IT Filminin Bilinmeyen Yönleri
Stephen King’in, korku edebiyatının kült eserlerinden It romanı tekrar beyaz perdeye yansıtıldı. Andy Muschietti’nin enfes yönetmenliği ve Bill Skarsgard’ın benzersiz oyunculuğuyla süslenen It filminin, bilinmeyen yönlerini derledik.
İnsanlara palyaço korkusu aşılayan It, 27 yıl sonra tekrar geri döndü. Kriterler tarafından olumlu yorumlar alan It, korku sineması takipçileri tarafından da oldukça beğenildi. Bu noktada filmin eleştirisinden çok, perde arkasında yaşanan olaylar da bir hayli ilginç.
Yazı içerisinde filmi izlemeyenler için çok ama çok hafif sürpriz kaçıranlar bulunabilir. Demedi demeyin.
Bill Skarsgard Rolüne İyi Çalışmış
Her oyuncu, kendisine sunulan ruh hastası, manyak ya da deli karakterler için uzun bir çalışma sürecinden geçer. Bill Skarsgard da bunlardan biri olmuş. Pennywise bu kriterlere girmemesine karşın, Skarsgard uzun bir süre boyunca çeşitli akıl hastaları ve seri katiller üzerinde çalışma yapmış. Favorisinin ise bir başka Stephen King uyarlaması olan The Shining’deki Jack Torrance olduğunu söylüyor.
İşini iyi yapmış olacak ki Skarsgard’ın performansı, set içerisindeki birçok çocuğun aklını almış. Bu habere daha önce sitemizde yer vermiştik. Öte yandan yönetmen Muschietti, Skarsgard’ın çekimlerin yarısına kadar sete sokmamış. Losers Club ile çekilecek sahnelerden önce çocuk oyuncular ile makyajlı Skarsgard asla tanışmamış. Muschietti, çocukların Pennywise makyajına çok alışmalarını istememesiymiş.
İlk çekim günü geldiği zaman ekip, çocuk oyunculara Skarsgard’ın gerçekten de korkunç olduğunu ve hazırlıklı olmaları gerektiğini söylemiş. Çocuk oyuncular, Skarsgard’ın kostümlü ve makyajlı bir oyuncu olduğunun farkında olduklarını ve profesyonel bir biçimde davranacaklarını belirtseler de ilk çekim gününde birkaçının gerçekten de çok korktuğu söyleniyor. Bir tek Bev’i canlandıran Sophia Lillis, Skarsgard’ı görünce korkmamış. Bunun yerine kahkahalarla gülmeye başlamış.
Duffer Kardeşler
Stranger Things ile ünlenen Duffer Kardeşler, birkaç yıl önce It filmini çekmek istemişler. Ancak yoğun tempoları ve yapımcılar tarafından yeterli görünmemeleri sebebiyle bu iş kağıt üzerinde belirmeden suya düşmüş. Yine de Stranger Things’den hatırlayacağınız Finn Wolfhard, Richie’yi canlandırarak Duffer Kardeşler’den bir parçasını filme katmayı başarmış.
Losers Club
Çocuk oyunculara yani diğer isimleriyle Losers Club ekibine, filmin ikinci yarısında yaşlılıklarını kimin oynamasını istendiğinde şu cevaplar alınmış:
- Finn Wolfhard (Richie): Bill Hader
- Sophia Lillis (Bev): Jessica Chastain
- Chosen Jacobs (Mike): Chadwick Boseman
- Jack Dylan Grazer (Eddie): Jake Gyllenhall
- Wyatt Oleff (Stan): Joseph Gordon-Levitt
- Jeremy Ray Taylor (Ben): Chris Pratt
- Jaeden Lieberher (Bill): Christian Bale
Bana kalırsa It’in ikinci filmi için böyle bir kadro kurulursa, gerçekten de efsane olur.
Öte yandan It hayranları tarafından öne sürülen bir söylentiye göre de 1990 yapımı It filmindeki çocukların, yeni filmde yaşlılıklarını canlandıracakları yönünde. Ne yazık ki Bill’i canlandıran Jonathan Brandis, 2003 yılında intihar etmişti. Bill karakteri için yeni birini seçmeleri gerekecek. Mike ve Henry’i canlandıran Marlon Taylor ve Jarred Blancard ise böyle bir teklif sunulursa, seve seve filme dahil olabileceklerini belirtmişler.
Tim Curry’ye Saygı Duruşu
2012 yılında geçirdiği inme sonrası, tekerlikli sandalye kullanmaya başlayan Tim Curry’nin filmde olmasını dilerdim ama ne yazık ki yok. Çoğu sahnede gözlerim Curry’yi aradı. Derry kasabasının yaşlılarından biri olarak karşımıza pek ala çıkabilirdi ama hastalığı sebebiyle, uzun süredir aktörlükten uzak bir yaşam geçiriyor.
Bunun yerine Richie’nin girdiği palyaço odasındaki, oyuncaklardan birisi 1990 yılındaki Pennywise gibi hazırlanmış. Sahnede ekranda bulunan tabutun sol tarafında kalan Pennywise oyuncağını rahatlıkla görebilirsiniz.
Rekor Üstüne Rekor
It, 7 eylül tarihinde ABD’de vizyona girdi. 13.5 milyon dolarlık ön gösterim hasılatıyla 18 yaş sınırı bulunan bir filmdeki en yüksek açılış rekorunu yapmış. Bu rekor daha önce 12.7 milyon dolar ile Deadpool’un elindeydi. Ayrıca ABD’deki ilk gösteriminde toplamda 51 milyon dolar, küresel olarak da toplamda 77 milyon dolar hasılat elde etmiş.
Bir başka rekor ise filmin ilk fragmanı yayınlandığında 24 saat içerisinde küresel çapta 197 milyon kere izlenmiş. Önceki rekor ise 139 milyon izlenmeyle The Fate of the Furious filmiymiş.
Bill ve Pennywise
Bill Skarsgard, oynadığı rolün ağırlığının farkında bir aktör. 1990 yapımı It’teki Tim Curry’nin performansının sürekli olarak sırtında olduğunu ve uzun bir süre bu baskıyla yaşamak durumunda olduğunu belirtmiş. Büyük bir Curry hayranı olduğunu dile getiren Skarsgard, 1990 yapımı It filmiyle karşılaştırılmamak için özenle çalıştığını söylemiş.
Pennywise’a bakış açısını ise verdiği bir röportaj sırasında daha iyi anlıyoruz. Skarsgard,”Pennywise, çok uçlarda bir karakter. Öncelikle insan değil. İnsan olmadığı için bir sosyopattan bile daha ötede duruyor. Hatta bir palyaço bile değil. Ben, It’in yarattığı şekilleri canlandırdım. Oyundan ve avcılıktan hoşlandığı için Pennywise kılığında dolaşmayı seviyor. Çocuklarla yakın olduğu için o çocuksu havasını palyaço formundayken daha iyi yansıtıyor. Sırf bu sebeple Pennywise’ı zaman zaman çocuksu bile buldum.” diyor.
Eh, sevgili Bill oldu mu şimdi? İnsanlara karabasan mazotu olan Pennywise’ı nasıl böyle tanımlayabilirsin. Skarsgard, bir başka röportajında ise karaktere sıkı sıkıya büründüğü için çoğu gece çok fazla kabus gördüğünü de itiraf etmiş. Bu kabuslar sebebiyle psikolojik yardım gören Skarsgard’ın, devam filminde oynamama gibi bir durumu da varmış. It’in vizyona girmesinden bir hafta önce verdiği bir röportajda, role hazır olduğunu ve yönetmen Muschietti ile sıklıkla görüşüp yeni film için çalışmalara başladığını söyledi.
Orijinal Senaryodaki Değişiklikler
Aslında bakılırsa It, yedi yıldır prodüksiyon aşamasındaymış. Andy Muschietti ilk imzayı attığında daha önceden Cary Fukunaga’nın yazdığı orijinal senaryoyu kullanmak istemiş. Bu senaryo çoğu yerde kitaba daha sadık bir şekilde hazırlanmış. Ancak New Line Cinema, filmin NC-17 seviyesine çıkacağını düşündüğü için çoğu yerde Muscihetti’nin isteklerini ve Fukunaga’nın senaryosunu kesmek zorunda kalmış.
Orijinal senaryoda, Henry Bowers’ın bir kuzuya tecavüz etmesi, doğum günü pastasına masturbasyon yapması ve Beverly’nin babası tarafından tecavüze uğraması gibi sahneler varmış. Muschietti, bu açıdan bakıldığında insani olmayanın Pennywise değil, çocukların yaşadıkları ve yaşattıkları olduğunu göstermekmiş. Hatta Richie ve Mike’ın, kızılderililerden aldıkları bir tür uyuşturucu kullanarak Pennywise’ın nasıl bu dünyaya düştüğünü gördükleri bir sahne bile varmış. Bu sahne çok fazla CGI gerektirdiği için kesilmek zorunda kalmış.
Son İkiye Kalmak
Bill Skarsgard rolü kapmadan önce çok ünlü bir oyuncu ile son ikiye kalmış. Peki bu oyuncu kim? Tabii ki Hugo Weaving’den başkası değil. V, Ajan Smith, Red Skull ve Elrond gibi rollerle bağrımıza bastığımız Weaving, oldukça korkutucu bir Pennywise performansı sergilemiş. Ancak yapımcılar bu performansın sadece korkunç olması, içerisinde çocuksu ve komiklik barındırmaması nedeniyle Weaving’den son anda vazgeçip rolü Skarsgard’a vermiş.
Açıkçası Weaving’in canlandırdığı ve tamamen korku barındıran bir Pennywise nasıl olurdu, çok merak ediyorum. Pennywise rolü için birçok ünlü oyuncunun ismi düşünülmüş ama teklif yapılmamış. Aralarında Johnny Depp, Tilda Swinton, Tom Hiddleston, Jackie Earle Haley, Jim Carrey, Doug Jones, Channing Tatum gibi isimler de bulunuyor.
Bill Skarsgard öncesinde Tim Curry’e de bu teklif götürülmüş. Ancak yukarı da belirttiğimiz üzere Curry’nin yaşı ve hastalığı sebebiyle böyle şans ortadan kalkmış.
Gerçek Palyaçoların Öfkesi
Filmin ilk fragmanı yayınlandığında, profesyonel olarak palyaçoluk mesleğini icra edenler ayaklanmış. Palyaço Pennywise’ın işleri üzerinde kötü etki bırakacağını düşündükleri için filmi protesto etmişler. Yapım ekibi ve New Line Cinema, konu hakkında gerçek palyaçolara, Pennywise’ın bir palyaço olmadığı sadece büründüğü görüntülerden biri olduğunu açıklamış.
Yine de IT ile birlikte yaygınlaşan palyaço korkusu, bu mesleği sürdürenlerin işini zora sokmuş. Bu konuyu da daha önce detaylı olarak ele almıştık.