Blizzard’ın İptal Edilen Titan Projesinin Ardındaki Sırlar

Blizzard’ın geçtiğimiz yıllarda iptal ettiği Titan projesini hatırlıyor musunuz? Overwatch’ın piyasaya çıkmasıyla bu konuyu tekrar ele almak istedik.

Son birkaç gündür herkes değilse bile birçoğumuz Blizzard’ın yeni oyunu Overwatch’u soluksuz oynuyoruz. Overwatch’un Blizzard’ı alışkın olduğu bir çizgiden çıkararak oyuncularına yeni bir deneyim sunmasından tutun kahramanlarımızın hikayelerinden kesitlerin anlatıldığı kısa videolara kadar oyunun başarısında rol oynayan birçok etken mevcut. Şüphesiz ki bu etkenlerden biri de Blizzard’ın yapım süreci boyunca yürüttüğü özverili çalışma. Öyle bir özveriden bahsediyoruz ki Overwatch daha isimsiz, yeni yeni ortaya çıkmaya başlamış bir projeyken, Blizzard uğruna bambaşka bir projesi Titan’ı rafa kaldırdı. Peki kimdir, nedir bu sessiz sedasız ortaya çıkan ve aynı şekilde unutulan Titan? Overwatch’un oyun piyasasını kasıp kavurmasını, bir noktada Overwatch için feda edilmiş Titan’ı yad ederek kutlayalım dedik.

Neredeyse 10 yıl süren yapım aşamasında, Blizzard, Project Titan adını verdiği projesi hakkında herhangi bir bilgi vermeyi reddetti. Ser verip sır vermeyen Blizzard, çeşitli test aşamalarında yer alan ve oyunun yapım aşamasına tanık olan dış kaynakların konuşmasının önüne geçmek için sıkı sıkı çalıştı. Blizzard yapım aşaması boyunca Project Titan’a şöyle ya da böyle dahil olmuş herkesi susturmayı başarsa da oyun rafa kalkınca bazı ağızlar doğal olarak açılmaya başladı.

Perde Arkasında Neler Yaşandı?

Eski Blizzard çalışanlarının ve yapım aşamasına dışarıdan dahil olanların anlattıklarına göre, Titan için kesin bir tanım yapmak mümkün değil. Çünkü Titan, süreç boyunca sürekli değişen ve yeni planların eklediği bir proje olmuş. Oyunla ilgili kesin olan şeylerden biri ise oyunun bizden çok da uzakta olmayan bir gelecekte ve Dünya’da geçmesi planlanıyormuş.

Bu dünyanın insanları, gezegenlerini bir uzaylı istilasına karşı savunmayı başarmış. Project Titan’da asıl hedef ise oyuncuların, oyunda yer alan üç birlikten birine katılarak ve Amerika Birleşik Devletleri, Güney Amerika, Avrupa, Afrika gibi bölgelerdeki kontrol noktalarını ele geçirmeleri dünya hakimiyeti için mücadele etmeleriymiş. Ayrıca haritanın, oyunun çıkışının ardından gelecek ek paketlerle genişletilmesi de planlanıyormuş.

Oyunun temel konsepti ise oyuncunun ta kendisi. Eğer Project Titan hayata geçmiş olsaydı, oyuncular sadece savaşmak yerine oyundaki karakterlerinin günlük yaşamını devam ettirmekle de yükümlü olacaklardı. Bir işte çalışacak, evlerini geçindirecek ve günlük hayatlarından arta kalan zamanlarında da, yani resmen hobi olarak, ait oldukları birliğin dünya hakimiyetini ele geçirmesi için savaşacaklardı.

Senaryonun ve mekaniğin olası işleyişlerinden biri ise şu şekilde planlanmış: Günlük işinizde her zamanki gibi çalışıyorsunuz, bir restoranda aşçı, bir şirkette sekreter, ne olduğunuz fark etmez. Üye olduğunuz birlikten bir görev için çağrı alıyorsunuz, en yakındaki asansöre dalıp hepimizin herhangi bir süper kahraman konseptinden alışkın olduğu şekilde üstünüzü değiştirerek ekibinize katılarak göreve gidiyorsunuz. Ya da çağrıyı kabul etmeyerek işinizi yapmaya devam ediyorsunuz.

Peki Oyunda Neler Olacaktı?

Oyuncuların seçebilmesi planlanan sınıf isimlerinin arasında ise şunlar yer alıyor: Titan, Ranger, Juggernaut, Jumper ve Reaper. Sınıfların kendilerine ait eşyalarının ve yeteneklerinin de olması planlanmış. Örneğin Jumper hız odaklı ve ışınlanma yeteneğine sahip bir karakterken, Juggernaut tank görevini görecek ve Ranger da keskin nişancı olacakmış. Sanki karakter konseptleri isimleri değiştirilerek, hatta bir tanesi ismi bile değişmeden, başka bir oyuna aktarılmış ve orada değerlendirilmiş gibi, ne dersiniz?

Oyun hakkında konuşan birçok kişi ise Titan’ı, Team Fortress ile karşılaştırıyor ve oyunun mekaniklerini bu oyuna benzetiyor. Hatta eskiden Blizzard ekibinin parçası olan bir yapımcı, oyunu “StarCraft ve Team Fortress 2’nin çocuğu” olarak tanımlıyor. Grafikleri tasvir eden çoğu kişi ise örnek olarak Pixar’ın Incredibles (2004) filmini gösteriyor.

Kaynaklarının tarifine göre Project Titan’ın dünyası “gerçek dünya” ve “perdelerin ardındaki dünya” olarak ikiye bölünmüş. Gerçek dünya hayatınıza devam ettiğiniz, işinizle ve evinizle ilgilendiğiniz dünya. Perdelerin arkasındaki dünyada ise düşmanlarınızla çarpışıyor, deathmatch görevlerinde hayatta kalmaya çalışıyor ve görevlerinizi tamamlamak için mücadele ediyorsunuz.

İki Dünyanın Çarpışması

Blizzard iki dünyayı da eğlenceli kılmak adına oldukça uğraşmış. Bir başka kaynağın aktardıklarına göre oyuncular kendi işlerini kurabilmenin yanı sıra, iş yerlerine gelen ve onlarla etkileşime giren müşterileriyle ilişkiler geliştirebilme ve aile kurabilme gibi imkanlara da sahip olacakmış. Hatta Blizzard, “gerçek dünyayı” daha da gerçek kılabilmeleri adına The Sims’te çalışan eski Maxis ekibinden birkaç yapımcıyı da kadrosuna dahil etmiş. Amaçlarından biri de oyunda yer alan, iş yerleri, dükkanlar, çeşitli kuruluşlar ve oyuncudan bağımsız hayatları olan karakterlerle dolu gerçekçi şehirlerle oyuna gerçek hayatla birebir bir atmosfer sağlamakmış.

İşte Project Titan ile bildiklerimiz bunlar. Blizzard’ın planlarından ne kadarını hayata geçirebildiğini, ne kadarının ise çöp olduğunu ise ne yazık ki bilmiyoruz. Titan’ın rafa kaldırıldığının açıklanmasının ardından, Blizzard’ın patronlarından biri olan Mike Morhaime, Polygon’a bir röportaj vermiş. Projenin iptal olmasının sebeplerini açıklarken araya Titan ekibinin hala Blizzard bünyesinde olduğunu ve çoktan yeni bir proje üzerinde çalışmaya başladıkları bilgisini de sıkıştırmıştı. Overwatch ve Project Titan arasındaki paralel noktaları göz önünde bulundurduğumuzda, ekibin hala kullanılabileceğini düşündükleri elementleri yeni bir oyunda değerlendirmiş olma olasılıkları hiç de az değil.

Titan hiçbir zaman oyuncuyla buluşamamış olsa da küllerinden doğan Overwatch ile bizlere oldukça keyifli bir oyun deneyiminin kapılarını araladı. Overwatch heyecanımızın arasında Titan’ı da unutmamak gerek. Bizlere böyle keyifli bir oyun deneyiminin temellerini attığın için teşekkürler Titan, kahramanlar asla ölmez!