daha da karanlık dünyasında geçen macerası sizi benzersiz bir yolculuğa davet ediyor.
“Mevki benim toplumumun çelişkisidir, iktidar düşkünlüğü içindeki iktidarımızın kısıtlanmasıdır. İktidar ihanetle kazanılır ve iktidara sahip olana karşı ihanete davetiye çıkarır. Menzoberranzan’ı n en kudretlileri, günlerini sırtlarına saplanacak hançere karşı arkalarını kolaçan ederek geçirirler. Ölümleri ise çoğunlukla önlerinden gelir.”
Drizzt Efsanesi bu kitapla başlıyor!
Yazar: R.A. Salvatore
Çevirmen: Boğaç Erkan
Seri Danışmanı: Kayra Keri Küpçü
Editör: Alican Saygı Ortanca
Sayfa: 328
Menzoberranzan’ın örümcek ağı desenleriyle süslü, drowlara ait kanlı mağaralarından ayrılan Drizzt, kendisini Karanlıkaltı’nın vahşiliklerle dolu dehlizlerinde bulur. Yoluna devam etmek için hayatta kalmaya çalışırken karanlıktan çıkan eski bir dost ona yardım “eli” uzatacaktır.
“Boş tünellerin yaratığı oldukça, hayatta kalmak benim için hem daha kolay hem daha zor oldu. Kendi belirlediğim bölgeme giren hemen her şeyi alt edebilir, yenemeyeceğim az sayıdaki canavardan kaçıp saklanabilirdim ancak ne yenebileceğim ne de kaçabileceğim bir düşmanı keşfetmem uzun sürdü. Nereye gitsem beni takip etti; ne kadar uzağa kaçsam, o kadar yakınıma geldi. Düşmanım yalnızlıktı, dingin denizlerin sonsuz, aralıksız sessizliği.”
Macera, Karanlıkaltı’nın derinliklerinde devam ediyor.
Yazar: R.A. Salvatore
Çevirmen: Boğaç Erkan
Seri Danışmanı: Kayra Keri Küpçü
Yayına Hazırlayan: Egemen Görçek
Sayfa: 312
Karanlıkaltı’nı terk eden Drizzt, kendisine çok yabancı olan yepyeni topraklarla ve bambaşka bir dünyayla tanışıyor. Ölüm saçan bir drow olarak yeryüzünde kendisini kabul ettirmeye çalışırken pek çok zorlukla yüzleşse de kendisine sırtını dönmeyen kişilerle de karşılaşıyor.
“Gözlerimi yakıyor ve vücudumun her bölgesine acı veriyordu. Piwafwimi ve çizmelerimi parçalamış, zırhımdaki büyüyü yok etmiş ve de hep güvendiğim kılıçlarımı zayıflatmıştı. Yine de her gün, hiç şaşmaksızın, gün doğumunu beklemek için aynı yükseltiye, yargılanma yerime oturuyordum.”
Drizzt Do’urden, sadık yol arkadaşı Guenhwyvar’la yeryüzüne çıkıyor.
Yazar: R.A. Salvatore
Çevirmen: Boğaç Erkan
Seri Danışmanı: Kayra Keri Küpçü
Yayına Hazırlayan: Özay Şen
Sayfa: 320
Ön Okuma
Anayurt kitabının ön okumasına buradan ulaşabilirsiniz: https://yadi.sk/i/rkDquKIHrtqEK
Sürgün kitabının ön okumasına buradan ulaşabilirsiniz: https://yadi.sk/i/VXwy-60rrtqHr
Göç kitabının ön okumasına buradan ulaşabilirsiniz: https://yadi.sk/i/pcGxjOtvrtqH5
Ve macera başlasın. Herkese iyi okumalar!
Hemen ön sipariş verin:
Anayurt kitabını buradan ön sipariş verebilirsiniz.
Sürgün kitabını buradan ön sipariş verebilirsiniz.
Göç kitabını buradan ön sipariş verebilirsiniz.
Ellerinize sağlık tekrardan, gerçekten güzel iş yapıyorsunuz. Fakat yayın tarihinde biraz aksama var galiba. Nisan ayında Ejderha M. çıkacaktı. Daha önce videoda söylediğiniz gibi haziran içinde de Neverwinter serisinin ilk kitabını çıkaracak mısınız?
Elimizde olmayan sebeplerden ötürü bu tarihler kaydı. Neverwinter’ın da haliyle tarihi kaydı.
Bekleriz biz yeter ki iptal olmasın. Bu arada ön okumaları inceledim güzel olmuş, “eskiyi getir yeniyi götür” gibi bir kampanya yapın bari de elimizdekilerin hepsi İthaki’den olsun :)
Valla sevgili Kayra, senin gazınla gidip Elric Ruh Hırsızı’nı almıştım ve hayatımda gördüğüm en kötü fantastik romanla karşılaştım. Yazarın yazdığı anlamsız önsözden tut, öykülerdeki saçmalıklara kadar kitabın her yeri hayal gücü kıtlığı içindeydi. (Kitaptaki tüm fantastik yaratıkların kuş+bir hayvan şeklinde oluşunu düşün)
Yine gaz veriyosun, gidip alacam, Drizzt’de Elric gibi dallama çıkmasın sonra =)
Elric Destanı, fantastik edebiyatın başarılı örneklerinden birisidir. Beğenmemiş olmanıza saygı duyarım ama “kötü fantastik roman” demeniz garipmiş.
Elric okumadım ama R.A.Salvatore’un hayal gücü kıtlığı çektiğini sanmam ama bunu da sevmezsen sende bi sorun var demektir.
Elric’deki hayal gücü kıtlığını şöyle açıklayayım.
Eski bir ırk = siyah tenli dev
Eski başka bir ırk = normal dev
Ölü tanrı = daha büyük dev ama maymun kafalı
Yaratıklarıda şöyle ki; kuş pençeli ve gagalı köpekler, kuş kanatlı maymunlar ve kuş başlı aslanlar.
Adamın kafasında humanoid = dev, hayvanlar = yarı kuş şeklinde.
Kitabın ortasındaki bilim kurgu kısa öyküye ise hiç girmiyorum.
ahahaha tamam görünüşe göre baya değişik kafadaymış. Karaelf üçlemesi (ve sonrasındaki birsürü seri daha) öyle kıtlıklar ve baştan savmalıklar içermiyor. Bence aynen al, derhal oku.
Hoşlanmak ile kötü arasındaki farkı “ben” lokalinde tanımlamaktan kaynaklı sıkıntı yaşamış arkadaş. Kurgunun kalitesininde içindeki canavar çeşidi ile tanımlaması tabi ayrı bir güzellik; okurken ben utandım. D&D oynuyorsa aligment kavramının kaynağının, Wod oynuyorsa White-Wolf isminin nerden geldiğini biraz araştırmasını salık veririm.
Bak güzel kardeşim, “kötü” kavramı ile “hoşlanmamak” (hoşlanmak değil) arasında teknik olarak bir fark yok burda çünkü ikisinde de özne benim. Yani “bana göre” kötü, “ben” hoşlanmadım. Elemanın birinin “bence demeliydin” mealinde bir açıklama ile geleceğini düşünemedim açıkçası.
İkincisi; kurgunun kalitesini içindeki yaratık çeşitliliği ile tanımlamak gibi bir durum yok. Yaratık çeşitliliği sadece hayal gücü yetersizliği ile ilgili bir durum. Ancak burada benim bir hatam olduğunu düşünebilirim. Çünkü “hayal gücü kıtlığı” lafını ayrı olarak tutup yaratık çeşitliliğini buna örnek olarak vermem gerekirdi.
Tabi bir yandan da ne Kayra kitabın yazarı ne de ben ona karşı bir husumetle saydırıyorum. Burada bir konuda kendi düşüncemi belirttim ve zaten yine Kayra’ya güvenip Kara Elf Üçlemesi’ni alıp okuyacağım. Kısacası “okurken utandım” laflarına, “şunları araştır da öğren” bilgiçliğine gerek yok.
Haydin selametle.