The Sims 4: City Living – Şehir Hayatı Başlıyor
Simlere yeni bir şehir hayatı sunan The Sims 4: City Living paketi geçtiğimiz yılın kasım ayında satışa çıktı. Hem paketin adından dolayı hem de fragmanlarından Sims 3’ün Late Night paketinin karşılığı olacağını düşünmüştüm ama büyük bir şehir dışında onunla alakası yok. Bana kalırsa Sims 4, ek paketler konusunda daha önceki tüm Sims oyunlarının gerisinde kalıyor.
Sims 3 Late Night ile şehir ve gece hayatı ile birlikte vampirleri aynı pakette bulabiliyorduk. Sims 4’e geldiğimizde şehir hayatı için City Living paketine, gece hayatı için Get Together paketine ve vampirler içinse Vampires paketine sahip olmanız gerekiyor. Neyse ben kıyaslamaya başlayınca işin içinden çıkamıyorum o yüzden City Living paketinde neler var neler yok ona bakalım hemen.
City Living ile karşımıza yüksek binaların olduğu San Myshuno şehri çıkıyor. Şehir dört mahalleden oluşuyor; Arts Quarter, Fashion District, Spice Market ve Uptown. Arts Quarter’da sanat galerisine giderken, Fashion District mahallesinde Karaoke Bar’a gidebilir, basketbol oynamak için Spice Market’a gidip sonrasında arkadaşlarınızla video oyunları oynamak için Uptown’a seyahat edebilirsiniz. İlk bakışta şehir güzel ve kalabalık görünüyor ancak gidebileceğiniz pek bir yer yok.
Apartman Maceram Felaketlerle Dolu
Daha önceki Sims oyunlarında da apartman hayatını yaşamıştık. City Living’in güzel yanı apartmanların gerçekten yaşıyor oluşu. Simlere seçtiğimiz traitler gibi her apartman dairesinin de kendi traiti bulunuyor. Kendime uygun bir ev bulana kadar paramın yettiği tüm daireleri denedim. İlk olarak haftalık kirası -yanlış hatırlamıyorsam- 300 dolar olan bir daireye yerleştim ve yerleşmeden önce oyun beni evin içinde tadilat çıkabileceği konusunda uyardı. Dedim ki en fazla ne olabilir? Demez olaydım. O daireye yerleşmek korkunç bir hataydı. Evin su borusu patladı. Elektrik tesisatı bozuldu. Fareler ve hamam böcekleri çıktı. Bir evde başınıza ne kadar berbat şey gelebilecekse hepsi benim başıma geldi.
Bu evde yaşamaya bir hafta bile dayanamadım ve yeni evime taşındım. Burada da Gremlins uyarısı yaptı oyun. Yani aslında bunlar uyarı değil az önce “dairelerin kendi traitleri bulunuyor” dediğim olay bu. İlginç olabilir diyerek bu eve taşındım ve eski evime göre pahalı bir daireydi. Haftalık kirası 800 dolar civarındaydı. Bu evde de ortaya çıkan Gremlinler bir anda tüm elektronik eşyaları bozuyor. Aynı anda buzdolabım, televizyonum, bilgisayarım bozulunca küçük bir sinir krizi geçirdim. Böylece bu evden de aynı gün içinde taşındım ve her taşınmamda ilk kirayla birlikte bir de depozito ödediğim için param iyice suyunu çekmeye başladı. En son haftalık kirası bin 500 dolar olan bir daireye yerleşip huzuru buldum. Bu dairede başıma herhangi bir kötü olay gelmemesinin yanı sıra evin farklı yerlerinden para çıkıyor sürekli. Kesinlikle az bir parayla yaşanabilecek en iyi ev burası. Haftalık kiram bin 500 dolar olunca ve param da suyunu çekince ilk olarak bir işe girdim. Genellikle her ek paketle birlikte oyuna yeni meslekler de geliyor. City Living ile eleştirmen, politikacı ve sosyal medya uzmanı meslekleri oyuna dahil oldu. Ben ağaçları korumaya çalışan bir politikacıyım. Kariyerimin henüz ikinci ya da üçüncü seviyesindeyim ve pek ilginç bir şey yaşamadım. Parklarda veya festivallerde protestolar düzenleyebiliyorum ve kendi kampanyama üye buldukça iş performansım yükseliyor. İş yerinde aldığım yanlış kararlar sonucunda da üye kayıpları yaşayabiliyorum. Bu yeni gelen üç meslekle birlikte isterseniz simlerinizi işe göndermeden evden de çalışabilirsiniz. Sanıyorum ki paketle birlikte gelen en kullanışlı yeniliklerden biri bu.
Apartmanların olumsuz yanlarından biri de nerede yaşarsanız yaşayın komşularınızın aşırı gürültülü insanlar olması. Yan dairenizden bazen romantik sesler yükselirken bazen müzik veya kavga sesleri yükselebiliyor. Bu gürültülerden rahatsız olan siminiz komşunun kapısını kibarca çalabilir veya kapıyı tekmeleyebilir. Komşuların gürültü yapması nadiren karşımıza çıksa eğlenceli olabilirdi ama her gün kapı tekmelemek zorunda kalınca pek de eğlenceli olmuyor. Gürültücü komşuların dışında suyu kesildiği için kapınızı çalan yarı çıplak komşularınız da olabilir. Kapıyı açmadan önce delikten bakmakta fayda var.
Festivaller ile Şehir Renkleniyor
Bu paketin en büyük olayı şehrin farklı bölgelerinde düzenlenen festivaller. Şehirde bir festival başladığı zaman oyun size haber veriyor ve hemen festivale gidebiliyorsunuz. Elinizi çabuk tutsanız iyi olur çünkü festivaller yalnızca bir gün sürüyor. Haftanın farklı günlerinde düzenlenen dört tane festival var ve her festivalin de kendi teması bulunuyor.
İlk olarak en sevdiğim festivalden başlayacağım, Geekcon. Sims 4 ile birçok trait giderken yerine daha önceki oyunlarda olmayan traitler de geldi. Geek traiti de bunlardan biri. Geek simlerimiz için düzenlenen bu festivalde video oyunları turnuvalarına katılabilir, festival alanındaki roketle uzaya çıkabilir veya roket inşa edebilirsiniz ve son olarak da yukarıda gördüğünüz gibi cosplay çalışmaları yapabilirsiniz.
Humor&Hijinks festivalinde mikrofonu kapıp kendi küçük stand up performansınızı sergileyebilir, muzip şakalar yapabilir veya bir voodoo bebeği ile tanıdıklarınızı şişleyebilirsiniz. Beni pek tatmin eden bir festival olmasa da siminiz gecenin sonundaki havai fişek gösterisini izlemek için sabırsızlanacak.
Bir sevgiliniz var ve nerede buluşacağınıza karar veremiyorsanız Romance festivali imdadınıza yetişiyor. Burada Sakura çayı içebilir veya kahine aşk hayatınız hakkında sorular sorabilirsiniz. Gelecekteki düğününüzü hayal edebilir hatta festival sırasında evlenebilirsiniz. Yerlerin Sakura ağacı yapraklarıyla kaplı olduğu festivalin tasarımını çok seviyorum fakat bu festivalin de başka bir numarası yok. Uzaya çıkamadıktan sonra Sakura çayı içsek ne olur ki…
Tamamen yemek yemek üzerine kurulu Spice festival en sevdiğim ikinci festival oldu. Çeşitli kültürlere ait baharatlı yemekleri bulabildiğiniz bu festivalde yemek yeme yarışmasına da katılabiliyorsunuz. Ben yarışacak kimseyi bulamasam da festivalde satılan tüm yiyeceklerin tadına baktım.
Siminiz ağzı yandığı için biraz mutsuz olabilir ancak Geekcon’dan sonraki en eğlenceli festivalde her şeyi mutlaka deneyin. Festivaller dışında bir de her hafta düzenlenen Flea Market var. Burada elinizdeki eski eşyaları ya da koleksiyonları kasabadaki diğer insanlara satabiliyorsunuz. Oyunun güzel yanlarından biri de farklı kültürlere ait simlerin olması. Daha önce The Sims 3: World Adventures paketiyle farklı ülkelerden simlerle tanışmıştık. World Adventures ile oyuna Fransa, Mısır ve Çin olmak üzere üç yeni ülke geliyordu. Bu paketten beri ilk kez City Living ile farklı etnik kökenlere sahip simlerle bir araya geliyoruz. Sonuç olarak oyun apartman hayatı ve festivaller dışında çok bir şey getirmiyor. Sanki Sims 3’teki Seasons paketinin mevsimsiz hali gibi. Kasabada festivaller dışında gidilebilecek yer sayısı çok çok az. Bu yüzden de beni biraz hayal kırıklığına uğrattı.
The Sims 4: Get to Work ve Get Together paketlerine Origin üzerinden yüzde 50 indirimle sahip olabilirsiniz. Oyunun fragmanını da aşağıya bırakıyorum.